Cumhurbaşkanlığı Kültür Ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin her bakımdan itibarı ve değeri yükselen bir ülke haline geldiğini, bunun sadece ekonomisiyle, siyasi ağırlığıyla değil, kültür sanat ve bilim alanındaki faaliyetleriyle de gerçekleştirildiğini belirterek, "Demokrasinin, özgürlüklerin genişliği her zaman bizim için çok önemlidir
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin her bakımdan itibarı ve değeri yükselen bir ülke haline geldiğini, bunun sadece ekonomisiyle, siyasi ağırlığıyla değil, kültür sanat ve bilim alanındaki faaliyetleriyle de gerçekleştirildiğini belirterek, "Demokrasinin, özgürlüklerin genişliği her zaman bizim için çok önemlidir. Ben de Cumhurbaşkanı olarak bunların hamisi, bütün bu değerlerin koruyucusu ve öncüsü olmaya devam edeceğim" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törende sahiplerine verildi. Ödül törenine, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile çok sayıda davetli katıldı. Ankara Nefesli Çalgılar Beşlisi'nin konserin ardından Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin tanıtım filmi izlendi.
"TÜRKİYE HER BAKIMDAN YÜKSELEN BİR ÜLKE"
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Gül, "Ödül alanları tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" dedi. Bir ülkenin, bir toplumun büyümesinin, gelişmesinin ve geniş anlamda zenginleşmesinin sadece ekonomik faaliyetlerinin, ticari rakamların ve imar faaliyetlerinin artmasıyla olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Kültür, sanat ve bilim alanındaki faaliyetler, heyecan ve bu yöndeki aktivitelerin varlığı o ülkenin, o toplumun zenginliğinin esas derinliğini ve esasını teşkil ediyor. O bakımdan kültür,
sanat ve bilimsel faaliyetlere gerçekten çok önem veriyoruz, çok takdir ediyoruz" diye konuştu.
Bunun en iyi göstergesinin her yıl verilen bu ödüller olduğuna işaret eden Gül, Türkiye'nin yetiştirdiği bu değerleri tanımak, takdir etmek ve bütün dünyaya ve Türk halkına onları bir kez daha tanıtmak için bu ödüllerin verildiğini kaydetti. "Şu bir gerçek ki, Türkiye'de son yıllarda çok büyük kültür, sanat ve bilim alanında faaliyet var" diyen Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
"Çok sayıda yayınlar yapılıyor. Bu yayınlar yerli ve yabancı yayınlar, büyük tercümeler yapılıyor. Uzun yıllardan sonra belki de ilk defa Türkiye'nin değerli sanatçılarının her daldaki eserleri yabancı dillere de çevriliyor, dışarıya da yayın yapılıyor. Bugün dünyanın hangi büyük şehrine giderseniz, hangi kitapevine giderseniz, bir Türk yazarın kitabını bulabilirsiniz, alabilirsiniz. Aynı şekilde sinemada, tiyatroda, müzikte birçok alanlarda çok büyük başarılar elde ediliyor ve çok büyük ödüller
alınıyor. Türk ressamların sanatları, eserleri dünyanın büyük galerilerinde çok büyük ilgi görüyor. Bugün Türkiye her bakımından itibarı yükselen, her bakımdan takdir edilen ve her bakımdan değeri artan bir ülke haline geliyor. Ve bu sadece ekonomisiyle, diğer faaliyetleriyle, siyasi ağırlığıyla değil, aynı zamanda kültür, sanat ve bilim alanındaki faaliyetleriyle de böyle oluyor. Bunu ileri de çok daha fazla göreceğiz. Türkiye'nin en büyük zenginliğini burada görüyorum. Bunun en iyi şekilde
gerçekleşmesi içinde özgürlükler, demokrasi, serbestlik bunun esas temelidir. Böyle bir temel olmazsa, kültür, sanat ve bilim faaliyetleri en geniş şekilde ve en derin şekilde, evrensel şekilde başarı gösteremez. O açıdan demokrasinin genişliği, özgürlüklerinin genişliği her zaman bizim için önemlidir. Bende Cumhurbaşkanı olarak bütün bunların hamisi ve bütün bu değerlerin koruyucusu ve öncüsü olmaya devam edeceğim. Ve çok önem vereceğim."
