Asıl sorumlular nerede?

Hayata Dönüş operasyonuyla ilgili mağdurların açtığı davanın ilk duruşması bugün Bakırköy Adliyesi'nde görüldü.

Hayata Dönüş operasyonuyla ilgili mağdurların açtığı davanın ilk duruşması bugün Bakırköy Adliyesi'nde görüldü. F Tipi cezaevlerini protesto için başlatılan ölüm oruçlarına son vermek amacıyla Aralık 2000'de yapılan ve 28 mahkumun ölümüyle sonuçlanan 'Hayata Dönüş Operasyonu'nda görevli askerler, 10 yıl sonra hakim karşısına çıktı. 

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi ile İstanbul Şubesi, İzmir ve Mersin baro yönetimleri, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Vakfı ile Barış ve Demokrasi Partisi adına avukatı Gönül Erdem, davaya müdahil olma talebinde bulundu. Bazı müştekiler de suçtan zarar gördüklerini belirterek, müdahilliklerine karar verilmesini istedi. Cumhuriyet savcısı da suçtan doğrudan zarar görme ihtimali bulunan kişilerin taleplerinin kabul edilmesine, kurum olarak başvuranların istemlerininise reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, müdahillik taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.

Bu arada, duruşmayı, Prof. Dr. Yalçın Küçük, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ile MYK üyesi Büşra Eraslan da izledi. Geylani ve Eraslan, duruşmayı bir süre izledikten sonra salondan ayrıldı. BDP Milletvekili Geylani, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Dönemin İçişleri Bakanı SaadettinTantan'dır, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'tür, en önemlisi, dönemin şimdi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi olan Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'dur. Dönemin devlet bakanı Cemil Çiçek, Ertosun'a Devlet Üstün Hizmet Madalyası vermiştir" dedi.

Diri diri yakılanlarımız için adalet istiyoruz

Protestolarla başlayan duruşma öncesi konuşan ve o dönem cezaevinde bulunan Mehmet Güvel, "Katliamda 28 tutsak katledildi. Ben de o sırada cezaevinde bulunuyordum. Burada şimdi erler hakim karşısına çıkıyor ama bunun asıl sorumluları nerede?" dedi. 19 Aralık ile 22 Aralık 2000'de tarihler arasında 20 cezaevinde eş zamanlı operasyon yapıldı. Hayata Dönüş Operasyonu adı verilen operasyonlarda 28 tutuklu hayatını kaybetti. 6 kadın tutuklu ise yakılarak öldürülmüş 55 kişi de yaralanmıştı. 

Davanın görüldüğü sırada yaklaşık 100 kişilik grup da adliye önünde sorumluların cezalandırması için eylem yaptı. "Diri diri yakılanlarımız için adalet istiyoruz" diye bağıran grup adına basın açıklamasını Mehmet Güvel yaptı. Operasyonun olduğu sırada Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulunduğunu söyleyen Mehmet Güvel, "Teslim ol, çağrılarının ardından bir anda içeriye gaz bombaları atıldı. Peşinden de silahlarla üzerimize ateş edildi. Şefinur Tezgel ile Seyhan Doğan o kadar yanmıştı ki, aileleri teşhis dahi edemedi. 10 yıl sonra bugün gerçekleşen duruşmaya ise sadece erler katılıyor. Asıl sorumlu olan komutanlar, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün de yargılanmasını istiyoruz" dedi.

Operasyonlarda Ümraniye Cezaevi'nde yatan Cengiz Karataş da "Burada yargılananlar figüran, bu davanın asıl sorumlularının yargılanması gerekir" diye konuştu. 

10 yıl önce ne olmuştu?

19 Aralık 2000 tarihinde 20 ayrı cezaevinde eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonlar sırasında Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 mahkum yaşamını yitirmişti. 

Sorumluların yargılanması için 10 yıldır sürdürülen mücadele soruşturmaya izin verilmesi için 3 yıl, jandarmanın operasyona katılan isimleri savcılığa bildirmesi ise tam 6 yıl sürdü. Askerler hakkında soruşturma açılması talebi 3 kez reddedildi. 

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 39 er yargılanıyor. 

10 yıl önce toplamda 28 mahkumun ölümüyle sonuçlanan Hayata Dönüş operasyonunun kararını alan siyasilerin ve emri veren subayların yargılanmaması ise mağdur yakınlarının tepkisini çekiyor.