Uzmanindan Uyari Açiklamasi 'Alerjik Konjonktivit Çocukluk Döneminde Basliyor'
Alerjik konjonktivitin genellikle çocuklukta baslayan ve her yasta karsilasilabilen bir göz hastaligi oldugunu isaret eden Liv Hospital Ankara Göz Hastaliklari Uzmani Prof. Dr. Mutlu Acar, “Genelde bahar ve yaz aylarinda açik havada uzun süre kalinmasi ile ortaya çikabilir. Özellikle çocuklarda siklikla görülebilir. Gözlerde ani baslayan kizariklik, kasinti ve sulanma olusmasi belirtileri olabilir. Genellikle ilaç tedavisi gerektirmez. Soguk uygulama ve alerjik ortamdan uzaklasmak, hastaligin iyilesmesi için yeterli olabilir” dedi.
Acar, alerjik konjonktivit (göz alerjisi) hakkinda bilgilendirmelerde bulundu. Bahar ve yaz aylarinin gelmesiyle açik havada geçirilen zamanin arttigina isaret eden Prof. Dr. Acar, “Mevsim degisiklikleri ve yasanilan ortamlarin açik havayla daha az izole olmasi, çesitli alerjenlere karsilasmayi artirmaktadir. Çevreyle direkt temasi nedeniyle alerjik reaksiyonlar, siklikla gözlerde bulgu vermektedir” diye konustu.
Prof. Dr. Acar, “Alerjik konjonktivit, göz kapaklarinin içini ve gözün beyaz kismini saran ve ‘konjonktiva’ olarak isimlendirilen zarin alerjiye bagli olarak gelisen bir mikrobik olmayan iltihabi reaksiyonudur. Hastalarda astim, atopik egzama ve alerjik rinit gibi ek hastaliklar bulunabilir” ifadelerini kullandi.
“Gözlerde kasinma, kizariklik, sulanma ve yanma görülebilir”
Prof. Dr. Acar, konjonktivit belirtilerini söyle siraladi:
“Tekrarlayici ve her iki gözü de etkileyen alerjik konjonktivit; gözlerde kasinma, kizariklik, sulanma, yanma ve batma gibi sikâyetleri ile kendini gösterir. Hatta bazi çocuklarda sik göz kirpma da görülebilir. Bu sik göz kirpma hareketi aileler tarafindan yanlislikla ‘tik’ olarak da adlandirilabilir. Bunlarin yaninda göz zarinda ödem, sulu akinti, yanma hissi ve isik hassasiyeti ile birlikte alt ve üst göz kapaklarinda sisme de gözükebilir. Kornea tabakasi genellikle rahattir ve kisinin görmesi etkilenmemistir. Ancak bazi ileri alerji tablolarinda maalesef kornea da etkilenebilir ve bu durum görmede kayip olarak karsimiza çikabilir. Ayni zamanda kiside burun akintisi, hapsirma, burun tikanikligi ve kasintisi gibi alerjik rinit bulgulari da eslik edebilir.”
“Göz kasima ve göz ovalama korneada bozulmaya yol açabilir”
Göz kasima ve göz ovalama gibi durumlarin özellikle çocuklarin kornea tabakasinda bozulmaya ve incelmeye sebep olabilecegini, çocuklarda özellikle uykuda göz kasima ve yüz üstü yatma gibi durumlarin yogun alerji döneminde görülebilecegini belirten Prof. Dr. Acar, bu durumun en önemli saydam doku olan korneada ‘keratokonus’ olarak adlandirilan hastaliga sebep olabilecegi uyarisinda bulundu.
“Tanida hastanin hikâyesi oldukça önem tasiyor”
Alerjik göz hastaliklarinin tanisinin hastadan alinan hikâye üzerine yapilan göz muayenesi ile konuldugunun altini çizen Prof. Dr. Acar, “Dogru tani için mutlaka ayrintili göz muayenesi gereklidir” dedi.
Akut alerjik konjonktivitin genellikle polen gibi çevresel alerjenlere maruziyet sonrasinda gelisen bir reaksiyon oldugunu belirten Prof. Dr. Acar, “Genelde bahar ve yaz aylarinda açik havada uzun süre kalinmasi ile ortaya çikabilir ve özellikle çocuklarda siklikla görülebilir. Gözlerde ani baslayan kizariklik, kasinti ve sulanma olusmasi belirtileri olabilir ve genellikle ilaç tedavisi gerektirmez. Soguk uygulama ve alerjik ortamdan uzaklasmak, hastaligin iyilesmesi için yeterli olabilir” açiklamasinda bulundu.
