Balıkesir'in 100 Yıllık İçme Suyu, 'Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu'
Balıkesir'in 100 yıldan beri sağlık ve güvenli kullanılan Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu, piyasada bilinen çok sayıdaki markalardan ayrıcalıklı olarak, 'Mavi Bandrol' sahibi tek su olmanın gururunu yaşıyor
SÖYLENTİLER ASILSIZ
Ayvatlar Köyü Muhtarı Mustafa Akkeçi, denetimli olarak üretilen ve son derece sağlık olan Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu ile ilgili piyasada bazı dedikodu ve asılsız söylentilerin dolaştığını, bunların insanları aldatmak ve başka yerlere yönlendirmek amacıyla yapılmış çirkin şeyler olduğunu söyledi. Bu konudaki iddialara sert tepki gösteren Mustafa Akkeçi, ortaya attığı iddialarla olaya bambaşka bir boyut getirdi. Akkeçi, ismini açıklamadığı bir hastanede görev yapan bir doktor tarafından Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu ile alakalı kasıtlı olarak dedikodu üretildiğini, yaptıkları araştırmalarda ise bu doktorun bir su firmasıyla ticari ilişkisinin olduğunu tespit ettiklerini, bu konuda gerekli yasal girişimleri başlattıklarını anlattı. Mustafa Akkeçi, "Tüzel kişilik olarak suyun sahibiyiz. Havaların kötü gitmesinden dolayı (kar, aşırı yağışlar vb) birtakım hastalıklar türedi. Bazı köylerde fare ölümlerinden dolayı tularemi hastalıkları baş göstermiş. Yağmur yağdıktan sonra köyümüze bir kadın geliyor, kızını ve damadını ziyaret etmeye. Pazartesi hastaneye gidiyor. Doktor Ayvatlar'dan geldiğini öğrenince 12 Nolu Sağlık Ocağını arayıp Ayvatlar suyunun mikroplu olduğunu söylemiş. Bu bizi üzdü. Balıkesir'de 40'dan fazla firma var, bunların içinde işlenmemiş arıtılmamış, ozonsuz tek su. Mavi bandrollü tek su Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu'dur. Tüketicilere bunu önemle hatırlatıyoruz, mavi bandrollü, işlenmemiş, ozonsuz tek su. Dedikodular üretildi, bunu yapanlar arasında devlet hastanelerinde görev yapan doktorlar var. İçlerinden bazılarının bazı su firmalarıyla ilgileri var. Bu bir rekabet ise böyle kötü rekabet olmamalı. Allah herkesin nasibini, rızkını verir. Benim suyumu kötülemeye kimsenin hakkı yoktur. Bu olaylar biraz büyüyünce İzmir Refik Saydam Hıfzıssıhha'ya gittik, sonuçlar ortada. Sağlık Bakanlığı Kaynak Suyu İşletme ruhsatımız, üretim izin belgemiz var. Çamur atmak kolay. 11 tane sucum var, toplam 70 hane buradan geçiniyor. Bundan da öte burası köyümüzün gelir kaynağıdır. Köyün yatırımlarını ve hizmetlerini buradan aldığımız parayla karşılıyoruz. Bizim bu dedikodulardan dolayı büyük zararımız var. Bu zararlarımızın giderilmesi için analiz raporlarını hukukçularımıza verdik. Bunlar incelendi, isim vermiyorum, ilgili doktorlar hakkında soruşturma için gerekli yasal girişimlerde bulunduk. Yasa neyi gerektiriyor ise o yapılacak. Kimsenin kimseyi kötülemeye hakkı yok, benim de hakkım yok. Bir şey varsa gelsinler, muhtarlık olarak biz buradayız. Herhangi bir şey varsa gereken yapılır. İl Sağlık Müdürlüğüne gitsinler, sorsunlar, Ayvatlar Suyu bozuk mu, sağlam mı öğrensinler. Ben köy adına çok üzüldüm, böyle bir şey görmedik. Bunu yapanlar da bizim gibi insanlar. Bundan sonra yapmazlar inşallah. Şüphe ve kuşku duyanlar gerek bizi gerek Sağlık Müdürünün bizzat kendisini arayabilirler. İsteyen basın kuruluşlarına da gidebilir. Biz her şeye açığız. Nereden geldiğini bilmediğimiz kapalı, çok güzel sular da var. Ben kötülemiyorum. Ama bu da güzel su, Allah'ın verdiği, Andezit taştan gelen, arıtılmamış, işlenmemiş çok güzel kaliteli su. Köyümüzle hiç alakası olmayan bir yerden içilmiş suyla bizim suyumuzun kötülemeye kimsenin hakkı yok" dedi.
