Ödüllü Fabrikanın Mimarı Kendi Eserine Bayıldı
Ağa Han Ödülü'nü Edirne İpekyol Tekstil Fabrikası'na kazandıran Mimar Emre Arolat, "Binanın nefes alınan bir yer olması gibi derdim vardı
Ağa Han Ödülü'nü Edirne İpekyol Tekstil Fabrikası'na kazandıran Mimar Emre Arolat, "Binanın nefes alınan bir yer olması gibi derdim vardı. Bunu da başardığıma inanıyorum. Buraya her gelişimde kendimi çok rahat hissediyorum" diye konuştu.
Edirne'ye yapılan İpekyol Fabrikası'nın mimarı Emre Arolat, 2010 Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazandırdığı fabrikayı İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın'la birlikte ziyaret etti. Arolat, 20 bin metrekare arazi üzerine kurulu, günlük 50 bin adet üretim yapılan ve 450 kişiye istihdam sağlayan fabrika ile ilgili olarak, "İçinde çalışanların 'Lanet olsun, buraya neden geldim' demesine yol açmayacak, aydınlık bir yapı oldu" yorumunda bulundu.
2004 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından temeli atılan ve 2006 yılı ağustos ayında üretime başlayan İpekyol'un Edirne'deki fabrikası, bireysel binalarla sınırlı tutulmadan Müslüman toplumların ihtiyaçlarına cevap veren geniş bir yelpazedeki projelerin layık görüldüğü Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazandı. Tamamı kadın giyimine yönelik olan ve yıllık 500 ila 600 bin arası üretim yapan İpekyol Edirne Fabrikası şeffaf görüntüsüyle beğeni topluyor.
Burada basın mensuplarını bilgilendiren Ayaydın ve Arolat, fabrikanın, çalışan personele çalışma azmi katıcı bir özelliğe sahip olduğunu belirtti. Türkiye'ye daha kaliteli ve dünya standartlarına işçilik veren bir fabrika kazandırma amacıyla yola çıktıklarını kaydeden İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, proje için Emre Arolat'a başvurduklarında, kendilerine tek bir proje sunduğunu, ikinci bir alternatif projeye dahi gerek duymadıklarını belirten Ayaydın, "Öyle bir bina istedik ki 100 yıl sonra
bile tüm yapılara emsal olsun. Sağ olsun Emre Arolat bize böylesine muhteşem bir bina kazandırdı. Sayesinde, kimlik değeri olan bir binaya sahip olduk" dedi.
Şeffaf binanın mimarı Emre Arolat ise fabrikada üretim sistematiğinden kültürel bağlara kadar her şeyin birbirine bağlı olduğunu belirtti. Projeyi, "Şimdiye kadar çalıştıklarım arasında kendimi en konforlu hissettiğim proje oldu" şeklinde yorumlayan Arolat, "İçinde çalışanların 'Lanet olsun, buraya neden geldim' demesine yol açmayacak aydınlık bir yapı oldu. Her iş kendine göre zor ve bıktırıcıdır. Ben de insanların ürettiği emekten zevk almasının mekandan geçeceği yoluyla bu binayı çizdim. Tekstil
sektörünün yüzde 80'i merdivenaltı, fason ve kalitesiz. İpekyol ise sadece Türkiye değil, dünya standartlarında üretim kapasitesine sahip bir fabrika. Böyle bir şirkete de böyle bir yapı yakışırdı. Nefes alınan bir yer olması gibi derdim vardı. Bunu da başardığıma inanıyorum. Buraya her gelişimde kendimi çok rahat hissediyorum" diye konuştu.
Arolat, bir basın mensubunun 'Hapishane yapmayı düşünür müydünüz?" sorusuna ise, "Bir insanın kapatılarak cezalandırılmasına karşı olduğum için hapishane yapmazdım. İnsanın dünya görüşüne uymayan bir şeyi yapmasını da doğru bulmuyorum" şeklinde cevap verdi.
Ayaydın ve Arolat'ın açıklamalarının ardından daha sonra hep birlikte fabrikanın çeşitli bölümleri gezildi. Şeffaf görünümüyle dikkat çeken binada işçiler, çalışırlarken adeta dış havayı soluyup yeşilliklerle bezenen botanik bahçelerinin görüntüsünü seyrediyorlar.
İPEKYOL, ÖDÜLÜ 5 YAPIYLA PAYLAŞTI
1977'den bu yana verilen Ağa Han Ödülleri Müslüman ülkelerde bulunan ya da İslam kültürüyle bağlantılı olan projelere veriliyor. Bu yıl 5 projenin paylaştığı ödüle, Edirne'deki İpekyol Fabrikası'nın yanı sıra Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad yakınlarında bulunan Wadi Hanifa Sulak Alan projesi, Tunus'un başkentinin merkezinde hayata geçirilen iddialı bir şehir dönüşüm çalışması, Çin'in Fujian bölgesinde bir okul binası ve İspanya'nın Cordoba kentinde Endülüs kültürünün sergilendiği Madinat al-Zahra
Müzesi layık görüldü. Büyük ödüle İpekyol Tekstil Fabrikası'nın seçilmesinin altında, doğa manzaralı ve bol gün ışığı alan fabrikanın çalışanlarına güzel ve huzurlu bir ortam sağlayacak biçimde tasarlanışının yattığı belirtiliyor.
