Cumhurbaşkanı Gül: 'Minareden Korkulacak Bir Şey Yok'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsviçre Konfederasyon Başkanı Doris Leuthard, ile düzenlediği ortak basın toplantısında "Minarelerden korkacak bir şey yok" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsviçre'deki temasları kapsamında İsviçre Konfederasyon Başkanı Doris Leuthard ile ortak basın toplantısı düzenledi. İsviçre'de daha önce yapılan halk oylamasıyla minare yapımının yasaklanmasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, " İbadethane hakkında açıkçası daha çok özgüvenin olmasını görmek isterdim. Bunu daha doğrusu ifade ediyorum. Neticede referanduma gittiniz ve böyle bir karar çıktı orada. Bu da tartışılıyor, sizde de tartışılıyor, dünyada da
tartışılıyor. Korkulacak bir şey yoktu aslında o konuda. Kilise de olabilir, cami de olabilir, sinagog da olabilir. Eğer gerçekten o dinin mensupları varsa, onlar tabii ki mimari tarzlar ona göre şehirle bütünleşecek bir şekilde oluşabilir. Ama minareden korkulacak bir şey de yok. Onu söylemek isterim" diye konuştu.
İsviçre Konfederasyon Başkanı Leuthard ise, minare yapımının yasak olduğu ve çok kültürlülüğün olduğu İsviçre'de uyum konusunun sağlıklı şekilde yürüyüp yürümediği şeklindeki soruya verdiği cevapta, "İsviçre çok açı k bir ülke. Fakat böyle olması hiç ihtilaf yoktur anlamına gelmiyor. Dışarıdan gelenlerin de uyum göstermesi gerekiyor. Biz yine de açık bir ülke olmaya devam etmek istiyoruz. Minare yasağı sadece minarelerin inşasıyla ilgili bir yasak. Biz insanları n dini inançlarına ve yaşam tarzlarına
karışmıyoruz" dedi.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için İsviçre'de imzalanan protokollerin ardından bu protokollerin mecliste onaylanmaması ve Ermenistan'la ilişkiler hakkındaki soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Gül, "Tabii ki kimse şu gerçeği görmemezlikten gelemez. Azerbaycan'ın topraklarından bir kısmı işgal altında. Karabağ belki tartışmalı bir alan ama bunun dışında da Azerbaycan'ın topraklarının bir kısmı işgal altında ve oradan birçok göçler söz konusu. Dolayısıyla bu mesele böyle
olursa yarın bir bakarsınız, hiç ummadığınız başka çok tehlikeli durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bunlara fırsat vermemek için bu işin halli için çözüm uğraşmak gerekmektedir. Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşmeye de açıkçası biz çok önem veriyoruz. Şunu da size hatırlatmak isterim, Sovyetlerden sonra Azerbaycan, Ermenistan bunlar bağımsızlıklarını kazandıklarında bu ülkeleri tanıyan ülkelerdeniz. Yani biz Ermenistan'ı o zaman tanıyan bir ülkeyiz, hatta ilk tanıyan ülkelerden biriyiz. Biz
çevremizde bulunan bütün ülkelerle iyi komşuluk ilişkilerine çok önem veriyoruz. Problemlerin konuşarak çözülmesine çok önem veriyoruz. Bu konuda katkı sağlayan herkesi de açıkçası takdir ediyoruz ve onların da yardımlarını daima takdirle karşılıyoruz. Bu açıdan ümit edelim ki, önümüzdeki dönemde Kafkasların karşı karşıya kaldığı sorunların çözümüne yardımcı olan bir süreç yaşarız hep beraber. Biz bu konuda kararlıyız açıkçası. Çünkü şu anki defacto durum kimsenin yararına değil. Ayrıca Avrasya'nı n da
yararına değil, Avrupa'nın da yararına değil, Asya'nın da. Çünkü Kafkaslarda problemler devam ettiği sürece Kafkaslar, Avrupa ile Asya arasında bir duvar gibi olacaktır" ifadelerini kullandı.