Mersin'de 'Kadın Ve Siyaset' Paneli

Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof

Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Koray, erkek egemen bir toplumun kadını ikinci planda tutarken, erkeğe de bağımlı hale getirdiğini söyleyerek, "Yasalarda kadına yönelik ayrımcılık yok ama eşitsizlik var" dedi.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Kadın Sorunlarını Araştırma Merkezi (MERKAM) tarafından MEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Tayfur Özşen Konferans Salonu'nda 'Kadın ve Siyaset' konulu bir panel düzenlendi. Yoğun ilginin gösterildiği etkinliğe konuşmacı olarak katılan Koray, kadının siyasetteki açmazları ve sorunlarına dikkat çekerek, yaşanan kadın hareketleri ve kadının siyasetle ilgili istemleri, araçları ve hedefleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erkek egemen toplumun, kadını ikincil
planda tuttuğunu ve erkeğe bağımlı kıldığını ifade eden Prof. Dr. Koray, ayrımcılık, cinsiyetçi yaklaşımlar, ataerkil toplum ve ikincil uygulamaların kadının toplumsal gerçekleri olduğunu anlattı.
Kadının bu toplumsal konumu yüzünden mağdur değil, güçlü olmak zorunda olduğunu savunan Koray, toplumun kadına sunduğu ayrımcı ve cinsiyetçi yaklaşımlara karşı durmanın yolunun da 'feminizm' olduğunu dile getirdi. Feminizmi, ortak noktası kadın olan ve birbirinden farklı talepleri içinde buluşturan bir şemsiye olarak tanımlayan Meryem Koray, Türkiye'deki ilk kadın hareketinin 1790'larda başladığını ve kadının insandan sayılmadığı bir dönemde ilk mücadelenin yasalarda eşitlik sağlanması için verildiğini
hatırlattı. Kadının ikinci mücadelesiniyse; yasalardaki eşitliğe rağmen toplumun değerler yapısında ve ataerkil sistemdeki eşitsizliğe karşı verildiğini kaydeden Dr. Koray, kadın hareketinin bugünkü durumuyla ilgili olarak da bazı saptamalarda bulundu.

"YASALARDA AYRICILIK YOK AMA EŞİTSİZLİK SÖZ KONUSU"
Koray, "Yasalarda çok fazla ayrımcılık yok; eşitlik söz konusu. Üniversitelerde ya da uluslararası alanda bilgi ve araştırmalar çok fazla, bu konuda giderek yaygınlaşan kurumlar ve sivil toplum örgütleri var. Uluslararası duyarlılık her geçen gün artıyor. Ancak bu durum, kadın hareketi ve istemlerini giderek kişiselleştiriyor" dedi.
Kitleselleşmenin yayılması, bilgi ve taleplerin yaygınlaşması ile birlikte kadın hareketinin evcilleşmesinden de kaygı duyduğunu kaydeden Prof. Dr. Koray, kitleselleşme yayılırken isteklerden vazgeçilip topluma uygun olma endişesi ile hareket edilmemesi gerektiğine işaret etti.
Siyasetin bir güç ilişkisi olduğunun altını çizen Meryem Koray, "Gücün olduğu her yerde erkek egemendir. Bugüne dek siyaset, toplumsal cinsiyet anlayışını devam ettirmektedir. Bu yüzden kadınlara özgü bir siyaset var olamıyor ve kadın, eril değerlere giderek yaklaşıyor" diye konuştu.
Koray, eski başbakanlardan Tansu Çiller örneğini vererek, Çiller'in kadın siyasetini temsil etmediğini ve bu siyaset tarzına 'etekli siyaset, 'etekli general' yakıştırmasını yaptı. Siyasetin erkek egemen yönüne, oligarşik yapısına ve pahalı bir uğraş olmasına vurgu yapan Koray, hedef olarak siyasetin yapı ve işleyişini değiştirmek, kadına özgü duyarlılık ve yaklaşımları siyasete ve hayata aktarmak gerektiğine dikkat çekti.