Balyoz ülkeyi 24 saatte batıracaktı
Balyoz planında yer alan ekonomik önlemler iş dünyasını şaşkına çevirdi.
Taraf gazetesinin ortaya çıkardığı 'Balyoz' planı günlük tartışmalarda da yer alan "Olası bir darbe durumunda ekonomi ne olacak?" sorusuna yanıt veren birçok ipucunu da gün ışığına çıkardı.
Taraf'ın 'darbe', Genelkurmay'ın ise 'tatbikat' olarak adlandırdığı 'Balyoz' eylem planının ayrıntılarında yer alan 'Darbe sonrası ekonomiye ilişkin alınacak önlemler' iş dünyasını da tartışmalara dahil etti.
32 maddelik planda serbest piyasa ekonomisinden vazgeçilmesi, bankacılık işlemlerinin durdurulması, İMKB'nin kapatılması, iç-dış borçların ödenmemesi, yabancı ve yabancıyla ortaklığı bulunan şirketler, bankalardaki yabancı mevduatı ile İslami sermayeye el konulması gibi maddeler şok etkisi oluşturdu. Planda bulunan para basma, dövizi yasaklama, uluslararası sermaye hareketlerinin engellenmesi, yüzde 40'a ulaşan Varlık Vergisi gibi bölümler de diğer sarsıcı unsurlar olarak ön plana çıktı. Konuyla ilgili konuşan iş ve ekonomi dünyası temsilcileri planı şaşkınlıkla karşıladıklarını belirtirken, söz konusu maddelerin yürürlüğe girmesinin ekonomide şok ve çöküş getireceğini belirtiyor. Ekonomist ve işadamlarının daha önce uygulanan hiçbir ekonomik modele benzemeyen önlem senaryolarına ilişkin yorumları bu sayfada ayrıntılarıyla yer alıyor.
‘SİYASİ’ DEYİP SESSİZ KALDILAR
Ancak daha önce ekonomiyle pek çok konuda radikal açıklamalarda bulunan birçok uzmanın, dün konu kendilerine sorulduğunda 'siyasi bir olay, bir şey söyleyemeyiz' yorumunda bulunduğunu da belirtmek isteriz.
EKONOMİ BİR GÜNDE BATAR
Prof. Dr. Erdoğan Alkin (İstanbul Ticaret Üniversitesi-Uluslararası Ticaret Bölüm Başkanı): Bugünkü dünyada böyle bir plan uygulanabilir mi? Ekonomi, bu planla 24 saatte batar.
SAVAŞTA BİLE OLMAZ
İbrahim Haselçin (Ekonomist-Köşe Yazarı): Borsanın kapatılıp, piyasalarda işlemlerin durdurulması günümüz dünyasında çok makul görünen birşey değil. Borsalar, savaş zamanlarında bile kapatılmamıştır. Kaldı ki Türkiye'de geçmişine baktığımızda Askeri darbelerde bile böyle müdahaleler olmamış.
1960'LI YILLARDA YAŞIYORLAR
Fevzi Öztürk (Ekonomist-Yazar): Darbe ya da başka bir siyasi kırılma noktasıyla ilgili bir plan hazırlanırken bunun ekonomik bacağı mutlaka olmalı. Borsayı kapatarak, sermaye hareketlerini durdurarak, siyasi olarak dışarıdan desteğini aldığınız ülke ya da kişilerin, sermayesini nasıl dışarıya çıkartacaksınız? Kamuoyuna yansıyan 'darbe planları'yla ilgili diğer taraflarda ne görüyorsak ekonomi ayağında da dehşete düşürecek 'bu kadar da olmaz' dedirten şeyler görüyoruz. Bahsi geçen planın çıkış tarihini düşünelim. Daha önceki darbeler sonrası oluşan ortamda ekonomide ciddi kesintiler oldu. 7-8 yıl öncesinden yani 2000'li yıllardan bahsediyoruz. Ancak planı hazırlayanlar 60-70'li yıllarda yaşıyor. Borsayı kapatmak, para hareketlerini imkansız hale getirmek, böyle bir şey teoride bile olmaz.
