Des Genel Başkanı Avcı: 'Sendikalar Siyaset Üstü Olmalıdır'

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, ideolojik sendikacılık ve sendika ağalığı sayesinde memur sendikacılığının her geçen gün prim kaybettiğini belirterek, "Sendikalar siyaset üstü olmalıdır

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, ideolojik sendikacılık ve sendika ağalığı sayesinde memur sendikacılığının her geçen gün prim kaybettiğini belirterek, "Sendikalar siyaset üstü olmalıdır. Sendikalar asli görev ve sorumluluklarından uzaklaşıyor" dedi.
Türkiye'de sendikacılar ile siyasiler arasındaki ilişkileri değerlendiren DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, "Türk sendikacılığında kadro ve bilgi yerine liderler, akrabaları ve dedikodu yarışıyor. Ekip ruhu yerine çıkar ruhu, uzmanlık yerine genel geçer ideolojik sloganlar, gelecek yerine geçmiş, plan yerine kaos ve kavga var. Sendikacılık menfaat, alın teri sömürüsü ve 4-5 ideolojik kelime üzerinde dönüyor. Başörtüsü, laiklik, Türklük, Kürtlük, Alevilik, Sünnilik, dindarlık, Atatürkçülük, Kürtçe eğitim,
ezan, vatan, millet, Sakarya gibi kavramlara hapsedilmiş bir sendikacılık var. Sendika üyelerinin mesleki, ekonomik, özlük ve demokratik haklarını geliştirmeyi düşünen yok. Yapılan eylemler ise göz boyamaktan öteye geçmiyor" dedi.
Türkiye'de sendikacılığın siyasetten çok etkilendiğini, yozlaşan ve çürüyen siyasetin sendikacılığı da dejenere ettiğini kaydeden Avcı, son dönemde sendikaların asli görev ve misyonlarından hızla uzaklaştığını, emek, hak gibi kavramları çok kullanan ama gerçek anlamda mücadelesini vermeyen sendikalar yüzünden bu kavramların kirletildiğini ifade ederek, "Türkiye'nin, üyelerinin hak ve çıkarlarını koruyan, demokrasiyi, özgürlükleri samimi bir şekilde savunan, emeğin ve alın terinin savunuculuğunu yapan,
soygun ve vurgunlara dur diyen, gelir dağılımı adaletsizliğine karşı çıkan, her konuda hakçı ve adaletçi paylaşımı savunan, tüm toplumsal katmanların sorunlarına sahip çıkan bir sendikal anlayışa acil olarak ihtiyaç var" dedi.
Türkiye'de uzun yıllardır delegeleri ayarlayıp seçimi kazananların bilgi birikimine bakılmadan el yordamıyla başkan olduğunu söyleyen Avcı, "Türkiye'de sendikacılık yerlerde sürünüyor ve toplumsal itibarı hızla azalıyor" dedi. Bu sorununun kaynağını 12 Eylül ürünü sendikacılık yasasına ve hükümetlerin çıkardığı anti demokratik çalışma yasalarına bağlayan Avcı, işverenin, işçinin, kamu işvereninin ve memurların sendikaların önemini yeterince değerlendiremediklerini ifade etti. Avcı, "Sendikalar ve
sendikacılar demokrasi terbiyesi istiyor. Sendikacılar mal varlığını açıklasın. Sendikaların kaynağı çalışanlardan alınan aidatlardan oluşuyor. Sendikalardaki yolsuzlukları önleyecek güçlü bir denetim mekanizması oluşturulmalı. Başbakanlık Denetleme Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu konuyla ilgilenmeli. Sendikalar hızla şeffaflaşmalıdır" ifadelerini kullandı.
Avcı, "Sendikalar birbirini hasım gibi görüp rekabet etmek yerine ortak sorunların çözümü için ortak mücadele vermeli ve böyle bir geleneği oluşturmalı. Kişisel egolarını tatmin etmek, siyasete girmek, bağlı bulunduğu ideolojik merkeze yardım etmek, şöhretini, maddi imkanlarını artırmak için de sendikacılık yapanlar var. Çalışanların ideolojik, etnik ve mezhepsel alt kültür kimlikleri yanı sıra siyasi iktidarların çalışanlar üzerindeki baskısı, ideolojik sendikacılığın devam etmesini sağlamaktadır.
Türkiye'de soğuk savaş dönemi sendikacılığına has çatışmacı ve kavgacı sendikal anlayış derhal terk edilmelidir" diye konuştu.

