Ödülünü Geri Aldilar, Sanata Daha Siki Sarildi
Kocaeli’de 2005 yilinda katildigi resim yarismasinda kazandigi ödül üniversite ögrencisi olmadigi gerekçesiyle geri alinan Serdar Bayir, daha da hirslanarak kendini gelistirdi ve bugüne kadar 500’den fazla eser üretti. Eserleri yurt içi ve yurt disinda alicilar tarafindan ilgi gören Bayir, "O zaman tablom kuruldan geri iade edilmisti. Tabloyu ödeyecek param olmadigi için kargocuya hediye ettim. Kargocu ücreti ödedi ve o sekilde tablo gitti. Öyle bir olay yasamistim. Hiç unutmam" dedi.

500’ü askin eser üreten, çalismalari yurt içi ve yurt disinda ilgi gören ve Bayir, zaman zaman yaptigi eserleri satarak gelir de elde ediyor. 2020’de Izmit’te açtigi küçük atölyesinde resim yapan Bayir’in, yaklasik 200 bin pulu da bulunuyor.
"Bob Ross’u izliyordum"
Çocukluk yillarinda Bob Ross’un TRT’de yayinlanan "The Joy of Painting (Resim Sevinci)" programini izleyerek resime ilgi duydugunu ifade eden Bayir, çevresinin de tesvikiyle resim sanatina yöneldigini belirtti.
Bayir, "Kendi çalismalarimi önceden evimin köselerine, duvarlara asiyordum. Kara kalem, renkli Atatürk portesi çalisiyordum. Evimize gelen misafirler yetenegimin oldugunu, resim yapmam gerektigini söylediler ve tesvik ettiler. Dedigim gibi zaten içimde de vardi. O sekilde basladim" dedi.
"Hala kendimi ressam olarak görmüyorum"
Resim yapma sürecinde ressam Turgut Fethi ile tanistigini anlatan Bayir, onun sayesinde teknik anlamda kendini gelistirdigini ve özel egitim aldigini ifade etti.
Kocaeli Büyüksehir Belediyesi’nin resim kurslarina katilarak da sanatsal becerilerini ilerlettigini söyleyen Bayir, bu zamana kadar 500’den fazla resim yaptigini dile getirdi. Bayir, "Hala kendimi ressam olarak görmüyorum ama uzun yillarin verdigi birikimle geldigim noktada, yaptigim resimler begeniliyor ve satiyorum. Kendime ayirdiklarim da oluyor" diye konustu.
"Tabloyu ödeyecek param olmadigi için kargocuya hediye ettim"
2005 yilinda katildigi bir resim yarismasinda ödül kazandigini ancak ödülün sadece üniversite ögrencilerine verildigi gerekçesiyle geri alindigini aktaran Bayir, sözlerini söyle sürdürdü:
"Ben eseri gönderdim ve oylama gününde beni aradilar. Kuruldan bir görevli, rektörün eseri çok begendigini söyledi.
Tabii ki çok mutlu oldum. Daha sonra yine telefon geldi ve ödülümün iptal edildigi söylendi. Iptal nedeni ise rektörlük ödülünü sadece üniversite ögrencilerinin alabildigini söylediler. O sekilde bir geçmisim var. Mutluluk ve hüznü bir arada hissetmistim. Belki alsaydim o zaman gençtim, egitimime devam edebilirdim. Çünkü maddi ödüller vardi. Bu durum beni hirslandirdi. Ondan sonra akademik çevreyle hiçbir sekilde çalismadim. Kendi basima hirs yaptim ve iki tane kisisel sergi açtim. Su an mutluyum. Resme devam ediyorum. Siparisler aliyorum. Yurt içi ve yurt disi satislarim oluyor. Söyle de bir olay gerçeklesti. O zaman kuruldan geri iade edilen tablom vardi. Tabloyu ödeyecek param olmadigi için kargocuya hediye ettim. Kargocu ücreti ödedi ve o sekilde tablo gitti. Öyle bir olay yasamistim. Hiç unutmam" ifadelerini kullandi.
"Iki saatte yaptigim bir resim bugüne kadar sattigim en pahali eser oldu"
Bayir, en çok etkilendigi eserlerinden birinin palyaço resmi oldugunu, Cumhuriyetin 100. yili için özel olarak hazirladigi tablonun da kendisi için çok degerli oldugunu vurguladi. Resimlerinin begenildigini ve çesitli fiyat araliklarinda alici buldugunu belirten Bayir, su an Cumhuriyetin 100. yilina özel teklif aldigini ve fiyatlarin 5 bin ile 10 TL arasinda degistigini kaydetti.
Serdar Bayir, "Bazen sizin çok begendiginiz bir resmi insanlar begenmeyebiliyor. Mesela iki saatte yaptigim bir resim bugüne kadar sattigim en pahali eser oldu. Galata resmi yapmistim. Iki saatte artan boyalari degerlendirmek için yaptim. Çok talep gördü ve yüksek fiyata satildi, bu beni sasirtti. 3 bin TL civarinda satmistim. Su an Cumhuriyet’in 100. yilina mesela teklif aliyorum" seklinde konustu.
"Resim sanati ailenin bir ferdi gibidir"
Sanat hayatinda karsilastigi zorluklara ragmen resim yapmaya olan tutkusunu hiç kaybetmeyen Bayir, "Resim, sanatçinin içinde tutkudur. Resim sanati ailenin bir ferdi gibidir. Yokluk zamaninda da devam edersiniz, birakamazsiniz. Bu bir ask gibidir. Bende yillardir böyle devam ediyorum" diyerek sözlerini tamamladi.
