Müfettişlerden Aydın Doğan'a sert yanıt
Doğan Yayın Holding ve iştirakleri Alp Görsel İletişim'in, vergi müfettişleri aleyhine açtığıkları davada; müfettişler yanıt dilekçesini dava dosyasına koydu.
Geçtiğimiz yıl kesilen 3.7 milyar TL'lik vergi cezası üzerine mahkemeye başvuran Doğan Yayın Holding ve iştirakleri Alp Görsel İletişim, D Yapım Reklamcalık ve D Prodüksiyon Hizmetleri, raporları hazırlayan gelirler kontrolörleri ve stajerler aleyhine 5 ayrı dava açarak 1 milyon TL tazminat talebinde bulunmuştu. Bu şirketler raporları hazırlayan başkontrolör Ahmet Turan Bahşi ve raporlarda imzası bulunan kontrolörler Harun Naci Özbek, Fatih Kızıltepe, Ümit Ayfer ve Fatih Rüştü Özbek aleyhine açtığı davada, müfettişleri hukuka aykırı ve kasıtlı hareket ederek maksatlı raporlar hazırlamakla suçlamıştı.
Gelir İdaresi Başkanlığı Gelirler Başkontrolörü Ahmet Turan Bahşi dışındaki davalılar, Maliye Bakanlığı Gelir İdares Başkanlığı Gelirler Kontrolörleri Harun Naci Özbek ve Fatih Kızıltepe ile Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Sajyer Gelir Kontrolörleri Ümit Ayfer ve Fatih Rüştü Özbek, aleyhlerine açılan 1 milyon TL'lik 5 ayrı davaya yanıt dilekçesi koydular.
Teknik olarak incelemelerden zarar gören kişi ve kurumların şahıslarına değil, bağlı bulundukları Maliye Bakanlığı ve Gelirler İdaresi Başkanlığı'na dava açılması gerektiğini öne süren davalı kontrolörler Özbek, Kızıltepe, Ayfer ve Özbek, "İddia edildiği gibi sadece Doğan Grubu'nu incelemedik. Şu ana kadar tüm sektörlerde büyük veya küçük firma ayırt etmeksizin objektif incelemeler yaptık" dediler. Doğan Grubu'nun vergi raporları ile ilgili vergi mahkemelerinde başvurma hakkı bulunduğunu belirten davalı kontrolörler, "Bizim şahsımıza dava açmalarının amacı, hala incelemesi devam eden, yani tamamlanmamış incelemeler için bizi baskı altına almaktır. Bizi baskı altına almayı amaçlayan hasmane tutumları nedeni ile davalar açtılar" iddiasında bulundular.
Doğan Grubu'nun elindeki medya gücü ile kendilerine saldırıda bulunduğunu öne süren kontrolörler, "Oysa bizim görevimizi kanunlar çerçevesinde layıkıyla yerine getirmekten başka amacımız yoktur. Rakamların büyük olmasını bizim hatamıza bağlamaya çalıştılar. Vergisel konularda hiçbir teknik bilgisi olmayan davacı grupta görev alan kişiler kulaktan dolma bilgilerle bize haksız suçlamalarda bulundular. Hatalı kararlar veren kişiler olarak bizi gösterdiler. Bu bizi derinden üzdü ve incitti. Bu saldırılar hakkındaki dava hakkımızı saklı tutuyoruz" dediler. Doğan Grubu'nun kendilerini inceleyen 8 kontrolöre de dava açtığını hatırlatan davalı kontrolörler, "Doğan Grubu'nu inceleyen tüm kontolörler mi hatalı. Onlar hatasız, biz mi hatalıyız" sorusunu sordular.
Yaptıkları incelemelerde davacı Doğan Grubu şirketlerinin ilgili vergi kanunlarına aykırı davranarak vergi ziyaına neden olduklarını öne süren kontrolörler, "İncelemeler haklı ve siyasi tartışmalardan uzaktır. İncelememizden önce Axel Springer'e yaptıkları satışta hülle yaptıkları iddiası basında yer almıştı. Davalarla görevimizi engellemeye çalışıyorlar, tabiri caizse belden aşağı vuruyorlar" dediler.