“Cografi özelliklere göre degisebilir”
Mevsimsel ve uzun süreli konjonktivitin akut alerjik konjonktivitlerden farkli olarak yil boyunca devam ettigini belirten Prof. Dr. Acar, “Bahar ve yaz aylarinda daha agir seyreder. Cografi özelliklere göre degismekle birlikte genellikle agaç, çiçek polenleri, kuru otlar nedeniyle olusmaktadir. Sonbaharda ise ev tozu, akarlar, evcil hayvan kepekleri ve mantarlara bagli olusabilir. Akut konjonktivitler kadar agir seyretmeyen ataklar halinde ortaya çikar. Yine kizariklik, kasinti, sulanma ön plandadir” dedi.
“Vernal keratokonjonktivit bahar sonu ve yaz baslangicinda siddetlenebilir”
Çocuklarda siklikla görülen bir diger göz hastaligi olan vernal keratokonjonktivit hakkinda da bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Mutlu Acar, sunlari söyledi:
“Genellikle 5 yas üzerinde görülmektedir, bu durumun yüzde 95 olgusu gençlik yillarinda hafiflemektedir. Hastalarin yaklasik yüzde 90’inda egzema, astim ve aile öyküsü eslik etmektedir. Tüm yil boyunca görülmekle birlikte geç bahar ve yaz aylarinda siddetlenmektedir. Semptomlar diger alerjik konjonktivitlere benzese de daha siddetli görülmektedir. Sulanma ve kasintinin yani sira siddetli yabanci cisim hissi, göz kirpma sayisinda artis ve lastik gibi uzayan koyu kivamli seffaf bir göz salgisi görülür. Üst göz kapaklarinin iç yüzeyi dev papiller reaksiyon dedigimiz büyük boyutlu kabarciklar ile kaplidir. Bu hastalarda kornea tabakasi hasarlanabilmekte ve kalici görme bulanikligina sebep olabilmektedir.”
Korunma ve tedavi yöntemleri
Göz alerjisini tamamen ortadan kaldiracak bir tedavi seklinin bulunmadigini, en önemli tedavinin alerjen maddenin tespit edilebilmesi ve alerjenden kaçinmak oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Acar, alerjik konjonktivitlerden korunma ve tedavi yöntemlerini söyle açikladi:
"Alerjiden korunmak için göz ve çevresine uygulanan kimyasallar sinirlandirilmali, özellikle kozmetik amaçla yapilan uygulamalar daha önce alerji nedeni ile tedavi görmüs kisilerde mutlaka iyi bir öykü sorgulamasi sonrasinda temkinli bir sekilde uygulanmali ve mümkünse bahar aylari gibi alerjinin tetiklenebilecegi mevsimlerde bu uygulamalardan kaçinilmalidir. Göz alerjisi olan kisilerin gözlerini kasimaktan ya da ovusturmaktan kaçinmalari gerekmektedir.
Göz alerjilerinden korunmak için ilkbahar döneminde henüz alerji baslamadan önce koruyucu damlalar kullanmak da faydali olmaktadir. Disarida çimen ve otlarin sik oldugu alanlarda bulunduktan sonra ya da oyun hamuru gibi boyali maddelerle temastan sonra elleri ve yüzü yikamak da alerjiden korunmada oldukça önemlidir. Alerjik konjonktivit tedavisinde; soguk uygulama ve suni gözyasi damlalari sikâyetleri azaltmak için yardimci olur. Topikal ve sistemik antihistaminik ilaçlar göz yüzeyinde ödemin azalmasini saglar ve tekrar olusmasina engel olur. Yetersiz kalmasi durumunda kortizon içeren topikal damlalar, alerjik reaksiyonu kontrol altina almak için çok kisa sürelerde kullanilabilir.”
Görme kaybi riski
Vernal konjonktivit gibi çocukluk çaginda görülen göz alerjileri tedavi edilmezse görme kaybina varan saglik sorunlarina yol açabildigi uyarisinda bulunan Prof. Dr. Mutlu Acar, bu nedenle göz alerjilerinin ihmal edilmemesi ve mutlaka göz hekimi kontrolünde takip edilmesi gerektigine dikkat çekti.