İLHAM KAYNAKLARI ATATÜRK OLAMAZ
Balyoz Planı'nda devletçi bir çizgide iktisadi kararlar alınacağı belirtilirken, bu kararlar arasında yabancı sermayeye el koyma da yer alıyor. Planda yabancı sermaye ye dönük politikalar belirlenirken buna gerekçe olarak Atatürk'ün 1922'deki devletçi ekonomi çizgisine de gönderme yapılıyor. Oysa Atatürk aynı tarihlerde yaptığı bir konuşmada "Memleketin kalkınması için haricin sermayesine, ihtisasına da ihtiyacımız vardır. Bu noktada dar bir milliyetperverlikten çıkıyoruz. Biraz daha geniş milliyetperver oluyoruz: Ecnebi sermayesinden istifade edeceğiz" diyor. Nitekim 1920-1930 yılları arasında Türkiye'de 201 anonim şirket kurulmuştu. Bunların 66'sında yabancı sermayesi vardı.
İMKB kapatılacak, şirketlere el konulacak, döviz yasaklanacak...
PLANDA NELER VAR?
• Banka genel müdürlüklerine nitelikli, uzman muvazzaf veya emekli askeri personel atanacak.
• Bankacılık işlemleri ikinci bir emre kadar durdurulacak.
• Yıllık 50 milyar dolar civarındaki İslami sermaye kaynağı tespit edilerek el konulacak.
• İrticai örgütlere ve teröre destek veren kişilerin bankalardaki paralarına ve borsadaki hisselerine el konulacak.
• Yabancı şahıs ve şirketler ile azınlıkların bankalardaki paralarının yurt dışına çıkışı engellenerek el konulacak.
• İMKB ve Altın Borsası'na nitelikli, uzman muvazzaf veya emekli askeri personel atanacak. Borsada işlemler ikinci bir emre kadar kapatılacak.
• Faizsiz bankacılık adı altında faaliyet gösteren İslami finansa izin veren yasalar iptal edilecek, bu kurumların varlıkları Hazine'ye aktarılacak.
• Merkez Bankası'na ve Darphane'ye nitelikli askeri personel atanacak.
• Döviz giriş ve çıkış kontrol altına alınacak.
• Merkez Bankası altın rezervi güvence altına alınacak.
• İç ve dış borçların faizleri silinecek, anaparaların geri ödemesi ise mutabakat sağlanıncaya kadar ertelenecek.
• Yurtiçi ve yurtdışı borçlann ödenmesi ikinci bir emre kadar durdurulacak, müteakip safhada ödenmesi için para basımı yoluna gidilecek.
• İran, Arap ve Körfez ülkeleri ile yapılan anlaşmalar gözden geçirilecek.
• IMF gibi gayrı milli kuruluşlarla yapılan anlaşmalar feshedilecek.
• Özelleştirilen KİT'lere el konularak devletleştirilecek.
• Stratejik öneme sahip işletmeler devletleştirilecek.
• Lüzumu halinde özel teşebbüsün imkanlarına % 40'a varan oranda, bedeli sonra ödenmek üzere el konulacak.
• Uluslararası şirketlerin mal varlıklarına el konulacak, bu şirketlerin ortak olduğu holdingler devletleştirilecek.
• İvedilikle ‘Nerden Buldun Yasası’ çıkanlarak, servetin kaynağını ispat edemeyenin servetlerine el konulacak.
• Tüm büyük şirketlerin yönetimine asker atanacak.
• Emeklilik yaşı erkeklerde 70'e, kadınlarda 65'e çıkarılacak.
BALYOZ’DAN İŞÇİYE MEMURA 70 YAŞINDA EMEKLİLİK ÇIKTI
'Balyoz' planında yer alan hükümetin ekonomi programında özelleştirilen şirketlerin yeniden devletleştirilmesine, yabancı şirketlere el konulmasından döviz yasağına, ‘Nereden Buldun Yasası'ndan bankacılık işlemlerinin durdurulmasına kadar birçok önlem yer alıyor. Piyasa ekonomisine veda niteliğindeki 32 maddelik ekonomi programında sosyal kesimlere dönük ise tek bir maddeye yer verildi. O madde de çalışan kesimin emeklilik yaşının 5 yaş daha artırılmasını öngörüyor.
