Denktaş'tan “Anlaşmaz” diyenlere tepki
Seçim sürecinde yaşananları değerlendiren Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Başbakan Dr. Derviş Eroğlu'na verdikleri desteğin nedenlerini açıkladı. Denktaş kendilerine “uzlaşmaz” diyenlere de tepki gösterdi.
“DEVLETİN VE EGEMENLİĞİN İÇİNDE OLDUĞU BİR ÇÖZÜM İSTİYORUZ”
Parti içerisinde Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi desteleyeceklerine ilişkin sağlıklı bir değerlendirme süreci geçirdiklerini belirten DP Genel Başkanı Serdar Denktaş “seçimin çözüm isteyen Kıbrıs Türk halkı adına bu çözümün içerisinde devletimiz ve egemenliğimiz güçlü bir şekilde yer alacak mı yoksa devletimize ve egemenliğimize çok da değer vermeksizin Rum tarafının istediğine yakın bir çözüm için mi uğraşılacak? Bu ayrımda devletimizin ve egemenliğimizin içinde olacağı bir çözüme destek veriyoruz” dedi. Derviş Eroğlu’na destek vermelerinin bazı kesimlerce yadırgandığını belirten Denktaş şöyle konuştu: “Devletimiz ve egemenliğimiz konusunda, iç konulardaki tartışmalarımız muhalefetimiz bir yana, dış politikada bu anlamda Ulusal Birlik Partisi ile Demokrat Parti akrabalık derecesinde yüksek bir yakınlığa sahiptir. Dolayısıyla bu siyasete aktif destek veriyoruz. Ben ve partimin bütün kadroları çok büyük bir uğraş içerisindeyiz.”
“ERTUĞRULOĞLU’NA ADAYLIK GEREKÇESİ YÜZÜNDEN DESTEK VERMEDİK”
UBP Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Derviş Eroğlu ile Bağımsız aday Tahsin Ertuğruloğlu’nun dış politikadaki görüşlerinin birebir örtüşmesi gözönüne alındığında niçin Eroğlu’nu tercih ettiklerini anlatan Denktaş, “madem görüşleri bu kadar örtüşüyor, Ertuğruloğlu neden aday oldu diye sormak gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti: “Sayın Ertuğruloğlu’nun dış politika konusunda fikirleri bize yakındır ama adaylık gerekçelerini açıklarken ‘Derviş Bey benim Başbakanlığımı engelledi, bende onun Cumhurbakanlığını engellerim’ demesi doğru değildi. Başbakan Derviş Eroğlu ile biz de 20 yıldır mücadele ediyoruz, biz bu mücadeleyi verirken Tahsin Bey Derviş Bey’in yanındaydı. İç siyaseti düşünerek hareket etsek Eroğlu’na biz de destek vermezdik ama bu seçim süreci öyle bir döneme denk geldi ki net bir karar vermek zorundayız. Tahsin Ertuğruloğlu aday olduğunu açıklamadan önce kendi yandaşlarıyla görüşme yapmış, bizimle dirsek temasına girmiş olsaydı tablo daha farklı olurdu.
“DERVİŞ EROĞLU YÜZDE 60’IN ÜZERİNDE BİR OYLA DÜNYAYA BİZ ÇÖZÜM İSTİYORUZ MESAJINI VERECEKTİR”
19 Nisan 2009 seçimlerinden sonra Serdar Denktaş’ın yaptığı bir açıklamada, “tek başına iktidara oturan UBP‘nin icraat değil hedef hükümeti olduğu ve hedefin de Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı yapılması” olduğu söyleminin hatırlatılması üzerine Demokrat Parti Lideri şunları kaydetti: “Ne UBP‘ye ne de UBP‘nin hedefine destek veriyorum. Bizim için şu anda tek önemli unsur seçimlere rağmen önceki gün ara verilen görüşme sürecinde dünyaya güçlü bir mesaj verme ihtiyacını hissediyoruz. Çünkü tek egemenlik, tek vatandaşlık, çapraz oy derken bizim egemenliğimiz, devlet yapımız inanılmaz derecede zarar görmüştür. Böylesi bir noktada dünyaya verilecek en güçlü mesaj liderlerin söyleyeceği değil, halkın vereceği mesajdır. O mesaj da oylarla ortaya çıkar. Devletten, egemenlikten yana olanlar oylarını hiç bölmeden aynı kutuya koyarsa, çözüm isteyenler arasındaki bu nüans farkını iyice anlarlarsa o zaman Derviş Bey %60’ın üzerinde bir oy ile dünyaya “biz çözüm istiyoruz. Bu çözümün içinde devletimizin ve egemenliğinin güçlü bir şekilde var olmasını istiyoruz” mesajını ilk günden verecektir.
