Öldürülen Sanatçıya Son Görev
Mersin'de kendisinden istenilen 'Kürtçe' parçayı seslendirmediği için uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden sanatçı Sarp Öztürk, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Sahne aldığı Jasmin Türkü Bar'da önceki gece mekana alkollü olarak gelen M.B. (Metin Bayındır) adlı bir müşteri tarafından kendisinden istenen; 'Kürtçe' parçayı söylemediği için tabancayla vurularak öldürülen Türk Halk Müziği sanatçısı Sarp Öztürk (38) için bugün Mersin Cemevi'nde cenaze töreni düzenlendi. Öztürk'ün eşi Songül Öztürk, yakınlarına sarılıp uzun süre gözyaşı dökerken, aynı saldırıda yaralı olarak kurtulan Göktay Okçu (37) ise acılı eşe sarılarak onu teselli etmeye çalıştı. Sanatçının
kardeşi Sibel Öztürk ise, "Ağabey beni de götür. Ben şimdi sensiz ne yapacağım?" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Baba İhsan Öztürk, metanetini koruyup cenazeye katılanlarla yakından ilgilenirken, Sarp Öztürk, Cemevi'nde kılınan cenaze namazının ardından merkez ilçe Mezitli'de gözyaşları arasında toprağa verildi. Cemevi'ndeki cenaze töreninde, sanatçının bazı yakınları fenalık geçirdi.
"YAŞANANLAR BİR VAHŞET İNSAN İŞİ ASLA OLAMAZ"
Cenazede gazetecilerin kendisine yöneltmiş olduğu sorulara da yanıt veren baba İhsan Öztürk, oğlunun ölüm haberini alır almaz Kayseri'den Mersin'e geldiğini anlattı. Kendisi gibi oğlunun da Kürtçe bilmediğini ifade eden Öztürk, "Ben Kayseriliyim. Kürt kökenli bir insan değilim ama olabilirdim de. Eğer bu niyetle yaptılarsa herkes cezasını çekecek. Ben yaşananları bir 'vahşet' olarak değerlendiriyorum, insan işi değil bu. Her şey diyalogla çözülür. Diyalogun olmadığı yerde yaşananları işte görüyorsunuz.
İnsanlar her dili bilebilir, konuşabilir ama oturup meseleleri konuşarak halletmeli" dedi.
"NE BEN, NE DE SARP KÜRTÇE BİLMİYORUZ"
Yaşadığı olayın hala şokunu üzerinden atlatamayan ve cenaze törenine yaralı olduğu için koltuk değneği ile gelen gitarist Göktay Okçu da, "Bara gelen 3 kişi, görevli garsona bizden 'Kürtçe' parça söylememizi istiyor. Ama bu talepten bizim hiç haberimiz olmadı. Sonrasında bu insanlar hak etmediğimiz davranışlarda bulunup olay çıkartarak mekanı terk ettiler. Sonra yeniden mekana gelip bastılar. Yaşanılan o anı hiç hatırlamıyorum. Program sonrasında barda oturuyorduk ve bir anda silah seslerini duyduk" diye
konuştu. Ne kendisinin, ne de Sarp Öztük'ün Kürtçe bilmediğinin altını çizen Okçu, Öztürk'ün mükemmel bir insan olmasının yanında çok iyi bir sanatçı olduğunu, kimseyi kırmadığı gibi herkesin istediğini de yerine getirdiğini vurguladı.
"İNSANLAR 'KÜRTÇE' ŞARKI SÖYLEMEDİĞİ İÇİN ÖLDÜRÜLMEMELİ"
Göktay Okçu; "Eğer onlar, isteklerini insanca dile getirmiş olsaydılar biz de dilimizin döndüğünce Kürtçe parça seslendirirdik. Bu yapılmayacak bir şey değildi ama dediğim gibi bundan hiç haberimiz olmadı. Bugün insanlar 'Kürtçe' parça söylemediği için öldürülüyor. Meclis'te o milletvekili bastonunu gösterip; 'Kürtçe konuşmak istiyorum' diyor. Biz de Kürtçe söylemediğimiz için öldürülüyoruz. Bunun iyi bir mesaj olduğunu düşünüyorum. İnsanlar Kürtçe konuşuyor, şarkı söylüyor her şeyi yapıyorlar. Ama yine
insanlar Kürtçe şarkı söylemedikleri için öldürülmemeli. Sorunun çözümü asla ama asla şiddet olmamalı" şeklinde konuştu.
