Çelik'ten gündeme dair

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Ülke TV'de yayınlanan 'Bıçak Sırtı' adlı programda gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Çelik'ten gündeme dair
AK Parti'nin Tanıtım ve Medya'dan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Ülke TV'de Bıçak Sırtı'nda canlı yayında Ersoy Dede'nin sorularını yanıtladı.

Hüseyin Çelik, Türkiye'nin Filistin konusunda çok hassas olduğunu, Başbakan Erdoğan'ın bölgeyi yakından izlediğini belirtirken Birleşmiş Milletler'in Filistin konusunda çaresiz kaldığını dile getirdi. Çelik, BM'de veto hakkı olan ülkelerle ilgili hiçbir konuda karar çıkmasının mümkün olmadığını, veto yetkisine sahip ülkelerin uydusu konumundaki ülkelerin de benzer konumda olduğunu dile getirdi.

TEKEL İŞÇİLERİNE VERİLEN HAKLAR VE EYLEM GEREKÇESİ

Hüseyin Çelik, TEKEL işçilerinin eylemlerine değinirken, devletin artık sanayici üretici konumuda değil, yatırımları teşvik eden bir konuma geldiğini doğru olanın da bu olduğunu belirterek devletin geçmişten beri aldığı özelleştirme kararının uygulanması gerektiğini belirterek, işçilerin kıdem ve ihbar tazminatını vermeyi kabul ettiklerini ayrıca 4C diye uygulama ile işçilerin 10 ay çalıştırılma garantisi verildiğini dile getirdi. Çelik, 4C uygulamasının daha önceki özelleştirmelerde yapılmadğını işçileri işçilerin sokağa terkedildiğini hükümet olarak bu mağduriyeti biraz olsun gidermek için böyle bir uygulamaya başladıklarını anlattı. Çelik geçmişte erken emeklilik yüzünden devletin imkanlarının heba edildiğini, Türkiye'nin parasının bu yüzden pula döndüğünü ve sonrasında 6 sıfır atılacak hale geldiğini dile getirerek, Ankara'da muhalefetin bu olayı oy kaygısıyla kullandığını savundu.

TÜRKİYE'NİN BORÇLANMA RAKAMLARI VE SIRALAMADAKİ YERİ

Hükümetin elbette daha fazlasını vermesini isteyeceğini, öğrencilere bile daha fazla burs vurmak isteyeceğini ancak Türkiye'nin imkanlarının boyutunun belli olduğunu anlattı. Türkiye geçmişte çok büyük badireler atlattığını yaşanan ekonomik krize rağmen Türkiye'nin bugün birçok ülkeden iyi konumda olduğunu bunun başlıca nedeninin de ayaklarını yere basan ekonomik politikaları uygulamasından geçtiğini söyledi. MHP DSP ANAP hükümetinin Türkiye'yi 11 basamak birden düşürdüğünü, İnsani gelişim endeksi verilerinde bunun açıkça ortada olduğunu söyledi. Çelik, AK Parti hükümetinin tüm olumsuz koşullara rağmen 2008 sonu itibarı ile 20 sıra birden çıktığını dile getirdi. Çelik 2009 yılında krizin en yoğun hissedildiği dönemde sadece 3 sıra geriye gittiğini dile getirdi. Muhafelefetin en büyük tepkisinin Türkiye'nin borçlanması olduğunu dile getiren Çelik, herkesin geliri oranında borçlanabileceğini, Türkiye'nin gelirinin boyutuna göre dış borcunun diğer hükümetlerden çok daha aşağılarda olduğunu anlattı. Çelik, geçmiş yılarda 100 liralık gelirin yüzdde 70'inin borca gittiğini, bugün ise Türkiye'nin dış borcunun yüz liranın 45 lirasına denk geldiğini anlattı.