“Bilinçsiz göz damlasi kullanmayin”
Anne ve babalara özellikle alerjik bünyeli çocuklarinin geceleri uykuda göz ovalamalari olup olmadigina mutlaka dikkat etmelerini öneren Prof. Dr. Acar, “Uygun tedavi edilmeyen alerjik konjonktivitler, korneada geri dönüsümsüz problemlere yol açabilirler. Mutlaka göz doktoru ve çocuk doktoru tarafindan ortak bir sekilde tedavi edilmelidirler. Bu çocuklar alerjiyi tetikleyici ortamlardan uzak durmalidirlar. Asla ama asla bilinçsiz göz damlalari kullanmamalidirlar. Kortizonlu damlalar gerekirse göz doktorunun siki kontrolü altinda verilmelidir. Esasen tedaviden önce koruyucu önlemlerin alinmasi çok ama çok önemlidir” diyerek açiklamalarini sonlandirdi.
Kaynak: İHA
Prof. Dr. Acar, “Alerjik konjonktivit, göz kapaklarinin içini ve gözün beyaz kismini saran ve ‘konjonktiva’ olarak isimlendirilen zarin alerjiye bagli olarak gelisen bir mikrobik olmayan iltihabi reaksiyonudur. Hastalarda astim, atopik egzama ve alerjik rinit gibi ek hastaliklar bulunabilir” ifadelerini kullandi.
“Gözlerde kasinma, kizariklik, sulanma ve yanma görülebilir”
Prof. Dr. Acar, konjonktivit belirtilerini söyle siraladi:
“Tekrarlayici ve her iki gözü de etkileyen alerjik konjonktivit; gözlerde kasinma, kizariklik, sulanma, yanma ve batma gibi sikâyetleri ile kendini gösterir. Hatta bazi çocuklarda sik göz kirpma da görülebilir. Bu sik göz kirpma hareketi aileler tarafindan yanlislikla ‘tik’ olarak da adlandirilabilir. Bunlarin yaninda göz zarinda ödem, sulu akinti, yanma hissi ve isik hassasiyeti ile birlikte alt ve üst göz kapaklarinda sisme de gözükebilir. Kornea tabakasi genellikle rahattir ve kisinin görmesi etkilenmemistir. Ancak bazi ileri alerji tablolarinda maalesef kornea da etkilenebilir ve bu durum görmede kayip olarak karsimiza çikabilir. Ayni zamanda kiside burun akintisi, hapsirma, burun tikanikligi ve kasintisi gibi alerjik rinit bulgulari da eslik edebilir.”
“Göz kasima ve göz ovalama korneada bozulmaya yol açabilir”
Göz kasima ve göz ovalama gibi durumlarin özellikle çocuklarin kornea tabakasinda bozulmaya ve incelmeye sebep olabilecegini, çocuklarda özellikle uykuda göz kasima ve yüz üstü yatma gibi durumlarin yogun alerji döneminde görülebilecegini belirten Prof. Dr. Acar, bu durumun en önemli saydam doku olan korneada ‘keratokonus’ olarak adlandirilan hastaliga sebep olabilecegi uyarisinda bulundu.
“Tanida hastanin hikâyesi oldukça önem tasiyor”
Alerjik göz hastaliklarinin tanisinin hastadan alinan hikâye üzerine yapilan göz muayenesi ile konuldugunun altini çizen Prof. Dr. Acar, “Dogru tani için mutlaka ayrintili göz muayenesi gereklidir” dedi.
Akut alerjik konjonktivitin genellikle polen gibi çevresel alerjenlere maruziyet sonrasinda gelisen bir reaksiyon oldugunu belirten Prof. Dr. Acar, “Genelde bahar ve yaz aylarinda açik havada uzun süre kalinmasi ile ortaya çikabilir ve özellikle çocuklarda siklikla görülebilir. Gözlerde ani baslayan kizariklik, kasinti ve sulanma olusmasi belirtileri olabilir ve genellikle ilaç tedavisi gerektirmez. Soguk uygulama ve alerjik ortamdan uzaklasmak, hastaligin iyilesmesi için yeterli olabilir” açiklamasinda bulundu.
“Cografi özelliklere göre degisebilir”
Mevsimsel ve uzun süreli konjonktivitin akut alerjik konjonktivitlerden farkli olarak yil boyunca devam ettigini belirten Prof. Dr. Acar, “Bahar ve yaz aylarinda daha agir seyreder. Cografi özelliklere göre degismekle birlikte genellikle agaç, çiçek polenleri, kuru otlar nedeniyle olusmaktadir. Sonbaharda ise ev tozu, akarlar, evcil hayvan kepekleri ve mantarlara bagli olusabilir. Akut konjonktivitler kadar agir seyretmeyen ataklar halinde ortaya çikar. Yine kizariklik, kasinti, sulanma ön plandadir” dedi.