İNÖNÜ STADI VE RESİM SERGİSİ
Prof. Dr. Cemal Kafadar'ın dünyanın en önemli tarih kürsülerinde ders verdiğini, bunu yaparken de Türkiye ile de irtibatının kopmadığını dile getiren Gül, ayrıca memnun edici bir gelişme olarak, televizyonlardaki tarih programlarının ilgiyle takip edilmesini, aynı şekilde gazetelerdeki tarih sayfalarının okur tarafından izlenmesini gördüğünü söyledi. Gül, çok satan kitaplar arasında da tarih kitaplarının yer aldığını belirtti. Tarihi okumanın geleceği analiz etme açısından çok ayrı bir güç verdiğine
işaret eden Gül, "Hepimiz çok sevinebiliriz, tarihin Türkiye'de tekrar değeri anlaşılıyor. Buna katkısı olanları tebrik ediyorum" dedi.
Prof. Dr. Ergin İnan'ın resimlerinin de büyük değer gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, çalışmalarından dolayı İnan'ı tebrik etti. Eşi Hayrünnisa Gül'ün resme daha ilgi duyduğunu anlatan Gül, resim alanında Türkiye'de büyük bir ilginin olduğunu, birkaç hafta önce İstanbul'da gittikleri çağdaş resim sergisinde bunu gördüğünü söyledi. Gül, "Büyük bir kalabalık vardı, burası İnönü Stadının üstünde. Açıkçası, İnönü Stadında maç yok diye düşündüm, ama stadın kalabalığı gibi büyük bir kalabalık vardı.
Sonra gittiğimizde gördük ki, herkes resim sergisine gelmiş. Çok heyecan verici ve çok gurur verici bir manzaraydı. Türkiye'nin her kesiminden, her yaştan insanın resme gösterdiği ilgiyi orada gördüm" şeklinde konuştu.
Gül, İstanbul Modern'in de giderek gelişen bir sanat mekanı olmasından memnuniyet duyduğunu söyledi. Oya Eczacıbaşı'nı İstanbul Modern'de yaptığı çalışmalardan dolayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul Modern'in İstanbul'a ayrı bir renk ve zenginlik kattığını ifade etti. İstanbul Modern ile müzeciliğin sadece muhafaza edilen ve sergilenen bir müzecilik anlayışından çıktığının görüldüğünü aktaran Gül, sanat mekanının İstanbul'a büyük bir dinamizm kazandırdığını ve büyük bir aksiyonun olduğunu, yüz
binlerce insanın burada düzenlenen etkinlikleri gezdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, bu sanat mekanının 'lirsiniz, alabilirsiniz. Aynı şİstanbul'a ayrı bir renk kattığını, özel sektörün müzeciliğe verdiği önemin arttığını, bunun örneklerinin görüldüğünü, hepsine başarılar dilediğini ifade ederek, Eczacıbaşı ailesini ve Oya Eczacıbaşı'nı bu çalışmalarından dolayı kutladı.
TEŞEKKÜR KONUŞMALARI
Tarih dalında ödüle layık görülen Prof. Dr. Cemal Kafadar, "Böyle bir ödüle layık görülmek büyük bir onur. Ödüle alıp kaçmak yok. Bu ödül bana büyük bir sorumluluk yüklüyor" dedi.
Haliç'e yeni köprü yapılması düşüncesinin de yeniden gözden geçirilmesini isteyen Kafadar, "Cumhurun başkanına, jüri üyelerine, değerli meslektaşlarıma, öğrencilerime, anne ve babama ile eşine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Resim dalında ödüle layık görülen Prof. Dr. Ergin İnan da, Cumhurbaşkanı Gül'e böyle bir ödüle layık görülmekten dolayı teşekkür ederek, "Cumhuriyetimizin en üst makamının böyle bir ödüle beni layık görmesi büyük bir onur" dedi.
Kültür Sanat Kurumu olarak ödüle layık görülen İstanbul Modern'in Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ise, 2004 yılında açılan İstanbul Modern'in özel sektörün öncülüğünü yaptığı ilk kültür ve sanat merkezi olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Gül'e ödül için teşekkür etti.