AMAÇ AÇIĞI KAPATMAK
Maddede "Bütçe açıklarına neden olan sosyal güvenliğin ıslahı için, emeklilik yaşı erkeklerde 70'e, kadınlarda 65'e çıkarılacaktır" ifadelerine yer veriliyor. Türkiye'de halen 8 Eylül 1999'dan önce işe girenler için kademeli emeklilik gelmişti. Bu tarihten önce işe giren erkek 60, kadın 58 yaşında emekli olabiliyor. Daha sonra yapılan Sosyal Güvenlik Reformu kapsamında 1 Mayıs 2008’den sonra işe giren erkek ve kadınların emekliliği ise 2036'dan sonra kademeli olarak artacak, 2048'e gelindiğinde hem erkek hem de kadında emeklilik yaşı 65 olacak.
İŞÇİNİN PLAN YORUMU
Mezarda emekliliği bile geçer
Ferudun Tankut (Hak-İş Genel Sekreteri)
Balyoz'daki emeklilik yaşının 70'e çıkarılması, mezarda emekliliği bile geçer. Doğru mu yanlış mı olduğu bilinmeyen bir rapor hakkında konuşmak doğru değil ama kim yaparsa yapsın emekliliği 70 yaşa çıkarmak, saçma bir karar olur.
Ütopik bulan da var mizahçılara öneren de...
DOĞRUYSA, AKLIN ALMAYACAĞI MADDELER VAR
Rona Yırcalı (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu İcra Başkanı): Bu plan doğruysa, çok saçma olarak hazırlanmış. Tamamını okumadığım için genel görüş vermem mümkün değil. Ancak borsanın kapanması, uluslararası şirketlere el konulması gibi aklın almayacağı maddelerin olması tutarsız ve saçma.
HİLKAT GARİBESİ BİR EKONOMİK PROGRAM
Hüseyin Üzülmez (TOBB Yönetim Kurulu Üyesi): Böyle bir programı değerlendirmek, ciddiye almak olur. O nedenle değerlendirme yapmak istemem. Ama hilkat garibesi bir yazı olmuş. Kapalı ekonomi artık dünyada kalmadı. Bir dönem Rusya yapıyordu. Onlar bile vazgeçti. Bizi asırlarca geriye götürür.
YOK BÖYLE ŞEY, 100 YIL GERİYE GİDERİZ
Turhan Talu (Philip Morris Sabancı-CEO): Böyle bir ekonomik program olmaz. Yok böyle bir şey. Türkiye'yi 100 yıl geriye götürür. Programın tamamını okumadım ama okumak lazım, iyi espri malzemesi çıkar. Bu maddeleri yazanların ekonomi ile ilgili hiç bilgisi yokmuş.
EKONOMİYİ BATIRMAK İÇİN DAHA İYİSİ OLAMAZ
Uğur Gürses (Ekonomist-yazar): Böyle bir plan ister bugün ister 10 yıl önce yazılmış olsun, ekonomiyi çökertme planı hazırlanmak istense bundan daha iyisi olamaz. Ülkeyi 1 hafta-10 günde çökertir. Hiçbir mantığı yok. Sen ülkeyi yabancılara kapatınca, onlar da boş durmaz. Döviz rezervin ABD'de, Londra'da. Onlar da senin paranı bloke eder.
BİRAZ ÜTOPİK, UYDURMA, AKIL VE MANTIK DIŞI
Timur Bayındır (Turistik Otelciler Birliği Başkanı): Biraz ütopik. Uydurma gibi. Akla mantığa uygun değil. Türkiye belli bir noktaya geldi. Geri dönüş mümkün değil. Çok şaibeli geliyor bana. Gündemi yormamak lazım. Tahkikatı yapılsın ama bu kadar saçma sapan bir şey olmaz.
EKONOMİYE KAYNAK NEREDEN SAĞLANACAK
Bedii Ensari (Türkiye Aracı Kuruluşlar Birliği Yön. Kur. Üyesi): Türkiye'yi seven hiçbir kimse ekonomisini baltalayacak girişimlerde olamaz. Borsa kapanmaz. Neden derseniz, Türkiye'nin kaynağa ihtiyacı var. Türkiye'nin en önemli kaynaklardan birincisi ihracat, ikincisi de sermaye piyasalarıdır. Borsaya baktığınızda kurulduğundan bu yana milyarlarca doları ülkeye çekmiş ve ekonomiye kaynak yaratmıştır. Bunun aksini düşünmek akıl dışıdır.
