Başbakan Erdoğan Kızılcahamamlılara Seslendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Artık benim vatandaşım istediği hastaneye gidiyor, istediği hizmeti alıyor, istediği eczaneye gidip ilacını rahatlıkla alabiliyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Artık benim vatandaşım istediği hastaneye gidiyor, istediği hizmeti alıyor, istediği eczaneye gidip ilacını rahatlıkla alabiliyor. Hiçbir kapı kendisine kapanmıyor, kapanamaz, kapanmayacak" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kızılcahamam Belediyesi'ni ziyaretinin ardından Belediye Düğün Salonunda vatandaşlara seslendi. Salona gelişinde aynı binada düğünü gerçekleşen Ramazan-Neşe Bülbül çifti ile görüşen Başbakan Erdoğan, çifti tebrik eti ve geline bilezik hediye etti. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, bugün İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılış konuşmasının ardından İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in birer sunum
yaptığını, milletvekillerinin sorularına cevap verdiğini anlattı. Yarın da tüm milletvekillerinin bakanlara sorular yönelteceğini, kendisinin de moderatörlük yapacağını belirten Erdoğan, 'Danışan dağlar aşar, danışmayan düz yolda şaşar' atasözü ile Pir Sultan Abdal'ın 'Ne kadar bilsen de bilene danış, danışan dağları aşar mı aşar, danışmadan yola gitse bir kişi, yorulur yollardan şaşar mı şaşar' sözlerini hatırlattı. Başbakan Erdoğan, "Mesele bu. İşin inceliği bu, hassasiyet bu. Şimdi yola çıktık.
Bunca zamandır yürüdük, yürüdük ve 12 Eylül'e geldik" diye konuştu.
Kızılcahamam'ın 12 Eylül'de yapılan halk oylamasında farklı bir refleks ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, bu sonuçtan dolayı Kızılcahamam halkına teşekkür etti. Kızılcahamamlıların ileri demokrasiye ve özgürlüklere 'evet', darbe anayasasına 'hayır' dediğini kaydeden Erdoğan, halkın sivil anayasa, milletin anayasası isteğini ortaya koyduğunu söyledi. Erdoğan, milletin anayasasıyla ilgili uyum yasalarını çıkarma çalışmaları başlattıklarını da dile getirdi. Kızılcahamam'ın doğal, termal güzellikleriyle
farklı bir yer olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bu güzelliklerin olduğu böyle bir ilçemizin inanıyorum ki turizmde çok daha farklı bir patlamayı gerçekleştirmesi gerekir. Onun için de şu anda atılmış bazı adımlar var" dedi.
Belediye Başkanı Coşkun Ünal'dan brifing aldığını belirten Erdoğan, bugüne kadar eğitimden sağlığa attıkları ve atacakları adımlar üzerinde durduklarını bildirdi. Göreve geldiklerinde Kızılcahamam'da 24 olan derslik sayısını 110'a çıkardıklarını, ayrıca aile hekimliğine geçildiğini ve yedi hekimin aile hekimi olarak ilçede görev yaptığını anlatan Erdoğan, devlet hastanesine fizik tedavi ünitesi, jakuzi ve buhar odasının yapılmasının atılan diğer adımlar olduğunu söyledi. Erdoğan, asıl beklentinin
doğalgaz noktasında olduğunu bildiğini ifade ederek, "Malum doğalgaz özelleştirmede ve özelleştirmede olması hasebiyle şu anda teklifler alındı, ihalesi yapıldı. Şimdi ihaleyi hangi firma alırsa o firmaya Ankara'nın doğalgaz bağlanmayan Kızılcahamam, Şereflikoçhisar gibi ilçelerini de onun kapsamına almak üzere kendilerine vereceğiz. Şebekelerin döşenmesini, bu imtiyazı almış olan, ihaleyi kazanan firma yapacak" diye konuştu.
TOKİ çalışmalarına da değinen Erdoğan, 298 konutun yüzde 98'inin tamamlandığını, kısa süre sonra sahiplerine teslim edileceğini söyledi.