(İA-ÇK-EA-Y)
Edirne'ye yapılan İpekyol Fabrikası'nın mimarı Emre Arolat, 2010 Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazandırdığı fabrikayı İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın'la birlikte ziyaret etti. Arolat, 20 bin metrekare arazi üzerine kurulu, günlük 50 bin adet üretim yapılan ve 450 kişiye istihdam sağlayan fabrika ile ilgili olarak, "İçinde çalışanların 'Lanet olsun, buraya neden geldim' demesine yol açmayacak, aydınlık bir yapı oldu" yorumunda bulundu.
2004 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından temeli atılan ve 2006 yılı ağustos ayında üretime başlayan İpekyol'un Edirne'deki fabrikası, bireysel binalarla sınırlı tutulmadan Müslüman toplumların ihtiyaçlarına cevap veren geniş bir yelpazedeki projelerin layık görüldüğü Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazandı. Tamamı kadın giyimine yönelik olan ve yıllık 500 ila 600 bin arası üretim yapan İpekyol Edirne Fabrikası şeffaf görüntüsüyle beğeni topluyor.
Burada basın mensuplarını bilgilendiren Ayaydın ve Arolat, fabrikanın, çalışan personele çalışma azmi katıcı bir özelliğe sahip olduğunu belirtti. Türkiye'ye daha kaliteli ve dünya standartlarına işçilik veren bir fabrika kazandırma amacıyla yola çıktıklarını kaydeden İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, proje için Emre Arolat'a başvurduklarında, kendilerine tek bir proje sunduğunu, ikinci bir alternatif projeye dahi gerek duymadıklarını belirten Ayaydın, "Öyle bir bina istedik ki 100 yıl sonra
bile tüm yapılara emsal olsun. Sağ olsun Emre Arolat bize böylesine muhteşem bir bina kazandırdı. Sayesinde, kimlik değeri olan bir binaya sahip olduk" dedi.
Şeffaf binanın mimarı Emre Arolat ise fabrikada üretim sistematiğinden kültürel bağlara kadar her şeyin birbirine bağlı olduğunu belirtti. Projeyi, "Şimdiye kadar çalıştıklarım arasında kendimi en konforlu hissettiğim proje oldu" şeklinde yorumlayan Arolat, "İçinde çalışanların 'Lanet olsun, buraya neden geldim' demesine yol açmayacak aydınlık bir yapı oldu. Her iş kendine göre zor ve bıktırıcıdır. Ben de insanların ürettiği emekten zevk almasının mekandan geçeceği yoluyla bu binayı çizdim. Tekstil
sektörünün yüzde 80'i merdivenaltı, fason ve kalitesiz. İpekyol ise sadece Türkiye değil, dünya standartlarında üretim kapasitesine sahip bir fabrika. Böyle bir şirkete de böyle bir yapı yakışırdı. Nefes alınan bir yer olması gibi derdim vardı. Bunu da başardığıma inanıyorum. Buraya her gelişimde kendimi çok rahat hissediyorum" diye konuştu.
Arolat, bir basın mensubunun 'Hapishane yapmayı düşünür müydünüz?" sorusuna ise, "Bir insanın kapatılarak cezalandırılmasına karşı olduğum için hapishane yapmazdım. İnsanın dünya görüşüne uymayan bir şeyi yapmasını da doğru bulmuyorum" şeklinde cevap verdi.
Ayaydın ve Arolat'ın açıklamalarının ardından daha sonra hep birlikte fabrikanın çeşitli bölümleri gezildi. Şeffaf görünümüyle dikkat çeken binada işçiler, çalışırlarken adeta dış havayı soluyup yeşilliklerle bezenen botanik bahçelerinin görüntüsünü seyrediyorlar.
İPEKYOL, ÖDÜLÜ 5 YAPIYLA PAYLAŞTI
1977'den bu yana verilen Ağa Han Ödülleri Müslüman ülkelerde bulunan ya da İslam kültürüyle bağlantılı olan projelere veriliyor. Bu yıl 5 projenin paylaştığı ödüle, Edirne'deki İpekyol Fabrikası'nın yanı sıra Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad yakınlarında bulunan Wadi Hanifa Sulak Alan projesi, Tunus'un başkentinin merkezinde hayata geçirilen iddialı bir şehir dönüşüm çalışması, Çin'in Fujian bölgesinde bir okul binası ve İspanya'nın Cordoba kentinde Endülüs kültürünün sergilendiği Madinat al-Zahra
Müzesi layık görüldü. Büyük ödüle İpekyol Tekstil Fabrikası'nın seçilmesinin altında, doğa manzaralı ve bol gün ışığı alan fabrikanın çalışanlarına güzel ve huzurlu bir ortam sağlayacak biçimde tasarlanışının yattığı belirtiliyor.
(İA-ÇK-EA-Y)