BOĞAZ'A BARAJ YAPALIM, AKMASIN' DEMEK GİBİ BİR ŞEY
Ali Bahçuvan (Borsa Yatırımcıları Derneği Başkanı): Böyle bir plan ekonomik açıdan sürdürülmesi mümkün değil. Borsanın kapatılması, bankacılık işlemlerinin durdurulması gibi konuların söylentisi bile vatandaşların 'böyle birşey olursa' diye parasını sistem dışına çıkarmasına neden olur. Bu da bankaların iflasına kadar birçok şeyi tetikler. Senaryo olarak bile düşünülemez. Yaşadığımız yüzyılda 'darbe' sözü bile faciayken, bunun üzerine borsanın kapatılmasını düşünmek akıl işi değil. Bunu diyenin 'İstanbul'da 8 şiddetinde deprem yapacağım' ya da 'Boğaz'a baraj kuralım, akmasın' demesinden bir farkı yok. Bahsedilen senaryo bir an için hayata geçtiğini düşündüğümüzde, ertesi gün alışveriş durur, benzin alınamaz, kimse kimseye ödeme yapmaz.
BU BİR HARP OYUNU DEĞİL, DARBE PLANIDIR
Dr. Süleyman Yaşar (Ekonomist-yazar): Ekonomik anlamda iki plan söz konusu. Birincisi dost işadamlarıyla ekonomik kriz çıkarılacak. Nitekim bunu uygulamaya başladılar. Lehman Brothers batınca sanki Türkiye de batmış gibi, Türkiye'yi zora sokmaya çalıştılar. Commerzbank ve Deutschebank'a Türkiye'nin battığına ilişkin açıklamalar yaptırdılar. Planın ikinci ayağı da devletleştirme. Bunun da realitede karşılıkları bulunmuş. Eski bürokratlarla think tank'lar kurulmuş. Bu plan da 2008'de uygulanmaya başladı. Planda azınlıkların mallarına el konulacak diyor. Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi de bu planın bir parçası olabilir. Bu bir harp oyunu değil, darbe planı. İşleri dost işadamlarıyla ahbap-çavuş kapitalizmi şeklinde yürütme planı.
Taraf'ın 'darbe', Genelkurmay'ın ise 'tatbikat' olarak adlandırdığı 'Balyoz' eylem planının ayrıntılarında yer alan 'Darbe sonrası ekonomiye ilişkin alınacak önlemler' iş dünyasını da tartışmalara dahil etti.
32 maddelik planda serbest piyasa ekonomisinden vazgeçilmesi, bankacılık işlemlerinin durdurulması, İMKB'nin kapatılması, iç-dış borçların ödenmemesi, yabancı ve yabancıyla ortaklığı bulunan şirketler, bankalardaki yabancı mevduatı ile İslami sermayeye el konulması gibi maddeler şok etkisi oluşturdu. Planda bulunan para basma, dövizi yasaklama, uluslararası sermaye hareketlerinin engellenmesi, yüzde 40'a ulaşan Varlık Vergisi gibi bölümler de diğer sarsıcı unsurlar olarak ön plana çıktı. Konuyla ilgili konuşan iş ve ekonomi dünyası temsilcileri planı şaşkınlıkla karşıladıklarını belirtirken, söz konusu maddelerin yürürlüğe girmesinin ekonomide şok ve çöküş getireceğini belirtiyor. Ekonomist ve işadamlarının daha önce uygulanan hiçbir ekonomik modele benzemeyen önlem senaryolarına ilişkin yorumları bu sayfada ayrıntılarıyla yer alıyor.
‘SİYASİ’ DEYİP SESSİZ KALDILAR
Ancak daha önce ekonomiyle pek çok konuda radikal açıklamalarda bulunan birçok uzmanın, dün konu kendilerine sorulduğunda 'siyasi bir olay, bir şey söyleyemeyiz' yorumunda bulunduğunu da belirtmek isteriz.