kardeşi Sibel Öztürk ise, "Ağabey beni de götür. Ben şimdi sensiz ne yapacağım?" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Baba İhsan Öztürk, metanetini koruyup cenazeye katılanlarla yakından ilgilenirken, Sarp Öztürk, Cemevi'nde kılınan cenaze namazının ardından merkez ilçe Mezitli'de gözyaşları arasında toprağa verildi. Cemevi'ndeki cenaze töreninde, sanatçının bazı yakınları fenalık geçirdi.
"YAŞANANLAR BİR VAHŞET İNSAN İŞİ ASLA OLAMAZ"
Cenazede gazetecilerin kendisine yöneltmiş olduğu sorulara da yanıt veren baba İhsan Öztürk, oğlunun ölüm haberini alır almaz Kayseri'den Mersin'e geldiğini anlattı. Kendisi gibi oğlunun da Kürtçe bilmediğini ifade eden Öztürk, "Ben Kayseriliyim. Kürt kökenli bir insan değilim ama olabilirdim de. Eğer bu niyetle yaptılarsa herkes cezasını çekecek. Ben yaşananları bir 'vahşet' olarak değerlendiriyorum, insan işi değil bu. Her şey diyalogla çözülür. Diyalogun olmadığı yerde yaşananları işte görüyorsunuz.
İnsanlar her dili bilebilir, konuşabilir ama oturup meseleleri konuşarak halletmeli" dedi.
"NE BEN, NE DE SARP KÜRTÇE BİLMİYORUZ"
Yaşadığı olayın hala şokunu üzerinden atlatamayan ve cenaze törenine yaralı olduğu için koltuk değneği ile gelen gitarist Göktay Okçu da, "Bara gelen 3 kişi, görevli garsona bizden 'Kürtçe' parça söylememizi istiyor. Ama bu talepten bizim hiç haberimiz olmadı. Sonrasında bu insanlar hak etmediğimiz davranışlarda bulunup olay çıkartarak mekanı terk ettiler. Sonra yeniden mekana gelip bastılar. Yaşanılan o anı hiç hatırlamıyorum. Program sonrasında barda oturuyorduk ve bir anda silah seslerini duyduk" diye
konuştu. Ne kendisinin, ne de Sarp Öztük'ün Kürtçe bilmediğinin altını çizen Okçu, Öztürk'ün mükemmel bir insan olmasının yanında çok iyi bir sanatçı olduğunu, kimseyi kırmadığı gibi herkesin istediğini de yerine getirdiğini vurguladı.
"İNSANLAR 'KÜRTÇE' ŞARKI SÖYLEMEDİĞİ İÇİN ÖLDÜRÜLMEMELİ"
Göktay Okçu; "Eğer onlar, isteklerini insanca dile getirmiş olsaydılar biz de dilimizin döndüğünce Kürtçe parça seslendirirdik. Bu yapılmayacak bir şey değildi ama dediğim gibi bundan hiç haberimiz olmadı. Bugün insanlar 'Kürtçe' parça söylemediği için öldürülüyor. Meclis'te o milletvekili bastonunu gösterip; 'Kürtçe konuşmak istiyorum' diyor. Biz de Kürtçe söylemediğimiz için öldürülüyoruz. Bunun iyi bir mesaj olduğunu düşünüyorum. İnsanlar Kürtçe konuşuyor, şarkı söylüyor her şeyi yapıyorlar. Ama yine
insanlar Kürtçe şarkı söylemedikleri için öldürülmemeli. Sorunun çözümü asla ama asla şiddet olmamalı" şeklinde konuştu.