Türk Ocakları Aydın Şubesi'nden Açıklama
Türk Ocakları Aydın Şube Başkanı Dr
Türk Ocakları Aydın Şube Başkanı Dr. Eyüp Doyuran Hocalı Katliamı'nın 18. yılı dolayısıyla açıklama yaptı. Doyuran "25 Şubat 1992 tarihli o soğuk gecede katledilen masum çocuk ve anneleri asla unutmayacağız. O gece, Azerbaycan tarihinde, şimdiye kadar yaşanan en trajik ve en kanlı gecelerden biri olarak kalacaktır. TBMM Hocalı katliamını soykırım olarak tanımalıdır" dedi.
Türk Ocakları Aydın Şube Başkanı Eyüp Doyuran açıkalamsında "1991 Ekim ayından itibaren şehir abluka altına alınmıştır. 30 Ekim'de taşıma aracı kullanımı yasaklanan kentte, tek ulaşım aracı helikopterdi. Hocalı'ya son kez 28 Ocak'ta uğrayan sivil havacılık helikopteri daha sonra içinde 40 kişi bulunduğu halde Ermeniler tarafından Şuşa kentinde düşürülünce bu ulaşım şekli de ortadan kalkmıştı. 2 Ocak 1992'den itibaren elektrikten yoksun kalan şehir uzun süredir ermeni silahlı örgütlerinin işgali altında idi. Ara sıra devam eden silahlı çatışmalara karşı koyan Azeri Türklerinin mücadele iradesi zayıf düşmeyince, Ermeniler saldırıya geçme kararı aldılar. 25 Şubat 1992'de, ağır vasıta ve silahlarla ayrıca Hankendi'de bulunan Rus 336. mekanize piyade tugayı desteğinde, önce geniş çapta topçu ateşi başlatıldı. 26 Şubat sabahı şehrin her tarafı ateşe teslim oldu. Şehri işgal eden Ermeniler önlerine gelen kadın çocuk yaşlı ayırt etmeden herkesi vahşice katlettiler. Şehirden canlı kurtulmayı başaranlar, en yakın komşu yerleşim yeri olan Agdam'a yönelirler. Bunlar da Ermenliler'in kurduğu pusuya düşerek katledilirler" dedi.
"KAYBOLAN 150 KİŞİDEN HALEN HABER YOK"
Bu saldırılarda 1275 kişinin Ermenilerce esir alındığını, 150 kişinin halen kayıp olduğunu 613 kişinin ise katledildiğini ifade eden Türk Ocakları Aydın Şube Başkanı Dr. Eyüp Doyuran "O gece, insanlığa karşı en gaddar, en acımasız toplu terör olaylarından biri olan 'Hocalı soykırımı' ile Azerbaycan kenti Hocalı, tarihin kara ve tozlu sayfalarında yerini almak üzere yeryüzünden silindi. Hocalı şehri, Azeri-Ermeni Karabağ savaşında stratejik bir mevkide bulunmaktaydı. Önemli yol kavşağında olan Hocalı, Karabağ'daki tek havaalanının olduğu yerdi. Maalesef dünya kamuoyu bu korkunç soykırımın hukuki karşılığını henüz vermiş değildir. Bugün, sadece bir avuç Azeri'nin 'Unutmadık!' 'Unutturmayacağız!' çığlıklarını kim duyuyor ki? Halbuki, üzerinden sadece 18 yıl geçmiş, sanki 118 yıl geçmiş gibi, unutuldu bile. Türkiye'nin bu soykırıma daha fazla sessiz kalmaması için; TBMM, Hocalı Katliamını, soykırım olarak tanımalıdır" ifadelerine yer verdi.
Türk Ocakları Aydın Şube Başkanı Eyüp Doyuran açıkalamsında "1991 Ekim ayından itibaren şehir abluka altına alınmıştır. 30 Ekim'de taşıma aracı kullanımı yasaklanan kentte, tek ulaşım aracı helikopterdi. Hocalı'ya son kez 28 Ocak'ta uğrayan sivil havacılık helikopteri daha sonra içinde 40 kişi bulunduğu halde Ermeniler tarafından Şuşa kentinde düşürülünce bu ulaşım şekli de ortadan kalkmıştı. 2 Ocak 1992'den itibaren elektrikten yoksun kalan şehir uzun süredir ermeni silahlı örgütlerinin işgali altında idi. Ara sıra devam eden silahlı çatışmalara karşı koyan Azeri Türklerinin mücadele iradesi zayıf düşmeyince, Ermeniler saldırıya geçme kararı aldılar. 25 Şubat 1992'de, ağır vasıta ve silahlarla ayrıca Hankendi'de bulunan Rus 336. mekanize piyade tugayı desteğinde, önce geniş çapta topçu ateşi başlatıldı. 26 Şubat sabahı şehrin her tarafı ateşe teslim oldu. Şehri işgal eden Ermeniler önlerine gelen kadın çocuk yaşlı ayırt etmeden herkesi vahşice katlettiler. Şehirden canlı kurtulmayı başaranlar, en yakın komşu yerleşim yeri olan Agdam'a yönelirler. Bunlar da Ermenliler'in kurduğu pusuya düşerek katledilirler" dedi.
"KAYBOLAN 150 KİŞİDEN HALEN HABER YOK"
Bu saldırılarda 1275 kişinin Ermenilerce esir alındığını, 150 kişinin halen kayıp olduğunu 613 kişinin ise katledildiğini ifade eden Türk Ocakları Aydın Şube Başkanı Dr. Eyüp Doyuran "O gece, insanlığa karşı en gaddar, en acımasız toplu terör olaylarından biri olan 'Hocalı soykırımı' ile Azerbaycan kenti Hocalı, tarihin kara ve tozlu sayfalarında yerini almak üzere yeryüzünden silindi. Hocalı şehri, Azeri-Ermeni Karabağ savaşında stratejik bir mevkide bulunmaktaydı. Önemli yol kavşağında olan Hocalı, Karabağ'daki tek havaalanının olduğu yerdi. Maalesef dünya kamuoyu bu korkunç soykırımın hukuki karşılığını henüz vermiş değildir. Bugün, sadece bir avuç Azeri'nin 'Unutmadık!' 'Unutturmayacağız!' çığlıklarını kim duyuyor ki? Halbuki, üzerinden sadece 18 yıl geçmiş, sanki 118 yıl geçmiş gibi, unutuldu bile. Türkiye'nin bu soykırıma daha fazla sessiz kalmaması için; TBMM, Hocalı Katliamını, soykırım olarak tanımalıdır" ifadelerine yer verdi.