EKONOMİ BİR GÜNDE BATAR
Prof. Dr. Erdoğan Alkin (İstanbul Ticaret Üniversitesi-Uluslararası Ticaret Bölüm Başkanı): Bugünkü dünyada böyle bir plan uygulanabilir mi? Ekonomi, bu planla 24 saatte batar.
SAVAŞTA BİLE OLMAZ
İbrahim Haselçin (Ekonomist-Köşe Yazarı): Borsanın kapatılıp, piyasalarda işlemlerin durdurulması günümüz dünyasında çok makul görünen birşey değil. Borsalar, savaş zamanlarında bile kapatılmamıştır. Kaldı ki Türkiye'de geçmişine baktığımızda Askeri darbelerde bile böyle müdahaleler olmamış.
1960'LI YILLARDA YAŞIYORLAR
Fevzi Öztürk (Ekonomist-Yazar): Darbe ya da başka bir siyasi kırılma noktasıyla ilgili bir plan hazırlanırken bunun ekonomik bacağı mutlaka olmalı. Borsayı kapatarak, sermaye hareketlerini durdurarak, siyasi olarak dışarıdan desteğini aldığınız ülke ya da kişilerin, sermayesini nasıl dışarıya çıkartacaksınız? Kamuoyuna yansıyan 'darbe planları'yla ilgili diğer taraflarda ne görüyorsak ekonomi ayağında da dehşete düşürecek 'bu kadar da olmaz' dedirten şeyler görüyoruz. Bahsi geçen planın çıkış tarihini düşünelim. Daha önceki darbeler sonrası oluşan ortamda ekonomide ciddi kesintiler oldu. 7-8 yıl öncesinden yani 2000'li yıllardan bahsediyoruz. Ancak planı hazırlayanlar 60-70'li yıllarda yaşıyor. Borsayı kapatmak, para hareketlerini imkansız hale getirmek, böyle bir şey teoride bile olmaz.
İLHAM KAYNAKLARI ATATÜRK OLAMAZ
Balyoz Planı'nda devletçi bir çizgide iktisadi kararlar alınacağı belirtilirken, bu kararlar arasında yabancı sermayeye el koyma da yer alıyor. Planda yabancı sermaye ye dönük politikalar belirlenirken buna gerekçe olarak Atatürk'ün 1922'deki devletçi ekonomi çizgisine de gönderme yapılıyor. Oysa Atatürk aynı tarihlerde yaptığı bir konuşmada "Memleketin kalkınması için haricin sermayesine, ihtisasına da ihtiyacımız vardır. Bu noktada dar bir milliyetperverlikten çıkıyoruz. Biraz daha geniş milliyetperver oluyoruz: Ecnebi sermayesinden istifade edeceğiz" diyor. Nitekim 1920-1930 yılları arasında Türkiye'de 201 anonim şirket kurulmuştu. Bunların 66'sında yabancı sermayesi vardı.
İMKB kapatılacak, şirketlere el konulacak, döviz yasaklanacak...
PLANDA NELER VAR?
• Banka genel müdürlüklerine nitelikli, uzman muvazzaf veya emekli askeri personel atanacak.
• Bankacılık işlemleri ikinci bir emre kadar durdurulacak.
• Yıllık 50 milyar dolar civarındaki İslami sermaye kaynağı tespit edilerek el konulacak.
• İrticai örgütlere ve teröre destek veren kişilerin bankalardaki paralarına ve borsadaki hisselerine el konulacak.
• Yabancı şahıs ve şirketler ile azınlıkların bankalardaki paralarının yurt dışına çıkışı engellenerek el konulacak.
• İMKB ve Altın Borsası'na nitelikli, uzman muvazzaf veya emekli askeri personel atanacak. Borsada işlemler ikinci bir emre kadar kapatılacak.
• Faizsiz bankacılık adı altında faaliyet gösteren İslami finansa izin veren yasalar iptal edilecek, bu kurumların varlıkları Hazine'ye aktarılacak.
• Merkez Bankası'na ve Darphane'ye nitelikli askeri personel atanacak.
• Döviz giriş ve çıkış kontrol altına alınacak.
• Merkez Bankası altın rezervi güvence altına alınacak.
• İç ve dış borçların faizleri silinecek, anaparaların geri ödemesi ise mutabakat sağlanıncaya kadar ertelenecek.
