Ödemişli Emekli Diplomattan Kitap

Ödemişli emekli diplomat Ülkü Başsoy 42 yıllık meslek hayatı boyunca yaşadıklarını kitap haline getireceğini söyledi

Ödemişli Emekli Diplomattan Kitap
Ödemişli emekli diplomat Ülkü Başsoy 42 yıllık meslek hayatı boyunca yaşadıklarını kitap haline getireceğini söyledi. Başsoy kitabında Türkiye'nin geçmişten bugüne dış siyasette izlediği politikalardan, ülkenin şu an içinde bulunduğu duruma dek pek çok konuya değineceğini belirtti.
1997 yılında Hamburg Başkonsolosluğu'nda emekli olduğunu belirten Başsoy, meslek hayatında dünyanın pek çok noktasında görev yaptığını belirterek, "İlk görev yerim Arjantin'in başkenti Buenos Aires idi. Burada dış siyasetimiz ve şahsım adına çok önemli olaylar gerçekleşti. Bunların ilki dünyaca ünlü yazar Jorge Luis Borges ile tanıştım. Kitabımda onunla aramızda oluşan ilişkiye yer vereceğim. Kendisi Nobel Ödül'lü bir yazardı. Bunun yanında 1964'te Dışişleri Bakanlığı nezdinde Arjantin'e ilk ziyaretimiz gerçekleşti. Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin tarihi bir adım atarak Arjantin'e ayak bastı. Bu da dış siyasetimiz adına önemli bir olaydı" dedi.
ERMENİ SORUNUNUN BÜYEYECEĞİNİ HİSSETTİM
Ermeni sorununun gelecekte Türkiye'nin önünü tıkayacağını ilk kez Arjantin'de görev yaparken fark ettiğini belirten Başsoy, "Birçok meslektaşımı Ermeni teröristler şehit etti. Bu meslektaşlarım arasında yakın olarak görüştüklerim de vardı. Viyana'da büyükelçi müsteşarlığı görevimde iken 1975'te Büyükelçimiz Daniş Tunagil öldürüldü. O dönemde büyük sıkıntılar yaşadım. Tam anlamıyla bir krizin içinde kaldım. 35 meslektaşım Ermeni suikastlarına kurban gitti" dedi. Anılarını toplumla paylaşarak tarihi bir görevi yerine getireceğini kaydeden Başsoy, "Anılar tarih araştırmaları için önemli referanslardır. Ben de gerek ülkem gerekse şahsım adına başımdan geçen ve iz bırakan yaşanmışlıkları kaleme alacağım. Kaleme alacağım anılarım bugün ülke genelinde yaşanan olaylara da ışık tutacak" dedi. Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma geçmişte yaptığı kritik hatalar nedeniyle geldiğini anlatan Başsoy, "Ülkemiz için kırılma noktası 1950 yılı oldu. Menderes dönemi ile birlikte iç ve dış siyasette dışa bağımlı hareket edildi. Türkiye önemli güç olma özelliğini yitirdi. Özellikle dış isteklere bağlı olarak Köy Enstitülerinin kapatılması ülkemiz adına büyük bir talihsizlik oldu. Ardından bir iktisat devrimi olan devlet iktisadi teşebbüslerine önem verilmedi, şimdi o devlet kuruluşları birer birer yok pahasına satılıyor. 560 milyar dolar dış borç var. Artık ipler emperyalist güçlerin elinde. Yine de Atatürk ve Atatürkçülük bu sömürgeci zihniyete karşı bir kaledir" diyerek sözlerini sonlandırdı.