Kafeslik iddialar yargı önünde

Yaklaşık bir yıl önce ortaya çıkan Kafes Eylem Planı'yla ilgili iddianame mahkemede kabul edildi. Şimdi, gayrimüslimler ve masum öğrenciler üzerinden demokrasiyi kafeslemeyi planlayanlar iddialara yargı önünde cevap verecek.

Kafeslik iddialar yargı önünde
Ergenekon savcılarının Nisan 2009’da İstanbul Poyrazköy’de gerçekleştirdiği aramalarda birçok silah ve mühimmat bulunmuştu. O dönemde kamuoyu yer altından çıkan silahlara alışıktı; fakat Poyrazköy’de bulunanlar daha büyük infial uyandırdı. Çünkü aralarında, çok sayıda LAW silahı vardı. Bunlar yeri geldiğinde zırhlı tanklara karşı kullanılıyordu. Her ne kadar sonradan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, boş olan 7 tanesine dikkat çekip “Bunlar boru!” dese de LAW’lardan 15’i doluydu. Silahların bulunduğu arazinin sahibi İstek Vakfı’nın kurucusu ve iddia edilen Ergenekon Silahlı Terör Örgütü (ESTÖ) sanığı Bedrettin Dalan ise çoktan yurt dışına çıkmıştı. Tablo kamuoyunun kafasını karıştırmıştı. Bu silahlar kime aitti ve nerede kullanılacaktı? ESTÖ soruşturmasını yürüten savcılar için bu soruların muhtemel cevabını oluşturabilecek bilgiler çok uzak değildi. Zira bir süredir, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bazı subaylardan söz konusu mühimmatla ilgili ihbar mektupları geliyordu. Mektuplarda mühimmatın Ergenekon’un tutuklu sanıklarından emekli Albay Levent Göktaş ve ona bağlı çalışan emekli Binbaşı Levent Bektaş’a ait olduğu iddia ediliyordu. Araştırma bu isimler üzerine derinleştirilince o dehşet verici plana ulaşıldı. Türkiye’deki azınlıkları hedef alan Kafes Eylem Planı, Levent Bektaş’ın ofisindeki şifreli bir dosyada gizlenmişti. Kamuoyu, Kafes’in ayrıntılarını, 19 Kasım 2009’da Taraf gazetesinin haberiyle öğrenecekti. Plana göre, ‘gayrimüslimlere suikastlar düzenlenmesi ve Koç Denizaltı Müzesi’ne bırakılan bombaların ilköğretim öğrencileri geldiğinde patlatılması’ gibi eylemlerle AK Parti hükûmetini devirmek için kaos ortamı oluşturulacaktı…

Ve geçen hafta; aradan geçen bir yıl içinde hazırlanan 65 sayfalık iddianame, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 3’ü tutuklu 33 sanığın ‘Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 7,5 ile 15’er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü bir numaralı sanık olarak yer alıyor. İki numarada Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, üç numarada ise Tuğamiral Mehmet Fatih İlğar olarak gösteriliyor. Davanın ilk duruşması 15 Haziran 2010 tarihinde yapılacak. Mahkeme, savcılığın Poyrazköy’de ele geçirilen mühimmatla ilgili açılan dava ile bu davanın birleştirilmesi yönündeki talebini ise duruşmada karara bağlayacak.

Kafes Eylem Planı basına yansıdıktan sonra ESTÖ soruşturmasını sulandırmak isteyen çevrelerce bazı iddialar ortaya atılmıştı. Bu iddialardan biri planın sanıklar yakalandıktan sonra polis tarafından yazıldığı yönündeydi. İddianamede bu ithamlara cevap veriliyor. Savcıların araştırmasına göre, Poyrazköy soruşturması kapsamında tutuklanan Yarbay Ercan Kireçtepe’nin imzasını taşıyan ‘Kafes Eylem Planı’ 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden 12 gün sonra hazırlanmış (DVD’ye kaydedilme tarihi 11 Nisan 2009). Bu DVD’nin ele geçirilme tarihi ise 22 Nisan 2009; yani kayıt tarihinden 11 gün sonra.