• Yurtiçi ve yurtdışı borçlann ödenmesi ikinci bir emre kadar durdurulacak, müteakip safhada ödenmesi için para basımı yoluna gidilecek.
• İran, Arap ve Körfez ülkeleri ile yapılan anlaşmalar gözden geçirilecek.
• IMF gibi gayrı milli kuruluşlarla yapılan anlaşmalar feshedilecek.
• Özelleştirilen KİT'lere el konularak devletleştirilecek.
• Stratejik öneme sahip işletmeler devletleştirilecek.
• Lüzumu halinde özel teşebbüsün imkanlarına % 40'a varan oranda, bedeli sonra ödenmek üzere el konulacak.
• Uluslararası şirketlerin mal varlıklarına el konulacak, bu şirketlerin ortak olduğu holdingler devletleştirilecek.
• İvedilikle ‘Nerden Buldun Yasası’ çıkanlarak, servetin kaynağını ispat edemeyenin servetlerine el konulacak.
• Tüm büyük şirketlerin yönetimine asker atanacak.
• Emeklilik yaşı erkeklerde 70'e, kadınlarda 65'e çıkarılacak.
BALYOZ’DAN İŞÇİYE MEMURA 70 YAŞINDA EMEKLİLİK ÇIKTI
'Balyoz' planında yer alan hükümetin ekonomi programında özelleştirilen şirketlerin yeniden devletleştirilmesine, yabancı şirketlere el konulmasından döviz yasağına, ‘Nereden Buldun Yasası'ndan bankacılık işlemlerinin durdurulmasına kadar birçok önlem yer alıyor. Piyasa ekonomisine veda niteliğindeki 32 maddelik ekonomi programında sosyal kesimlere dönük ise tek bir maddeye yer verildi. O madde de çalışan kesimin emeklilik yaşının 5 yaş daha artırılmasını öngörüyor.
AMAÇ AÇIĞI KAPATMAK
Maddede "Bütçe açıklarına neden olan sosyal güvenliğin ıslahı için, emeklilik yaşı erkeklerde 70'e, kadınlarda 65'e çıkarılacaktır" ifadelerine yer veriliyor. Türkiye'de halen 8 Eylül 1999'dan önce işe girenler için kademeli emeklilik gelmişti. Bu tarihten önce işe giren erkek 60, kadın 58 yaşında emekli olabiliyor. Daha sonra yapılan Sosyal Güvenlik Reformu kapsamında 1 Mayıs 2008’den sonra işe giren erkek ve kadınların emekliliği ise 2036'dan sonra kademeli olarak artacak, 2048'e gelindiğinde hem erkek hem de kadında emeklilik yaşı 65 olacak.
İŞÇİNİN PLAN YORUMU
Mezarda emekliliği bile geçer
Ferudun Tankut (Hak-İş Genel Sekreteri)
Balyoz'daki emeklilik yaşının 70'e çıkarılması, mezarda emekliliği bile geçer. Doğru mu yanlış mı olduğu bilinmeyen bir rapor hakkında konuşmak doğru değil ama kim yaparsa yapsın emekliliği 70 yaşa çıkarmak, saçma bir karar olur.
Ütopik bulan da var mizahçılara öneren de...
DOĞRUYSA, AKLIN ALMAYACAĞI MADDELER VAR
Rona Yırcalı (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu İcra Başkanı): Bu plan doğruysa, çok saçma olarak hazırlanmış. Tamamını okumadığım için genel görüş vermem mümkün değil. Ancak borsanın kapanması, uluslararası şirketlere el konulması gibi aklın almayacağı maddelerin olması tutarsız ve saçma.
HİLKAT GARİBESİ BİR EKONOMİK PROGRAM
Hüseyin Üzülmez (TOBB Yönetim Kurulu Üyesi): Böyle bir programı değerlendirmek, ciddiye almak olur. O nedenle değerlendirme yapmak istemem. Ama hilkat garibesi bir yazı olmuş. Kapalı ekonomi artık dünyada kalmadı. Bir dönem Rusya yapıyordu. Onlar bile vazgeçti. Bizi asırlarca geriye götürür.
