Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kurulmasını Öngören Tasarı Meclis Anayasa Komisyonu'nda

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, insan hakları alanında faaliyet gösterecek bir kurumun, hükümetin ve idarenin denetiminde olmaması gerektiğini vurgulayarak, 'İnsan hakları konusunda 'kol kırılır yen içinde kalır' tarzındaki bir mantık sebebiyle denilmiştir mi kurulacaksa ve faaliyet gösterecekse kanunla kurulması ve bağımsız olm

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, insan hakları alanında faaliyet gösterecek bir kurumun, hükümetin ve idarenin denetiminde olmaması gerektiğini vurgulayarak, "İnsan hakları konusunda 'kol kırılır yen içinde kalır' tarzındaki bir mantık sebebiyle denilmiştir mi kurulacaksa ve faaliyet gösterecekse kanunla kurulması ve bağımsız olması gerekecektir" dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında toplanan TBMM Anayasa Komisyonu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu kurulmasına ilişkin Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine başladı. Tasarı hakkında bilgi veren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, insan hakları konusunun tüm dünyada gündemde olan bir konu olduğunu belirterek, "İnsan hakları konusu bir dünya konusu, tüm ülkelerin konusudur. İnsan hakları konusu bir iç hukuk konusu değildir. Bu alandaki düzenlemeler uluslararası hukukun bir
parçasıdır" diye konuştu.
Küreselleşen dünyada her ülkenin bu konudaki mevzuatını ve uygulamalarını uluslararası standartlara uydurmak zorunda olduğunu vurgulayan Çiçek, insan hakları konusunun, uygulamaları itibariyle demokratik standardın en önemli göstergelerinden biri olduğunu söyledi. Bugüne kadar konunun hükümetler ve parlamentolar düzeyinde çeşitli formatlarla ele alındığını ve bir kısım düzenlemelere gidildiğini hatırlatan Çiçek, Parlamento'da ve idarede bu konuda yapılanmalar bulunduğunu kaydetti. Bunlara rağmen
uluslararası toplumda bu konular değerlendirildiğinde Türkiye'nin insan hakları alanındaki mevcut kurumsal yapısının, birçok itirazla karşı karşıya kaldığına işaret eden Çiçek, bu ihtiyacı çalışmalar açısından da gördüklerini söyledi. Türkiye'nin BM üyesi bir ülke olarak, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni ve bu alandaki birçok sözleşmeyi onayladığını hatırlatan Çiçek, bu sözleşme ve anlaşmaların Türkiye'ye yüklediği yükümlülüklerin eksiksiz yerine getirilmesi bakımından yeni bir insan hakları kurumunun
kurulmasına ihtiyaç olduğunu belirtti.
İnsan hakları konusuna gerekli önemin verildiğini göstermesi ve aksaklıkların giderilmesi için bu kurumun bir idari tasarrufla değil bir kanunla kurulmasında zorunluluk olduğunu kaydeden Çiçek, insan hakları ihlallerinin genellikle idarenin eylem ve işlemleri sonucu ortaya çıkabileceği kabul edildiğinden bu kurumun idarenin ve hükümetin denetiminde olmayan bir yapıda olması gerektiğini vurguladı. Çiçek şunları söyledi:
"İnsan hakları konusunda 'kol kırılır yen içinde kalır' tarzındaki bir mantık sebebiyle denilmiştir mi kurulacaksa ve faaliyet gösterecekse kanunla kurulması ve bağımsız olması gerekecektir. Kanunla kurulacak, bağımsız olacak ama bunun idari ve mali yönden de özerk olması gerekmektedir. Ayrıca bu kurulun geniş bir temsile ve katılıma imkan vermesi gerekecektir. Bu kurumlar yeterince temsil edilmiyorsa o zaman bu kurum göstermelik bir kurum olur. Beklenen fayda da hasıl olmaz."
Çiçek, böylesine önemli bir konuda muhalefetin de katkısıya ihtiyaç olduğunu belirterek, Komisyon'da bir alt komisyon kurulmasını ve tasarının ayrıntılı olarak alt komisyonda ele alınmasını istediklerini söyledi.
Komisyon toplantısına katılan TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ise Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun, Türkiye'de insan hakları alanında faaliyete geçmiş olan en eski kurum olduğunu söyledi. Bu komisyonun TBMM adına faaliyet gösterdiğine işaret eden Üskül, bunun yanında özerk ve bağımsız bir kurum kurulmasında da yarar gördüklerini vurguladı. Böyle bir kurum oluşturulduğunda Komisyon ile bu kurum arasında ilişkilerin devam edeceğini ifade eden Üskül, Kurum'un çalışmalarının
Meclis'e yansımasında Komisyon'un aracı rol üstleneceğini ifade etti. Üskül, böyle bir kurum oluşturulmasına destek verdiklerini dile getirdi. İnsan hakları alanında 4-5 ayrı kurum ve komisyon bulunması halinde hak ihlali mağdurlarının nereye başvuracaklarını bilemeyeceklerini ve verilen kararlar arasında çelişkilerin ortaya çıkabileceğini kaydeden Üskül, bu alanda bir kurumun çatısı altında farklı birimlerin çalışmasının tercih ettikleri bir yöntem olduğunu söyledi.
Çiçek ve Üskül'ün konuşmalarının ardından tasarının tümü üzerindeki görüşmelere geçildi.