RUHBAN OKULU VE İNSANLIK

Ruhban okulu konusuna da değinen Hüseyin Çelik, bu konunun Lozan anlaşmasında ele alındığını, ruhban okulunun insan hakları meselesi olduğunu, Batı Trakya'daki Türklerin durumu mutakabiliyet çerçevesinde ele alınabileceğini ancak insan hakları konusunun mutakabiliyet çerçevesinde ele alınması gerektiğini anlattı. Çelik, Türkiye'de Müslümanların gayri müslimleri, sünnilerin alevileri alevilerin sünnilerin hakkını savunmadığı sürece medeniyetin bu ülkeye gelemeyeceğini belirterek gerçek olması gerekenin farklılıkların hakkına rıza göstermek olduğunu dile getirdi.

Hüseyin Çelik, meslek liseleriyle ilgili katsayı uygulamasının kaldırılmasında bulunan formülün kötünün iyisi olduğunu, mahkemenin ret kararından sonra ara formül uygulamaya konduğunu dile getirdi. Çelik, eğitimin ideolojik değil akademik olarak bakılması gerektiğini, eğitimin 8 yıl değil 12 yıl olmasından yana olduklarını ancak bunun basamak usulu şeklinde olmasından gerektiğini AK Parti'nin parti programında konunun bu şekilde ele alındığını dile getirderek " Minik çocukların bir hafta önce okula başlamasından sabahçı öğlenci uygulamasında üst sınıfların sabahçı yapılması uygulamasının tamamen akademik çalışmalar sonrasında uygulamaya konduğunu dile getirdi.

KOZMİK ODA VE NORMALLEŞME

Hüseyin Çelik, Türkiye'de hukuk devletinin gereğinin yapıldığını, Kozmik Oda aramasının da isnat edilen bir suçlamadan dolayı o suçlamanın muhatabı ile ilgili işlemin yapıldığını, hakime mermi göndermenin de ortalığı germe niyetinde olan birilerinin hareketi olduğunu, bunu bir subayın veya devlet memurunun yapabileceğine ihtimal vermediğini sadece ortalığı germeyi düşünenlerin eylemleri olabileceğini dile getirdi. Çelik Türkiye'de gerilim değil gelişim yaşandığını, geçmişte Türkiye'de çok farklı olayların yaşanmasına karşın medyanın da hiçbir kesimin de o yaşananların üzerine gidemediğini belirterek "Faili meçhuller, işkenceler cinayetler vardı ama kimse üzerine gidemiyordu. Bugün bunların hiçbiri yaşanmıyor.

MUHALEFETİN AÇILIMA KARŞI TAVRI ÇEKİRGE MİSALİ

Hüseyin Çelik, muhalefetin demokratik açılıma karşı tavrının öğrenilmiş çaresizlik örneğine benzediğini, Türkiye'de terer yüzünden 40 bin can kaybı olduğunu, 1 trilyon dolara yakın maddi kaybın söz konusu olduğunu, terörün bitmesi için verilen mücadelenin sonuca ulaşamayacağı ön kabulu olduğunu belirterek: Öğrenilmiş çaresizlik diye bir kavram var. çekirge kavonozun üzerine konan cam tabakaya çarpıp geri döndü. Bunu denedikçe bir sonuç elde edilemeyince bir süre sonra kapak kalkmasına rağmen çekirgeler ön kabulleri nedeni ile bir kez daha sıçramadılar. Muhalefet de böyle. Demokratik açılım için Mahmur'dan dönüşte yaşanan o görüntüler ne kadar kötü ise, KCK operasyonu dolayısı ile seçilmiş insanların ellerine kelepçe takılması da benzer rahatsızlık doğurmuştur. Çelik Mahmur'un ayrı Kandil'in ayrı bir durumu olduğunu, Mahmur'un Anadolu'daki bir kasaba konumuda olduğunu dile getirdi. Mahmur'dan gelenlere maaş bağlanacağı iddalarını birilerinin gündeme getirdiğini hükümet olarak hiçbir zaman böyle bir şeye müsade etmeyeceklerini dile getirdi.

BEDELLİ ASKERLİK

Kendisininde bedelli askerlik yaptığını söyleyen Çelik, 'Benim akademik çalışmalarım nedeniyle yurtdışındaydım. böyle bir hakkım vardı ve kullandım. Ancak şu an hükümetin gündeminde böyle bir konu yok' dedi.