Ak Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem Türkiye Ve Dünya Ekonomisini Değerlendirdi
Adalet ve Kalkınma partisi (AK Parti) Aydın Mileltvekili Mehmet Erdem, Türkiye ve Dünya ekonomisini değerlendirdi
Adalet ve Kalkınma partisi (AK Parti) Aydın Mileltvekili Mehmet Erdem, Türkiye ve Dünya ekonomisini değerlendirdi. Erdem "Türkiye, ilk defa bir krizi uluslararası kuruluşlardan destek almadan kendi kaynaklarıyla başarıyla atlatmıştır" dedi.
2008 Eylül sonrasında şiddetlenen krizin, dünya ekonomisinde İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş boyutta bir ekonomik duraklama dönemine girilmesine neden olduğunu belirten AK parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem uluslararası kuruluşların ve ülkelerin aldığı olağanüstü önlemler sayesinde 2009 yılının ortalarından itibaren dünya ekonomisinin toparlanma eğilimine girdiğini ifade etti.
2010 yılında gelişmekte olan Asya ülkelerinde yüzde 9,4'lük, Latin Amerika ülkelerinde yüzde 5,7'lik, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde yüzde 3,7'lik bir büyüme öngörüldüğünü belirten Erdem "Türkiye için IMF'nin 2010 yılı büyüme tahmini yüzde 7,8, OECD'nin (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) tahmini ise yüzde 8,2 dir. Bu açıdan ülkemiz için tahmin edilen yüzde 8 civarındaki büyüme büyük bir başarıdır. Krizde gelişmiş ülkelerde kamu borcunun milli gelire oranı kriz öncesine göre yüksek düzeylere gelmiştir. Gelişmiş ülkelerin 2007 yılı sonunda yüzde 72,8 olan borç stokunun milli gelire oranı 2009 yılında yüzde 91 düzeyine yükselmiştir. Örneğin 2011 yılı sonu itibarıyla borç stokunun milli gelire oranının, Japonya'da yüzde 234, Yunanistan'da yüzde 139, İtalya'da yüzde 120, İrlanda'da yüzde 108, Belçika'da yüzde 103, ABD'de yüzde 99 olması beklenmektedir. Türkiye,2010'da borç stokunun milli gelire oranını bir önceki yıla göre en yüksek oranda azaltan Avrupa ülkesi olacaktır. 2010 yılı sonu itibariyle Türkiye'de borç stokunun yani borcun milli gelire oranı yüzde 40 civarında olacaktır. Bu rakamları oranlamak gerekirse, ABD'nin yıllık 100$'lık gelirine karşılık 99 $ borcu varken, Türkiye'nin 100 $'lık gelirine karşılık 40 $ borcu vardır ve bu bizim için gurur verici bir istatistiktir" dedi.
2002 yılına göre kamu borçlarının çok arttığını ifade edenlerin milli gelirdeki artışı da dikkate alıp oranlamaları buna göre yapmaları gerektiğini söyleyen Milletvekili Mehmet Erdem "AK Parti Hükümetleri olarak uzun yıllar çift haneli olan hatta bazen üç haneye çıkan enflasyonu tek haneye indirdik ve küresel krize rağmen tek hanede tuttuk. Türkiye, yüksek enflasyona sahip ülkeler sıralamasında uzun yıllar hep ilk 10 arasındaydı. Bu dönemde 60'lı sıralara kadar geriledik. Kriz döneminde kredi notumuz, farklı kredi derecelendirme kuruluşları tarafından kısa aralıklarla dört defa artırılmıştır. Yine bu dönemde notu iki kademe birden yükselen tek ülke, Türkiye olmuştur. Türkiye'yi bu krizde ayrıştıran en önemli nokta sağlam finans ve bankacılık sektörüne sahip olmasıdır" ifadelerine yer verdi.
2009 yılı sonu itibarıyla 27 AB ülkesinde hane halkı yükümlülüklerinin (devlete karşı ödeme ve borç yükümlülüklerinin) GSYH'ye [GSYİH = tüketim + yatırım + devlet harcamaları + (ihracat - ithalat)] oranı ortalama yüzde 58,6 düzeyinde iken ülkemizde bu oran sadece yüzde 15,4 olduğunu ve Türkiye'de hane halkı yükümlülüklerinin birçok ülkeye göre daha düşük seviyelerde olduğu görüldüğünü kaydeden Erdem "Kriz döneminde birçok ülke hazinesi IMF (Uluslararası Para Fonu) kaynaklarına başvururken biz IMF'den borç almadık. Tam aksine geçmişten gelen borçları azalttık. 2002 yılında 22 milyar dolar olan IMF'ye borcumuzu Ekim 2010 itibarıyla 6,5 milyar dolara düşürdük. Türkiye, ilk defa bir krizi uluslararası kuruluşlardan destek almadan kendi kaynaklarıyla başarıyla atlatmıştır. 1994 ve 2001 krizleri Türkiye'de çıktı başkaları yönetti, son krizi ise başkaları çıkardı biz yönettik. Biz son altmış yılın en büyük krizini kendi tedbirlerimizle atlattık. Ama daha da önemlisi bu dönemde krizin faturasını halkımıza çıkarmadık" diye konuştu.
