Güney Kafkasya Halkları Dil-tarih-kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi Şöleni
Ordu Üniversitesi tarafından düzenlenen ve Azerbaycan Bakı Slavyan Üniversitesi, Gürcistan Akhaltsikhe Üniversitesi ve İran İslami Azad Üniversitesi'nin destek verdiği "Güney Kafkasya Halkları Dil-Tarih-Kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi Şöleni" Ordu'da başladı
Ordu Üniversitesi tarafından düzenlenen ve Azerbaycan Bakı Slavyan Üniversitesi, Gürcistan Akhaltsikhe Üniversitesi ve İran İslami Azad Üniversitesi'nin destek verdiği "Güney Kafkasya Halkları Dil-Tarih-Kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi Şöleni" Ordu'da başladı.
Güney Kafkasya'da yüzyıllardır aynı coğrafyayı paylaşan halkların kültürel değerlerinin, kardeşliklerinin, tarihi birlikteliklerinin ve diğer paylaşımlarının geleceğe yansımasını sağlamak amacıyla Ordu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından, Ordu Üniversitesi, Azerbaycan Bakı Slavyan Üniversitesi, Gürcistan Akhaltsikhe Üniversitesi ve İran İslami Azad Üniversitesi'nin destekleriyle düzenlenen "Güney Kafkasya Halkları Dil-Tarih-Kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi
Şöleni" Ordu'da başladı.
25-28 Kasım tarihleri arasında Güney Kafkasya halklarıyla ilgili olarak dil, tarih, edebiyat, kültür ilişkileri gibi konuların işlendiği şölenin AKM'de yapılan açılışına Vali Orhan Düzgün, Belediye Başkanı Seyit Torun, eski bakanlardan Namık Kemal Zeybek, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu, Azerbaycan, Gürcistan ve İran'dan gelen akademisyenlerin yanı sıra Ordu Üniversitesi öğretim üyeleri katıldı.
Şölenin açılışında 'Türkiye Ermenistan ilişkileri ve Ermeni meselesi' konulu bir sunum yapan eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, "Geçmiş konuları doğru algılamazsak, ideolojiden, siyasetten uzak doğru sonuçlara ulaşmazsak, günümüze daha gerçekçi bakmakta zorlanırız. Bu bakımdan tarih bilimini çok ciddiye almak gerekiyor. Özellikle Kafkasya'nın istikrarında bugün ABD, Rusya ana temayı işliyorlar, ana devletler olarak bulunuyorlar. Bunların içerisinde
bölge ülkeleri Türkiye, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, İran gibi devletler de tabii ki önemli devletler olarak görülüyor" dedi.
Türkiye ile Ermenistan meselesinin Kafkasya'nın problemlerinden sadece birisi olduğunu söyleyen ve Ermeni meselesini belgelerle anlatan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, "Ben bugün Ermenistan'ın birtakım yanlış hareketlerden dönerek burada yer almasını isterdim. Tarih konuları muhakkak ki ideolojiden ve siyasetten arındırılmış olarak değerlendirilmelidir. Tarihte çeşitli olaylar olmuştur, savaşlar olmuştur, insanlar birbirlerine öldürmüş, katliamlar olmuştur. Bir şeyi herkesin tek yanlı değil her yanıyla kabul
etmesi gerekir. Biz 1992 yılında Hocalı'ya baktığımız zamanda aynı şeyi görebilmekteyiz. Eğer Kafkasya'da istikrar sağlanacaksa, buraya emperyalist elleri girmeyecekse, yapılacak tek şey vardır: Ülkelerin birbirleri ile dayanışma içine girmesi, gerçekleri korkmadan söyleyebilmesi ve yüzleşebilmesi, tartışabilmesi. Ondan sonra ancak diyalog sağlanabilir. Biz bu sebeple diyoruz ki Ermeni meslektaşlarımıza ve hükümetine, buyurun Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de teklif ettiği gibi bir tarihçiler komisyonu
kuralım. Bütün arşivler açılsın, tümünü inceleyelim, neyin ne olduğu ortaya çıksın ve neyse herkes kabul etsin bunu. Tarih, metoduna göre araştırma yaptığınızda yalan söylemeyecektir. Ne kadar üstünü örterseniz örtün tarihte hiçbir şey gizli kalmaz. Biz Türkiye ile Ermenistan, Ermenistan ile Azerbaycan arsındaki problemi çözecek olursak ve herkes kendi ülkesinin sınırlarına saygı gösterecek olursa zannediyorum ki Kafkasya'ya kimse girmez, Kafkasya bir barış bölgesi haline gelir. 1860 yıllarından itibaren
başlayan göç hareketleriyle Anadolu'ya gelen insan sayısı 2 milyon 500 bindir. Bunu içerisinde Müslüman Gürcüler'de vardır. Ayrıca çeşitli Türk gruplarından Dağıstanlılar, Çerkezler gibi gruplar vardır. Bir gerçek vardır ki, zulümden kurtulmak için 2 milyon 500 bin insan Anadolu'ya göç etmiştir. Birilerinin etkisinde kalmamak için göç etmiştir. Biz barışı sağlayacak olursak sınırlarımız AB'de olduğu gibi birbirine açılır. Serbestçe insanlar girip çıkar ve bu bölgede dayanışma içerisinde önemli bir
ekonomik güç sağlanır. Çünkü batının da faydalandığı ekonomik güç bu bölgelerin topraklarının altında bulunmaktadır. Afganistan'da niçin savaş var? Afganistan'daki savaş Taliban nedeniyle mi, değeri 1 trilyon dolara ulaşan lityum madeni sebebiyle mi? Her şeyi çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor, bilim burada önemli rol oynuyor" diye konuştu.
