Yeşiller Partisi Türkiye Eş Başkanı Contepe Siirt'te İncelemelerde Bulundu

Siirt'te hidroelektrik santralleri (HES) ile ilgili incelemelerde bulunan Yeşiller Partisi Türkiye Eş Başkanı Bilge Contepe Türkiye'de yaşanan en önemli sorunlarından birinin HES'ler olduğunu belirtti

Siirt'te hidroelektrik santralleri (HES) ile ilgili incelemelerde bulunan Yeşiller Partisi Türkiye Eş Başkanı Bilge Contepe Türkiye'de yaşanan en önemli sorunlarından birinin HES'ler olduğunu belirtti.
Botan Çayı üzerinde yapılan HES'lerle incelemelerde bulunmak üzere Siirt'te gelen Yeşiller Türkiye Eş Başkanın Bilge Contepe bölgenin ekolojik özelliklerine dikkat çekerek, "Siirt'e ilk kez geliyorum. Siirt'e gelmemin de başlıca nedenlerinden biri, şu anda Türkiye'de yaşadığımız coğrafyada en önemli sorunlardan biri olan hidroelektrik santrallerinin çok büyük yaygınlığı ve bu yapılan bölgelerdeki halkın protestolarına ve eylemlerine neden oluyor. Siirt'te biz güzel doğal çayların nehirlerin üzerinde
büyük yoğunlukta hidroelektrik santrallerinin yapılacağını duyduk. Bu konu da bir çalışma yapmak istedik. Ekolojik ürünlerin Türkiye'de yeni bir ekonomik yapı olarak köylerin ve yaşayan halkın benimsediği yeni bir ekonomi modelini getirmesi. Bu konuda bir çalışma yapmak üzere buraya geldim" dedi.
Siirt'te çocuklara cinsel taciz olaylarını kınamaya yönelik eyleme de katıldığını bildiren Contepe, "Çünkü bu konuda da çok duyarlıyız. Biz toplumda artık çocuklara ve kadınlara yönelik bu tip taciz tecavüz olaylarının sorgulanması, üzerine gidilmesi büyük yasal zorunluluklar getirilmesi, yasal hükümlerin genişleştirilmesi konusunda ısrarlı çalışmamıza devam ediyoruz" diye konuştu.
Bölgede geniş kapsamlı bir gezi yaptıklarını anlatan Contepe, bölgenin ekolojik bir bölge olduğunu gördüklerini kaydeti. Bölgede fabrikalar ve endüstri olmadığını belirten Contepe, bölgenin tarıma dayalı bir ekonomi modeline sahip olduğunu ifade etti. "Bu bölge de bu tip zararlı kimyasallar da olmadığı için ekolojik ürünlerin ekolojik hayvancılığın başta ekolojik balık, organik fıstığın bölgede değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" diyen Contepe köylerin boşaltıldığını bildirerek bu köylerin organik
ekolojik köylere dönüştürülmesi için projeler geliştireceklerini belirtti.

"SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR KALKINMA DEĞİL SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM EKONOMİSİ"
Contepe bu köylerde üretilen ürünlerin sertifikalandırılarak köylünün köye dönüşünü amaçlayacaklarını dile getirerek, "Bu hem barışı da besleyen bir şey olacaktır, yani barışı yeniden halkın sahip çıktığı yaşama döneceği bir proje haline gelmesini düşünüyoruz. Bu hem yaşama çok faydası olacak ve barışında kendi içinde yerleşmesine neden olacak. Bunlar zor işler büyük projeler. Büyük bir çalışma başlatılması gerekiyor. Bu çalışma için de gerek turistler, sivil toplum kuruluşları, siyasi partilerin de,
yerel siyasi partilerin de katıldığı geniş bir çalışma haline dönüştürmeyi düşünüyoruz. Her şeyden önce halkın da kararları alınması gerekiyor, burada ekolojik organik üretim konusunda da daha çok köylülere, tarımla uğraşan, hayvancılıkla uğraşan direkt üreticilere bir bilgi vermek istiyoruz. Bu bilgi nasıl ekolojik üretime geçilir nasıl patentler verilir patentleri aldıktan sonra pazarlar nasıl dolar, bu tip bir bilgi verilecek. Toplantılar yapmayı düşünüyoruz. Bu toplantılar sonucunda herşeyden önce
halkın bilinçlendirilmesi halkın sahip çıkması çok önemli biz de hep demokrasi anlayışı böyle her şeyden önce burada arsaların bütün arsaların sahibi bir patron ciddiyetinden önce bütün üreticilerin bundan pay aldığı hayatlarını idame edebilecekleri bir ekonomi modelini yaygınlaştırılmasını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı
Bu amaçların gerçekleşmesinin ancak ekolojik, organik üretimlerle mümkün olacağını kaydeden Contepe, şunlar söyledi:
"Bu da halkı ve buradaki bölgenin sürdürülebilir bir yaşam anlayışına kavuşarak ekonomiye ulaşabileceği bir proje olacaktır. Sürdürülebilir bir kalkınma değil sürdürülebilir yaşam ekonomisi demek istiyorum. Bu çok önemli bir ayrımdır sürdürülebilir kalkınma ekonomisiyle sürdürülebilir yaşam ekonomisi burada dünyaya örnek olabilecek Sürdürülebilir bir yaşam ekonomisi başlatmak istiyoruz."
Siirt'te olmaktan çok memnun olduklarını aktaran Contepe, "Siirt'i tanımak bu coğrafyayı bilmek bu insanlarla sokaklarda konuşmak köylerde evlerinde sofralarında yemek yemek fıstık ağaçlarını gezmek böyle bir yaşamı görmek beni çok zenginleştirdi. Çok zengin bir coğrafyada yaşıyorsunuz. Sizleri kendime çok yakın hissediyorum ve bundan sonraki çalışmalarımızda her zaman buraya geleceğim ve bu çalışmaları hayata geçirmek istiyorum. Onun için bütün Siirtlilere çok sevgilerimi iletiyorum, bana gösterdikleri
dayanışmadan dolayı. Yüzümüzü doğaya dönelim yüzümüzü toprağımıza dönelim ve bu coğrafyada herşeyden önce barışı ve birlikte yaşamayı bu şekil de başarabiliriz diyorum teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

"TERMİK SANTRALLER İÇİN BÖLGEDEKİ HALK BİLGİLENDİRİLMELİ"
Bölge halkının termik santrallerle ilgili yeterince bilgilendirmediğini belirten Eş Başkan Contepe, "Ben Türkiye'deki yanlış enerji politikalarına da değinmek istiyorum. Bölgede bununla ilgili baya sorun yaşanıyor. Onu da söylemek istiyorum bu bölgeye çok yakın olan termik santral mevcut. Bu termik santralinin nasıl çalıştığını filtresinin takılıp takılmadığını ve bu konulardaki yaptığı yanlış hareketler konusunda halka hiçbir bilgi verilmemektedir. Halk bu konuda zara görmektedir. Tarlalarda gitgide
çoraklaşma başlamaktadır. Sular kirlenmektedir ve atmosfer gitgide zehirlenmektedir. Bu termik santralin nasıl çalıştığı filtresinin olup olmadığı veya bu termik santralinin çevreye ve doğal kaynakları ve insana yaşama verdiği zararlar konusunda fizibilite belirtmek isteniyor. Halk bunu istiyor. Bir sürü insan bunu soruyor, bu termik santral bize ne kadar zarar veriyor. Halkın bu konuda bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bir filtre sistemi var mıdır, yok mudur buda bilgilendirilmek zorundadır. Özellikle
filtre sisteminin termik santralin çalıştığı her anda çalışmalıdır yoksa bu termik santral kapatılmak zorundadır. Her şeyden önce enerji kaynaklarının doğadan gelmesini istiyoruz. Yani artık termik nükleer hidroelektrik santrallerle doğanın ve geleceğin yok edilmesine karşıyız. Bunları yanlış kararlara bağlıyoruz, buradaki nehirler üzerine 18 tane HES projesi var. Bu da çok büyük bir yanlış. Buradaki coğrafyayı tamamen yok edecektir" görüşlerini dile getirdi.
Yeşiller Partisi Türkiye Eş Başkanı Contepe ayrıca vatandaşların bölgede yapılan çalışmalarla ilgili valiliklere ve ilgili kurumlara dilekçe ile başvurarak bilgi sahibi olabileceklerini ifade etti.