Libananco davası nedir?
Türkiye ile Uzan ailesi arasındaki bir kan davasına dönüşen Çukurova Elektriğe el konulması sürecinde yeni bir aşamaya gelindi. Ancak davanın başlangıcı aslında Uzan imparatorluğunun yıkılması için düğmeye basılmasına kadar gidiyor. Çünkü Uzanların hem İmar Bankası hem de Telsim'i kaybetmelerine neden olan süreç Çukurova'ya el konulmasıyla başlam
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) "yükümlülüklerini yerine getirmediği" gerekçesiyle her iki şirkete de el konulmasına karar vermiş ve Enerji Bakanlığı da bu kararı uygulamaya sokmuştu.
Jandarma ve polisin yürüttüğü el koyma operasyonunda şirketlerin genel müdürleri zorla odalarından çıkarılmış ve tüm üst düzey yöneticilerin işine son verilmişti.
EPDK, Uzan Grubu'nun hem iletim hem üretim tarafında faaliyette bulunamayacağında ısrar ederken, Uzanlar "Bizim 2058 yılına kadar imtiyaz hakkımız var" iddiasında bulunmuştu.
İki şirkete el konulmasıyla birlikte Uzanlara yönelik operasyonlar büyümüş, önce kazandıkları PETKİM ihalesi iptal edilmiş, ardından Ada ve İmar Bankası'yla birlikte grubun elinde kalan en büyük şirket olan Telsim'e el konulmuştu.
Uzanlar, medya şirketleri de TMSF'ye geçince bir ekonomik aktör olmaktan tamamen çıkmışlardı. Ancak Uzan ailesinin el koyma kararlarına karşı yürüttüğü davalar devam etti.
Kıbrıs Rum Kesimi'nde kurulu bulunan Libananco isimli şirket, Çukurova ve Kepez'de hisseleri bulunduğunu açıklayarak Türkiye aleyhine 10.1 milyar dolarlık dava açtı.
Uzan ailesi önce Çukurova ve Kepez'de yüzde 60 hissesi olduğu iddia edilen Libananco ile ilişkisi olmadığını açıkladı. Ancak daha sonra hem Cem hem de Hakan Uzan'ın şirketin yönetiminde olduğu belirtilmişti.