Göl Manzarali, Gül Kokulu Bahçelerde Hasat Erken Basladi

Güller ve göller diyari olarak bilinen Burdur’da göl kenarinda yapilan gül yetistiriciliginde bu sene iklim sartlarindan dolayi hasat 3 hafta erken basladi. Yilda ortalama 30 ton civarinda yapilan hasadin, sezonun erken baslamasi nedeniyle bu sene 100 ton civarinda olmasi bekleniyor. Yonca ve misira göre daha az su tüketen gül hem gölün kurumasini geciktirirken hem de bölge ekonomisine büyük katki sagliyor. Ortalama 500 kilogram gülden 100-150 gram üretilen gül yaginin litre fiyatinin 10 ile 12 bin Euro olmasi bekleniyor.

Göl Manzarali, Gül Kokulu Bahçelerde Hasat Erken Basladi
Güller, göller, diyari olarak anilan Burdur’da az bilinse de nesillerdir yapilan gül yetistiriciligi birçok ailenin geçim kaynagi. Hasat zamanina kadar gözü gibi baktiklari gülleri toplayip suyunu ve yagini çikaran yetistiriciler bunlari ilaç ve kozmetik alaninda kullanima sunuyorlar. Normalde 15 Mayis gibi baslayan gül hasadi bu sene iklim sartlari nedeniyle 3 hafta erken basladigi için ortalama 30 ton civarinda yapilan hasat miktarinin bu yil 3 katina çikmasi bekleniyor.

Burdur Gölü kenarinda yetistirilen güller yonca ve misira göre daha az su tükettigi için ve gölün kuruyan bölgelerinde olusan tozlasmayi engelledigi için çevre ve sagliga büyük fayda saglarken yapilan eko turizm ve ürün fiyatinin yüksek olmasi nedeniyle de ekonomiye can veriyor.

Yillar önce Burdur Gölü’nü kurtarmak amaciyla Lisinia Projesi’ni baslatan ve bölgede yetistirdigi, lavanta, adaçayi ve gül gibi az su tüketen bitkilerle susuz tarimin yayginlasmasinda öncülük eden Öztürk Sarica, “2005 yilinda Burdur’un Karakent köyünde göl kenarinda baslattigimiz Lisinia proje çalismalari çerçevesinde özellikle vahsi sulamaya alternatif damlama sulama sistemi ile gül yetistiriciligine basladik. Her geçen yil küresel isinmanin etkileri yöremizde fazlasiyla hissedilmekte. O yüzdendir ki iki haftadan beri gül topluyoruz. Ama daha sadece güllerin yan taraflari ve büyük bir kismi açmamis durumda. Dolayisiyla gül hasadi bu yil neredeyse 45 güne kadar uzayacak. Tabii bu süreçte bakimlari ve gerekli islemler yapilmaya devam ediyor” dedi.



Hasat miktari geçen seneye göre 2-3 katina çikti

Geçen yila göre toplam hasat miktarinin yaklasik 2-3 katina çiktigini belirten Sarica, “Geçen yilki almis oldugumuz 30 tonluk gül, bu yil 100 tonlara çikma durumunda ve bizim toplamda 30 litreye yakin bir gül yagi beklentimiz var. Tabii ki gül fiyatlari bu yil ne olur bilemiyorum ama geçen yil 1 kilogram gül yagi 12 bin Euro’dan satilmaktaydi. Bu yil ise yine 10 bin ile 12 bin Euro arasinda bir fiyat beklentimiz var. Ama bu arz talep çekismesi içinde bu fiyat belirlenmesi yapilacak tabii. Tahminimce fiyatlar bu siralarda seyredecek” seklinde konustu.



"Gül az su tükettigi için hem göle katkimiz var hem de eko turizm ile bölge ekonomisine"

Göl kenarinda yetistirilen güllerin hem göle hem de ekonomiye büyük katkisinin oldugunu söyleyen Sarica, “Gül özellikle misir ve yoncaya göre yüzde 75 oraninda daha az su tüketen bir bitki. Dolayisiyla gül üretiminde hem göle katkimiz hem dogaya katkimiz hem de bölge ekonomisine çok ciddi anlamda katkimiz oluyor. Bu anlamda özellikle yörenin zenginlesmesi, yöredeki gül kültürünün devam ettirilmesi konusunda biz gülle ilgili faaliyetlerimize devam ediyoruz. Gül tarim alanlari son yillarda artiyormus gibi görünse de toplamda üretilen gül miktarinda her geçen yil bir miktar azalma var. Bu küresel isinmanin etkilerinden kaynaklanan bir durum. Bu yüzden her geçen yil Türkiye’nin ciddi bir yurtdisi satis kalemi olan gül yaginin ayni miktarlarda üretilmesi için bir miktar daha dikimlerin yapilmasi gerekiyor. Bu konudaki çalismalarimizda su an devam etmekte. Ayni zamanda gül, yörenin bir kültürü olmasi yaninda bir eko turizm araci. Önümüzdeki yillarda yörede eko turizmin ciddi anlamda canlanacagini düsünüyoruz. Bununla ilgili çalismalarimiz su anda bütün hiziyla devam ediyor. Ilk gül turlarimizi geçen hafta itibari ile kabul etmeye basladik. Su anda ilk gül turlari için gelenler var, bu konuyla ilgili baglanti yapmaya çalisanlar var. Geçen yil sezon 15 Mayis’ta baslamisti, bu yil ise çok daha erken, üç hafta erken gül sezonu açildi. Su an da gül turlari için bekleyenler var. Önümüzdeki günlerde hizli bir sekilde turlar devam edecektir ki son yillarda biz özellikle gül turizminde yüzde yüzlere varan bir ivme yakalamis durumdayiz. O yüzden ziyaret talepleri su anda fazlasiyla artmis durumda” dedi.



500 kilo gülden 100-150 gram yag elde ediyoruz

Sabahin erken saatlerinde göl manzarali tarlalarda baslayan hasat güllerin toplanmasinin ardindan gül yagi çikarma tesislerinde devam ediyor. Tarlalardan getirilen güllerin hangi asamalardan geçtigini de anlatan Sarica, “Tarlalardan gelen gülleri kazana doldurduktan sonra ortalama 500 kilogram oraninda kazanlara gülü basiyoruz. Onun üzerine güllerin yanmamasi için üzerine biraz su gezdirdikten sonra serpantinlere buhar vererek suyun kaynamasini sagliyoruz. Su kaynadiktan sonra gülün içinden geçerken buharlar, yapisina gülün yagini da alarak bu seklinde seperatöre geliyor. Seperatörde soguk suyun dolastigi borular var. Oralarda yogunlasarak asagidaki florentin kabina kadar iniyor. Florentin kabinda üst kisimda yag, alt kisimda da gül suyu birikiyor. Ortalama bir kazana 500 kilogram gül basabiliyoruz tabi bunlar büyük kazanlar. Yani gülün yag verimine göre bir kazandan 100 ile 150 gram arasinda bir gül yagi alabiliyoruz” dedi.

Gül yagi güzel kokusu, içinde barindirdigi vitaminler ve sakinlestirici ve ferahlatici özelligi nedeniyle kozmetikte, temizlikte ve aromaterapide, saç bakim ürünlerinde, cilt bakim ürünlerinde kullaniliyor.
Kaynak: İHA