FIKRA GİBİ
Ayvatlar Köyü Muhtarı Mustafa Akkeçi, söylentilerin bazen dozunu aştığına da ilginç bir örnek verdi. Ayvatlar köyünün bekçisinin fıtık ameliyatı için randevu aldığı hastaneye gittiğinde yapılan muayenesinde nereden geldiği sorulunca korucuda içtiği sudan kaynaklanan hastalık olduğunu söyleyen doktorun nasıl bir hekim olduğunun sorgulanması gerektiğini anlattı. Akkeçi, "Köyümüzün bekçisi var, korucu. Fıtık rahatsızlığı sebebiyle randevu alıp 1 hafta sonra hastaneye gidiyor. Bazı yerlere telefon açılıp, 'Ayvatlar suyu mikroplu korucuda hastalık var. Kimse almasın, içmesin deniliyor'. Sağlıkçılar bastı burayı, ama bir şey yok tabi ki, şaşırdılar. Yahu, adam fıtık hastası, ameliyat olacak bunun için gitmiş yapılana bakın. Fıkra gibi, ama niyetleri kötü. Kötülük ile kimse muvaffak olmaz. Uydurmalar, yalanlar, yakıştırmalar. Biz de kalkıp onlarla ilgili birşeyler söylesek ne olur? Ama bu bize yakışmaz. Ben buradan tüm Balıkesirlilere sesleniyorum, Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu'nu gönül rahatlığı ile sağlıkla içebilirler" diyerek tüketicilerin hiçbir endişe duymamasını istedi.
SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLI
Mustafa Akkeçi, Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu'nun sağlıklı ve lezzetli özelliğiyle bilinen birçok sudan çok daha kaliteli olduğunu bu sebeple rant endişesi içindeki kesimlerin spekülasyonlara başvurduğunu ancak bu kötü niyetli çevrelerin hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklarını söyledi. Akkeçi, düzenli olarak yapıldığı halde söylentilerin boş olduğunu göstermek için Sağlık Bakanlığı'na bağlı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı İzmir Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğü Çevre Mikrobiyolojisi Laboratuarı'na başvurup Ayvatlar Kaynak Suyunu tahlil ettirdiklerini anlattı. Laboratuardan alınan çifte analiz sonuçlarına göre Ayvatlar Kaynak Suyu, "Bakteriyolojik parametrelere uygun" bulundu. Ayrıca, numune suyun yapılan analiz sonuçlarının, "İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik" uyarınca EK-2 Tablo A hükümlerine göre uygundur" şeklinde onaylanarak Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü'nün de bilgilendirildiği bu rapor ile spekülasyonlara bir anlamda resmi olarak cevap verilmiş olduğu bildirildi.
SAĞLIKLA İÇİN
Ayvatlar Kaynak Suyu Limitet Şirketi'nin yöneticileri Nuri Yüce ve Sezai Dolanbay eşsiz bir suya sahip olduklarını söylediler. Değirmenboğazı Mevkii'ndeki Ayvatlar köyü girişinde bulunan dolum tesislerinde üretilip satış yapılan Ayvatlar Kaynak Suyu'nun müşterilerinin il merkezi ile ilçelerdeki kişi, kurum, kuruluş ve şirketlerden oluştuğunu, arzu edenlerin dolum tesislerine gelerek üretimi yerinde gördükten sonra suyu hazır olarak alabildiklerini açıkladı. Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu'nun varlığı ile piyasadaki su fiyatlarının otomatik olarak dengede tutulduğu, aksi halde rekabet gücü kalmaz ise hazır su tüketenlerin çok daha fahiş fiyatlarla karşılaşabileceklerini, Ayvatlar Kaynak Suyu ile Balıkesir ekonomisine bu anlamda da çok önemli katkı sağladıklarını belirttiler. Öte yandan, uzun yıllardan beri Ayvatlar suyu kullanan çok sayıda tüketici de köy muhtarlığının tüzel kişiliğindeki Ayvatlar Doğal Kaynak Suyunun son derece sağlıklı olduğunu, herkesin güvenle, gönül rahatlığıyla içebileceklerini söylediler.