“GÜNEY KIBRIS MEHMET ALİ TALAT’I, MEHMET ALİ DENKTAŞ YAPTI”
Haklarındaki “uzlaşmaz” eleştirisini yorumlayan Denktaş çarpıcı açıklamalar yaptı: “Bizi uzlaşmaz diye suçlayanların unutmaması gereken bir şey var. Hep Kurucu Cumhurbaşkanını uzlaşmaz diye suçlamaktaydılar, sonra Talat geldi. Bir müddet sonra Rum Tarafı Mehmet Ali Talat’ı Mehmet Ali Denktaş olarak adlandırdı. Çünkü o da kendine göre Denktaş’tan çok daha hafif bir şekilde Kıbrıs Türkünün bazı haklarını korumaya çalıştı. Buna rağmen Denktaş’laştığını söylediler. Esas uzlaşmaz kim o halde? Denktaş’ın kendisi mi, Denktaş’laşan Mehmet Ali Talat mı yoksa Rum tarafı mı? Rum çözüm istemiyor, adanın Yunanlaştırılmasını istiyor. Kıbrıslılığın bir elen ırkından geldiği, Yunan adası olan Kıbrıs içerisinde Türkçe konuşulan unsurların olduğu bir ortamı hayal ediyorlar. Tek egemenlik, tek vatandaşlık derken çapraz oylamayla tek halkı gündeme getirdiler. Makarios’un ana politikalarından bir milim kaçmış değillerdir. Biz ise Türkiye ile birlikte hazırladığımız o ana politikadan kaçmaksızın, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine zarar vermeksizin, Birleşmiş Milletler parametrelerinin içinde kalarak, devletimizin ve egemenliğimizin sağlam bir şekilde bu görüşmelere yansıdığı bir süreç yaşatacağız.”
“TALAT MASADA EŞİTLİĞİMİZİ KONUŞABİLİYORSA BU DÜN YAPILAN MÜCADELENİN ÜRÜNÜDÜR”
Cumhurbaşkanı Talat’ın “ya dün ya dünya” söylemini eleştiren Serdar Denktaş şöyle konuştu: “Önce dün söylemine bakmak lazım. Bugün eğer Sayın Talat masada eşitliğimizi konuşabiliyorsa bu dün yapılan mücadelenin bir ürünü olarak ortaya çıkar ama dünümüzden utanan, dünümüzü unutmak isteyen bir yaklaşımla bizi dünyaya götürmek istediğini söylüyor. Biz de diyoruz ki dünüzümden utanarak, dünümüzü unutarak hareket edersek ancak dünyanın çöplüğüne varırız. Onun için biz dünümüze sahip çıkacağız. Dünya Sayın Talat’ın tekelinde değildir, dünya kendi hakkına sahip çıkan halklara saygılıdır.”
“HAZİRAN’DAN ÖNCE KOALİSYON GÜNDEMİMİZDE YOK”
Eroğlu’na verdikleri desteğin ardından gündeme gelen UBP - DP koalisyonu iddialarını da yorumlayan Serdar Denktaş şu açıklamayı yaptı: “Bu desteği vermeden önce böyle bir pazarlığın yapılması gerektiğini düşünenler var ama biz yapmadık. Seçim sonrasında Ulusal Birlik Partisi’nde milletvekili sayısı 24’e düşecek, bir koalisyon arayışına girecekler. Eğer bize gelirlerse ne söyleyeceğimiz şimdiden bellidir. Haziran sonuna kadar biz kriz istemiyoruz. Kurulacak olan hükümete dışarıdan destek veririz. Kaldı ki Ulusal Birlik Partisi’nin Kasım ayında genel kurulu var. Haziran ayından sonra bize koalisyon için gelirlerse oturur konuşuruz. Ancak şimdi hiçbir koalisyon pazarlığı yapılmadı... Seçim sonrasında koalisyon konusunda muhatabımız zaten Derviş Eroğlu olmayacak. Derviş Bey yukarıda Cumhurbaşkanı olarak oturacak, benim muhatabımın kim olacağı da o zaman belli olacak. Eğer şimdiden bu pazarlık yapılsaydı, Derviş Bey’in yerine gelecek olan kişi ben bu görüşülenleri kabul etmiyoruz derse ne olacaktır?”