KIZILCAHAMAMLILARIN ÜNİVERSİTE İSTEĞİ
Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında bir vatandaşın 'ilçeye üniversite yapılması' isteğini belirtmesi üzerine, Kızılcahamam'ın üniversiteyi kaldırmayacağını söyledi. Erdoğan, "Biz hiçbir iktidara benzemeyiz. Bizim iktidarımızda üniversitesi olmayan il kalmadı, hepsine üniversiteyi getirdik. Fakülteleri, meslek yüksekokullarını da açtık, açıyoruz. Kızılcahamam ile ilgili olarak da yine Ankara'daki üniversitelerin, sağlığa yönelik veya daha farklı bir konuda fakülte veya sağlık meslek yüksek okulu gibi bu
tür adımlar atma kararını eğer herhangi bir üniversite bizden isterse bu zaten meclis kararı gerektirmiyor, Bakanlar Kurulu olarak böyle bir adımı zaten atarız. Bu konuda sıkıntı yok. Fakat bir şeyi bilmenizi istiyorum. Biz ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız, yeter ki Ankara, Gazi mi ister, Hacettepe mi ister, Ankara Üniversitesi mi ister, hangisinden böyle bir talep gelirse biz hemen buna yardımcı oluruz. Hatta ilgili arkadaşlarımıza, siz de zaten bölge milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcılarım,
Bakanım Ankara Milletvekili olarak buradalar. Kendileri bu üniversitelerin rektörleriyle görüşerek, Kızılcahamam'a hangisi uygun düşerse bu konuyla ilgili adımı atar ve kararı çıkarırız. Ama bu karar çıkarken tabii ki üniversite buradaki fakülte için hemen yer ister onu da söyleyeyim. Der ki 'hani bina nerede'. Onun için Kızılcahamamlı iş adamlarının da ellerini ceplerine atmaları lazım. Bunları inşallah rektörlerle görüşürüz ve ona göre de inşallah planlama yaparız" diye konuştu.
İlçe merkezinde 300 kişilik öğrenci yurdu için kamulaştırma yaptıklarını, Kızılcahamam Lisesi'nin Anadolu Öğretmen Lisesi'ne dönüştürüldüğünü, özel idare tarafından okul öncesi eğitim kurumu için arsa temini yapıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, özellikle köylerin ihtiyaçlarını temin için yapılan yatırımların, bundan sonra ihtiyaç tespiti ile artarak devam edeceğini bildirdi. Erdoğan şöyle devam etti:
"Özellikle eğitimde olmayan şeyler bu dönemde gerçekleşti. Şu anda ilköğretimde, ortaöğretimde kız-erkek öğrencilere eğitim yardımı parasal olarak her ay yapılıyor. Aynı şekilde kitaplar kız-erkek, fakir-zengin ayrımı yapılmaksızın herkese ücretsiz verildi, veriliyor. Buralarda da ayrım olmayacak. Sağlıkta artık benim vatandaşım istediği hastaneye gidiyor, istediği hizmeti alıyor, istediği eczaneye gidip ilacını rahatlıkla alabiliyor. Hii0ine geçildiğini ve yedi hekimçbir kapı kendisine kapanmıyor,
kapanamaz, kapanmayacak. Adalette, emniyette kararlı adımları atıyoruz. Enerjide aynı şekilde. Tarımla ilgili attığımız adımlar ortada. Bundan sonra da bu adımları kararlı şekilde atacağız. Türkiye artık kabına sağmıyor. Türkiye artık 780 bin kilometrekarenin içinde yaşayan bir ülke değil. Türkiye artık bir dünya ülkesi; gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülke. Zira biz güçlü bir tarihin mensuplarıyız, evlatlarıyız. Bize yakışan neyse onu yapmaya mecburuz. Şu anda onu yapıyoruz, ama
sizinle beraber. Bu kadar kısa zamanda 24 saat içinde, dün akşam hemen bir anda buraya gelişiniz sebebiyle sizlere teşekkür ediyorum. Bu birlikteliğinizi Allah daim etsin. Ama sizden bir şey istiyorum; 8 ay sonra seçim var, 'durmak yok yola devam' diyoruz. İnşallah daha çok çalışacağız, kapı kapı dolaşacağız, el ele vereceğiz, daha güçlü şekilde ülkemizi yarınlara hazırlayacağız. Çünkü bize bu yetmiyor, yeniden büyük Türkiye'yi tarihte olduğu gibi kuruyoruz, hep birlikte kuracağız."

VEKİLLER FUTBOL MAÇI İLE STRES ATTI
Öte yandan, Başbakan'ın konuşma yaptığı sırada, kampa katılan bazı milletvekilleri futbol maçı yaparak stres attı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yer aldığı takım maçı galip bitirirken, maçın ardından Bakan Şimşek, "Dostluk kazandı" değerlendirmesini yaptı. Maç sırasında rakip oyuncunun darbesiyle gözlüğü kırılan ve dizinden yaralanan Bakan Şimşek, maça özel yapım gözlükleriyle devam etti. Maçın hakemliğini yapan bir danışman, bir pozisyonu sarı kartla cezalandırmak isterken, gazetecilerden aldığı 'Sarı
Basın Kartı'nı kullanarak Bakan Şimşek'e faul yapan oyuncuyu cezalandırdı. Milletvekilleri, maçın ardından hatıra fotoğrafı çektirdi. Bakan Şimşek, bir gazetecinin koruduğu kaleye üç penaltı atışı kullandı. İlk penaltıyı dışarı vuran, ikinciyi gole çeviren Şimşek, üçüncü penaltıyı da kaçırdı.