İklim zirvesinin sonucu fiyasko oldu
Gezegenin geleceği ile ilgili en önemli toplantının sonucu fiyasko olurken, hiç bir somut önlem alınamadı.
119 liderin saatler süren pazarlıklarından küresel ısınmayı önleyecek hiçbir somut önlem çıkmadı. Sonuç bildirgesi “Tarihin en berbat anlaşması” diye nitelendirildi
Kopenhag’daki BM İklim Konferansı, küresel ısınmayla mücadelede milat olarak görülüyordu. ’Tarihteki en büyük iklim toplantısı’ diye nitelenen konferansın hazırlığı iki yıl sürmüş, 119 dünya liderinin katılacağı açıklanmıştı. Hedef 2012’de süresi dolacak olan Kyoto Protokolü’nün yerine yeni ve bağlayıcı bir anlaşma hazırlamaktı. Ama konferansın 7 Aralık’ta başlamasıyla umutlar da azaldı. Dünyada karbon salınımının neredeyse yarısından sorumlu olan ABD ve Çin arasında 10 gün boyunca bir türlü uzlaşma sağlanamadı. Önceki gün kapanış toplantısına katılan liderler de düğümü çözemedi. 11 saat süren pazarlıklarda bağlayıcı özelliği olmayan bir mutabakat metni çıktı. “Kopenhag Mutabakatı” adlı belgede, sıcaklık artışının 2 dereceden az tutulması, gelişmekte olan ülkelere 2020’ye kadar 100 milyar dolar yardım yapılması ve tüm ülkelerin 2010’a kadar karbondioksit salınımının kısıtlanmasıyla ilgili planlarını açıklamaları öngörüldü. Ancak mutabakatta karbon salınımlarına ilişkin bir kısıtlama yer almadı. Özellikle “batma tehlikesindeki” ada ülkeleri ve yoksul Afrika ülkeleri metne büyük tepki gösterdi. Kalkınmakta olan ülkelerin oluşturduğu G77’nin dönem başkanlığını yürüten Sudan, “Bu tarihin en berbat anlaşması” yorumunu yaptı. Çevre örgütü Dünya Dostları ise “Fakirler için bir felaket” ifadesini kullandı.
“Nopenhag Zirvesi”
ABD Başkanı Obama, “Bu bir ilk adım” diyerek parlatmaya çalışsa da, Venezuela lideri Hugo Chavez zirveyi “Nopenhag” diye özetledi. Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva da “Tüccarlarla pazarlık yapıyor gibiydik” diyerek zengin ülkeleri eleştirdi. Bir sonraki zirve Mayıs 2010’da Bonn’da.
‘Sudan bile Türkiye’den güçlüydü’
ZİRVE boyunca Kopenhag’da “iklim orucu” eylemi yapan Greenpeace Akdeniz Ofisi Genel Direktörü Uygar Özemsi, Türkiye’nin zirvede büyük bir fırsatı kaçırdığını savundu. Özemsi, “Türk heyeti istediğini aldığını açıkladı. Küçük hesaplar peşinde koştu. Sudan, Güney Afrika ya da Meksika, Türkiye’den çok daha güçlü hedefleri ortaya koyup açıkladı. Türkiye’nin çevre konusunda zirvede esamesi okunmuyor. Türkiye küçük hesaplar yapan bir ülke konumuna geldi. İlgili bakanlıklar bu konuda çalışma yapmıyor. Çünkü Türkiye konuyu ciddiye almıyor. Türkiye ülkesini kurtarma peşinde koşacağına, küçük hesaplar ve çıkarlar ile günü kurtarıyor” dedi. (BURAK KARA)
Obama, Çin’in inadını kıramadı
Zİrvenİn fiyaskoyla sonuçlanmasının en büyük nedeni ABD ile Çin’in bir türlü uzlaşamaması oldu. Çin, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin karbon salınımı oranlarında geniş kısıtlamalara gitmesini istedi. ABD Başkanı Barack Obama ise Çin’in karbon gazlarının salınımı konusunda uluslararası uzmanlardan oluşan bir heyet tarafından kontrol edilmesinde diretti. Obama bu konuda ısrarcı olunca Çin Başbakanı Wen Cibao toplantıyı terk etti. Çin’in yanı sıra Hindistan ve Brezilya da hukuksal olarak bağlayıcı bir anlaşmaya karşı çıktı. Bu ülkelerin inadı kırılamayınca dün gece Obama, AB liderleriyle bir araya gelerek, hedeflenenden daha düşük uzlaşma metnine son halini verdi. Toplantı sonrasında liderler oylamayı beklemeden ülkelerine geri döndü. 11 gün boyunca yoğun tempoda çalışan diplomatlar son gün uykuya yenildi. Liderler aile fotoğrafı bile çektirmedi.