“Vernal keratokonjonktivit bahar sonu ve yaz baslangicinda siddetlenebilir”
Çocuklarda siklikla görülen bir diger göz hastaligi olan vernal keratokonjonktivit hakkinda da bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Mutlu Acar, sunlari söyledi:
“Genellikle 5 yas üzerinde görülmektedir, bu durumun yüzde 95 olgusu gençlik yillarinda hafiflemektedir. Hastalarin yaklasik yüzde 90’inda egzema, astim ve aile öyküsü eslik etmektedir. Tüm yil boyunca görülmekle birlikte geç bahar ve yaz aylarinda siddetlenmektedir. Semptomlar diger alerjik konjonktivitlere benzese de daha siddetli görülmektedir. Sulanma ve kasintinin yani sira siddetli yabanci cisim hissi, göz kirpma sayisinda artis ve lastik gibi uzayan koyu kivamli seffaf bir göz salgisi görülür. Üst göz kapaklarinin iç yüzeyi dev papiller reaksiyon dedigimiz büyük boyutlu kabarciklar ile kaplidir. Bu hastalarda kornea tabakasi hasarlanabilmekte ve kalici görme bulanikligina sebep olabilmektedir.”
Korunma ve tedavi yöntemleri
Göz alerjisini tamamen ortadan kaldiracak bir tedavi seklinin bulunmadigini, en önemli tedavinin alerjen maddenin tespit edilebilmesi ve alerjenden kaçinmak oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Acar, alerjik konjonktivitlerden korunma ve tedavi yöntemlerini söyle açikladi:
"Alerjiden korunmak için göz ve çevresine uygulanan kimyasallar sinirlandirilmali, özellikle kozmetik amaçla yapilan uygulamalar daha önce alerji nedeni ile tedavi görmüs kisilerde mutlaka iyi bir öykü sorgulamasi sonrasinda temkinli bir sekilde uygulanmali ve mümkünse bahar aylari gibi alerjinin tetiklenebilecegi mevsimlerde bu uygulamalardan kaçinilmalidir. Göz alerjisi olan kisilerin gözlerini kasimaktan ya da ovusturmaktan kaçinmalari gerekmektedir.
Göz alerjilerinden korunmak için ilkbahar döneminde henüz alerji baslamadan önce koruyucu damlalar kullanmak da faydali olmaktadir. Disarida çimen ve otlarin sik oldugu alanlarda bulunduktan sonra ya da oyun hamuru gibi boyali maddelerle temastan sonra elleri ve yüzü yikamak da alerjiden korunmada oldukça önemlidir. Alerjik konjonktivit tedavisinde; soguk uygulama ve suni gözyasi damlalari sikâyetleri azaltmak için yardimci olur. Topikal ve sistemik antihistaminik ilaçlar göz yüzeyinde ödemin azalmasini saglar ve tekrar olusmasina engel olur. Yetersiz kalmasi durumunda kortizon içeren topikal damlalar, alerjik reaksiyonu kontrol altina almak için çok kisa sürelerde kullanilabilir.”
Görme kaybi riski
Vernal konjonktivit gibi çocukluk çaginda görülen göz alerjileri tedavi edilmezse görme kaybina varan saglik sorunlarina yol açabildigi uyarisinda bulunan Prof. Dr. Mutlu Acar, bu nedenle göz alerjilerinin ihmal edilmemesi ve mutlaka göz hekimi kontrolünde takip edilmesi gerektigine dikkat çekti.
“Bilinçsiz göz damlasi kullanmayin”
Anne ve babalara özellikle alerjik bünyeli çocuklarinin geceleri uykuda göz ovalamalari olup olmadigina mutlaka dikkat etmelerini öneren Prof. Dr. Acar, “Uygun tedavi edilmeyen alerjik konjonktivitler, korneada geri dönüsümsüz problemlere yol açabilirler. Mutlaka göz doktoru ve çocuk doktoru tarafindan ortak bir sekilde tedavi edilmelidirler. Bu çocuklar alerjiyi tetikleyici ortamlardan uzak durmalidirlar. Asla ama asla bilinçsiz göz damlalari kullanmamalidirlar. Kortizonlu damlalar gerekirse göz doktorunun siki kontrolü altinda verilmelidir. Esasen tedaviden önce koruyucu önlemlerin alinmasi çok ama çok önemlidir” diyerek açiklamalarini sonlandirdi.