İkinci ihbar mektubu ortaya çıktı
Ergenekon Savcılarına, İrtica İle Mücadele Eylem Planı'nın orijinalini gönderen ve gizemini halen koruyan ihbarcı subay, yeni bir ihbar belgesini daha savcılara gönderdi.
Albay Dursun Çiçek tarafından yazıldığı iddia edilen 'İrtica ile mücadele eylem planı'nın ıslak imzalı orijinal belgesini gönderen ihbarcı subayın ikinci bir ihbar belgesi de savcılığa ulaştı.
Akşam saatlerinde savcılara gelen yeni bir mektubun, ihbarcı tarafından e-mail ortamında gönderildiği ve şok bilgiler içerdiği belirtiliyor.
Gizemli ihbarcı savcılığa bu kez mail yoluyla ulaştı ve 'sayın savcım' diye başlayan yaklaşık 3 sayfalık mailinde Genelkurmay'da hazırlanmış benzer belgelerin örneklerini gönderdi
Belgenin üst kapağında Albay Dursun Çiçek için açılmış bir imza bölümü de bulunuyor. Ancak Çiçek'in imzası belgede bulunmuyor.
İddialara göre belgeler, Türkiye ve dünyada 400 kadar sitenin takibe alındığı ortaya koyuyor.
İŞTE O MEKTUP
Sayın Savcım,
Ben ülkesini ve çalıştığı kurumu her şeyden üstün tutan bir TSK mensubuyum. Ülkemi o kadar seviyorum ki kendimi, ailemi mesleki kariyerimi ve geleceğimi riske atarak "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin aslını gönderdim.
Elde ettiğim belgelerin kamuoyuna yansımasından ve Adli Tıp Kurumu'nca da teyit edilmesinden sonra yaptığım bu girişimin çok yerinde olduğunu kıymetlendirmekteyim. Amacım, tutku ile bağlı bulunduğum Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak değildir.
Aksine, Silahlı Kuvvetlerin arkasına saklanarak ülkemizin istikrar, güven ve demokrasisine kastedenleri deşifre etmek suretiyle ülkeme hizmet etmektir. Sadece gerçekler ortaya çıksın ve telafisi imkânsız girişimlere engel olunsun istiyorum. Bu kapsamda, Kurumumuzda çalışan herkesi yardımcı olmaya ve elde ettikleri bilgi-belgeleri yargı ve kamuoyu ile paylaşmaya davet ediyorum.
Gönderdiğim mektupta birbirinin devamı olan Bilgi Destek Planı (LAHİKA) ve İrticayla Mücadele Eylem Planı ile ilgili detayları birleştirerek yazmıştım. Cunta yapılanması tarafından bu hususlar gerekçe gösterilerek, belge ve mektubun içeriği üzerinde güvensizlik
oluşturmak ve delil niteliğine zarar vermek için bir çalışma başlatılmıştır. Kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesini önlemek ve Cunta'nın istismarının önüne geçmek için ilk mektubumdaki "İrticayla Mücadele Eylem Planının basında yer almasını müteakip, ..." diye
başlayan paragrafta "İrticayla Mücadele Eylem Planı" yerine "Bilgi Destek Planı (LAHİKA)" ifadesi konularak aşağıdaki gibi değerlendirilmesi gerekmektedir:
"Bilgi Destek Planı (LAHİKA)'nın basında yer almasını müteakip, belgenin hazırlanmasında kullanılan tüm bilgisayarlar temizlenmiş ve ilgili evraklar imha edilerek, kamuoyuna Genelkurmay Başkanlığı tarafından böyle bir çalışmanın olmadığı yönünde bir açıklama
yapılmıştır. İmha süreci bizzat Org. Ergin SAYGUN'un Özel Sekreteri Kur.Alb. Uğur BERKSUN tarafından takip edilmiş, kendisi Bilgi Sistemleri İşletme Şubesine giderek söz konusu eylem planının hazırlanmasında kullanılan 30709, 33746, 40077, 27238, 27229 ve 16693
BİM numaralı bilgisayarların hard disklerinin geri getirilemeyecek şekilde silinmesine nezaret etmiştir. Bu işlemde Alb. Şükrü KISADERE, Ütğm. Erhan SAKALLI, Ütğm. Kazım BOZKURT, Bçvş. Mustafa URHAN ve Svl.Me. Rıfat SÜLÜK görev almışlardır."
