Obama konuşmasının ana hedefi Pakistan
Afganistan'a 30 bin ek asker gönderme kararını açıkladığı konuşmasını değerlendirenler, Obama'nın asıl hedefinin Pakistan olduğuna inanıyor.
ABD Başkanı Barack Obama, salı günü Afganistan'a 30 bin ek gönderme kararının da yer aldığı yeni AfPak stratejisini açıklayan konuşmasını yaptı.
Haftalar öncesinden konuşulmaya başlanan yeni stratejinin dikkatle seçilmiş kelimelerini ve satır aralarını okuyan farklı isimler, Obama konuşmasının 'Pak' bölümüne yapılan vurguya dikkat çekiyor.
Yeni strateji ile ABD'nin asıl hedefinin Pakistan olduğu konusunda uzmanlar görüş birliği yaparken, İslamabad üzerindeki ABD baskısının artmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Konuşmanın her paragrafında Pakistan'daki durumla ilgili "endişelere" yer verildiğine dikkat çekilen yorumlarda, Obama'nın özellikle Pakistan-Afganistan sınırına yönelik ifadelerinin altı çiziliyor.
Eski CIA uzmanlarından Bruce Riedel, Obama'nın başından beri öncelikli olarak Pakistan üzerinde durduğunu savunurken, son dönemde ABD'nin Pakistan gizli servisine ve ordusuna yönelik 'yardım'larına dikkat çekiliyor.
ABD'nin Pakistan'a yönelik en büyük baskısının ise, insansız uçaklarla yapılan saldırıların alanının genişletilmesi olduğu ifade ediliyor.
Zerdari hükümetinin sallantıda olduğunu ve çok uzun dayanmayacağını savunan Riedel, ABD'nin asıl hedefinin "gerçek güç sahibi" Pakistan ordusunun desteğini sağlamak olduğunu belirtiyor.
Obama'nın konuşmasında orduya yönelik övücü sözler kullanması, Veziristan ve Swat operasyonlarını "olumlu işaretler" olarak değerlendirmesi de bu anlayışın bir parçası olarak gösteriliyor.
Stratfor düşünce kuruluşu başkanı George Friedman da, Obama'nın Taliban'ı "tanıması için", Pakistan istihbaratı ile işbirliği yapmak zorunda olduğunu savunan isimlerden biri..
ZAMANLAMAYA VURGU
Obama'nın Pakistan'a yönelik söylemlerinin zamanlaması da yorumlarda dikkat çekilen noktalardan biri.. Hindistan başbakanı ile geçen hafta bir araya gelen Obama'nın, bu görüşme sonrası Pakistan'a yönelik ifadelerinin sertleştiği iddia ediliyor.
ABD dışişleri bakanı Hilary Clinton'un geçtiğimiz ay Lahor'da yaptığı "Pakistan'ın bin Ladin'i bulamadığına inanmak zor" açıklamasını da hatırlatan yorumcular, şimdiye kadar 'Af' kısmı öne çıkan 'AfPak' stratejisinde, yeni dönemde ağırlığın 'Pak' yönüne kayacağını savunuyor.
Haftalar öncesinden konuşulmaya başlanan yeni stratejinin dikkatle seçilmiş kelimelerini ve satır aralarını okuyan farklı isimler, Obama konuşmasının 'Pak' bölümüne yapılan vurguya dikkat çekiyor.
Yeni strateji ile ABD'nin asıl hedefinin Pakistan olduğu konusunda uzmanlar görüş birliği yaparken, İslamabad üzerindeki ABD baskısının artmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Konuşmanın her paragrafında Pakistan'daki durumla ilgili "endişelere" yer verildiğine dikkat çekilen yorumlarda, Obama'nın özellikle Pakistan-Afganistan sınırına yönelik ifadelerinin altı çiziliyor.
Eski CIA uzmanlarından Bruce Riedel, Obama'nın başından beri öncelikli olarak Pakistan üzerinde durduğunu savunurken, son dönemde ABD'nin Pakistan gizli servisine ve ordusuna yönelik 'yardım'larına dikkat çekiliyor.
ABD'nin Pakistan'a yönelik en büyük baskısının ise, insansız uçaklarla yapılan saldırıların alanının genişletilmesi olduğu ifade ediliyor.
Zerdari hükümetinin sallantıda olduğunu ve çok uzun dayanmayacağını savunan Riedel, ABD'nin asıl hedefinin "gerçek güç sahibi" Pakistan ordusunun desteğini sağlamak olduğunu belirtiyor.
Obama'nın konuşmasında orduya yönelik övücü sözler kullanması, Veziristan ve Swat operasyonlarını "olumlu işaretler" olarak değerlendirmesi de bu anlayışın bir parçası olarak gösteriliyor.
Stratfor düşünce kuruluşu başkanı George Friedman da, Obama'nın Taliban'ı "tanıması için", Pakistan istihbaratı ile işbirliği yapmak zorunda olduğunu savunan isimlerden biri..
ZAMANLAMAYA VURGU
Obama'nın Pakistan'a yönelik söylemlerinin zamanlaması da yorumlarda dikkat çekilen noktalardan biri.. Hindistan başbakanı ile geçen hafta bir araya gelen Obama'nın, bu görüşme sonrası Pakistan'a yönelik ifadelerinin sertleştiği iddia ediliyor.
ABD dışişleri bakanı Hilary Clinton'un geçtiğimiz ay Lahor'da yaptığı "Pakistan'ın bin Ladin'i bulamadığına inanmak zor" açıklamasını da hatırlatan yorumcular, şimdiye kadar 'Af' kısmı öne çıkan 'AfPak' stratejisinde, yeni dönemde ağırlığın 'Pak' yönüne kayacağını savunuyor.