YOK BÖYLE ŞEY, 100 YIL GERİYE GİDERİZ
Turhan Talu (Philip Morris Sabancı-CEO): Böyle bir ekonomik program olmaz. Yok böyle bir şey. Türkiye'yi 100 yıl geriye götürür. Programın tamamını okumadım ama okumak lazım, iyi espri malzemesi çıkar. Bu maddeleri yazanların ekonomi ile ilgili hiç bilgisi yokmuş.
EKONOMİYİ BATIRMAK İÇİN DAHA İYİSİ OLAMAZ
Uğur Gürses (Ekonomist-yazar): Böyle bir plan ister bugün ister 10 yıl önce yazılmış olsun, ekonomiyi çökertme planı hazırlanmak istense bundan daha iyisi olamaz. Ülkeyi 1 hafta-10 günde çökertir. Hiçbir mantığı yok. Sen ülkeyi yabancılara kapatınca, onlar da boş durmaz. Döviz rezervin ABD'de, Londra'da. Onlar da senin paranı bloke eder.
BİRAZ ÜTOPİK, UYDURMA, AKIL VE MANTIK DIŞI
Timur Bayındır (Turistik Otelciler Birliği Başkanı): Biraz ütopik. Uydurma gibi. Akla mantığa uygun değil. Türkiye belli bir noktaya geldi. Geri dönüş mümkün değil. Çok şaibeli geliyor bana. Gündemi yormamak lazım. Tahkikatı yapılsın ama bu kadar saçma sapan bir şey olmaz.
EKONOMİYE KAYNAK NEREDEN SAĞLANACAK
Bedii Ensari (Türkiye Aracı Kuruluşlar Birliği Yön. Kur. Üyesi): Türkiye'yi seven hiçbir kimse ekonomisini baltalayacak girişimlerde olamaz. Borsa kapanmaz. Neden derseniz, Türkiye'nin kaynağa ihtiyacı var. Türkiye'nin en önemli kaynaklardan birincisi ihracat, ikincisi de sermaye piyasalarıdır. Borsaya baktığınızda kurulduğundan bu yana milyarlarca doları ülkeye çekmiş ve ekonomiye kaynak yaratmıştır. Bunun aksini düşünmek akıl dışıdır.
BOĞAZ'A BARAJ YAPALIM, AKMASIN' DEMEK GİBİ BİR ŞEY
Ali Bahçuvan (Borsa Yatırımcıları Derneği Başkanı): Böyle bir plan ekonomik açıdan sürdürülmesi mümkün değil. Borsanın kapatılması, bankacılık işlemlerinin durdurulması gibi konuların söylentisi bile vatandaşların 'böyle birşey olursa' diye parasını sistem dışına çıkarmasına neden olur. Bu da bankaların iflasına kadar birçok şeyi tetikler. Senaryo olarak bile düşünülemez. Yaşadığımız yüzyılda 'darbe' sözü bile faciayken, bunun üzerine borsanın kapatılmasını düşünmek akıl işi değil. Bunu diyenin 'İstanbul'da 8 şiddetinde deprem yapacağım' ya da 'Boğaz'a baraj kuralım, akmasın' demesinden bir farkı yok. Bahsedilen senaryo bir an için hayata geçtiğini düşündüğümüzde, ertesi gün alışveriş durur, benzin alınamaz, kimse kimseye ödeme yapmaz.
BU BİR HARP OYUNU DEĞİL, DARBE PLANIDIR
Dr. Süleyman Yaşar (Ekonomist-yazar): Ekonomik anlamda iki plan söz konusu. Birincisi dost işadamlarıyla ekonomik kriz çıkarılacak. Nitekim bunu uygulamaya başladılar. Lehman Brothers batınca sanki Türkiye de batmış gibi, Türkiye'yi zora sokmaya çalıştılar. Commerzbank ve Deutschebank'a Türkiye'nin battığına ilişkin açıklamalar yaptırdılar. Planın ikinci ayağı da devletleştirme. Bunun da realitede karşılıkları bulunmuş. Eski bürokratlarla think tank'lar kurulmuş. Bu plan da 2008'de uygulanmaya başladı. Planda azınlıkların mallarına el konulacak diyor. Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi de bu planın bir parçası olabilir. Bu bir harp oyunu değil, darbe planı. İşleri dost işadamlarıyla ahbap-çavuş kapitalizmi şeklinde yürütme planı.