Kursiyer Olarak Basladigi Kursta, Usta Ögretici Oldu

Antalya’da 14 yil önce bos zamanini degerlendirmek için kentin geleneksel Ormana’ya özgü unutulmaya yüz tutmus “Gilamikli Dokuma” kursuna katilan Hacer Parmaksiz, zaman içinde kendini gelistirip usta ögretici olarak yeni kursiyerlere meslek ögretiyor.

Kursiyer Olarak Basladigi Kursta, Usta Ögretici Oldu
2010 yilinda Ormana ’da açilan yöresel Gilamikli Dokuma kursu açildigini ve burada kursiyer olarak katilarak dokumayi ögrendigini anlatan Parmaksiz, “2010 yilindan bu zamana kadar sürekli olarak burada çalistim ve yine kurslara devam ettim. Bu yil ise ben iyi bir ögretici oldugumu düsünerekten usta ögretici belgemi aldim ve Halk Egitim Merkezine müracaat ettim. Ibradi Halk Egitim Merkezi bana Gilamikli Dokuma kursu açti. Su anda 17 kursiyerim var. Kursa yeni basladik. Yeni kursiyerlerim çok hevesliler. Bu sanati ögreneceklerine inaniyorum. Bu dokuma gerçekten sevgi ve ask isteyen bir meslek. Unutulmaya yüz tutmus ve 300 yillik geçmisi olan bir meslektir. Bu 300 yillik geçmisi olan zanaati ögrendik ve gençlerimize ve baskalarina aktarmaya gayret gösteriyoruz ve aktaracagiz. Gerçekten çok güzel bir zanaat. Unutulmasin ve devam etsin diye ugrasi gösteriyoruz” dedi.



“Baska bir bölgede yok”

Türkiye genelinde Ormana Gilamikli dokuma diye geçtigini ve baska bir bölgede bu dokumanin olmadigini anlatan Parmaksiz, “Bu Gilamikli dokuma sadece Ormana’ da dokunuyor. Tezgahlarimiz çalisiyor. Su anda 5 tane tezgahlarimiz var. Bu tezgahlar hayirsever vatandaslar tarafindan alindi. Insallah tezgahlarimizi daha da çogaltacagiz. Türkiye’nin her yerinden siparisler aliyoruz. Öncesinde yöresel örtü olarak bayanlarin örtündügü bir örtü olarak yapiliyordu. Sonradan ise biz bunu gelistirdik. Çalismalarimizi masa örtüsü, sal, pestamal gibi birçok ürün üretiyoruz. Çalismalarimiza her geçen gün yenilerini ekliyoruz. Glamikli dokuma demek, kozadan üretilmis ipekten yapilmis örtülerdir. Öncesinden yöremizde kadinlarin tesettür olarak örtündükleri geleneksel örtülerdir. Türkiye’de baska bir yerde dokunmuyor. Sadece Ormana’ya özgüdür. Bu örtülerimiz 300 yillik bir gelenegin ürünüdür” diye konustu.



“300-1000 TL arasinda satisa sunuluyor”

Parmaksiz, “Fiyatlarimiz ürün çesitlerine göre 300 TL den baslayip bin liraya kadar satiyoruz. Arkadaslarimiz bu isi hem severek yapiyorlar, hem de unutulmaya yüz tutmus sanatimizi yasatiyoruz. Hem siparisler aliyoruz, hem de yöremize gelen turistlere yerinde satislar yapiyoruz. Aile bütçemize ise katki sagliyoruz” dedi.



“Ürün çesidine göre dokuma degisiyor”

Tezgahlarda bir problem olmazsa, iplikler kirilmazsa bir saatte bir metre dokuma yapabildiklerini söyleyen Parmaksiz, “Tabi ki bunu usta kisiler yapabiliyor. Yeni kursiyerlerin yapmasi imkansiz. Zamanla kursiyerlerde ustalastikça onlarda yapacaklar. Dokumanin üerinde örnek koyarsak bir günde ancak bir parça çikar. Bazi parçalarimiz ise 3-4 gün sürebiliyor. Ipek dokuma ise daha zor dokunuyor. Yavas ilerliyor. Çünkü çok dikkat ister” seklinde konustu.



“4 yil önce kursa katildim”

Kursiyerlerden Hülya Kocakulak, 4 yil önce dokuma kursuna katildigini söyledi.

Dokumayi ögrendikten sonra kurslari birakmadigini ve halen devam ettigini söyleyen Kocakulak, “4 yildir vakit buldukça zamanimin çogunu dokumada geçiriyorum. Ilk etapta dokumaya halk egitim kursu diye basladik. Fakat sonradan bu dokuma farkli yönlere gitti. Bizim ananelerimiz, babaannelerimiz Ormana’da bulunan 2 katli dügmeli evlerin alt katlarinda kendi imkanlari ile kurduklari tezgahlarda dokumalarini yaparlarmis. Ormana’nin kendine özgü dokumanin adi gilamik dokuma yani ipekten dokuma yaparlarmis. Pijamalarini, içliklerini kendileri dokurlarmis. Zaman içerisinde teknoloji ilerleyince dokuma bitme noktasina gelmis. Tezgahlar kirilip yakilmis. Bu dokuma sanati da unutulmaya yüz tutmus bir sanat olarak günümüze tasindi. Çok az kisi bu sanati biliyordu. Halk Egitimin açtigi kurslar ile bizde bu kursun ögrencisi olduk. Bu dokumayi ögrendik. Unutulmaya yüz tutmus 300 yillik bu gelenegi bizde yasatmaya çalisiyoruz. Dokuma unutulmaya yüz tutmus bir sanat. Bizde bu sanatin birer sanatçisiyiz. Yaptigimiz dokumalarda bizim eserlerimiz oluyor. Herkesin kendine özgü bir eseri var. Bizden sonraki nesillerinde bu sanati sürdürmesini istiyoruz” diye konustu.



“Saat ustasiydim”

Kursiyerlerden Nejla Parmaksiz 3 yildir dokuma sanati ile ilgilendigini ve çok severek yaptigini söyledi.

Her geçen gün dokumayi daha da gelistirdigini ve basardigina inandigini anlatan Parmaksiz, “Kendimi her geçen gün daha da gelistiriyorum. Zaten ögrenmenin siniri yok. Sanatta bir is bitti denilmez. Kendi asil meslegim saat tamir usta ögreticisiyim. Yaklasik 15 yil bu isi yaptim. Pandemi döneminde tamamen Ormana’ya yerlestik. Burada saat tamiri isini gerçeklestiremeyecegimden kendime bir ugras aramaya basladim. Bir anda kendimi dokuma atölyesinde buldum. Hocalarimiz bana büyük destek verdiler. Su anda kursa gelmek isteyen birçok kursiyer var. Unutulmaya yüz tutmus el sanatlarini gelistirmek için elimizden gelen her türlü destegi vermekten de mutluyuz. Iyi ki dokuma var. Burada olmaktan dolayi çok mutluyum” dedi.

Kaynak: İHA