Dünya Kanserle Savaş Haftası
Kırşehir İl Sağlık Müdürü Sadettin Doğangün, çocukluk çağındaki kanserlerin oluşumu ve risk faktörleri hakkında bir açıklama yaptı.
Sağlık Müdürü Doğangün, Dünya Kanserle Savaş Haftası sebebiyle yaptığı açıklamada, çocukluk çağı kanserlerinin genellikle 5 yaş altı ve 0-14 yaş arasında görülen kanserleri içerdiği söyledi. Doğangün, "Çocukluk çağı kanserleri çeşitli özellikleriyle yetişkinlerinkinden belirgin olarak ayrılırlar. Öncelikle çocuklarda kanser, yetişkinlere göre daha az görülür. Bütün yaş gruplarındaki toplam kanserler dikkate alınırsa, çocukluk çağı kanserleri genelde yüzde 1 oranında görülmektedir" dedi.
Çocukluk çağı kanserleri, tipleri, ya da genel olarak biyolojileri, prognozları ve tedaviye yanıtları itibariyle de yetişkinlerden ayrıldığını söyleyen Doğangün, "Çocuklarda 'akut lösemiler' ve 'embriyonal tümörler' daha sıktır. Çocuklarda birinci sırada 'akut lösemiler" (kan kanseri), ikinci sırada, özellikle gelişmiş ülkelerde 'santral sinir sistemi' tümörleri ve sonra da 'maliyn lenfomalar' yer alır. Kanserlerin ağırlıklı olarak 'genetik' bozukluklar ve 'çevresel' faktörlerden kaynaklandığı kabul edilmektedir" şeklinde konuştu.
Çocukluk çağı kanserlerinde risk faktörlerinde açıklayan Doğangün, "Kanser oluşumuna neden olan çeşitli risk faktörleri vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir, bazı kromozom bozuklukları, doğumsal bazı bozukluklar ve hastalıklar, bağışıklık sistemini bozan hastalıklar, çeşitli virüs enfeksiyonları, radyasyona maruz kalma, bazı kimyasal maddelere maruz kalma ( benzen, ağır metal, tarım ilaçları ve petrol ürünleri), hamilelikte kullanılan bazı ilaçlar, sigara ve alkol, pasif sigara içiciliği ve ailede kanser olgularının fazla olması (özellikle genç yaşta ve belli tip kanserlerin görülmesi" dedi.
Bu bulguların kansere doğrudan tanı koydurmaz olduğunu açıklayan Doğangün, "Bir kısmı maliyn olmayan hastalıklarda da görülebilir veya onları taklit edebilir. Ancak mevcudiyetleri kanser olasılığını da akla getirmelidir. Hiç vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Sonuç olarak çocukluk çağı kanserleri doğru tanı ve tedaviyle şifa bulabilirler. İyi beslenme alışkanlığı, enfeksiyonlardan korunarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, kimyasal karserojenlerden (kansere neden olan kimyasal maddeler) ve radyasyondan korunma, anne adaylarının kullandıkları ilaçlar, sigara ve alkol açısından kontrol altında olmaları riski azaltabilir" ifadelerini kullandı.
Çocukluk çağı kanserleri, tipleri, ya da genel olarak biyolojileri, prognozları ve tedaviye yanıtları itibariyle de yetişkinlerden ayrıldığını söyleyen Doğangün, "Çocuklarda 'akut lösemiler' ve 'embriyonal tümörler' daha sıktır. Çocuklarda birinci sırada 'akut lösemiler" (kan kanseri), ikinci sırada, özellikle gelişmiş ülkelerde 'santral sinir sistemi' tümörleri ve sonra da 'maliyn lenfomalar' yer alır. Kanserlerin ağırlıklı olarak 'genetik' bozukluklar ve 'çevresel' faktörlerden kaynaklandığı kabul edilmektedir" şeklinde konuştu.
Çocukluk çağı kanserlerinde risk faktörlerinde açıklayan Doğangün, "Kanser oluşumuna neden olan çeşitli risk faktörleri vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir, bazı kromozom bozuklukları, doğumsal bazı bozukluklar ve hastalıklar, bağışıklık sistemini bozan hastalıklar, çeşitli virüs enfeksiyonları, radyasyona maruz kalma, bazı kimyasal maddelere maruz kalma ( benzen, ağır metal, tarım ilaçları ve petrol ürünleri), hamilelikte kullanılan bazı ilaçlar, sigara ve alkol, pasif sigara içiciliği ve ailede kanser olgularının fazla olması (özellikle genç yaşta ve belli tip kanserlerin görülmesi" dedi.
Bu bulguların kansere doğrudan tanı koydurmaz olduğunu açıklayan Doğangün, "Bir kısmı maliyn olmayan hastalıklarda da görülebilir veya onları taklit edebilir. Ancak mevcudiyetleri kanser olasılığını da akla getirmelidir. Hiç vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Sonuç olarak çocukluk çağı kanserleri doğru tanı ve tedaviyle şifa bulabilirler. İyi beslenme alışkanlığı, enfeksiyonlardan korunarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, kimyasal karserojenlerden (kansere neden olan kimyasal maddeler) ve radyasyondan korunma, anne adaylarının kullandıkları ilaçlar, sigara ve alkol açısından kontrol altında olmaları riski azaltabilir" ifadelerini kullandı.