ÇEŞİTLİ ÜLKELERİN KRİZ REÇETELERİ
Açıklamasında Türkiye'nin başarı ile atlattığı krize, çeşitli dünya ülkelerinin aldığı tedbirlerden de örnekler veren Erdem açıklamasını şöyle sürdürdü:
"İNGİLTERE: 2011 yılından itibaren KDV oranı yüzde 17,5'ten yüzde 20'ye çıkarılıyor. Çocuk yardımı dahil sosyal harcamalarda büyük kesintilere gidildi. • Üniversite öğrenci harçları yaklaşık 3 kat artırılarak, yıllık 3.290 pounddan 9.000 pounda çıkarılıyor. Emeklilik yaşının 66'ya çıkarılması planlanıyor.
İSPANYA; KDV oranı yüzde 16'dan yüzde 18'e çıkarıldı. Emeklilik yaşının 65'ten 67'ye yükseltilmesi planlanıyor. Kamuda 2010 yılında maaşlarda yüzde 5 kesinti yapıldı. 2011 yılında ise maaş artışları dondurulacak. İşsizlik maaşlarının düşürülmesi planlanıyor.
PORTEKİZ: 2010'da yüzde 20 olan KDV oranının 2011'de yüzde 23'e çıkarılması planlanıyor. Gelir Vergisi üst dilimi yüzde 45'e çıkarıldı. Başta hızlı tren ve havaalanı yatırımları olmak üzere önemli projeler ertelendi. Askeri yatırım harcamaları yüzde 40 oranında azaltılacak. 2011 yılında kamuya yeni personel alınmayacak.
YUNANİSTAN: KDV oranı yüzde 19'dan yüzde 23'e çıkarıldı. Kamu çalışanlarının maaşlarında yüzde 8 kesintiye gidildi. İşçilere verilen ikramiyeler kaldırılıyor.
İTALYA: 2013 yılına kadar kamu sektöründe ücretler donduruldu. 2011 bütçesinde 5,5 milyar Avroluk bir kesinti planlandı. Bakanlık harcamalarından yüzde 10 kesinti yapıldı. 27 bütçe dışı fon kaldırılacak. Emeklilik yaşı ortalama yaşam süresine endekslenecek.
ROMANYA: KDV oranı yüzde 19'dan yüzde 24'e çıkarıldı. Kamu çalışanlarının maaşlarında yüzde 25, emekli maaşlarında ise yüzde 15 kesinti yapıldı. Ayrıca emeklilik yaşının yükseltilmesi de planlanmaktadır"
2008 Eylül sonrasında şiddetlenen krizin, dünya ekonomisinde İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş boyutta bir ekonomik duraklama dönemine girilmesine neden olduğunu belirten AK parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem uluslararası kuruluşların ve ülkelerin aldığı olağanüstü önlemler sayesinde 2009 yılının ortalarından itibaren dünya ekonomisinin toparlanma eğilimine girdiğini ifade etti.
2010 yılında gelişmekte olan Asya ülkelerinde yüzde 9,4'lük, Latin Amerika ülkelerinde yüzde 5,7'lik, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde yüzde 3,7'lik bir büyüme öngörüldüğünü belirten Erdem "Türkiye için IMF'nin 2010 yılı büyüme tahmini yüzde 7,8, OECD'nin (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) tahmini ise yüzde 8,2 dir. Bu açıdan ülkemiz için tahmin edilen yüzde 8 civarındaki büyüme büyük bir başarıdır. Krizde gelişmiş ülkelerde kamu borcunun milli gelire oranı kriz öncesine göre yüksek düzeylere gelmiştir. Gelişmiş ülkelerin 2007 yılı sonunda yüzde 72,8 olan borç stokunun milli gelire oranı 2009 yılında yüzde 91 düzeyine yükselmiştir. Örneğin 2011 yılı sonu itibarıyla borç stokunun milli gelire oranının, Japonya'da yüzde 234, Yunanistan'da yüzde 139, İtalya'da yüzde 120, İrlanda'da yüzde 108, Belçika'da yüzde 103, ABD'de yüzde 99 olması beklenmektedir. Türkiye,2010'da borç stokunun milli gelire oranını bir önceki yıla göre en yüksek oranda azaltan Avrupa ülkesi olacaktır. 2010 yılı sonu itibariyle Türkiye'de borç stokunun yani borcun milli gelire oranı yüzde 40 civarında olacaktır. Bu rakamları oranlamak gerekirse, ABD'nin yıllık 100$'lık gelirine karşılık 99 $ borcu varken, Türkiye'nin 100 $'lık gelirine karşılık 40 $ borcu vardır ve bu bizim için gurur verici bir istatistiktir" dedi.
