Canbolat, Organ Bağışladığı Minik Tarek'le Tanıştı
Mersin'in Tarsus ilçesinin kardeş kenti Langen'de yaşayan Tarsuslu Gazeteci-Yazar Mehmet Canbolat'ın 5 Aralık 2007 tarihinde "acil" ibaresiyle bağışladığı kemik iliği, bu ay okula yeni başlayan Almanya'nın Recklinghausen şehrinden Tarek Babur adlı 6 yaşındaki bir çocuğa hayat verdi
Mersin'in Tarsus ilçesinin kardeş kenti Langen'de yaşayan Tarsuslu Gazeteci-Yazar Mehmet Canbolat'ın 5 Aralık 2007 tarihinde "acil" ibaresiyle bağışladığı kemik iliği, bu ay okula yeni başlayan Almanya'nın Recklinghausen şehrinden Tarek Babur adlı 6 yaşındaki bir çocuğa hayat verdi.
Yaklaşık 3 yıllık beklemenin ardından Tarsuslu Mehmet Canbolat'ı Langen şehrinde ziyaret eden Tarek ile Türk gazetecinin ilk tanışma-buluşmasında duygulu anlar yaşandı.
Anne Susanne Hausar, Gazeteci-Yazar Mehmet Canbolat'a bu insanlık örneği davranışından ötürü teşekkür ederken, "Tarek tek çocuğumuz. Onun lösemi hastalığına yakalandığını öğrendiğimiz an dünya sanki başımıza yıkılmıştı. Çok zor günler geçirdik. Çaresizlik nedir, onu biz yaşadık. Ancak içimizdeki umudu hiç yitirmedik" dedi.
Susanne Hausar duygularını şöyle sürdürdü:
"Oğlumu doktora götürdüğümde onun tahlil sonuçlarını duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. İnsan böylesi durumlarda ne yapacağını bilemiyor. Günler geçmek bilmiyor. Tarek'in ağır bir tedavi süreci içinde 3,5 yaşında bir çocuk olarak çektiği acıları gördükçe adeta isyan ediyordum. Birgün kan bankasından gelen bir haberle sevindim. Ancak o güne kadar yaşadıklarımızdan ve yaşamını bu tür hastalıktan yitiren insanların durumunu düşündükçe, "uygun bağışçı var, ama ya tutmazsa diye düşündüm. Tarek'in bünyesi bağış iliği kabul etmezse diye biraz da kaygılandım. Ancak dualarımız yerini buldu. 5 Aralık 2007'de Frankfurt'tan acilen gelen ilik, ertesi sabah erkenden 6 Aralık günü oğluma nakledildi. Şükürler olsun olumlu sonuç verdi. 6 Aralık 2007 Tarek'in adeta yeni bir doğum günü gibi geldi bize. Hem de çocukların sevindiği gün olan geleneksel Kutsal Noel Baba Günü'nde."
Alman anne Susanne Hausar duygu yüklü sohbette ayrıca, "Tarek durgun bir çocuktu. Ancak sizden gelen kurtarıcı bağışla hayata oldukça hareketli bir insan olarak döndü. Gerçek yaşamda meleklerin varlığını görmek çok güzel bir duygu. Kaç melek var? Önemli değil. Bize yaşamımızı değiştiren bir meleği tanımak yeterli" dedi.
Yaklaşık 15 yıldır organ bağışçısı olmaya karar verdiğini hatırlatan Tarsuslu Gazeteci Yazar Mehmet Canbolat ise, sadece bir insanın hayatını kurtarma duygusuyla hareket ettiğini belirtti. Canbolat, Hele benim organıma ihtiyaç duyan kişi, hayatın güneşine yeni yeni alışmaya çalışan bir çocuk ise, hayır diyemezdim. Hiç tereddüt etmeden kabul ettim ve meselenin aciliyetini duyunca, sürecin hızlanmasını da talep ettim. Bugün bu insanı karşımda görmek, ona dokunabilmek güzel bir duygu. Tarek'e bir ömür boyu hep gülümseten umut dolu bir yaşam diliyorum" şeklinde konuştu.
Türk toplumuna organ bağışı konusunda daha duyarlı olmaya davet eden Mehmet Canbolat, bağışçı iliğiyle can bulan 6 yaşındaki Tarek'e güzel bir sürpriz de yaptı ve Türk koç Murat Didin'in çalıştırdığı Gloria Giants Düsseldorf basketbol takımı oyuncularının özel imzasını taşıyan bir topu armağan etti.
Canbolat annesi Alman, babası Lübnanlı olan küçük Tarek'in ayrıca hediye verdiği Tarsus cezeryesi ve Ordu fındığı ile beslenip iyi bir basketbolcu olmasını diledi ve çocuktan da bu sözü aldı.
Mehmet Canbolat, Tarek Hausar için yaptığı ilik bağışının bir benzerini de, 1,5 yıl önce, henüz şahsen tanımadığı 17 yaşında ve Türk olduğunu öğrenebildiği bir genç kız için de gerçekleştirdi.
