Türkiye Olimpiyatı'nın en güzel hikayesi
8. Türkçe Olimpiyatı için 120 ülkeden 750 öğrenci Türkiye'ye geliyor. Her birinin renkli hikayeleri var. Ama Myanmar'dan (Burma) gelecek Setenay'ın hi
İstanbul'dan Myanmar'a uzanan hikaye, denizci Salih Bey'in (41) bir sefer vesilesiyle Myanmar'ın Rangoon şehrine gitmesiyle başlıyor. 'İlk görüşte aşk'ı yaşayan Wah wah hanım ile Salih Bey bir yıl içinde evlenir ve Türkiye'ye taşınırlar. Salih Bey'in uzun deniz seferlerinden dolayı başlayan geçimsizlik ve gelin-kaynana uyumsuzluğu ayrılıkla sonuçlanır. Anne Wah wah, mahkemenin kendine verdiği, o günlerde 3 aylık olan kızı Setenay'la ülkesine döner. Baba Salih Bey ile annesi Emel Hanım o gün hüzün ve ayrılıkla tanışır. Ailenin adresleri değiştiği için baba kızından tam 8 yıl haber alamaz. Attığı mektuplar geri döner, telefonları açılmaz. Ayrılık ülkede açılan Türk okulunun hikâyeye dâhil olmasıyla son bulur. Maddi durumları iyi olmadığı için Türk okulunda burslu okutulan Setenay'ın babasıyla irtibatını okulun Müdürü Murat Küçükdüğenci kurar. Setenay'ı babasıyla telefonda görüştürür. Baba Salih Bey ve Babaanne Emel Hanım o günlerde yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatıyor.
Türk öğretmenlerinin manevi kızları olarak gördüğü Setenay, bu hafta yine Türk okullarıyla geliyor doğduğu şehre. Setenay, "Öğretmenlerim olmasaydı ne babamla tanışabilirdim ne de babaannemle. Türkçe konuşamazdım. Onların sayesinde keman bile çalabiliyorum artık." diyor.
Setenay'ın dışında iki aile ortak kaderi paylaşıyorlar adeta. Salih Bey kızı gibi babasız büyümüş. Onun babası da eski eşi Wah wah'ın babası gibi mide kanserinden vefat etmiş. Salih Bey'in geçen yıl evlendiği ikinci eşi Hatice Hanım tam 35 yıl sonra kavuşmuş annesiyle. Hatice Hanım gözyaşlarıyla anlatıyor eşinin kızına olan hasretini: "Eşim gece gündüz kızını anıyor. Setenay'ı en iyi ben anlarım. O benim de kızım sayılır. Kavuşma gününü iple çekiyoruz."