"EL DEĞMEDEN" DOLUM
Dolum tesislerinde üretilen su her gün düzenli olarak laboratuarda kendi analizlerinden geçiriliyor. Şirketin laboratuar teknisyeni Berna Döndüren, suyun 3 aşamada el değmeden tüketiciye sunulduğunu anlattı. Birinci yıkama (dezenfektasyon). İkinci yıkama ve üçüncü yıkama bölümlerinin ardından içi sağlıklı su ile dolan damacanalar satışa hazır hale geliyor. Birinci yıkamada dezenfektan katılan damacanalar ikinci yıkama bölümünde 70 derecenin altında olmamak üzere dolum yapılıyor. Bu şekilde damacanada hiçbir mikroorganizma kalmıyor. Üçüncü yıkamada durulanan damacanalar "el değmeden" dolum yapıldıktan sonra etiket ve tarih işleminden sonra tüketime sunuluyor. Suyla ilgili sürekli analizler yapıldığını belirten Berna Döndüren, "Ayvatlar suyu gayet temiz. PH değeri 6,5 ila 8,5 çıkıyor, sertliğimiz de gayet uygun. İşlenmiş sularda mineraller öldürülüyor. Ancak bizim suyumuz işlenmemiş doğal kaynak suyu, mavi bandrollü. Laboratuarda Beher kabına depodan numunelik su alıyorum. Sıfır çıkması gereken önemli bakteriler var, bunlara azami ölçüde dikkat ediliyor, sürekli laboratuarda testler yapıyoruz. Numuneleri 24 saat esasıyla denetim altında tutup, sonuçlarını anında değerlendiriyoruz. İlgili birimler de her an bilgilendiriliyor. Yani bu su en güvenli su diyebiliriz. Son olarak Ocak 2010'da analiz yapıldı. Dedikodular bizi üzdü, söylenti çıkması satışlarımızı düşürdü. Böyle bir şey yapılması çok çirkin. Raporumuz 25 Ocak'ta geldi, isteyenler temin edebilir. Bir de damacanalarla ilgili bir söylenti çıkmıştı. Bizim damacanalarımız 7 numaralı şişe, yani polikarbonat, geri dönüşebilir. Kimsenin kafasında soru işareti kalmasın. Biz en fazla 50-60 dolumdan sonra şişeleri geri dönüşüme atıyoruz. Suyumuzun en önemli özelliği işlenmemiş su olmasıdır. Diğer suların çoğu işlenmiş su. Dolayısıyla kalsiyum, magnezyum, insana yararlı olan vitaminler işlenen sularda yok, çünkü öldürülüyor. Bunlar kırmızı bandrollüdür. Ancak, bizim işlenmemiş suyumuz mavi bandrollü. Doğal kaynak suyu, kendimiz de evde bu suyu içiyoruz. Herkes gönül rahatlığıyla ve sağlıkla içebilir. Kimsenin aklında bir soru işareti kalmasın" diye konuştu.
BİR ASIRDIR GÜVENLE İÇİLİYOR
Ayvatlar Doğal Kaynak Suyu'nun içme suyu olarak kullanılırlığının en az 100 yıl yani bir asır öncesine dayandığı bildirildi. Köyde su işinin nesilden nesile aktarıldığı Ayvatlar'da bugün geçim kaynağı olarak köy tüzel kişiliğinin bu işe sahip çıkması suyun üzerinden rant elde edilmesine izin verilmediğini gösteren bir uygulama olarak değerlendiriliyor. Bir asırdır güvenle içilen ve tüketimi tavsiye edilen Balıkesir Ayvatlar'daki mavi bandrollü işlenmemiş doğal kaynak suyunun kendine has özelliğiyle ender kalitedeki sulardan biri olduğu bildirildi.