Alman medyasında, "Hayat Kurtaran Kahraman" şeklinde haber ve yorumlarla tanıtılan Tarsuslu Mehmet Canbolat, Türk toplumuna bir çağrıda bulunarak, "Bugün başkalarının duyduğu ihtiyaç yarın bizim kapımızı çalabilir. Bu nedenle, organ bağışçısı olmak güzel bir duygu ve insani bir sorumluluk bence. Dinimizce de hiçbir mahsuru yok. Duyarlılığımızın bu tür vesilelerle artmasını diliyorum" diye konuştu.
Yaklaşık 3 yıllık beklemenin ardından Tarsuslu Mehmet Canbolat'ı Langen şehrinde ziyaret eden Tarek ile Türk gazetecinin ilk tanışma-buluşmasında duygulu anlar yaşandı.
Anne Susanne Hausar, Gazeteci-Yazar Mehmet Canbolat'a bu insanlık örneği davranışından ötürü teşekkür ederken, "Tarek tek çocuğumuz. Onun lösemi hastalığına yakalandığını öğrendiğimiz an dünya sanki başımıza yıkılmıştı. Çok zor günler geçirdik. Çaresizlik nedir, onu biz yaşadık. Ancak içimizdeki umudu hiç yitirmedik" dedi.
Susanne Hausar duygularını şöyle sürdürdü:
"Oğlumu doktora götürdüğümde onun tahlil sonuçlarını duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. İnsan böylesi durumlarda ne yapacağını bilemiyor. Günler geçmek bilmiyor. Tarek'in ağır bir tedavi süreci içinde 3,5 yaşında bir çocuk olarak çektiği acıları gördükçe adeta isyan ediyordum. Birgün kan bankasından gelen bir haberle sevindim. Ancak o güne kadar yaşadıklarımızdan ve yaşamını bu tür hastalıktan yitiren insanların durumunu düşündükçe, "uygun bağışçı var, ama ya tutmazsa diye düşündüm. Tarek'in bünyesi bağış iliği kabul etmezse diye biraz da kaygılandım. Ancak dualarımız yerini buldu. 5 Aralık 2007'de Frankfurt'tan acilen gelen ilik, ertesi sabah erkenden 6 Aralık günü oğluma nakledildi. Şükürler olsun olumlu sonuç verdi. 6 Aralık 2007 Tarek'in adeta yeni bir doğum günü gibi geldi bize. Hem de çocukların sevindiği gün olan geleneksel Kutsal Noel Baba Günü'nde."
Alman anne Susanne Hausar duygu yüklü sohbette ayrıca, "Tarek durgun bir çocuktu. Ancak sizden gelen kurtarıcı bağışla hayata oldukça hareketli bir insan olarak döndü. Gerçek yaşamda meleklerin varlığını görmek çok güzel bir duygu. Kaç melek var? Önemli değil. Bize yaşamımızı değiştiren bir meleği tanımak yeterli" dedi.
Yaklaşık 15 yıldır organ bağışçısı olmaya karar verdiğini hatırlatan Tarsuslu Gazeteci Yazar Mehmet Canbolat ise, sadece bir insanın hayatını kurtarma duygusuyla hareket ettiğini belirtti. Canbolat, Hele benim organıma ihtiyaç duyan kişi, hayatın güneşine yeni yeni alışmaya çalışan bir çocuk ise, hayır diyemezdim. Hiç tereddüt etmeden kabul ettim ve meselenin aciliyetini duyunca, sürecin hızlanmasını da talep ettim. Bugün bu insanı karşımda görmek, ona dokunabilmek güzel bir duygu. Tarek'e bir ömür boyu hep gülümseten umut dolu bir yaşam diliyorum" şeklinde konuştu.
Türk toplumuna organ bağışı konusunda daha duyarlı olmaya davet eden Mehmet Canbolat, bağışçı iliğiyle can bulan 6 yaşındaki Tarek'e güzel bir sürpriz de yaptı ve Türk koç Murat Didin'in çalıştırdığı Gloria Giants Düsseldorf basketbol takımı oyuncularının özel imzasını taşıyan bir topu armağan etti.
Canbolat annesi Alman, babası Lübnanlı olan küçük Tarek'in ayrıca hediye verdiği Tarsus cezeryesi ve Ordu fındığı ile beslenip iyi bir basketbolcu olmasını diledi ve çocuktan da bu sözü aldı.
Mehmet Canbolat, Tarek Hausar için yaptığı ilik bağışının bir benzerini de, 1,5 yıl önce, henüz şahsen tanımadığı 17 yaşında ve Türk olduğunu öğrenebildiği bir genç kız için de gerçekleştirdi.
Alman medyasında, "Hayat Kurtaran Kahraman" şeklinde haber ve yorumlarla tanıtılan Tarsuslu Mehmet Canbolat, Türk toplumuna bir çağrıda bulunarak, "Bugün başkalarının duyduğu ihtiyaç yarın bizim kapımızı çalabilir. Bu nedenle, organ bağışçısı olmak güzel bir duygu ve insani bir sorumluluk bence. Dinimizce de hiçbir mahsuru yok. Duyarlılığımızın bu tür vesilelerle artmasını diliyorum" diye konuştu.