Ahlat Kazılarında Çıkan Eserlerin Tahrip Edildiği İddiası

Bitlis'in Ahlat ilçesinde kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan bazı eserlerin tahrip edildiği iddiasına, Ahlat'taki sivil toplum örgütlerinden tepki geldi.

Ahlat'ı Geliştirme Güzelleştirme ve Tanıtma Derneği (AHGED) ile Ahlat İlçesi Kültürel Değerlerini ve Tarihi Eserlerini Koruma Derneği (AHTEK), yapılan kazılar sonrası çıkan eserlerin tahrip edildiği iddialarına tepki gösterdi. AHGED Başkanı İsmail Yurttaş, kendilerine yansıtılan iddialara göre tarihi hamamda çok önemli tahribatların oluşturulduğunu söyleyerek, "Buraya gelip baktığımızda en kötü ihtimal birkaç çocuğun oyun oynarken devirdiği birkaç taştan öteye bir şeyin olmadığını gördük. Kazı alanındaki
taşların çıkartılma ve bırakılma biçimi dahi her şeyiyle bir hafta, bir yıl öncekiyle aynı durumda, sadece bir yıl öncekinden ilave olarak hamamın batı tarafında yapılan ek kazıdır. Bunun dışında bir tahribatın olmadığını gördük. Bu da aynı zamanda sevindirici bir olay. Fakat cehennemlik bölümünde taşların yıkılmış olmasına üzüldük. Tarihi eserlerimize gelecek olan en küçük zarar, bütün Ahlatlıyı olduğu kadar bizi de üzer. Çünkü Ahlat'ta bizim çocukluğumuzdan itibaren öğrendiğimiz bir şey, tarihi eserlerin
ecdat yadigarı olduğu ve ecdat yadigarına herhangi bir zararın verilemeyeceği, zarar verenlerin ecdadına ihanet etmiş olduğu doğrultusunda idi. Biz bu hassasiyetle Ahlat'ta yetiştik, büyüdük. Çocuklarımızı da bu hassasiyetle yetiştiriyoruz" dedi.
Kendileri için tarihi eserlerin kazınması ve gün yüzüne çıkartılması ne kadar önemli ise korunmasının da bir o kadar önemli olduğunu vurgulayan Yurttaş, "Ahlat'ta kazı yapılıyor ancak herhangi bir restorasyon çalışması yok, koruma tedbiri yok, bekçi bırakma yok. Yani ister doğal şartlardan, ister insanlardan ya da başka bir şeyden koruma yok. Bu alanda hiçbir tedbir alınmamaktadır. İnanıyorum ki, dünyanın hiçbir yerinde tarihi eserlere karşı halk bu kadar hassas değildir. Bizim halkımız bu kadar
hassasiyet gösterdiğine göre, bu halka minnet duyulması gerekirken, en azından bin yıllık bu gönüllü bekçiliğe teşekkür edilmesi gerekirken, ha bire yapılan tahribatı 20 bin insana mal etmek bir Ahlatlı olarak beni üzüyor. Defalarca gelip gördüğümüz bir yer. Burada ister hazinecilerin, ister başka insanların yaptığı bilinçli bir tahribat varsa onu siz söyleyin. Herhangi bir tahribat görülmemektedir. Kaldı ki, varsa bir tahribat suçlularını bulmak ve cezalandırmak adli makamların işidir. Bu gün ışığına
çıkmadan hemen 'Ahlat'lılar yaptı' diye bir genellemeye gitmek büyük haksızlıktır" diye konuştu.
AHTEK Yönetim Kurulu üyesi Refa Gökbulak ise, yönetim kurulu üyeleriyle beraber uzun zamandan beri ilçede yapılan kazı çalışmalarını zaman zaman eleştirdiklerini hatırlatarak, çalışmalar sonrasında ortaya çıkarılan eserlerin korunamadığını belirtti. Eserlerin toprak altında daha iyi muhafaza edildiğini kaydeden Gökbulak, "Gerçekten burada devletimizin eliyle, bizim vergilerimizle, buradaki tarihi eserlerde katliam yapılmaktadır. Tabiri caizse bunun açıklaması budur. Çünkü 44-45 yıldır ilçemizde kazı
çalışması yapılıyor. Bir tek eserimizi koruyamadık. Eserler hazine avcıları tarafından zarar görmektedir. Kazı çalışması neticesinde bir ay içerisinde tamamıyla tahrip olan kazı alanlarımız var. O halde madem biz bu konuda duyarlı değiliz, kazı çalışması yapılmasın. Atalarımızın bizlere bıraktığı bu tarihi eserlere bizden sonraki nesil çok daha duyarlı olur. Bırakalım onlar sahip çıksınlar. Biz ilçe halkı olarak kazı çalışmalarının devam etmesini istemiyoruz. Onca teknolojik gelişme var. Devletimiz
buraya 4 tane kamera projektör kurmaktan aciz ise o zaman lütfen bırakalım kalsın. Biz mevcut tarihi eserlerimizi koruyabilsek bize yeter" dedi.
(GA-MSA-CC-Y)