Mektubumda ayrıca, "Bilgi Destek Planı (LAHİKA)" nın ve "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın hazırlanmasında görev alan personeli bir arada yazmıştım. Soruşturmanın sıhhati açısından, İlker Ziya GÖKTAŞ'ın sadece "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın hazırlanmasında görev almış
olduğunu da detay bilgisi olarak ekliyorum.
Karargâh içindeki Cunta yapılanması, kendileri adına gelişen olumsuz süreci tersine çevirmek için aşağıda ifade edilen faaliyetleri planlamaktadır.
1. Mektuptaki belge ile ilgili olarak yazıcı, kalem, mürekkep vb. tali unsurları ön plana çıkararak belgenin içeriğinden çok şekli unsurlarının kamuoyunda tartışılmasını sağlamak.
2. Belgenin gerçekliğini ortaya koyan kişi ve kurumları yıpratmak.
3. Belgeyi yayınlayan ve savunan gazete ve gazetecileri belgenin gerçek olmadığına dair ikna etmeye çalışmak, ikna edemediklerini de yıpratmak.
4. Belge'nin orijinalinin Askeri Savcılık aracılığı ile elde edilerek, Jandarma Kriminal'e göndermek suretiyle gerçek olmadığına dair rapor çıkarttırmak.
5. İmza makinesi gibi argümanlara sarılarak kamuoyunda belgenin gerçekliğine olan inancı sarsmak.
6. Belgenin içeriğinden daha çok, gündeme geldiği dönemin kamuoyunda tartışılmasını sağlayarak dikkatleri belgenin içeriğinden uzaklaştırmak.
7. Anayasa Mahkemesine baskı yaparak bir an önce ilgili maddedeki değişikliğin iptaline yönelik karar çıkarttırmak ve yargılama sürecini askeri yargıya taşımak suretiyle takipsizlik kararı verdirmek
8. 28 Şubat sürecinde dönemin Başbakanı Necmettin ERBAKAN'a imzalatarak ihraç edilen 1000'in üzerinde TSK mensubu gibi TSK bünyesinde cadı avı başlatılarak YAŞ kanalıyla büyük bir tasfiye
yapmak.
9. Bu girişimler ile sonuç alınamaz ise Genelkurmay Askeri Savcılığı aracılığı ile suçluların sadece Alb. Dursun Çiçek ve birlikte çalıştığı alt kademe personel olduğu şeklinde karar aldırmak. Bu personelin olabilecek en hafif suçlar ile cezalandırılmasını sağlamak. Yargılama sürecinin, emir vererek çalışmaları başlatan ve yönlendiren komuta kademesine sıçramasına engel olmak.
Cunta faaliyetlerinin daha açık bir şekilde ortaya çıkmasını ve bu planların sadece Dursun Çiçek'in faaliyetleri ile sınırlı olmadığını göstermek istiyorum. Genelkurmayda yürütülen psikolojik harekât faaliyetleri kapsamında kamuoyunda daha önce de kısmen gündeme gelmiş olan internet faaliyetlerinin detaylarını paylaşmak ve bütün bu çalışmaların Cunta aracılığı ile hiyerarşik bir yapıda gerçekleştirildiğini göstermek için Ek-A'daki belgeyi dikkatlerinize sunuyor ve tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
Bu belge Genelkurmay tarafından yürütülen psikolojik harekât faaliyetleri için kullanılan internet sitelerinin kamuoyuna yansımasından sonra (Basında 35 adet internet sitesi yer almıştı.
