Ecevit yediği pastadan rahatsızlandı

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ecevit'in hastalanmasının TOBB Resepsiyonunda yediği “pastadan” kaynaklandığını iddia etti.

Ecevit yediği pastadan rahatsızlandı
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ecevit’in doktor raporuyla görevden uzaklaştırılmak istendiği iddialarına karşı, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı bu durumdan sorumlu tutmadığını belirtti.

Ergenekon Davalarının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin eski Başbakan Bülent Ecevit’in doktor raporuyla görevden uzaklaştırılmak istendiği iddialarını soruşturmak için hastane belgelerini istemesi, dikkatleri o yıllarda yaşananlara çekti. DSP Genel Başkanı Masum Türker, eski Başbakan Bülent Ecevit’in Ecevit’in doktor raporuyla görevden uzaklaştırılmak istendiği iddialarının doğruyu yansıtmadığını belirtti. Ergenekon Davası kapsamında tutuklu bulunan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haberal’ın “kasıtlı bir şey yaptığını” belirten Türker, “Mehmet Haberal ve Başkent Hastanesi’ni bu durumdan sorumlu tutmuyorum. Ne ilgisi var, o zaman da gündeme gelmemişti. Darbeyi başkaları yapıyordu, yapınca da AKP çıktı iktidar oldu. Haberal’ın böyle bir niyeti, düşüncesi yoktu” diye konuştu.

PASTAYI KİM VERDİ, ONU BULUN

Türker, Ecevit’in hastalanmadan bir gün önce TOBB Resepsiyonuna katıldığına işaret ederek, Ecevit’in hastalanmasının o gün orada yediği “pastadan” kaynaklandığını iddia etti.

Türker, 2002 yılında “Ecevitsiz, DSP'siz ve MHP'siz bir iktidar oluşturulmak istendiğini” ifade ederek, Ecevit’in Başkent Hastanesi’ne kaldığı dönemde birinin kendisi, diğerinin de eski Afyon Milletvekili Gaffar Yakın olmak üzere yanında iki kişi olduğunu belirtti.

“Hastanede bir şeyler oldu. Başlangıçta kasıtlı olmadı” diyen Türker, “Sayın Ecevit, 2001 sonunda, Hindistan’a gitmeden önce hastalandı ve olağanüstü bir kurultayla parti yönetiminden ayrılmak istedi ama kortizon tedavisiyle kısmen iyileştirildi. Hindistan’a gidip geldikten sonra hem DSP’nin hem MHP’nin başına gelen iş, Irak savaşıdır. Rahmetli Ecevit önce Ocak ayında Amerika’da Irak’a Türkiye üzerinden asker geçirilmesine ‘hayır’ dedi.

Nisan sonunda da Dick Cheney Türkiye’ye geldi, ona da ‘hayır’ dedi. Olay buradan patladı. Ecevit 5 gün sonra hastalandı” diye konuştu.

Ecevit hastanedeyken, kendisinin ve eski Afyon Milletvekili Gaffar Yakın’ın orada olduğunu, Yakın’ın aynı zamanda doktor ve röntgen uzmanı olduğunu hatırlatan Türker, o gün yaşanan diyalogu şöyle aktardı: “Gaffar Bey, hastane başhekimine ‘Hiç ayakta film çektiniz mi?’ diye sordu. O da ‘hayır’ dedi. 10 dakika sonra Mehmet Haberal geldi, kızdı ve ‘Ben sizin kanun hazırlamanıza karışıyor muyum ki siz bizim nasıl film çekeceğimize karışıyorsunuz?’ dedi. Gaffar Bey ‘Biliyorsunuz ben röntgen uzmanıyım’ dedi. Aradan bir saat geçti doktor geldi ayakta film çekildi ve gaz olduğu ortaya çıktı. Daha önce ayakta film çekilseymiş, bu anlaşılırmış. Kortizonun bir başka yan etkisi daha varmış, perfere yaparmış, bütün zarları inceltirmiş.”

Türker, Ecevit’in hastaneye yatmadan bir gün önce ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Dedeman Oteli’nde verilen kokteyline katıldığını belirterek, Ecevit’in rahatsızlanmasında söz konusu resepsiyonda yediği pastayı sorumlu tuttu. Bunun da Ecevit için planlanan komplonun bir parçası olabileceğine dikkat çeken Türker, “Otelde yediği şey gaz yapmış, o gazı da MR çekilince görülmezmiş, ayakta röntgen çekilince ortaya çıktı. Kim otelde ne verdiyse artık? Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin yükümlülüğündedir. O gün ona kim pasta ikram etti, bulunması gerekiyor. Pastadan sonra rahatsızlandı, gaz sıkışması nedeniyle hastaneye kaldırıldı” dedi.

Türker, bu olaydan sonra yaşananlara da dikkatle bakmak gerektiğini ifade ederek, “Herkes bugün, ‘Haberal içeride’ diye tenkit ediyor ya, bir bahane bulmaya çalışıyorlar. Sonrası var. Sonrasını yaşadık. Sonrasında, Almanya’da yapılan toplantının ardında, Ecevit’e bir rapor hazırlatıp, ne yapıp yapıp, iş göremez raporuyla o Balyoz darbesini yapmak vardı. Biz bunu her yerde anlattık. Savcılar Balyoz'u araştırıyorlarsa, 2002 yılında Almanya'daki toplantıdan başlayıp araştırsınlar. Almanya'da ne olduğu 2002 yılının o tarihli gazetelerinde var; Ecevit'siz, DSP'siz ve MHP'siz bir hükümet modeli” diye konuştu.