Behçet Cantürk'ün avukatı Baykara: Ergenekon davasıyla Kürtler devletle barışma sürecine girdi (Özel)
On altı yıl önce faili meçhul bir şekilde öldürülen Behçet Cantürk'ün avukatı Mehmet Celal Baykara, Ergenekon davasıyla birlikte Kürtlerin devletle ba
Behçet Cantürk ve Medet Serhat gibi faili meçhul cinayetlerin avukatlığını yürüten Mehmet Celal Baykara Cihan'a konuştu. Ergenekon davasının Kürt vatandaşları devletle barışma sürecine soktuğunu söyleyen Baykara, "Kürt vatandaşın devletle barışmasını ben çok önemsiyorum. Böyle bir barışma sürecine girmiştir ülkemiz. Yani bu barışma sürecinde hukukun bu barışa katkıda bulunması adına özellikle Kürt insanların küskünlüğünü bertaraf etme adına bu faili meçhulleri daha bir ciddiyetle incelemek ve bunlar hakkında soruşturma açmak konusunda kararlı olmak lazım." dedi.
Susurluk sürecinde bir takım isimlerin dile getirildiğini ancak o dönem buna cesaret edilemediğine vurgu yapan Baykara, Ergenekon davasıyla birlikte sadece Cantürk ailesi değil birçok faili meçhule kurban giden kişilerin ailelerinin de başvuruda bulunduğunu dile getirdi. Başvuruların Türkiye'de son 5 – 6 senedir halkın özellikle de Kürtlerin devlette barışmasının, insanların devlete daha fazla güven duymasının sonucu olduğunu belirten Baykara, "Ergenekon'dan sonra daha cesurca, daha inatçı bir biçimde talepler geldi." tespitinde bulundu.
"CANTÜRK CİNAYETİNİN NEDENİ; UYUŞTURUCU PARASININ EL DEĞİŞTİRME OPERASYONU OLABİLİR"
Cantürk cinayetinin tek bir nedeninin olamayacağını ifade eden Baykara, nedenlerden birisinin uyuşturucu ticaretinin ve bundan elde edilen ekonomik kaynağın el değiştirmesi operasyonu da olabileceğini belirtti.
Devlet dışı güçlerin işlediği faili meçhullerin de olduğunu iddia eden Baykara, "Kürtlere ve Türklere yönelik faili meçhuller var. Bir devletin faili meçhul olamaz. Eğer bir devlet bir cinayetin faillerini bulamadıysa öncelik sorumlusu devlettir. Ancak bu Ergenekon davasının biraz tıkanmasının nedeni de bu olabilir. Bu, Fırat'ın öte tarafındaki Ergenekon ayağının da açığa çıkması konusunda savcılar ve devlet harekete geçmeli. Ben bir ayağı eksik olduğu için dava konusunda ciddi ilerlemeler sağlanamıyor. Bu vesileyle de Fırat'ın öte yakasındaki faili meçhullerle ilgili araştırmalar başlatılmalı. Eğer Fırat'ın öte yakasındaki zanlılar ortaya çıkmazsa bu davanın başarılı olacağını sanmıyorum." şeklinde konuştu.
CANTÜRK'ÜN TELEFON KAYITLARI DA FAİLİ MEÇHUL OLMUŞ
Cinayetin meydana geldiği gün Cantürk'ün telefonla kimlerle görüştüğüne dair kayıtlar da faili meçhul olmuş. Behçet Cantürk'ün cinayet davasını yürüten Avukat Mehmet Celal Baykara, olayı aydınlatacak telefon kayıtlarının talep edilmesine rağmen 1994 yılında hiçbir sonuç alamadıklarını söyledi.
Behçet Cantürk 15 Ocak 1994 yılından Sapanca'da kafasına sıkılan tek kurşunla öldürülmüş, konuyla ilgili hiçbir delile ulaşılamaması nedeniyle dava açılamamış ve konu faili meçhuller arasında girmişti. Ancak, Ergenekon sanıklarının ifadeleri arasında Cantürk'ün isminin de geçmesi üzerine ailenin isteğiyle Baykara tarafından 2008 yılında Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunuldu. Konuyla ilgili dosyalar ise kısa bir süre önce Ergenekon davasıyla birleştirilmesi talebiyle Beşiktaş'taki özel yetkisi savcılık tarafından alındı. Baykara, davayla ilgili özel yetkili savcılıktan randevu talep ettiklerini ve ellerinde ne varsa paylaşacaklarını söyledi.
Cantürk cinayetini aydınlatabilecek delillerden birinin; olayın gerçekleştiği gün araçtan yapılan telefon konuşmaları olduğunu söyleyen Baykara, tüm taleplere rağmen kayıtlarla ilgili sonuç alamadıklarını dile getirdi. Cantürk'ün ofisinden çıkmadan önce eşiyle görüştüğünü ve "yemeği hazırlamasını" söylediğini aktaran Baykara, "Behçet Cantürk'ün ofisinden çıkıp eve gidiş saati belli, o gidiş saatinde kendisini telefonla arayan biri var mı? Yönünde ailenin talepleri oldu maalesef o talepleri yerine gelmedi ancak şimdi o taleplerin yerine gelmesi mümkün değil, 20 sene oldu." dedi.
Cantürk'ün evinin ve ofisinin Bağdat Caddesi'nde olduğunu kaydeden Baykara, "Cadde ters yön olduğu için arka yoldan gitmesi gerekti, ona bir telefon gelmiş olması lazım çünkü o kalabalık yerde indirmeleri mümkün değil ancak kimin aradığı bilinmiyor. Ailenin talebi oldu ancak hiçbir sonuç çıkmadı" şeklinde konuştu.
"EĞER HASIM CİNAYETİ OLSAYDI AİLE YANLIŞ BİR HAREKETTE BULUNABİLİRDİ"
Ailenin cinayeti kimin işlediği konusunda bilgisinin olmadığını belirten Baykara,"Aile geniş bir aile eğer öyle hasımlar tarafından yapılmış olduğu konusunda ailenin bir bulguları olsaydı, aile oldukça geniş ve büyük bir aile ama öyle olsaydı bugüne kadar benim tasvip etmeyeceğim ama yanlış bir harekette bulunmuş olurlardı. Aile öyle bakmıyor bu hadiseye tamamen siyasi bir hadise olarak bakıyor. Yani devletin o zamanki politikasıyla ilgili bir cinayet olduğu konusunda hem fikir." ifadelerini kullandı