Bakan Atalay: 'Terörle Mücadele İçin Uluslararası İşbirliği Şart'

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, terörle mücadelenin olmazsa olmaz koşulunun uluslararası işbirliği olduğunu söyledi.

Conrad Otel'de düzenlenen 'Avrupa Konseyi Terörizmin Önlenmesi; Önleme Yolları, Hukuki Araçlar ve Uygulamaları' konferansının açılış konuşmasını yapan Bakan Atalay, "Avrupa Konseyi terörle mücadele ederken insan haklarına da saygı gösterilmesi konusunda ortaya koyduğu titizlik ve genel olarak terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin geliştirilmesine yönelik oluşturduğu hukuk alanı ile son derece önemli bir rol üstlenmiştir. Bugüne kadar Avrupa Konseyi'nin duruşu da bu yöndedir. Ve biz bu duruşu çok
önemli görüyoruz" dedi.
Türkiye'nin yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele ettiğini ifade eden Atalay, "Dolayısıyla terörizmin ne olduğunu ve nasıl tehlikeli bir bela olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Terörle mücadelenin sadece güvenlik önlemlerinden müteşekkil olmayacağını esasen Türkiye'nin edindiği en büyük derslerden biri olarak ifade etmek istiyorum" diye konuştu. Bakan Atalay sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz zaten kendi politikalarımızla, çalışmalarımızla ortaya koyduk. Bu tespitten hareketle terörle mücadelede Türkiye olarak hükümetimiz döneminde bir paradigma değişikliğine gittik. Esasen son 8 yıl ama özellikle son 2 yıl benim koordinatörlüğümü yürüttüğüm çalışma içinde demokratik açılım çalışması içinde paradigma değişimi daha bir keskin çizgilerle ifade edilmiştir. Sorunun çözümünde onun doğduğu siyasal, sosyal ve kültürel alanda yattığını biz kendimiz gördük ve bunu ifade ettik. Halka hesap verme
konumunda olan sorumlu bir iktidar olarak sorunu bütün boyutlarıyla kavrayan ve çözmeye çalışan bir politika içindeyiz. Bu amaçla biliyorsunuz yeni bir süreci başlattık. Bu yeni süreçte terörle mücadelede siyasi, ekonomik ve sosyal politikaları birbirini desteklediği bütüncül bir strateji izliyoruz. Terörle mücadelede vizyonumuzu özellikle vurgulamak istiyorum, insan odaklı güvenliğin özgürlükler ve demokrasi ekseninde sağlanmasıdır."
Bakan Atalay, "Avrupa Konseyi ile özellikle irtibatlı olarak bu boyutu ön planda ifade etmek isterim. Bu bağlamda demokrasiye ve insan haklarına çok önem veriyoruz. Vatandaşlarımızı kazanmak devlete olan güvenlerini arttırmak ve terörün yıllardır istismar ettiği zemini ortadan kaldırmak için çaba sarf ediyoruz. Geçmiş zaman tarih içinde birtakım yanlış uygulamalar olmuş ve vatandaşlarımızın kırgınları olmuş, devlete olan güvenlerinde zayıflamalar olmuş İşte biz bunları tekrar tamir etmek için
uğraşıyoruz. Adil güçlü, müşfik devlet olgusunu daha ön plana çıkarma çabası içindeyiz. Ve insan odaklı bir politika uygulamaya çalışıyoruz . Bize göre sorunların çözümünde daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve çoğulculuk en etkili yöntemdir, buna inanıyoruz. Özellikle vatandaşlarımızın gündelik yaşamlarını ve sivil toplumun önündeki engellerin kaldırılması, bölücü terör örgütün siyasal ve toplumsal zeminlerini ortadan kaldıracak en önemli adımlardır diye düşünüyorum" diye konuştu.
Terörün tüm dünyayı tehdit ettiğini kaydeden İçişleri Bakanı Beşir Bakan Atalay, "Bugün terör sadece belli bir coğrafyayı ya da belli bir toplumu tehdit eden bir tehlike olmaktan çıkmış, tüm insanlığı bütün ülkeleri tehdit eder hale gelmiştir. Yani beklenmedik zamanlarda hiç beklenmedik yerleri vurabilmektedir. Böylece halka korku salarak toplumların ve insanların psikolojisini bozmaktadır. Bu sebeple biz terörün ve şiddetin küreselleştiği günümüzde terör tek bir ülkenin kendi başına üstesinden
gelebileceği bir sorun olmaktan çıkmıştır diye bakıyoruz. Bu nedenle terörle mücadelenin olmazsa olmaz koşulu uluslar arası işbirliğidir. Bu toplantıyı o açıdan çok önemli ve değerli görüyoruz. Türkiye'nin kendi tecrübesi uluslar arası işbirliği olmadan terörizmle etkin bir biçimde mücadele edilemeyeceğini ortaya koymaktadır. Teröristler sınırlarımızın ötesinde militan ve para desteği bulabiliyorsa, bizim de onları engellememiz için komşularımızdan da diğer ülkelerden destek bulabilmemiz gerekiyor.