Hâlbuki bu sitelerin adedi 42 dir ve Ek-B'de sunulmaktadır.) bunların Genelkurmaya ait olmadığını göstermek ve daha sonraki sızmaları engellemek maksadıyla hazırlanmıştır. Belgenin hazırlanmasında sızma olasılığı da dikkate alınarak çok özenli bir dil kullanılmıştır. Ancak Belgenin son bölümünde "gri ve siyah propaganda faaliyetlerinin Kurum'dan bağımsız olarak devam ettirileceği ifade edilmiştir. Hâlbuki bundan önce bu illegal faaliyetler çok yoğun bir şekilde açıktan icra edilmekte idi.
İnternet siteleri ile ilgili haberler medyaya yansıdıktan sonra tüm siteler kapatılarak yeniden yapılandırılmıştır. Ekteki belgede görüleceği üzere, Cunta aracılığı ile Komuta katının görüş ve onayı alınarak yeniden faaliyete geçirilmiştir. Komuta katının onayından sonra 35 site yerine 4 adet site ve bu adreslere yönlendirilen bir miktar alan adının alınması kararlaştırılmıştır. PH faaliyetleri bu siteler üzerinden devam etmiştir. Ekte sunulan belgedeki ANDIÇ'da da ifade edildiği gibi Bilgi Destek Daire Başkanlığında görevli Şube Müdürlerinin üzerine kredi kartları alınarak ödemeler bu kartlar üzerinden yapılacak şekilde yeni alan adları temin edilmiştir.
ANDIÇ'ta parafı bulunan Şb. Md.lerinin o dönemde yeni aldıkları kredi kartları ve yaptıkları ödemeler rahatlıkla banka kayıtlarından temin edilebilir. Örnek olarak "İlker Ziya GÖKTAŞ'ın bu görev için almış olduğu Ziraat Bankası'na ait olan 454...............061 no'lu kredi
kartı" gösterilebilir.
Takdir sayın savcılarımızın ve Yüce Türk Milletinindir.
Saygılarımla arz ederim.
EKLER :
EK-A İnternet Siteleri andıcı
EK-B Psikolojik Harekat Sitelerinin Listesi
DAĞITIM :
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı
2. Medya Kuruluşları
Kaynak: cafesiyaset
Akşam saatlerinde savcılara gelen yeni bir mektubun, ihbarcı tarafından e-mail ortamında gönderildiği ve şok bilgiler içerdiği belirtiliyor.
Gizemli ihbarcı savcılığa bu kez mail yoluyla ulaştı ve 'sayın savcım' diye başlayan yaklaşık 3 sayfalık mailinde Genelkurmay'da hazırlanmış benzer belgelerin örneklerini gönderdi
Belgenin üst kapağında Albay Dursun Çiçek için açılmış bir imza bölümü de bulunuyor. Ancak Çiçek'in imzası belgede bulunmuyor.
İddialara göre belgeler, Türkiye ve dünyada 400 kadar sitenin takibe alındığı ortaya koyuyor.
İŞTE O MEKTUP
Sayın Savcım,
Ben ülkesini ve çalıştığı kurumu her şeyden üstün tutan bir TSK mensubuyum. Ülkemi o kadar seviyorum ki kendimi, ailemi mesleki kariyerimi ve geleceğimi riske atarak "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin aslını gönderdim.
Elde ettiğim belgelerin kamuoyuna yansımasından ve Adli Tıp Kurumu'nca da teyit edilmesinden sonra yaptığım bu girişimin çok yerinde olduğunu kıymetlendirmekteyim. Amacım, tutku ile bağlı bulunduğum Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak değildir.
Aksine, Silahlı Kuvvetlerin arkasına saklanarak ülkemizin istikrar, güven ve demokrasisine kastedenleri deşifre etmek suretiyle ülkeme hizmet etmektir. Sadece gerçekler ortaya çıksın ve telafisi imkânsız girişimlere engel olunsun istiyorum. Bu kapsamda, Kurumumuzda çalışan herkesi yardımcı olmaya ve elde ettikleri bilgi-belgeleri yargı ve kamuoyu ile paylaşmaya davet ediyorum.
