Vakıf Gureba Hastanesi'nin Devredilmesi Protesto Edildi
İstanbul Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri, Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin vakıf üniversitesine devredilmesini protesto etti
İstanbul Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri, Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin vakıf üniversitesine devredilmesini protesto etti.
Yaklaşık 50 kişilik grup, ellerinde dövizlerle hastane önünde toplandı. Basın açıklamasını okuyan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, 165 yıllık tarihi, fakir fukarayı ücretsiz tedavi etme misyonu, hekimi, hemşiresi, hastabakıcısı ile 952 personeli ve herkesin ortak malı değerli arazisi ile Vakıf Gureba Hastanesi'nin devredildiğini söyledi. "Bu birikim devredilemez, satılamaz" diyen Çerkezoğlu, "Vakıf Gureba Hastanesi'ne el koyanlar, asistan hekimleri, özellikle bu hastanede yoğun emek
harcayan, gece gündüz nöbet tutan asistan hekimleri şantaj ve tehditle sürgüne gönderiyor. Bizler buna izin vermeyeceğiz. Tüm bunlara rağmen büyük bir özveriyle bu hastanede hizmet sunan hekim ve sağlık çalışanlarını şimdi ise büyük bir belirsizlik ve gelecek kaygısı bekliyor. Hemen hepsinin aile düzenlerinin bozulmasının yanı sıra İstanbul'un en uç noktalarına son gün yapılan tebligatlarla tayinleri çıkarılmış durumda. Ancak hastanede yıllardır gece gündüz hizmet sunan 245 asistan hekim için ise durum çok
daha vahim ve hukuksuz işletiliyor. Kazanılmış tüm hukuksal haklarına rağmen asistanların İstanbul içi yerine başka illere atamalarının yapıldığını gösteren listeler dolaştırılıyor" dedi.
Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ise, "Demokrasinin kendilerine sağladığı hakları inanılmaz anti demokratik uygulamalar için kullanılmasının bundan daha çarpıcı bir örneği olamaz. Hukukun inanılmaz hukuksuzluklar için bu şekilde kullanılmasının dünyada başka bir yerde görülebileceğini zannetmiyorum" diye konuştu.
Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin gariplere hizmet etmek üzere kurulduğunu anlatan Gören, "Bu hastanenin paralı hasta bakacak olan bir üniversite hastanesi haline dönüştürülmesinin yasalarla sağlanması inanılmaz bir hukuksuzluktur. Ve bu hukuksuzluk geri döndürülsün diye Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüş olmasına rağmen ve bunu kesin olarak sağlayacak şartlar varken şu anda bu durumu yaşıyorsak, ben bu dünyada böyle bir ülkenin var olabileceğini hayal bile edemiyorum"
şeklinde konuştu.
Grup, açıklamanın ardından sessizce dağıldı.
Yaklaşık 50 kişilik grup, ellerinde dövizlerle hastane önünde toplandı. Basın açıklamasını okuyan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, 165 yıllık tarihi, fakir fukarayı ücretsiz tedavi etme misyonu, hekimi, hemşiresi, hastabakıcısı ile 952 personeli ve herkesin ortak malı değerli arazisi ile Vakıf Gureba Hastanesi'nin devredildiğini söyledi. "Bu birikim devredilemez, satılamaz" diyen Çerkezoğlu, "Vakıf Gureba Hastanesi'ne el koyanlar, asistan hekimleri, özellikle bu hastanede yoğun emek
harcayan, gece gündüz nöbet tutan asistan hekimleri şantaj ve tehditle sürgüne gönderiyor. Bizler buna izin vermeyeceğiz. Tüm bunlara rağmen büyük bir özveriyle bu hastanede hizmet sunan hekim ve sağlık çalışanlarını şimdi ise büyük bir belirsizlik ve gelecek kaygısı bekliyor. Hemen hepsinin aile düzenlerinin bozulmasının yanı sıra İstanbul'un en uç noktalarına son gün yapılan tebligatlarla tayinleri çıkarılmış durumda. Ancak hastanede yıllardır gece gündüz hizmet sunan 245 asistan hekim için ise durum çok
daha vahim ve hukuksuz işletiliyor. Kazanılmış tüm hukuksal haklarına rağmen asistanların İstanbul içi yerine başka illere atamalarının yapıldığını gösteren listeler dolaştırılıyor" dedi.
Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ise, "Demokrasinin kendilerine sağladığı hakları inanılmaz anti demokratik uygulamalar için kullanılmasının bundan daha çarpıcı bir örneği olamaz. Hukukun inanılmaz hukuksuzluklar için bu şekilde kullanılmasının dünyada başka bir yerde görülebileceğini zannetmiyorum" diye konuştu.
Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin gariplere hizmet etmek üzere kurulduğunu anlatan Gören, "Bu hastanenin paralı hasta bakacak olan bir üniversite hastanesi haline dönüştürülmesinin yasalarla sağlanması inanılmaz bir hukuksuzluktur. Ve bu hukuksuzluk geri döndürülsün diye Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüş olmasına rağmen ve bunu kesin olarak sağlayacak şartlar varken şu anda bu durumu yaşıyorsak, ben bu dünyada böyle bir ülkenin var olabileceğini hayal bile edemiyorum"
şeklinde konuştu.
Grup, açıklamanın ardından sessizce dağıldı.