Başbakan Erdoğan: Kaybolan yılları geri almak istiyoruz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'da çocuklar, sınıflarında bilgisayarlı eğitim görürken Türkiye'de meslek liseleri, üniversite öğrencilerinin kıl

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'da çocuklar, sınıflarında bilgisayarlı eğitim görürken Türkiye'de meslek liseleri, üniversite öğrencilerinin kılık kıyafeti, zorunlu eğitim süresinin konuşulduğunu belirterek, "Bununla kaybettik biz bu yılları. Şimdi bu kaybolan yılları geri almak istiyoruz." dedi.

Erdoğan, Milli Eğitim ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Harketi'nin (FATİH) protokol imza törenine katıldı.

Erdoğan, FATİH projesiyle artık her okula, sınıfa bilgisayar dönemine geçildiğini ifade etti. Okullarda akıllı tahta ve internetin olacağını ifade eden Erdoğan, okulları güçlü bir noktaya taşıyacaklarını ifade etti. Erdoğan, kendilerinin iktidara geldiği dönemde 85 öğrenciye bir bilgisayar düştüğünü ve bilgisayarın okullarda seyirlik bir malzeme gibi, bazı okullarda ise bozulabilir korkusuyla dokunulmadığını hatırlattı. Erdoğan, son sekiz yılda Türkiye genelindeki okullara toplam 750 bin adet bilgisayar gönderdiklerini ve her 15 öğrenciye bir bilgisayar düştüğünü anlattı.

Kendisinden, çocukların artık bilgisayar istediğini ifade eden Erdoğan, "Ülkemin hangi iline, hangi ilçesine gitsem gözleri ışıldayan, gözlerinden umut fışkıran çocuklarımızı görüyorum. Her çocuğumuz son derece zeki, son derece yetenekli. Ama kendi haline bırakıldığında, yeterince ilgi gösterilmediğinde, korunmadığında çocukların gözündeki o parıltı sönüyor, umut ışığı kaybolup gidiyor. Sadece bilimde, sanatta, sporda değil, iç, dış politikada yaşanan tüm sorunlarda işte bu çocukların umudunun köreltilmesinde yatıyor." diye konuştu.

"ŞEKİLLE UĞRAŞTILAR"

Erdoğan, kendilerinden önceki iktidarların milli eğitime, sadece idare edilmesi gereken bir hadise olarak baktıklarına işaret etti. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Milli eğitime, sadece idare edilmesi gereken bir hadise olarak baktılar. Sadece idare etmekle yetindiler. Güzel de bir nükte ortaya çıktı. 'Okullar olmazsa milli eğitimi idare etmek ne kadar kolay' dediler. Biz de müfredatın tartışma konusu olduğunu görmezsiniz. Ya da çok nadir şahit olursunuz. Eğitim metotları, eğitim teknolojileri, eğitimde fırsat eşitliği, imkânlar konuşulmaz. Varsa yoksa şekil konuşulur, şekil tartışılır. Öğrencinin neyi öğrendiği, neyi öğrenmediğinden ziyade ne giydiği, ne okuduğu, hangi okulu tercih ettiği ya da etmesi gerektiği gündemi işgal eder. 2002 öncesinde eğitim sistemi ciddi şekilde tartışma konusuydu. Gündemden hiç düşmüyordu. Hiç ama hiç kimse 85 öğrenciye bir bilgisayar düşmesini sorgulamadı. 60, 70, 120 kişilik sınıfları sorgulamadı. Okulsuzluğu, öğretmensizliği, eğitim kalitesi sorgulanmadı. Avrupa'da çocuklar sınıflarında bilgisayarlı eğitim görürken, yaşam boyu eğitim tartışırken, bizde meslek liseleri, üniversite öğrencilerinin kılık kıyafeti, zorunlu eğitim süresi konuşuldu. Bununla kaybettik biz bu yılları. Şimdi bu kaybolan yılları geri almak istiyoruz. Ciddi bir heyecana ihtiyacımız var. Hükümet olarak biz bu vebali taşıyamayız. İşte bunun üzerine gidiyoruz. Çok yakında bu konuda çok önemli adımları da atacağız. Çocukların gözündeki umut ışığını körelten bir anlayışın yanında, yöresinde asla yer alamayız. Etkisi, sonuçları orta ve uzun vadede görülecek diye eğitimi kendi haline bırakamayız. İdare-i maslahata başvuramayız."

"CUMHURİYET TARİHİNİN REFORMLARINI YAPTIK"

Erdoğan, eğitimde cumhuriyet tarihinin reformlarını yaptıklarına işaret ederek, "Sekiz yılda 159 bin yeni derslik yaptık. Şu anda Tükiye'de toplam derslik sayısı 620 bin. Yani bunun 159 binini biz bu dönemde yaptık. Ne denli bu işe yüklendiğimizi, hız verdiğimizi ifade etmek için bunu anlatıyorum. Eğitimin önünde hiç bir mazeret kabul etmiyoruz." dedi.

Erdoğan, sınıfların 30 öğrenciden oluşması için adım atmaları gerektiğini belirterek, okul öncesi eğitime büyük önem verdiklerini söyledi. Erdoğan, ilköğretimden sonra orta öğretimde de taşımalı sisteme geçildiğini belirterek, ilk olarak kız öğrencilerin taşınmasına bu dönemde başlandığına işaret etti.

'FATİH İSMİNDEN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ"

Erdoğan, projenin ismine yönelik eleştirilere ise şu cevabı verdi: "Fatih Projesini incelediğinizde, Fatih'te de bunun kendisini görürsünüz zaten. Her ne kadar bazıları Fatih Projesi adı konuldu diye bu projeyle kendisine göre dalgasını geçiyorsa da bu proje hakkıyla icra edildiğinde onlara gerekli tokadı atacaktır diye düşünüyorum. Fatih Sultan Mehmed'in yetişme konularına baktığınızda, o, bu yaşlarda özel olarak eğitmenine teslim edilmiş. Ama bunu hazmedemeyenler, o isme hazımsız olanlar böyle bir projeye bu adın konulmasından dolayı rahatsızlar. Ne var bunun açılımında. 'Her halde çok düşünüldü' deniyor. Niye rahatsız oluyorsun. Fırsatları değerlendirmekten daha güzel bir şey olabilir mi, teknolojiyi iyileştirmekten daha güzel bir şey olabir mi. Bunu bu nesillerin istifadesine sunacağız ki bizler görevimizi yapmış olalım. Onun için beyler rahatsız olmasınlar. Onlar ne kadar rahatsız olursa olsun, biz görevimize devam edeceğiz."