"SENDİKALAR PARTİLERİN ARKA BAHÇESİ OLMAMALIDIR"
Sendikanın siyaset üstü bir kurum olduğunu vurgulayan Avcı, şunları kaydetti:
"Siyasi özlemi ve ideolojik angajmanı olanların sendikalarda değil, siyasi partilerde yer almasını istiyorum. Sendika siyaset üstü bir kurumdur. Sendikalarda, her görüşten ve her kesimden üye ve temsilciler bulunuyor fakat bir sendikanın her hangi bir partinin arka bahçesi, yan kuruluşu, eklentisi şeklinde görüntü veren faaliyetler içinde bulunması doğru değildir. Sendikalar siyaset üstü kurumlar olarak kalmalıdır. Sendikaların görev ve hedefleri mensuplarının hak ve çıkarlarını savunmak, üyelerinin
mesleki, özlük ve ekonomik sorunlarını çözmek yönünde yasal ve demokratik sınırlar içerisinde mücadele vermektir. 4688 sayılı kanuna tabi kamu sendikaları, siyaset dışı kurumlardır. Hiçbir siyasi düşünce ve etnik mensubiyet, sendika açısından ayrıcalık veya dışlanma sebebi olamaz."

"SENDİKALAR SİYASİ SEÇİMLERDE PARTİ BÜROSU GİBİ ÇALIŞIYOR"
Türkiye'de sendikaların kahir ekseriyetinin özellikle parti seçimlerinin yaklaştığı günlerde siyasi ve ideolojik konularla daha çok ilgilendiğini ve eklentisi olduğu partinin memurlar kolu olarak partilerin şemsiyesinin altında faaliyet gösterdiğini belirten Avcı, "DES, particilik yerine sendikal meselelerin, eğitim sistemi ve çalışanlarının ve ülke sorunlarının konuşulduğu ve çözüm arandığı bir kurum olarak duruşunu koruyacak ve diğer sendikalara örnek olmaya devam edecektir. Siyasi partilerin ve
ideolojilerin vesayetine ve boyunduruğuna karşı çıkan, siyasi partilerle hiyerarşik değil demokratik ilişki kurarak yanaşma sendika anlayışını çöpe atan, uluslararası kuruluşların Türkiye'deki yerli işbirlikçisi ve jurnalisti gibi değil ulusal, yurtsever sendikacılık anlayışıyla hareket eden bir anlayışla sendikacılık yapmaya devam edeceğiz" dedi.

"SENDİKALAR ŞEFFAF VE HESAP VEREBİLİR KURUMLAR OLMALIDIR"
Bugün gelinen noktada kamu çalışanlarının hayal kırıklığı içinde olduğuna işaret Avcı, şunları söyledi:
"Kamu çalışanları şaşırmış durumdadır. Ekonomik ve sosyal durumlarını iyileştirmeleri için yetki verdikleri sendikaları kendilerini unutmuş, kapalı kapılar arkasında anti-demokratik yollardan ne kadar yandaş ideolojik odak ve ne kadar yandaş siyasi parti varsa onlarla işbirliği içindedir. Her türlü demokrasi dışı ve yasadışı yollardan hükümet düşürme veya hükümeti destekleme senaryoları üretmektedirler. Birçok sendikanın siyasi parti seçimleri öncesinde siyasi ve ideolojik sendika anlayışı içinde hareket
ederek, bir kısım siyasi partilerin sözcüsü gibi davrandıklarını bu durumun emeğiyle geçinen kesimlerin olmazsa olmaz kuruluşu olan sendikalara duyulan güvenin azalmasına neden olduğunu düşünüyorum. Siyasi seçimler mağlı bulunduğu ideolojik meröncesinde partilerin seçim bürosu gibi hareket eden sendikaları görüyoruz. İşte bu ideolojik sendikacılar sendikacılığı da ayağa düşürmüşlerdir. Oysaki sendikalar siyaset üstü kurumlar olarak kalmalıdır."
(BK-CC-Y)