Bakan Ergin, Cihaner'in Tepki Gösterdiği Hsyk Atamalarını Savundu

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK atamalarında aralarında İlhan Cihaner'in de bulunduğu bazı başsavcıların düz savcılığa atanmasıyla ilgili eleştirilere cevap vererek, "Kararnamede Başsavcılıklarla ilgili olarak 5 tasarruf var

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK atamalarında aralarında İlhan Cihaner'in de bulunduğu bazı başsavcıların düz savcılığa atanmasıyla ilgili eleştirilere cevap vererek, "Kararnamede Başsavcılıklarla ilgili olarak 5 tasarruf var. Bunların 2'si talep doğrultusunda, 1'i eşdeğer görev, 2'si ise talep dışı, hizmet gereği yapılan atamalardır. Tenzil-i rütbe olarak değerlendirilemez" dedi.
Adalet Bakanı Ergin, HSYK Kanun Tasarısı'nın görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu toplantısında milletvekillerinin eleştirilerine cevap verdi. HSYK'nın atama kararnamesiyle Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Adana Savcılığına atanan İlhan Cihaner'in de aralarında bulunduğu bazı unvanlı hakim ve savcıların, unvansız atandığı eleştirisine cevap veren Ergin, kurulun geçmiş yıllarda da yaptığı kararname çalışmalarında, alt bölgelerde unvanlı olanların, kendi talepleriyle üst bölgelere unvansız olarak
gittiğini, bunun normal olduğunu söyledi. Yüksekova'da başsavcı olan bir kişinin, İzmir Kemalpaşa veya Karşıyaka'ya savcı olarak gidebildiğini, bunun tenzil-i rütbe olmadığını belirten Ergin, atanan kişi açısından görevde yükselme gibi algılandığını söyledi. Kararnamede Başsavcılıklarla ilgili olarak 5 tasarruf bulunduğuna işaret eden Ergin, "Bunların 2'si talep doğrultusunda, 1'i eşdeğer görevdir. 2'si ise talep dışı, hizmet gereği yapılan atamalardır. Hizmet gereği tasarruflar sadece bu dönemde olmadı.
2008 yaz kararnamesinde cumhuriyet başsavcılığından cumhuriyet savcılığına 7 kişi atanandı. Bunların tamamı hizmet gereği. Hizmet gereği denilen şey, inceleme ve soruşturmaya dayalı olarak yapılan tasarruflardır" diye konuştu.
Ergin, Adalet Komisyonu toplantısının ardından ise gazetecilerin Deniz Feneri davası ile ilgili sorularını cevapladı. Plan ve Bütçe Komisyonunda da konunun gündeme taşındığını ve 'Niçin bu soruşturma engelleniyor, niçin bakanlık ayak sürüyor' gibi bir takım ithamlar yapıldığını hatırlatan Ergün şunları kaydetti:
"Biz de şunu söyledik. Burada Adalet Bakanlığının pozisyonu, iki yargı organı arasında, Alman adli makamları ile Türk adli makamları arasında yazışmalara aracılık etmekten öte bir tasarrufumuz yok. Türk adli makamları, Almanya'daki soruşturma dosyalarından örnekler istedi, Alman makamları da çok miktarda evrak olduğu, fotokopi bedellerinin 100 bin avro civarında olduğu tespitini yaptı. Bu bedelin ödenmesi ya da savcıların gidip Almanya'da inceleme yaparak ihtiyaç duydukları, lazım gördükleri evrakları
almaları şeklinde seçimli bir öneri yaptılar. Biz bu öneriyi aynı anda Ankara Başsavcılığına ulaştırdık. Ankara Başsavcılığı da savcıların gönderilmesi seçeneğinin daha uygun olacağını bildirdi. Biz de o talebi Alman makamlarına ilettik. Alman makamlarından davet, randevu bekliyoruz. Şu tarihte gelin deyip, randevu verecekler bizim savcılarımıza. Savcılarımız ondan sonra gidecekler. 'Savcıların gönderilmemesi gibi birşey söz konusu değildir' dedim komisyonda. Alman makamlarının randevu verdiği tarihte
savcılarımız gidecek. Bizim onun tarihini belirleme şansımız yok. Süreç o noktada. Alman makamlarından randevu gelir gelmez, savcılarımız bu çalışmayı yapacak." Ergin, Almanya'ya birden fazla savcının gideceğini de açıkladı.
İlhan Cihaner'in, atamasının usule aykırı olduğuna yönelik HSYK'ya yaptığı başvurunun hatırlatılması üzerine Ergin, "Ona kurul karar verecek. Değerlendirmeyi kurul yapacak'' diye konuştu.