Bir başka iddia bizzat Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tarafından dile getirildi. Başbuğ, düzenlediği basın toplantısında Poyrazköy’de ele geçirilen silahların hiçbirinin Genelkurmay’a ait olmadığını savundu. İddianamede silah ve mühimmatın büyük bölümünün askerî birimlere ait olduğu açıklanıyor: “Beykoz Poyrazköy’de yapılan aramalarda ele geçen mühimmat ile ilgili olarak MKE Genel Müdürlügü’nce verilen bilgiye göre MKE imali olup, üzerinde kafile numarası bulunan mühimmatın imalinden sonra MKE tarafından teslim edildiği askeri birlikler tespit edilmiştir.” İfadelerin devamında söz konusu mühimmatın Askerî Savcılık aracılığı ile belirtilen kuvvet komutanlıklarının ilgili birimine teslim edildiği de vurgulanıyor.

İddianamede, Kafes Eylem Planı’nın sistemli bir şekilde faaliyete geçirildiği ortaya konuyor. Savcılık, plan çerçevesinde azınlıklara ait bazı adreslere çok sayıda tehdit içerikli mektup gönderildiği yönündeki iddiaları araştırmış. Bu çerçevede postanelere yazılar yazılmış. Neticede mektupların hayalî bir isimle, hayalî adreslerden gönderildiği, delilleriyle tespit edilmiş. İddianamede konuyla ilgili şu ifadeler dikkat çekici: “3 Mayıs 2007 tarihinde Beyoğlu İlçesi Kasımpaşa Postanesi’nden İstanbul’da bulunan bazı Ermeni okullarına ‘Temel Malatyalı Karadeniz Mahallesi Trabzon Sokak No: 3/1 Avcılar İstanbul’ isim ve adresi ile gönderilen 2 sayfalık ‘SON UYARI VE İKAZ’ başlıklı, ‘İlgili bütün kuruluşlara gönderilmiştir. Bu Muhtıra ve harekât Türk milletinin geleceği ve birlikte yaşamasının devamı için başlatılmıştır. Saygılarımızla.’ ibareleri ile son bulan bilgisayar çıktısı mektubu gönderen isim ve adres üzerinde yapılan çalışmalarda böyle bir adresin bulunmadığı, isim ile ilgili çalışmalarda herhangi bir kaydının olmadığı anlaşılmıştır…”

İddianamenin çarpıcı yönlerinden biri ESTÖ soruşturmasının temel dayanaklarından birini teşkil eden kanlı Danıştay saldırısına atıfta bulunması. ‘Sonuç ve Değerlendirme’ bölümünde, Levent Bektaş’ta ele geçen planlarda çerçevesi çizilen ve planda yazılan gayrimüslim Türk vatandaşlarına yönelik eylemlerin gerçekleştirilmesi, Koç Müzesi’nde bulunan denizaltıya yerleştirilen patlayıcıların yoğun öğrenci ziyareti sırasında patlatılması ve Poyrazköy’de ele geçen mühimmatla vahim nitelikte suikastlar gerçekleştirilmesinin, darbe zemini oluşmasını sağlayacağı belirtiliyor. Bu eylemlerin Danıştay saldırısı ile Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılması olaylarından daha fazla ses getireceği vurgulanıyor. Ayrıca, Türk devletini uluslararası kamuoyu nezdinde zor durumda bırakacağı ifade ediliyor. Levent Bektaş’ta ele geçen dokümanlardan, Ergenekon terör örgütünün gayrimüslim Türk vatandaşları, özellikle Ermeni kökenli Türk vatandaşlarıyla ilgili araştırmalar yaptığı, bu kapsamda Agos Gazetesi abone bilgilerinin kullanıldığı anlatılıyor.

Değişik illerde bulunan kiliselerin, bu kiliselerin sorumlularının, adreslerinin, iletişim bilgilerinin tespit edildiği belirtilerek, Kafes Eylem Planı ve ele geçen notlardan, Levent Bektaş ile irtibatlı şüpheli ve sanıkların gayrimüslim Türk vatandaşlarına yönelik eylem hazırlığı içerisinde bulunduklarının anlaşıldığı kaydediliyor. Bu bilgilerin daha önce haklarında dava açılan İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz’de ele geçirilen dokümanlarla büyük ölçüde benzerlik gösterdiği belirtilirken, haklarında Poyrazköy’deki kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin dava açılan sanıklar ile 33 şüphelinin irtibatlı oldukları kaydediliyor.

İddianamede, “Bu yapılanmanın, TSK’nın kurallarına aykırı olarak askerî hiyerarşi dışında, Deniz Kuvvetleri bünyesinde oluşturulan Kafes Operasyonu Eylem Planı’nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı bir örgütlenme olduğu anlaşılmıştır.’’ ifadesine yer veriliyor.