Özellikle Avrupa ülkeleriyle bizim uzun süredir bu konuda bir iletişimimiz var. Bazı ülkelerde özellikle terörün finansmanı ile ilgili sivil toplum kuruluşları aracılığıyla çalışmalar olduğu hep tespit edilmiştir. Bu konuda Avrupa ülkelerinden daha yakın işbirliği ve daha yakın destekler talep ettik. Yani uluslararası işbirliğinden kastettiğim biraz bu" ifadelerini kaydetti.
Atalay, "Bu çerçevede tabi Birleşmiş Milletler'in çabaların da önemli görüyorum ve orayı önemli bir platform olarak görüyoruz ve o konuda bize düşen neyse yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca Avrupa Konseyinin terörle mücadelede ayrı bir yeri vardır. Onu burada sizinle paylaşmak istiyorum. Avrupa Konseyi kuruluşundan bu yana çalışmalarında insanlığın ortak değerlerini temel almıştır. Devletlerin uymaları gerektiği ilke ve standartları belirlemekle kalmamış bunların en etkin şekilde denetimini de
gerçekleştirmektedir. İnsan haklarına odaklanan böyle önemli bir örgütün terörizmle mücadelemizde sağladığı ve sağlayacağı katkıyı ülke olarak biz çok önemsiyoruz. Avrupa Konseyi'nin duruşu terörle mücadele ve insan haklarının birbiriyle çatışan değil birbirini destekleyen hedefler olduğunu göstermektedir. Uluslararası toplumun terörizmle mücadelede giderek daha da belirginleşen ortak iradesi bir çok alanda somut sonuçlar da doğurmaktadır. Tabi bunun bölücü terör örgütüyle mücadelemize de olumlu
yansımaları olmaktadır, ki son dönemde memnuniyetle ifade etmek istiyorum Avrupa ülkelerini bölücü terör örga0i zemini ortadan kaldırmak için çaba sarf ediyoruz. Geçmiş zaman ütü unsurlarına yönelik operasyonları bu bakımdan önemsiyor ve devamını gelmesini diliyoruz. Fransa'da, İtalya'da Belçika'da ve az da olsa Almanya da son dönemde ileri operasyonlar olmuştur. Bunları yakından takip ediyoruz ve ben sözlerimi bitiriyorum. Avrupa Konseyi heyetine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Bakan Atalay'ın ardından söz alan Genel Sekreter Thorbqrn Jagland, konferansın Türkiye tarafından organize edilmesinin son derece önemli olduğunu ifade ederek, "Terörle mücadeledeki tecrübelerimizi paylaşıyoruz, en iyi uygulamaları paylaşıyoruz, terör tehditleri sınır tanımaz bildiğiniz gibi dolayısıyla terörle mücadelenin uluslararası olması gerekir. Aynı zamanda şunu da öğrendik tek bir hükümet, tek başına adımlar atarak terörü ortadan kaldıramaz. Aynı zamanda demokrasi ve hukukun üstünlüğünü ezerek
terörizmin ortadan kaldırılması mümkün değildir. Yani terörle mücadelede insan hakları, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğünün dikkate alınması gerekmektedir. Burada çok ince bir denge var. Yani bireysel haklar ile toplumun güvenliği arasında çok önemli bir denge kurulması gerekiyor. Bu nedenle ben hükümetleri davet etmek istiyorum bütün sözleşmeleri ve standartları onaylamaları için ve çağrıda bulunmak istiyorum. Bu 3 çok önemli sözleşmelerin onaylanması ki bunlar terörizmin önlenmesi sözleşmesi, kara
para aklanması sözleşmesi ve siber suçlar sözleşmesi Türkiye'de onay için Parlamentoda beklemektedir. Terörle mücadelede bizim hukukun üstünlüğü ve insan haklarına taahhüdümüz elimizdeki en önemli silahlardır. Bir teröristin hiçbir zaman elimizden alamayacağı şey şudur. Biz demokratik değerlere inanıyoruz, serbest özgür toplumlara inanıyoruz, hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Bunu bir terörist asla elimizden alamaz, bu nedenle bütünleşmeliyiz, birleşmeliyiz ve iyi uygulamaları paylaşmalıyız. Bilgi
alışverişinde bulunmalıyız ve bu nedenle bu konferansı düzenledik" ifadelerini kullandı.
(AU-AS-OK-Y)