Alışverişte dikkat edilmesi gerekenler

Alışveriş yapmak isteyen insanların birtakım tuzaklara düşebildiğini belirten Tüketiciler Derneği Başkanı Engin Başaran, bazı tüketicilerin de sahip olduğu hakları kötü yönde kullanmaya çalıştığını söyledi.

Alışverişte dikkat edilmesi gerekenler
Başaran, yaptığı açıklamada, teknoloji değiştikçe ticaretin ve alışveriş kurallarının değiştiğini söyledi.

Yaşamın giderek zorlaştığını, ihtiyaçlar fazla olunca insanların daha fazla alışveriş yapmak istediğini ve alışveriş yaparken bazı tuzaklara düşebildiğini ifade eden Başaran, şöyle konuştu:

''Hem satıcıyı, hem tüketiciyi yanlış yönlendiren davranışlarla karşılaşabiliyoruz. Alışveriş yapmak isteyen insanlarımız birtakım tuzaklara düşebiliyor, bazı tüketiciler de sahip oldukları hakları kötü yönde kullanmaya çalışabiliyor.

Tüketicilerimizin sorgulayıcı olması lazım. Türkiye'de insanlarımız çok iyi niyetli, kendilerine söylenenlere çoğu zaman inanıyor. Tüketici derneklerinin artması, tüketiciyi koruyan yasaların işler hale gelmesi, tüketici hakem heyetleri kurulması tüketici açısından çok önemli gelişmeler.''

Başaran, gelişmeler sayesinde tüketicilerin geçmişe oranla daha bilinçli olduğunu, yine de alışverişte çeşitli sorunlarla karşılaşılabildiğini belirtti.

Kendilerine ulaşan şikayetler ve yılların verdiği deneyimleri vatandaşlarla paylaştıklarını ve onları bilinçlendirmeye çalıştıklarını ifade eden Başaran, ''Alışverişte çoğu zaman mağdur olan tüketici oluyor. Tersi bir durumda satıcı ya da esnaf kendini koruyabiliyor, 'hayır, bu malı almam' diyebiliyor'' dedi.

''ÇÜRÜKLER KESE KAĞIDININ DİBİNE''

Başaran, bazı satıcıların mal ve hizmetlerini satmak için uygun olmayan yöntemlere başvurabildiğini, bazı tüketicilerin ise haklarının olumsuz bir şekilde kullanmaya çalışabildiğini ifade etti. Başaran, şunları anlattı:

''Bozulmaya yüz tutmuş sebze ve meyveleri kağıt keselerin dibine ya da derin terazinin kefesi içine saklamak, lüks bir giysi satın alıp bir gece giydikten sonra bahanelerle para iadesi talep etmek bunlara birer örnek.

Son kullanım tarihi geçmiş ürünlerin üzerine ikinci bir etiket yapıştırmak, kayıt dışı, kaçak, garantisi ya da faturası olmayan elektronik ürünleri 'ucuz ve aynı kalitede' diyerek satmaya çalışmak, sağlam, gösterişli sebze ve meyveleri öne dizerek yüksekçe tepeler oluşturup arkasına bozuk, çürümüş ürünleri yığmak bazı satıcıların kullandığı olumsuz yöntemlerden.''

Başaran, iş yerlerine ''satılan mal geri alınmaz'', ''işlemeli ürünler geri alınmaz'', ''indirimli ürünler değiştirilmez'' ya da ''bu iş yerinde para iadesi yapılmaz'' gibi yazılar asmanın, ürünlerin üzerine görünür bir şekilde fiyat etiketi koymamanın da tüketiciyi yanlış yönlendirdiğini vurguladı.

Tüketici bilinçlendikçe ''aldatma''nın şeklinin ve yönteminin de değiştiğini ifade eden Başaran, tüketicinin artık daha uyanık olması gerektiğini ifade etti.

“KENDİ KENDİNE BOZULDU''

Başaran, bazen tüketicilerin de bir ürünü yanlış ya da uygun olmayan bir şekilde kullandıktan sonra değiştirmeye çalıştığını ve konuya ilişkin pek çok örnekle karşılaşıldığını ifade etti.

Satın alınan etleri doğru koşullarda saklamayıp ''kokmuş'' diye geri vermeye, çalışmayan elektronik aleti kendi onarmaya çalıştıktan sonra, ''ben hiç dokunmadım'' diyerek garanti haklarından yararlanmaya çalışmanın bu örneklerden olduğunu dile getiren Başaran, şunları kaydetti:

''Tüketicinin, kullanım etiketine göre 30 derecede yıkanması gereken bir giysiyi 90 derecede yıkadıktan sonra, 'ben kullanım talimatına uydum ama yine de küçüldü' demesi, satın aldığı cep telefonunu düşürerek bozduktan sonra, 'kendi kendine bozuldu' diye değiştirmek istemesi, pazardan aldığı bir giysiyi, mağazadan almış gibi değiştirmeye çalışması, satın alınan bir mayoyu bir sezon kullandıktan sonra 'bir iki kez giydim ne hale geldi' diyerek üç ay sonra para iade talebinde bulunmaya çalışması, daha ucuz fiyata satıldığını gördüğü bir ürünü, 'istediğim gibi çıkmadı' diyerek para iadesi talep etmesi de karşılaşılan yöntemlerden.''

Başaran, derneklerinin ismini kullanarak bazı kişilerden kişisel bilgilerinin istendiğini öğrendiklerini ve buna çok şaşırdıklarını belirterek, ''Bu çok sakıncalı. Biz kimseden dernek olarak böyle bir şey istemiyoruz. İnsanlarımız kişisel bilgilerini herkese vermemeli. Artık gözümüzü dört açmalıyız. Her söylenilene inanmamalı'' diye konuştu.