İddianamenin sonuç bölümünde soruşturmada ismi geçen şüphelilerle bunların örgüt adına yaptıkları faaliyetler göz önüne alındığında, yapılanmanın Deniz Kuvvetleri Komutalığı bünyesinde kurulan bir örgüt olduğu sonucuna varıldığı anlatılıyor. Bunun yanında ESTÖ ile doğrudan bağlantılı olduğu vurgulanıyor: “Soruşturma makamlarına ulaşan ihbarlar, ele geçen dokümanlar, sanık Levent Bektaş’ın İstanbul Kıraç Beldesi Hadımköy Yolu Üzeri San. 1. Bulvarı No: 109 sayılı iş yerinde elde edilen 3 no’lu DVD içerisinde gizlenmiş bir şekilde bulunan ‘Kafes Eylem Planı’ isimli klasör içerisinde bulunan ‘Gizli’ ibareli ‘Görev bölümlü’ başlığı altındaki liste, ele geçen DVD’de yer alan planları, örgütsel içerikli notlar göz önüne alındığında şüphelilerin Deniz Kuvvetleri bünyesinde kurulan ve Ergenekon terör örgütü ile doğrudan bağlantılı, Kafes Operasyonu Eylem Planı’nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten illegal yapılanma içerisinde görev aldıkları, TSK’nın kurallarına aykırı olarak askeri hiyerarşi dışında oluşan bu örgütlenmenin yasal bir örgütlenme olmadığı anlaşılmıştır.”

ADIM ADIM KAFESLEYECEKLERDİ

Peki Kafes Eylem Planı’nın ayrıntılarında başka neler vardı? Şimdi ona bakalım. Planda operasyonun ‘Hazırlık’, ‘Korku oluşturma’, ‘Kamuoyu oluşturma’ ve ‘Eylem’ olmak üzere dört safhadan oluştuğu belirtiliyordu.

Hazırlık safhasında yapılacaklar şöyle sıralanıyor:

Gayrimüslim nüfusun isim ve adresleri belirlenecek.

Gayrimüslimlere ait gazete, dergi vb. abone listeleri elde edilecek.

Gayrimüslimlere ait eğitim kurumların öğrenci, veli ve çalışanların listeleri tespit edilecek.

Gayrimüslimlere ait vakıf ve ibadethanelerin cemaat listeleri elde edilecek.

Gayrimüslimlerin dini bayram/önemli günleri ve nerelerde ayin/tören düzenledikleri tespit edilecek.

Eyleme uygun gayrimüslimlerin mezarlıkları belirlenecek.

‘Korku oluşturma’ safhasında yapılması planlananlar:

Tespit edilen Agos gazetesi abonelerinin listeleri paylaşım siteleri ve irticai web siteleri başta olmak üzere internet ortamında yayınlanacak

Agos gazetesi abonelerine tehdit telefonları açılacak ve tehdit mektupları gönderilecek.

Adalar bölgesinde yoğun güzergahlardaki duvarlara tehdit sloganları yazılacak.

Abone listeleri çoğaltılarak, adalarda yasayan vatandaşların kolaylıkla görebilecekleri bölgelere bırakılacak.

‘Kamuoyu oluşturma’ safhasında yapılacaklar:

Abone listelerinin ulusal basında yayınlanması ve haber yapılması sağlanacak.

Konu hakkında köşe yazıları yazdırılacak.

Tanışma programlarında konuya yer verilecek ve AKP Hükümetinin vurdumduymazlığı ele alınacak.

6-7 Eylül olayları, Varlık Vergisi haberleri gibi konulara medyada tekrar tekrar yer verilecek.

AKP karşıtı web siteleri artırılarak faaliyetleri yoğunlaştırılacak.

Azınlıklar lehine faaliyet gösteren web siteleri içerik yönünden desteklenecek.

Mevcut sitelere ilave olarak ‘www.tehditaltindayiz.com’, ‘www.agosasahipcikalim.com’ vb. adlarla yeni web siteleri oluşturulacak, belirlenen temalar doğrultusunda yayınlar yapılacak.

Kaynağı AKP ve yandaş gruplara aitmiş izlenimi verilen web siteleri kurularak, söz konusu sitelerin tanıtımları yapılacak ve dini içerikli yayınlar arasına Agos gazetesi başta, azınlıklara ait medya unsurlarını hedef gösteren mesajlar serpiştirilecek.

İcra edilen eylemlerin suçlusu olarak AKP ve irticai gruplar gösterilerek, kaynağı hakkında ‘kara propaganda’ icra edilecek.

