Diyarbakır'da vefa örneği; Cahit Sıtkı Tarancı sempozyumla anıldı

Ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı, doğumun 100. yılında memleketi Diyarbakır'da adına düzenlenen sempozyumla anıldı. Dicle Üniversitesi'nin tertiplediği sempozyuma katılan Tarancı'nın 98 yaşındaki kuzeni Reşit İskenderoğlu, "O, yüzyılın en değerli şairidir. Bıraktığı eserler onun ne kadar hoşgörülü olduğunu kanıtlıyor." dedi.

Dicle Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Cahit Sıtkı Tarancı Sempozyumu'na Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Ayşegül Jale Saraç, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden akademisyenler ve Tarancı'nın yakınları katıldı.

Açılışta söz alan Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Osman Horata, Tarancı'nın gücünü yazdığı şiirlerden aldığını belirtti. Horata, "Yazdığı şiirlerde kardeş kavgası, barış ve hoşgörü temalarına dikkat çekmiştir. Sanata ve sokağa karşı önemli hassasiyetleri bulunan bir şairimizdir. Onu anlamak hayatı anlamaktır." şeklinde konuştu.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Ayşegül Jale Saraç da Tarancı'nın şiirlerinden dizeler okuyarak onun geleceği gören ve insan sevgisi yüksek bir şair olduğuna dikkat çekti.

"TARANCI BU KENTİN KİMLİĞİDİR"

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak da konuşmasında her kentin bir kimliği bulunduğuna dikkat çekti. Toprak, "Diyarbakır'ın kimliği de Cahit Sıtkı Tarancı'dır. Memleket istiyoruz sevgi ve hoşgörü olsun. Anılacak eserler bırakmalıyız. Bu eserler kardeşlik ve hoşgörü olmalıdır. İşte Cahit Sıtkı, bıraktığı eserlerde bu önemli olguya sürekli vurgu yapmıştır." ifadelerini kullandı.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın kuzeni Reşit İskenderoğlu ise Tarancı ile yaşadığı anıları anlattı. Cahit Sıtkı'nın gözleme dayalı şiir yazdığını belirten İskenderoğlu, "Halkın içinde, onların özlemlerini şiirlere yansıtan bir kişiliği vardı. 'Memleket İsterim' şiiri bunun en çarpıcı örneğidir. Sürekli barış ve kardeşlik temalarına vurgular yapardı." dedi.