Gönderdiğim mektupta birbirinin devamı olan Bilgi Destek Planı (LAHİKA) ve İrticayla Mücadele Eylem Planı ile ilgili detayları birleştirerek yazmıştım. Cunta yapılanması tarafından bu hususlar gerekçe gösterilerek, belge ve mektubun içeriği üzerinde güvensizlik
oluşturmak ve delil niteliğine zarar vermek için bir çalışma başlatılmıştır. Kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesini önlemek ve Cunta'nın istismarının önüne geçmek için ilk mektubumdaki "İrticayla Mücadele Eylem Planının basında yer almasını müteakip, ..." diye
başlayan paragrafta "İrticayla Mücadele Eylem Planı" yerine "Bilgi Destek Planı (LAHİKA)" ifadesi konularak aşağıdaki gibi değerlendirilmesi gerekmektedir:
"Bilgi Destek Planı (LAHİKA)'nın basında yer almasını müteakip, belgenin hazırlanmasında kullanılan tüm bilgisayarlar temizlenmiş ve ilgili evraklar imha edilerek, kamuoyuna Genelkurmay Başkanlığı tarafından böyle bir çalışmanın olmadığı yönünde bir açıklama
yapılmıştır. İmha süreci bizzat Org. Ergin SAYGUN'un Özel Sekreteri Kur.Alb. Uğur BERKSUN tarafından takip edilmiş, kendisi Bilgi Sistemleri İşletme Şubesine giderek söz konusu eylem planının hazırlanmasında kullanılan 30709, 33746, 40077, 27238, 27229 ve 16693
BİM numaralı bilgisayarların hard disklerinin geri getirilemeyecek şekilde silinmesine nezaret etmiştir. Bu işlemde Alb. Şükrü KISADERE, Ütğm. Erhan SAKALLI, Ütğm. Kazım BOZKURT, Bçvş. Mustafa URHAN ve Svl.Me. Rıfat SÜLÜK görev almışlardır."
Mektubumda ayrıca, "Bilgi Destek Planı (LAHİKA)" nın ve "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın hazırlanmasında görev alan personeli bir arada yazmıştım. Soruşturmanın sıhhati açısından, İlker Ziya GÖKTAŞ'ın sadece "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın hazırlanmasında görev almış
olduğunu da detay bilgisi olarak ekliyorum.
Karargâh içindeki Cunta yapılanması, kendileri adına gelişen olumsuz süreci tersine çevirmek için aşağıda ifade edilen faaliyetleri planlamaktadır.
1. Mektuptaki belge ile ilgili olarak yazıcı, kalem, mürekkep vb. tali unsurları ön plana çıkararak belgenin içeriğinden çok şekli unsurlarının kamuoyunda tartışılmasını sağlamak.
2. Belgenin gerçekliğini ortaya koyan kişi ve kurumları yıpratmak.
3. Belgeyi yayınlayan ve savunan gazete ve gazetecileri belgenin gerçek olmadığına dair ikna etmeye çalışmak, ikna edemediklerini de yıpratmak.
4. Belge'nin orijinalinin Askeri Savcılık aracılığı ile elde edilerek, Jandarma Kriminal'e göndermek suretiyle gerçek olmadığına dair rapor çıkarttırmak.
5. İmza makinesi gibi argümanlara sarılarak kamuoyunda belgenin gerçekliğine olan inancı sarsmak.
6. Belgenin içeriğinden daha çok, gündeme geldiği dönemin kamuoyunda tartışılmasını sağlayarak dikkatleri belgenin içeriğinden uzaklaştırmak.