Planın en ürkütücü yeri ‘eylem’ bölümünde yer alıyor:

Adalar bölgesindeki çeşitli mahallelerde bomba patlatılacak.

Azınlık haklarını hararetle savunma konusunda ön plana çıkmış kişi/kişilere suikast düzenlenecek.

Agos gazetesi civarı gibi belirlenen yerlere ses bombaları konacak.

Birçok yere şüpheli paket bırakılıp ihbar edilerek güvenlik güçleri meşgul edilecek.

Adalarda vapur seferi düzenlenen iskelelerde bombalı eylemler düzenlenecek.

Gayrimüslimlere ait mezarlıklara yönelik sansasyonel eylemler icra edilecek.

Tanınmış gayrimüslim işadamı ve sanatçılardan belirlenen bir ya da birkaçı kaçırılacak.

Gayrimüslim nüfusun yoğun bulunduğu bölgelerde sık aralıklarla araç, ev ve işyeri kundaklanacak.

İstanbul ve İzmir gibi gayrimüslimlerin yoğun olarak yaşadığı illerde de benzeri eylemler yapılacak.

İcra edilen sabotaj, adam kaçırma, suikast eylemleri özel plan hücre lideriyle kurulacak koordineyi müteakip, belirlenecek irticai örgütler adına üstlenilecektir.

Erdoğan planda ‘düşman unsur’

Planın ‘Düşman Unsurlar’ bölümünde şöyle deniyor: Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta yaptığı çıkış, taraftarlarından yoğun destek gördü. Ama yerel seçimde başarısız oldular.



33 SANIĞA, 15 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR



Kafes Eylem Planı ile ilgili iddianemede 3’ü tutuklu 33 sanığın ismi geçiyor. ESTÖ ile doğrudan bağlantılı olduğu ifade edilen sanıklar, Kafes Operasyonu Eylem Planı’nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmenin üyesi olmakla suçlanıyor. Tüm sanıklar hakkında TCK’nın 314. maddesinin 2. fıkrası ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca 7,5 ile 15’er yıl arasında hapis cezası isteniyor. İşte o isimler: Em. Kora. Ahmet Feyyaz Öğütçü (başkan), Kora. Kadir Sağdıç (başkan yardımcısı), Tuğa. Mehmet Fatih İlgar (üye), Kd. Alb. Mücahit Erakyol (özel operasyon gücü komutanı), Bçvş. Deniz Erki (1’inci hücre elemanı), Tanju Veli Aydın (işçi, 1’inci hücre elemanı), Kur. Kd. Bnb. Emre Sezenler (2’nci hücre lideri), Kd. Bçvş. Hüseyin Doğancı (2’nci hücre elemanı), Bçvş. İsmail Bak (2’nci hücre elemanı), Kd. Alb. Metin Samancı (Ege Bölge Komutanı), Kd. Alb. Levent Gülmen (1’inci hücre lideri), Binb. Aydın Ayhan Saraçoğlu (1’inci hücre elemanı), Yzb. Bülent Aydın (1’inci hücre elemanı), Ütğm. Bora Coşkun (1’inci hücre elemanı), Kd. Bçvş. Süleyman Erharat (1’inci hücre elemanı), Kd. Bçvş. Murat Aslan (1’inci hücre elemanı), Bçvş. Emre Tepeli (1’inci hücre elemanı), Üçvş. İbrahim Öztürk (1’inci hücre elemanı), Kur. Yb. Halil Özsaraç (2’nci hücre elemanı), Bnb. Gürol Yurdunal (2’nci hücre elemanı), Kd. Yzb. Ümit Özbek (2’nci hücre elemanı), Yzb. Bülent Karaoğlu (2’nci hücre elemanı), Kd. Bçvş. Daylan Muslu (2’nci hücre elemanı), Kd. Bçvş. Hüseyin Erol (2’nci hücre elemanı), Kd. Bçvş. Mehmet İnce (2’nci hücre elemanı), Bçvş. Alpay Belleyici (2’nci hücre elemanı), Yb. İsmail Zühtü Tümer (Karadeniz Bölge Komutanı), Yb. Levent Olcaner (1’inci hücre lideri), Kur. Bnb. Özgür Erken (1’inci hücre elemanı), Bnb. Metin Fidan (1’inci hücre elemanı), Kd. Bçvş. Türker Doğanca (1’inci hücre elemanı), Bçvş. Mesut Adanur (1’inci hücre elemanı) ve Bçvş. Metin Keskin (1’inci hücre elemanı).