Gül, daha sonra Tarih dalında Cemal Kafadar'a, Resim dalında Ergin İnan'a ve Kültür Sanat Kurumu olarak ödüle layık görülen İstanbul Modern'in Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı'na ödüllerini verdi, toplu fotoğraf çektirdi. Gül, babası Ergin İnan'la kürsüye gelen 4.5 yaşındaki Leyla İnan'ı da sevdi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törende sahiplerine verildi. Ödül törenine, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile çok sayıda davetli katıldı. Ankara Nefesli Çalgılar Beşlisi'nin konserin ardından Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin tanıtım filmi izlendi.
"TÜRKİYE HER BAKIMDAN YÜKSELEN BİR ÜLKE"
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Gül, "Ödül alanları tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" dedi. Bir ülkenin, bir toplumun büyümesinin, gelişmesinin ve geniş anlamda zenginleşmesinin sadece ekonomik faaliyetlerinin, ticari rakamların ve imar faaliyetlerinin artmasıyla olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Kültür, sanat ve bilim alanındaki faaliyetler, heyecan ve bu yöndeki aktivitelerin varlığı o ülkenin, o toplumun zenginliğinin esas derinliğini ve esasını teşkil ediyor. O bakımdan kültür,
sanat ve bilimsel faaliyetlere gerçekten çok önem veriyoruz, çok takdir ediyoruz" diye konuştu.
Bunun en iyi göstergesinin her yıl verilen bu ödüller olduğuna işaret eden Gül, Türkiye'nin yetiştirdiği bu değerleri tanımak, takdir etmek ve bütün dünyaya ve Türk halkına onları bir kez daha tanıtmak için bu ödüllerin verildiğini kaydetti. "Şu bir gerçek ki, Türkiye'de son yıllarda çok büyük kültür, sanat ve bilim alanında faaliyet var" diyen Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
"Çok sayıda yayınlar yapılıyor. Bu yayınlar yerli ve yabancı yayınlar, büyük tercümeler yapılıyor. Uzun yıllardan sonra belki de ilk defa Türkiye'nin değerli sanatçılarının her daldaki eserleri yabancı dillere de çevriliyor, dışarıya da yayın yapılıyor. Bugün dünyanın hangi büyük şehrine giderseniz, hangi kitapevine giderseniz, bir Türk yazarın kitabını bulabilirsiniz, alabilirsiniz. Aynı şekilde sinemada, tiyatroda, müzikte birçok alanlarda çok büyük başarılar elde ediliyor ve çok büyük ödüller
alınıyor. Türk ressamların sanatları, eserleri dünyanın büyük galerilerinde çok büyük ilgi görüyor. Bugün Türkiye her bakımından itibarı yükselen, her bakımdan takdir edilen ve her bakımdan değeri artan bir ülke haline geliyor. Ve bu sadece ekonomisiyle, diğer faaliyetleriyle, siyasi ağırlığıyla değil, aynı zamanda kültür, sanat ve bilim alanındaki faaliyetleriyle de böyle oluyor. Bunu ileri de çok daha fazla göreceğiz. Türkiye'nin en büyük zenginliğini burada görüyorum. Bunun en iyi şekilde
gerçekleşmesi içinde özgürlükler, demokrasi, serbestlik bunun esas temelidir. Böyle bir temel olmazsa, kültür, sanat ve bilim faaliyetleri en geniş şekilde ve en derin şekilde, evrensel şekilde başarı gösteremez. O açıdan demokrasinin genişliği, özgürlüklerinin genişliği her zaman bizim için önemlidir. Bende Cumhurbaşkanı olarak bütün bunların hamisi ve bütün bu değerlerin koruyucusu ve öncüsü olmaya devam edeceğim. Ve çok önem vereceğim."