Yusuf Halaçoğlu'nun sunumundan sonra Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Kefelioğlu, Vali Orhan Düzgün ve Belediye Başkanı Seyit Torun'un yanı sıra eski bakan Namık Kemal Zeybek ve Ordu Üniversitesi Bilim Danışma Kurulu ve Açılış Tebliği Sunucusu akademisyenlere plaket verdi.
(DY-SLH-EA-Y)
Güney Kafkasya'da yüzyıllardır aynı coğrafyayı paylaşan halkların kültürel değerlerinin, kardeşliklerinin, tarihi birlikteliklerinin ve diğer paylaşımlarının geleceğe yansımasını sağlamak amacıyla Ordu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından, Ordu Üniversitesi, Azerbaycan Bakı Slavyan Üniversitesi, Gürcistan Akhaltsikhe Üniversitesi ve İran İslami Azad Üniversitesi'nin destekleriyle düzenlenen "Güney Kafkasya Halkları Dil-Tarih-Kültür İlişkileri Uluslararası Bilgi
Şöleni" Ordu'da başladı.
25-28 Kasım tarihleri arasında Güney Kafkasya halklarıyla ilgili olarak dil, tarih, edebiyat, kültür ilişkileri gibi konuların işlendiği şölenin AKM'de yapılan açılışına Vali Orhan Düzgün, Belediye Başkanı Seyit Torun, eski bakanlardan Namık Kemal Zeybek, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu, Azerbaycan, Gürcistan ve İran'dan gelen akademisyenlerin yanı sıra Ordu Üniversitesi öğretim üyeleri katıldı.
Şölenin açılışında 'Türkiye Ermenistan ilişkileri ve Ermeni meselesi' konulu bir sunum yapan eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, "Geçmiş konuları doğru algılamazsak, ideolojiden, siyasetten uzak doğru sonuçlara ulaşmazsak, günümüze daha gerçekçi bakmakta zorlanırız. Bu bakımdan tarih bilimini çok ciddiye almak gerekiyor. Özellikle Kafkasya'nın istikrarında bugün ABD, Rusya ana temayı işliyorlar, ana devletler olarak bulunuyorlar. Bunların içerisinde
bölge ülkeleri Türkiye, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, İran gibi devletler de tabii ki önemli devletler olarak görülüyor" dedi.
Türkiye ile Ermenistan meselesinin Kafkasya'nın problemlerinden sadece birisi olduğunu söyleyen ve Ermeni meselesini belgelerle anlatan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, "Ben bugün Ermenistan'ın birtakım yanlış hareketlerden dönerek burada yer almasını isterdim. Tarih konuları muhakkak ki ideolojiden ve siyasetten arındırılmış olarak değerlendirilmelidir. Tarihte çeşitli olaylar olmuştur, savaşlar olmuştur, insanlar birbirlerine öldürmüş, katliamlar olmuştur. Bir şeyi herkesin tek yanlı değil her yanıyla kabul
etmesi gerekir. Biz 1992 yılında Hocalı'ya baktığımız zamanda aynı şeyi görebilmekteyiz. Eğer Kafkasya'da istikrar sağlanacaksa, buraya emperyalist elleri girmeyecekse, yapılacak tek şey vardır: Ülkelerin birbirleri ile dayanışma içine girmesi, gerçekleri korkmadan söyleyebilmesi ve yüzleşebilmesi, tartışabilmesi. Ondan sonra ancak diyalog sağlanabilir. Biz bu sebeple diyoruz ki Ermeni meslektaşlarımıza ve hükümetine, buyurun Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de teklif ettiği gibi bir tarihçiler komisyonu
kuralım. Bütün arşivler açılsın, tümünü inceleyelim, neyin ne olduğu ortaya çıksın ve neyse herkes kabul etsin bunu. Tarih, metoduna göre araştırma yaptığınızda yalan söylemeyecektir. Ne kadar üstünü örterseniz örtün tarihte hiçbir şey gizli kalmaz. Biz Türkiye ile Ermenistan, Ermenistan ile Azerbaycan arsındaki problemi çözecek olursak ve herkes kendi ülkesinin sınırlarına saygı gösterecek olursa zannediyorum ki Kafkasya'ya kimse girmez, Kafkasya bir barış bölgesi haline gelir. 1860 yıllarından itibaren
başlayan göç hareketleriyle Anadolu'ya gelen insan sayısı 2 milyon 500 bindir. Bunu içerisinde Müslüman Gürcüler'de vardır. Ayrıca çeşitli Türk gruplarından Dağıstanlılar, Çerkezler gibi gruplar vardır. Bir gerçek vardır ki, zulümden kurtulmak için 2 milyon 500 bin insan Anadolu'ya göç etmiştir. Birilerinin etkisinde kalmamak için göç etmiştir. Biz barışı sağlayacak olursak sınırlarımız AB'de olduğu gibi birbirine açılır. Serbestçe insanlar girip çıkar ve bu bölgede dayanışma içerisinde önemli bir
ekonomik güç sağlanır. Çünkü batının da faydalandığı ekonomik güç bu bölgelerin topraklarının altında bulunmaktadır. Afganistan'da niçin savaş var? Afganistan'daki savaş Taliban nedeniyle mi, değeri 1 trilyon dolara ulaşan lityum madeni sebebiyle mi? Her şeyi çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor, bilim burada önemli rol oynuyor" diye konuştu.
Yusuf Halaçoğlu'nun sunumundan sonra Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Kefelioğlu, Vali Orhan Düzgün ve Belediye Başkanı Seyit Torun'un yanı sıra eski bakan Namık Kemal Zeybek ve Ordu Üniversitesi Bilim Danışma Kurulu ve Açılış Tebliği Sunucusu akademisyenlere plaket verdi.
(DY-SLH-EA-Y)