Parti içerisinde Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi desteleyeceklerine ilişkin sağlıklı bir değerlendirme süreci geçirdiklerini belirten DP Genel Başkanı Serdar Denktaş “seçimin çözüm isteyen Kıbrıs Türk halkı adına bu çözümün içerisinde devletimiz ve egemenliğimiz güçlü bir şekilde yer alacak mı yoksa devletimize ve egemenliğimize çok da değer vermeksizin Rum tarafının istediğine yakın bir çözüm için mi uğraşılacak? Bu ayrımda devletimizin ve egemenliğimizin içinde olacağı bir çözüme destek veriyoruz” dedi. Derviş Eroğlu’na destek vermelerinin bazı kesimlerce yadırgandığını belirten Denktaş şöyle konuştu: “Devletimiz ve egemenliğimiz konusunda, iç konulardaki tartışmalarımız muhalefetimiz bir yana, dış politikada bu anlamda Ulusal Birlik Partisi ile Demokrat Parti akrabalık derecesinde yüksek bir yakınlığa sahiptir. Dolayısıyla bu siyasete aktif destek veriyoruz. Ben ve partimin bütün kadroları çok büyük bir uğraş içerisindeyiz.”
“ERTUĞRULOĞLU’NA ADAYLIK GEREKÇESİ YÜZÜNDEN DESTEK VERMEDİK”
UBP Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Derviş Eroğlu ile Bağımsız aday Tahsin Ertuğruloğlu’nun dış politikadaki görüşlerinin birebir örtüşmesi gözönüne alındığında niçin Eroğlu’nu tercih ettiklerini anlatan Denktaş, “madem görüşleri bu kadar örtüşüyor, Ertuğruloğlu neden aday oldu diye sormak gerekiyor” dedi ve şöyle devam etti: “Sayın Ertuğruloğlu’nun dış politika konusunda fikirleri bize yakındır ama adaylık gerekçelerini açıklarken ‘Derviş Bey benim Başbakanlığımı engelledi, bende onun Cumhurbakanlığını engellerim’ demesi doğru değildi. Başbakan Derviş Eroğlu ile biz de 20 yıldır mücadele ediyoruz, biz bu mücadeleyi verirken Tahsin Bey Derviş Bey’in yanındaydı. İç siyaseti düşünerek hareket etsek Eroğlu’na biz de destek vermezdik ama bu seçim süreci öyle bir döneme denk geldi ki net bir karar vermek zorundayız. Tahsin Ertuğruloğlu aday olduğunu açıklamadan önce kendi yandaşlarıyla görüşme yapmış, bizimle dirsek temasına girmiş olsaydı tablo daha farklı olurdu.
“DERVİŞ EROĞLU YÜZDE 60’IN ÜZERİNDE BİR OYLA DÜNYAYA BİZ ÇÖZÜM İSTİYORUZ MESAJINI VERECEKTİR”
19 Nisan 2009 seçimlerinden sonra Serdar Denktaş’ın yaptığı bir açıklamada, “tek başına iktidara oturan UBP‘nin icraat değil hedef hükümeti olduğu ve hedefin de Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı yapılması” olduğu söyleminin hatırlatılması üzerine Demokrat Parti Lideri şunları kaydetti: “Ne UBP‘ye ne de UBP‘nin hedefine destek veriyorum. Bizim için şu anda tek önemli unsur seçimlere rağmen önceki gün ara verilen görüşme sürecinde dünyaya güçlü bir mesaj verme ihtiyacını hissediyoruz. Çünkü tek egemenlik, tek vatandaşlık, çapraz oy derken bizim egemenliğimiz, devlet yapımız inanılmaz derecede zarar görmüştür. Böylesi bir noktada dünyaya verilecek en güçlü mesaj liderlerin söyleyeceği değil, halkın vereceği mesajdır. O mesaj da oylarla ortaya çıkar. Devletten, egemenlikten yana olanlar oylarını hiç bölmeden aynı kutuya koyarsa, çözüm isteyenler arasındaki bu nüans farkını iyice anlarlarsa o zaman Derviş Bey %60’ın üzerinde bir oy ile dünyaya “biz çözüm istiyoruz. Bu çözümün içinde devletimizin ve egemenliğinin güçlü bir şekilde var olmasını istiyoruz” mesajını ilk günden verecektir.