İNÖNÜ STADI VE RESİM SERGİSİ
Prof. Dr. Cemal Kafadar'ın dünyanın en önemli tarih kürsülerinde ders verdiğini, bunu yaparken de Türkiye ile de irtibatının kopmadığını dile getiren Gül, ayrıca memnun edici bir gelişme olarak, televizyonlardaki tarih programlarının ilgiyle takip edilmesini, aynı şekilde gazetelerdeki tarih sayfalarının okur tarafından izlenmesini gördüğünü söyledi. Gül, çok satan kitaplar arasında da tarih kitaplarının yer aldığını belirtti. Tarihi okumanın geleceği analiz etme açısından çok ayrı bir güç verdiğine
işaret eden Gül, "Hepimiz çok sevinebiliriz, tarihin Türkiye'de tekrar değeri anlaşılıyor. Buna katkısı olanları tebrik ediyorum" dedi.
Prof. Dr. Ergin İnan'ın resimlerinin de büyük değer gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, çalışmalarından dolayı İnan'ı tebrik etti. Eşi Hayrünnisa Gül'ün resme daha ilgi duyduğunu anlatan Gül, resim alanında Türkiye'de büyük bir ilginin olduğunu, birkaç hafta önce İstanbul'da gittikleri çağdaş resim sergisinde bunu gördüğünü söyledi. Gül, "Büyük bir kalabalık vardı, burası İnönü Stadının üstünde. Açıkçası, İnönü Stadında maç yok diye düşündüm, ama stadın kalabalığı gibi büyük bir kalabalık vardı.
Sonra gittiğimizde gördük ki, herkes resim sergisine gelmiş. Çok heyecan verici ve çok gurur verici bir manzaraydı. Türkiye'nin her kesiminden, her yaştan insanın resme gösterdiği ilgiyi orada gördüm" şeklinde konuştu.
Gül, İstanbul Modern'in de giderek gelişen bir sanat mekanı olmasından memnuniyet duyduğunu söyledi. Oya Eczacıbaşı'nı İstanbul Modern'de yaptığı çalışmalardan dolayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul Modern'in İstanbul'a ayrı bir renk ve zenginlik kattığını ifade etti. İstanbul Modern ile müzeciliğin sadece muhafaza edilen ve sergilenen bir müzecilik anlayışından çıktığının görüldüğünü aktaran Gül, sanat mekanının İstanbul'a büyük bir dinamizm kazandırdığını ve büyük bir aksiyonun olduğunu, yüz
binlerce insanın burada düzenlenen etkinlikleri gezdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, bu sanat mekanının 'lirsiniz, alabilirsiniz. Aynı şİstanbul'a ayrı bir renk kattığını, özel sektörün müzeciliğe verdiği önemin arttığını, bunun örneklerinin görüldüğünü, hepsine başarılar dilediğini ifade ederek, Eczacıbaşı ailesini ve Oya Eczacıbaşı'nı bu çalışmalarından dolayı kutladı.
TEŞEKKÜR KONUŞMALARI
Tarih dalında ödüle layık görülen Prof. Dr. Cemal Kafadar, "Böyle bir ödüle layık görülmek büyük bir onur. Ödüle alıp kaçmak yok. Bu ödül bana büyük bir sorumluluk yüklüyor" dedi.
Haliç'e yeni köprü yapılması düşüncesinin de yeniden gözden geçirilmesini isteyen Kafadar, "Cumhurun başkanına, jüri üyelerine, değerli meslektaşlarıma, öğrencilerime, anne ve babama ile eşine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Resim dalında ödüle layık görülen Prof. Dr. Ergin İnan da, Cumhurbaşkanı Gül'e böyle bir ödüle layık görülmekten dolayı teşekkür ederek, "Cumhuriyetimizin en üst makamının böyle bir ödüle beni layık görmesi büyük bir onur" dedi.
Kültür Sanat Kurumu olarak ödüle layık görülen İstanbul Modern'in Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ise, 2004 yılında açılan İstanbul Modern'in özel sektörün öncülüğünü yaptığı ilk kültür ve sanat merkezi olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Gül'e ödül için teşekkür etti.
Gül, daha sonra Tarih dalında Cemal Kafadar'a, Resim dalında Ergin İnan'a ve Kültür Sanat Kurumu olarak ödüle layık görülen İstanbul Modern'in Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı'na ödüllerini verdi, toplu fotoğraf çektirdi. Gül, babası Ergin İnan'la kürsüye gelen 4.5 yaşındaki Leyla İnan'ı da sevdi.