Avrupa Yazarlar Parlamentosu Naıpaul'süz Toplandı

Müslümanlarla ilgili sözleri nedeniyle tartışılan Nobel ödüllü yazar V

Müslümanlarla ilgili sözleri nedeniyle tartışılan Nobel ödüllü yazar V.S. Naipaul'ün İstanbul'da düzenlenen Avrupa Yazarlar Parlamentosu'na katılmaması, toplantıda hazır bulunan yazarları ikiye böldü. Yazar İskender Pala, Naipaul'un gelmemesinin, parlamentoya ne bir artı değer katacağını, ne de bir eksiklik olacağını savunurken, Adalet Ağaoğlu ise, "Naipaul'un gelmemesi Haçlı seferlerini püskürttük anlamına geldi" diye konuştu.
Avrupa Yazarlar Parlamentosu toplantısı, Müslümanlarla ilgili sözleri nedeniyle tartışılan ve daha sonra İstanbul'daki toplantıya katılmayacağını açıklayan Nobel ödüllü yazar V.S. Naipaul'süz başladı. Etkinlikte, toplantının içeriğinden çok Naipaul'ün gelmemesi konuşulurken, Hint asıllı İngiliz yazar, parlamentodaki meslektaşlarını da ikiye böldü.
Yazar Murat Belge, Naipaul'ün toplantıya katılmamasına üzüldüğünü belirterek, "Kusturica bağlamında da benzer bir şey yaşandı. Herhangi bir yazar, herhangi bir sanatçıyı şu düşüncesinden veya bu düşüncesinden dolayı herkesin eleştirme hakkı vardır ancak 'ben oraya gelirsem acaba ne olur' gibi kaygılar hissettirmek benim onayladığım bir şey değil. Maalesef böyle bir imaj oluştu. Müslümanlık üzerinden, Türklük üzerinden olur. Sonra da insanları sınırlarından içeriye, ayrılık kabul etmeyen toplum haline
gelir. Buraya davet edenler sanırım ilk önce 'her türlü düşünceyi barındırırız' diye düşündüler. Naipaul 'gelsin de kendi düşüncesini Türkiye'de kabul ettirsin' diye davet edilmedi herhalde. Davet edilmesi bence gayet normal bir tavırdır" dedi.
Toplantının Naipaul ile birlikte onur konuğu olan Yazar Yaşar Kemal, basın mensuplarının sorularını, "Ben de gazeteciyim, bu konuda yorum yapmıyorum" diyerek yanıtsız bıraktı.
Doğan Hızlan da, herkesin düşündüğünü söylemek konusunda özgür olduğunu söyledi. Hızlan, "Ben aslında yazarlara 'yazarlar her şeyi konuşur' diye bir ayrıcalık tanırım. Konuyla alakalı taraf değilim, bitarafım. O konuda bir yorum yapmayacağım. O konuda bir tarafın haklı olduğu yönünde de bir yargıya varamam. Burada bütün iyi yazarları görmek isterim. Bu, benim yazarlara karşı engin hoşgörümden kaynaklanıyor" diye konuştu.
Yazar Adalet Ağaoğlu, Naipaul'ün toplantıya katılması gerektiğini belirtti. Özellikle çeşitli görüşleri olan yazarlarla diyalog kurmak için toplantıya katılmak istediğini belirten Ağaoğlu, "Biz Avrupa Birliği'ne katılsak dahi Türkiye Cumhuriyeti'nin insanını onlar anlayamayacak ama yazarlarla diyalog kurarsak birbirimizi daha iyi anlarız. Yazarların hep ideolojik görüşleri vardır. Naipaul'un burada olmaması beni üzdü, O'na soracak çok sorum vardı. Kendisini çok fazla tanımıyorum. Basında çıkan şeylerden
genel bilgimiz var. Dünyanın gidişini nasıl görüyor, acaba New York'ta 11 Eylül olayları sonrası ABD başta olmak üzere dünyada yaygın bir şekilde İslam düşmanlığı başladı. Bunları kendisiyle konuşmak isterdim" açıklamasında bulundu.
Adalet Ağaoğlu, tartışmaların edebiyat eleştirmeni Hilmi Yavuz'un bir yazısıyla tartışmalar başladığını belirterek, "Daha sonra herkes taraftar veya karşı oldu. Bunun bir provokasyon haline gelmesi, kışkırtmaların olması hiç güzel olmadı. Toplantıyı düzenleyenler de 'Acaba Naipaul'a bir şey olur mu, mesela yumurtalı saldırı olur mu' diye kaygıya düştüler. Çünkü böyle toplantılarda çeşitli ideolojik görüşleri olanlara yönelik protestolar oluyor. Ben bu olayı duyunca Haçlı seferlerinin içine düştük galiba
diye düşündüm. Naipaul'un gelmemesi Haçlı seferlerini püskürttük anlamına geldi. Umarım ileride tarih kitaplarında bu olay Haçlı seferlerini püskürttük diye verilmez" dedi.
Yazar İskender Pala ise, Naipaul'un gelmemesinin, parlamentoya ne bir artı değer katacağını, ne de bir eksiklik olacağını savundu. Pala, "Bir şeyi yanlış yaptık. Naipaul ile aynı masaya oturur muyuz, oturmaz mıyız tartışması yerine, harcadığımız enerjiyi keşke bildiriler yazmakta harcasaydık. O zaman birbirimize sesimizi yükselteceğimize, sözümüzü yükseltirdik. Naipaul'un gelmemesi herhangi bir sorun teşkil etmez, gelmeyebilir. Çok da fazla bir şey katacak değil. Ama bu parlamento İstanbul ağırlıklı
olarak güzel bir sonuca ulaşacaktır" diye konuştu.
"Naipaul'un İslam'ı rencide ettiği görüşlerine katılıyor musunuz?" sorusuna Pala, "Metinlerin bir kısmını gördüm. Bu metinlerden yola çıkarsak Türkiye'de kendi içimizde İslam'a Naipaul'dan daha ağır hakaret edenler var. Biz aynı duyarlılığı kendi içimizde göstermezken, konuk edeceğimiz birisine gösteriyoruz. Burada bir çelişki var, bunu anlamak lazım. Keşke gelseydi. Ben O'na 'hala aynı fikirde misin?' diye soracaktım. Hala aynı fikirdeyse 'sizden özür bir bekliyorum' diyecektim. Eğer özür dilemezse de
toplantıyı terk edecektim" ifadelerini kullandı.
İngiliz yazar Jason Goodwin ise basın mensuplarının konuya ilişkin sorularına, "Bence gelmeliydi. Burada görmek isterdik" yanıtını verdi.
(İST-EY-EY-Y)