Kopenhag’daki BM İklim Konferansı, küresel ısınmayla mücadelede milat olarak görülüyordu. ’Tarihteki en büyük iklim toplantısı’ diye nitelenen konferansın hazırlığı iki yıl sürmüş, 119 dünya liderinin katılacağı açıklanmıştı. Hedef 2012’de süresi dolacak olan Kyoto Protokolü’nün yerine yeni ve bağlayıcı bir anlaşma hazırlamaktı. Ama konferansın 7 Aralık’ta başlamasıyla umutlar da azaldı. Dünyada karbon salınımının neredeyse yarısından sorumlu olan ABD ve Çin arasında 10 gün boyunca bir türlü uzlaşma sağlanamadı. Önceki gün kapanış toplantısına katılan liderler de düğümü çözemedi. 11 saat süren pazarlıklarda bağlayıcı özelliği olmayan bir mutabakat metni çıktı. “Kopenhag Mutabakatı” adlı belgede, sıcaklık artışının 2 dereceden az tutulması, gelişmekte olan ülkelere 2020’ye kadar 100 milyar dolar yardım yapılması ve tüm ülkelerin 2010’a kadar karbondioksit salınımının kısıtlanmasıyla ilgili planlarını açıklamaları öngörüldü. Ancak mutabakatta karbon salınımlarına ilişkin bir kısıtlama yer almadı. Özellikle “batma tehlikesindeki” ada ülkeleri ve yoksul Afrika ülkeleri metne büyük tepki gösterdi. Kalkınmakta olan ülkelerin oluşturduğu G77’nin dönem başkanlığını yürüten Sudan, “Bu tarihin en berbat anlaşması” yorumunu yaptı. Çevre örgütü Dünya Dostları ise “Fakirler için bir felaket” ifadesini kullandı.
“Nopenhag Zirvesi”
ABD Başkanı Obama, “Bu bir ilk adım” diyerek parlatmaya çalışsa da, Venezuela lideri Hugo Chavez zirveyi “Nopenhag” diye özetledi. Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva da “Tüccarlarla pazarlık yapıyor gibiydik” diyerek zengin ülkeleri eleştirdi. Bir sonraki zirve Mayıs 2010’da Bonn’da.
‘Sudan bile Türkiye’den güçlüydü’
ZİRVE boyunca Kopenhag’da “iklim orucu” eylemi yapan Greenpeace Akdeniz Ofisi Genel Direktörü Uygar Özemsi, Türkiye’nin zirvede büyük bir fırsatı kaçırdığını savundu. Özemsi, “Türk heyeti istediğini aldığını açıkladı. Küçük hesaplar peşinde koştu. Sudan, Güney Afrika ya da Meksika, Türkiye’den çok daha güçlü hedefleri ortaya koyup açıkladı. Türkiye’nin çevre konusunda zirvede esamesi okunmuyor. Türkiye küçük hesaplar yapan bir ülke konumuna geldi. İlgili bakanlıklar bu konuda çalışma yapmıyor. Çünkü Türkiye konuyu ciddiye almıyor. Türkiye ülkesini kurtarma peşinde koşacağına, küçük hesaplar ve çıkarlar ile günü kurtarıyor” dedi. (BURAK KARA)
Obama, Çin’in inadını kıramadı
Zİrvenİn fiyaskoyla sonuçlanmasının en büyük nedeni ABD ile Çin’in bir türlü uzlaşamaması oldu. Çin, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin karbon salınımı oranlarında geniş kısıtlamalara gitmesini istedi. ABD Başkanı Barack Obama ise Çin’in karbon gazlarının salınımı konusunda uluslararası uzmanlardan oluşan bir heyet tarafından kontrol edilmesinde diretti. Obama bu konuda ısrarcı olunca Çin Başbakanı Wen Cibao toplantıyı terk etti. Çin’in yanı sıra Hindistan ve Brezilya da hukuksal olarak bağlayıcı bir anlaşmaya karşı çıktı. Bu ülkelerin inadı kırılamayınca dün gece Obama, AB liderleriyle bir araya gelerek, hedeflenenden daha düşük uzlaşma metnine son halini verdi. Toplantı sonrasında liderler oylamayı beklemeden ülkelerine geri döndü. 11 gün boyunca yoğun tempoda çalışan diplomatlar son gün uykuya yenildi. Liderler aile fotoğrafı bile çektirmedi.