2002 yılına göre kamu borçlarının çok arttığını ifade edenlerin milli gelirdeki artışı da dikkate alıp oranlamaları buna göre yapmaları gerektiğini söyleyen Milletvekili Mehmet Erdem "AK Parti Hükümetleri olarak uzun yıllar çift haneli olan hatta bazen üç haneye çıkan enflasyonu tek haneye indirdik ve küresel krize rağmen tek hanede tuttuk. Türkiye, yüksek enflasyona sahip ülkeler sıralamasında uzun yıllar hep ilk 10 arasındaydı. Bu dönemde 60'lı sıralara kadar geriledik. Kriz döneminde kredi notumuz, farklı kredi derecelendirme kuruluşları tarafından kısa aralıklarla dört defa artırılmıştır. Yine bu dönemde notu iki kademe birden yükselen tek ülke, Türkiye olmuştur. Türkiye'yi bu krizde ayrıştıran en önemli nokta sağlam finans ve bankacılık sektörüne sahip olmasıdır" ifadelerine yer verdi.
2009 yılı sonu itibarıyla 27 AB ülkesinde hane halkı yükümlülüklerinin (devlete karşı ödeme ve borç yükümlülüklerinin) GSYH'ye [GSYİH = tüketim + yatırım + devlet harcamaları + (ihracat - ithalat)] oranı ortalama yüzde 58,6 düzeyinde iken ülkemizde bu oran sadece yüzde 15,4 olduğunu ve Türkiye'de hane halkı yükümlülüklerinin birçok ülkeye göre daha düşük seviyelerde olduğu görüldüğünü kaydeden Erdem "Kriz döneminde birçok ülke hazinesi IMF (Uluslararası Para Fonu) kaynaklarına başvururken biz IMF'den borç almadık. Tam aksine geçmişten gelen borçları azalttık. 2002 yılında 22 milyar dolar olan IMF'ye borcumuzu Ekim 2010 itibarıyla 6,5 milyar dolara düşürdük. Türkiye, ilk defa bir krizi uluslararası kuruluşlardan destek almadan kendi kaynaklarıyla başarıyla atlatmıştır. 1994 ve 2001 krizleri Türkiye'de çıktı başkaları yönetti, son krizi ise başkaları çıkardı biz yönettik. Biz son altmış yılın en büyük krizini kendi tedbirlerimizle atlattık. Ama daha da önemlisi bu dönemde krizin faturasını halkımıza çıkarmadık" diye konuştu.
ÇEŞİTLİ ÜLKELERİN KRİZ REÇETELERİ
Açıklamasında Türkiye'nin başarı ile atlattığı krize, çeşitli dünya ülkelerinin aldığı tedbirlerden de örnekler veren Erdem açıklamasını şöyle sürdürdü:
"İNGİLTERE: 2011 yılından itibaren KDV oranı yüzde 17,5'ten yüzde 20'ye çıkarılıyor. Çocuk yardımı dahil sosyal harcamalarda büyük kesintilere gidildi. • Üniversite öğrenci harçları yaklaşık 3 kat artırılarak, yıllık 3.290 pounddan 9.000 pounda çıkarılıyor. Emeklilik yaşının 66'ya çıkarılması planlanıyor.
İSPANYA; KDV oranı yüzde 16'dan yüzde 18'e çıkarıldı. Emeklilik yaşının 65'ten 67'ye yükseltilmesi planlanıyor. Kamuda 2010 yılında maaşlarda yüzde 5 kesinti yapıldı. 2011 yılında ise maaş artışları dondurulacak. İşsizlik maaşlarının düşürülmesi planlanıyor.
PORTEKİZ: 2010'da yüzde 20 olan KDV oranının 2011'de yüzde 23'e çıkarılması planlanıyor. Gelir Vergisi üst dilimi yüzde 45'e çıkarıldı. Başta hızlı tren ve havaalanı yatırımları olmak üzere önemli projeler ertelendi. Askeri yatırım harcamaları yüzde 40 oranında azaltılacak. 2011 yılında kamuya yeni personel alınmayacak.
YUNANİSTAN: KDV oranı yüzde 19'dan yüzde 23'e çıkarıldı. Kamu çalışanlarının maaşlarında yüzde 8 kesintiye gidildi. İşçilere verilen ikramiyeler kaldırılıyor.
İTALYA: 2013 yılına kadar kamu sektöründe ücretler donduruldu. 2011 bütçesinde 5,5 milyar Avroluk bir kesinti planlandı. Bakanlık harcamalarından yüzde 10 kesinti yapıldı. 27 bütçe dışı fon kaldırılacak. Emeklilik yaşı ortalama yaşam süresine endekslenecek.
ROMANYA: KDV oranı yüzde 19'dan yüzde 24'e çıkarıldı. Kamu çalışanlarının maaşlarında yüzde 25, emekli maaşlarında ise yüzde 15 kesinti yapıldı. Ayrıca emeklilik yaşının yükseltilmesi de planlanmaktadır"