Cezaların büyüklüğünün, KDV'nin geçmiş yıllara uygulanamayacağı hükmü nedeni ile oluştuğunu öne süren kontrolörler, "Bu, rakamın büyük olması sonucunu doğurmuştur. Hatayı denetim elemanında aramak yerine, kendi iç işlemlerinde nerede hata yaptıkları konusunda öz eleştiri yapmaları daha uygun olacağı bir gerçektir. Rakamın büyüklüğünü ve medya gücünü fırsat bilerek bizi suçlayıp olayı farklı yere çekerek hedef saptırmaya çalışıyorlar. Bizi suçlamaları, vergisel ve mali açılardan yapmış oldukları hataları örtbas etmeye yönelik davranışlarından ibarettir" dediler.
Doğan Yayın Holding'in iştiraklerinden Doğan TV Holding'in yüzde 19.99 hissesinin 2005 yılında 150 milyon dolara Deutsche Bank'a 150 milyon dolara satıldığını hatırlatan kontrolörler, "RTÜK'ün uyarısı üzerine bu satış iptal edildi ve parayı da Deutsche Bank'a iade ettiler. Bir yıl sonra 2. bir plan izlenimi veren işlemler yapıldı. 2. Plan dahilinde hisselerin yüzde 25'ini Axel Springer'e 375 milyon Euro'ya sattılar. RTÜK mevzuatındaki hükümlerden kurtulmak için 2. plan dahilinde önce Doğan TV. Holding'e bağlı TV ve Radyo şirketlerini, yani holding iştiraklerini guruba bağlı D Yapım'a sattılar. Oradan D Prodüksiyon'a oradan da Alp Görsel İletişim'e devredilmesini kararlaştırdılar. Bu şekilde işlemlerin cerayan etmesi, şirketlerin yenide yapılandırılması iddiasını çürütmektedir. Yapılan hisse devirlerinin tek msebebi vardır; RTÜK mevzuatına takılmamak için hisse devrine konu şirketler üç aşama öteye aktarılmıştır. Amaçları, Doğan TV ve Radyo şirketlerinin Doğan TV Holding
bünyesinde değilmiş gibi göstermektir" iddisında bulundular.
Doğan Grubu'nun medya gücünü kullanarak kendilerine yaptıkları saldırılar hakkındaki dava açma haklarını saklı tutan kontrolörler, davanın haksız olduğunu öne sürerek reddini istediler.
Gelir İdaresi Başkanlığı Gelirler Başkontrolörü Ahmet Turan Bahşi dışındaki davalılar, Maliye Bakanlığı Gelir İdares Başkanlığı Gelirler Kontrolörleri Harun Naci Özbek ve Fatih Kızıltepe ile Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Sajyer Gelir Kontrolörleri Ümit Ayfer ve Fatih Rüştü Özbek, aleyhlerine açılan 1 milyon TL'lik 5 ayrı davaya yanıt dilekçesi koydular.
Teknik olarak incelemelerden zarar gören kişi ve kurumların şahıslarına değil, bağlı bulundukları Maliye Bakanlığı ve Gelirler İdaresi Başkanlığı'na dava açılması gerektiğini öne süren davalı kontrolörler Özbek, Kızıltepe, Ayfer ve Özbek, "İddia edildiği gibi sadece Doğan Grubu'nu incelemedik. Şu ana kadar tüm sektörlerde büyük veya küçük firma ayırt etmeksizin objektif incelemeler yaptık" dediler. Doğan Grubu'nun vergi raporları ile ilgili vergi mahkemelerinde başvurma hakkı bulunduğunu belirten davalı kontrolörler, "Bizim şahsımıza dava açmalarının amacı, hala incelemesi devam eden, yani tamamlanmamış incelemeler için bizi baskı altına almaktır. Bizi baskı altına almayı amaçlayan hasmane tutumları nedeni ile davalar açtılar" iddiasında bulundular.