7. Anayasa Mahkemesine baskı yaparak bir an önce ilgili maddedeki değişikliğin iptaline yönelik karar çıkarttırmak ve yargılama sürecini askeri yargıya taşımak suretiyle takipsizlik kararı verdirmek
8. 28 Şubat sürecinde dönemin Başbakanı Necmettin ERBAKAN'a imzalatarak ihraç edilen 1000'in üzerinde TSK mensubu gibi TSK bünyesinde cadı avı başlatılarak YAŞ kanalıyla büyük bir tasfiye
yapmak.
9. Bu girişimler ile sonuç alınamaz ise Genelkurmay Askeri Savcılığı aracılığı ile suçluların sadece Alb. Dursun Çiçek ve birlikte çalıştığı alt kademe personel olduğu şeklinde karar aldırmak. Bu personelin olabilecek en hafif suçlar ile cezalandırılmasını sağlamak. Yargılama sürecinin, emir vererek çalışmaları başlatan ve yönlendiren komuta kademesine sıçramasına engel olmak.
Cunta faaliyetlerinin daha açık bir şekilde ortaya çıkmasını ve bu planların sadece Dursun Çiçek'in faaliyetleri ile sınırlı olmadığını göstermek istiyorum. Genelkurmayda yürütülen psikolojik harekât faaliyetleri kapsamında kamuoyunda daha önce de kısmen gündeme gelmiş olan internet faaliyetlerinin detaylarını paylaşmak ve bütün bu çalışmaların Cunta aracılığı ile hiyerarşik bir yapıda gerçekleştirildiğini göstermek için Ek-A'daki belgeyi dikkatlerinize sunuyor ve tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
Bu belge Genelkurmay tarafından yürütülen psikolojik harekât faaliyetleri için kullanılan internet sitelerinin kamuoyuna yansımasından sonra (Basında 35 adet internet sitesi yer almıştı.
Hâlbuki bu sitelerin adedi 42 dir ve Ek-B'de sunulmaktadır.) bunların Genelkurmaya ait olmadığını göstermek ve daha sonraki sızmaları engellemek maksadıyla hazırlanmıştır. Belgenin hazırlanmasında sızma olasılığı da dikkate alınarak çok özenli bir dil kullanılmıştır. Ancak Belgenin son bölümünde "gri ve siyah propaganda faaliyetlerinin Kurum'dan bağımsız olarak devam ettirileceği ifade edilmiştir. Hâlbuki bundan önce bu illegal faaliyetler çok yoğun bir şekilde açıktan icra edilmekte idi.
İnternet siteleri ile ilgili haberler medyaya yansıdıktan sonra tüm siteler kapatılarak yeniden yapılandırılmıştır. Ekteki belgede görüleceği üzere, Cunta aracılığı ile Komuta katının görüş ve onayı alınarak yeniden faaliyete geçirilmiştir. Komuta katının onayından sonra 35 site yerine 4 adet site ve bu adreslere yönlendirilen bir miktar alan adının alınması kararlaştırılmıştır. PH faaliyetleri bu siteler üzerinden devam etmiştir. Ekte sunulan belgedeki ANDIÇ'da da ifade edildiği gibi Bilgi Destek Daire Başkanlığında görevli Şube Müdürlerinin üzerine kredi kartları alınarak ödemeler bu kartlar üzerinden yapılacak şekilde yeni alan adları temin edilmiştir.
ANDIÇ'ta parafı bulunan Şb. Md.lerinin o dönemde yeni aldıkları kredi kartları ve yaptıkları ödemeler rahatlıkla banka kayıtlarından temin edilebilir. Örnek olarak "İlker Ziya GÖKTAŞ'ın bu görev için almış olduğu Ziraat Bankası'na ait olan 454...............061 no'lu kredi
kartı" gösterilebilir.
Takdir sayın savcılarımızın ve Yüce Türk Milletinindir.
Saygılarımla arz ederim.
EKLER :
EK-A İnternet Siteleri andıcı
EK-B Psikolojik Harekat Sitelerinin Listesi
DAĞITIM :
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı
2. Medya Kuruluşları
Kaynak: cafesiyaset