“GÜNEY KIBRIS MEHMET ALİ TALAT’I, MEHMET ALİ DENKTAŞ YAPTI”
Haklarındaki “uzlaşmaz” eleştirisini yorumlayan Denktaş çarpıcı açıklamalar yaptı: “Bizi uzlaşmaz diye suçlayanların unutmaması gereken bir şey var. Hep Kurucu Cumhurbaşkanını uzlaşmaz diye suçlamaktaydılar, sonra Talat geldi. Bir müddet sonra Rum Tarafı Mehmet Ali Talat’ı Mehmet Ali Denktaş olarak adlandırdı. Çünkü o da kendine göre Denktaş’tan çok daha hafif bir şekilde Kıbrıs Türkünün bazı haklarını korumaya çalıştı. Buna rağmen Denktaş’laştığını söylediler. Esas uzlaşmaz kim o halde? Denktaş’ın kendisi mi, Denktaş’laşan Mehmet Ali Talat mı yoksa Rum tarafı mı? Rum çözüm istemiyor, adanın Yunanlaştırılmasını istiyor. Kıbrıslılığın bir elen ırkından geldiği, Yunan adası olan Kıbrıs içerisinde Türkçe konuşulan unsurların olduğu bir ortamı hayal ediyorlar. Tek egemenlik, tek vatandaşlık derken çapraz oylamayla tek halkı gündeme getirdiler. Makarios’un ana politikalarından bir milim kaçmış değillerdir. Biz ise Türkiye ile birlikte hazırladığımız o ana politikadan kaçmaksızın, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine zarar vermeksizin, Birleşmiş Milletler parametrelerinin içinde kalarak, devletimizin ve egemenliğimizin sağlam bir şekilde bu görüşmelere yansıdığı bir süreç yaşatacağız.”
“TALAT MASADA EŞİTLİĞİMİZİ KONUŞABİLİYORSA BU DÜN YAPILAN MÜCADELENİN ÜRÜNÜDÜR”
Cumhurbaşkanı Talat’ın “ya dün ya dünya” söylemini eleştiren Serdar Denktaş şöyle konuştu: “Önce dün söylemine bakmak lazım. Bugün eğer Sayın Talat masada eşitliğimizi konuşabiliyorsa bu dün yapılan mücadelenin bir ürünü olarak ortaya çıkar ama dünümüzden utanan, dünümüzü unutmak isteyen bir yaklaşımla bizi dünyaya götürmek istediğini söylüyor. Biz de diyoruz ki dünüzümden utanarak, dünümüzü unutarak hareket edersek ancak dünyanın çöplüğüne varırız. Onun için biz dünümüze sahip çıkacağız. Dünya Sayın Talat’ın tekelinde değildir, dünya kendi hakkına sahip çıkan halklara saygılıdır.”
“HAZİRAN’DAN ÖNCE KOALİSYON GÜNDEMİMİZDE YOK”
Eroğlu’na verdikleri desteğin ardından gündeme gelen UBP - DP koalisyonu iddialarını da yorumlayan Serdar Denktaş şu açıklamayı yaptı: “Bu desteği vermeden önce böyle bir pazarlığın yapılması gerektiğini düşünenler var ama biz yapmadık. Seçim sonrasında Ulusal Birlik Partisi’nde milletvekili sayısı 24’e düşecek, bir koalisyon arayışına girecekler. Eğer bize gelirlerse ne söyleyeceğimiz şimdiden bellidir. Haziran sonuna kadar biz kriz istemiyoruz. Kurulacak olan hükümete dışarıdan destek veririz. Kaldı ki Ulusal Birlik Partisi’nin Kasım ayında genel kurulu var. Haziran ayından sonra bize koalisyon için gelirlerse oturur konuşuruz. Ancak şimdi hiçbir koalisyon pazarlığı yapılmadı... Seçim sonrasında koalisyon konusunda muhatabımız zaten Derviş Eroğlu olmayacak. Derviş Bey yukarıda Cumhurbaşkanı olarak oturacak, benim muhatabımın kim olacağı da o zaman belli olacak. Eğer şimdiden bu pazarlık yapılsaydı, Derviş Bey’in yerine gelecek olan kişi ben bu görüşülenleri kabul etmiyoruz derse ne olacaktır?”