Doğan Grubu'nun elindeki medya gücü ile kendilerine saldırıda bulunduğunu öne süren kontrolörler, "Oysa bizim görevimizi kanunlar çerçevesinde layıkıyla yerine getirmekten başka amacımız yoktur. Rakamların büyük olmasını bizim hatamıza bağlamaya çalıştılar. Vergisel konularda hiçbir teknik bilgisi olmayan davacı grupta görev alan kişiler kulaktan dolma bilgilerle bize haksız suçlamalarda bulundular. Hatalı kararlar veren kişiler olarak bizi gösterdiler. Bu bizi derinden üzdü ve incitti. Bu saldırılar hakkındaki dava hakkımızı saklı tutuyoruz" dediler. Doğan Grubu'nun kendilerini inceleyen 8 kontrolöre de dava açtığını hatırlatan davalı kontrolörler, "Doğan Grubu'nu inceleyen tüm kontolörler mi hatalı. Onlar hatasız, biz mi hatalıyız" sorusunu sordular.
Yaptıkları incelemelerde davacı Doğan Grubu şirketlerinin ilgili vergi kanunlarına aykırı davranarak vergi ziyaına neden olduklarını öne süren kontrolörler, "İncelemeler haklı ve siyasi tartışmalardan uzaktır. İncelememizden önce Axel Springer'e yaptıkları satışta hülle yaptıkları iddiası basında yer almıştı. Davalarla görevimizi engellemeye çalışıyorlar, tabiri caizse belden aşağı vuruyorlar" dediler.
Cezaların büyüklüğünün, KDV'nin geçmiş yıllara uygulanamayacağı hükmü nedeni ile oluştuğunu öne süren kontrolörler, "Bu, rakamın büyük olması sonucunu doğurmuştur. Hatayı denetim elemanında aramak yerine, kendi iç işlemlerinde nerede hata yaptıkları konusunda öz eleştiri yapmaları daha uygun olacağı bir gerçektir. Rakamın büyüklüğünü ve medya gücünü fırsat bilerek bizi suçlayıp olayı farklı yere çekerek hedef saptırmaya çalışıyorlar. Bizi suçlamaları, vergisel ve mali açılardan yapmış oldukları hataları örtbas etmeye yönelik davranışlarından ibarettir" dediler.
Doğan Yayın Holding'in iştiraklerinden Doğan TV Holding'in yüzde 19.99 hissesinin 2005 yılında 150 milyon dolara Deutsche Bank'a 150 milyon dolara satıldığını hatırlatan kontrolörler, "RTÜK'ün uyarısı üzerine bu satış iptal edildi ve parayı da Deutsche Bank'a iade ettiler. Bir yıl sonra 2. bir plan izlenimi veren işlemler yapıldı. 2. Plan dahilinde hisselerin yüzde 25'ini Axel Springer'e 375 milyon Euro'ya sattılar. RTÜK mevzuatındaki hükümlerden kurtulmak için 2. plan dahilinde önce Doğan TV. Holding'e bağlı TV ve Radyo şirketlerini, yani holding iştiraklerini guruba bağlı D Yapım'a sattılar. Oradan D Prodüksiyon'a oradan da Alp Görsel İletişim'e devredilmesini kararlaştırdılar. Bu şekilde işlemlerin cerayan etmesi, şirketlerin yenide yapılandırılması iddiasını çürütmektedir. Yapılan hisse devirlerinin tek msebebi vardır; RTÜK mevzuatına takılmamak için hisse devrine konu şirketler üç aşama öteye aktarılmıştır. Amaçları, Doğan TV ve Radyo şirketlerinin Doğan TV Holding
bünyesinde değilmiş gibi göstermektir" iddisında bulundular.
Doğan Grubu'nun medya gücünü kullanarak kendilerine yaptıkları saldırılar hakkındaki dava açma haklarını saklı tutan kontrolörler, davanın haksız olduğunu öne sürerek reddini istediler.