Karadeniz Somonu Ihracatina 'Göl Somonu' Darbesi
Karadeniz’de yetistirilen somon dünya pazarinda en çok tercih edilenler arasinda yerini alirken, deniz yerine iç bölgelerdeki baraj ve göllerde yetistirilen somonu Karadeniz somonu diye ihraç edildiginde baligin geri gönderildigi ve bu durumun ihracati olumsuz etkiledigi belirtildi.
Karadeniz’de yetistirilen Türk somonu ihracatinda bu yilin Ocak Subat aylarinda, geçen yilin ayni dönemine göre yüzde 289’luk bir artisla 70 bin 614 dolar döviz girdisi saglanirken, bu rakamin Türkiye ortalamasinin üzerinde rekor bir artis oldugu kaydedildi.
Konuyla ilgili degerlendirmelerde bulunan Dogu Karadeniz Ihracatçilar Birligi (DKIB) Baskan Vekili Ahmet Hamdi Gürdogan, Karadeniz Somonu ihracatinda son yillarda iyi bir ivme yakaladiklarini söyledi.
Özellikle Uzak Dogu ülkelerinin denizde 7 ay kalan Karadeniz somonunu tercih ettigini belirten Gürdogan, “Karadeniz’de yetisen, denizde 7 ay kalan somonu Japonya ve Uzakdogu ülkeleri özellikle tercih ediyor. Somon ihracatinda bu yilin Ocak-Subat döneminde 70 milyon 614 bin dolar civarinda bir miktar söz konusu. Bu da miktar bazinda 13 bin tona tekabül ediyor. Miktar bazina baktigimiz zaman yüzde 289, rakam bazinda baktigimizda ise yüzde 164 arttigini görüyoruz. Türkiye ortalamasinin üzerinde rekor bir artis. Bu rakamin yüzde 64’ü Dogu Karadeniz Bölgesinden saglandi. Somon ihracati özellikle uzak dogu ülkeleri Japonya, Çin, Kore, Vietnam olmak üzere Rusya, Avrupa Birligi ülkeleri simdi de yeni yeni ABD’ye göndermeye basladik” dedi.
"Bu gidisle somon ihracati findigi da sollayacak gibi görünüyor"
Somon ihracati rakamlarinin findik ihracati rakamlariyla yaristigina dikkat çeken Gürdogan, “Somon, Dogu Karadeniz Bölgesinde findiga alternatif yeni bir ürün oldu. Somon, findikla gelir olarak yarismaya basladi.
Bu gidisle findigi da sollayacak gibi görünüyor. Somon ihracatinda özellikle depolamada çekilen sikintilar var. Lisansli depoculuk anlaminda yeni depo sisteminin kurulmasi gerektigini, Dogu Karadeniz Bölgesi Ihracatçilar Birligi olarak bu konuda bir çalisma yaparak ilgili bakanliklara sunduk. Dolayisiyla ürünümüzün degerini düsük degil de devamli degerinin artmasi için ufak kooperatif usulü, üreticilerin dahi baligini koyabilecegi lisanli depoculuk örnegini bölgemizde uygulatmada kararliyiz. Bunun için özellikle siyasilerden bizlere destek olmalarini bekliyoruz. Somon ihracati gelecekte findik rakamlarini asmasi için yan sanayisini gelistirmemiz lazim” diye konustu.
"Son 5-6 yilda denizdeki kafes sayisi artti ama göl somonu ihracati tehdit ediyor"
Son 5-6 yilda denizlerde kafes sayisinin arttigini kaydeden Gürdogan, “Özellikle son 5-6 yildir Trabzon genelinde denizde kafes artmaya basladi.
Her sene rakam olarak yüzde yüzün üzerinde artisla yapiliyor. Teknik alt yapisi olmayan insanlarin balikçilik yapmamasi gerekir. Çünkü ürünün kalitesini düsürdügümüzde elimizde kalabilecegini düsünmemiz lazim. Onun için belli bir kontrol ayni zamanda kümelenme modelleriyle somon ihracatini çok daha saglam temeller üzerine olusturup Norveç örneginde oldugu gibi gelecekte bu rakamlari 2,5-3 milyar dolarlara çikarabiliriz. Ancak bu ihracatin önündeki en büyük engel denizde yetistirilmeyen iç bölgelerdeki baraj göllerinde yetistirilen ve Karadeniz Somonu diye ihraç edilen somon. Bu göllerde yetisen göl somonunu ayni zamanda Karadeniz somonu diye piyasaya sürüldügünde geri geliyor. Dolayisiyla bizim somon ihracatimiza da darbe vuruyor, kalitemizi düsürüyor. Onun için Tarim ve Orman Bakanliginin izlenebilirlik ve denizde 7 ay kalmayan somonun ihracatina özellikle izin vermemesi gerekiyor. Yas meyve ihracatinda oldugu gibi ürünün yetismesindeki izlenebilirligin saglanmasinin önemini vurgulamak istiyorum. Çünkü Karadeniz’in suyu ve denizde kalis süreci o baligin etindeki lezzeti ve katma degeri olusturuyor. Deniz somonundaki koku olmuyor ama göl somonu aldiklari zaman koku ve etindeki kirmizilik oraninin düsük oldugundan dolayi hem rakam bazinda çok daha düsük oluyor ayni zamanda iç piyasaya Türk somonu, Karadeniz somonu diye yollandigi zamanda Türkiye’nin somon ihracatina çok kötü örnek oluyor. Bunun için Tarim ve Orman Bakanligini göreve davet ediyoruz” ifadelerini kullandi.
"Somonu yari mamül olarak da isleyip ihraç edebilmeliyiz"
Somon konusunda yeni bir sektörün baslangici yapilabilecegine dikkat çeken Gürdogan, “Somonu yari mamul olarak yani fileto gibi diger sekillerle de gönderiyoruz. Türkiye kendi markasini olusturup markette direkt satilabilecek sekilde katma degerli ürün noktasinda islenmis bir ürün olarak da yollamaliyiz. Bunun için alt yapi ayni zamanda Arge çalismalarina agirlik vermemiz lazim. Özellikle KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesine çok önemli görevler düsüyor. Yavrulari büyütmede olsun, islenmesinde olsun özellikle Vietnam gibi en çok ürün islendigi yer olarak oradaki ustalarla islemesini, kendi insanimiza özellikle bayanlara ögreterek Türkiye’de yeni bir sektöründe baslangici yapmamiz gerektigini söylemek isterim” seklinde konustu.
Kaynak: İHA
Konuyla ilgili degerlendirmelerde bulunan Dogu Karadeniz Ihracatçilar Birligi (DKIB) Baskan Vekili Ahmet Hamdi Gürdogan, Karadeniz Somonu ihracatinda son yillarda iyi bir ivme yakaladiklarini söyledi.
Özellikle Uzak Dogu ülkelerinin denizde 7 ay kalan Karadeniz somonunu tercih ettigini belirten Gürdogan, “Karadeniz’de yetisen, denizde 7 ay kalan somonu Japonya ve Uzakdogu ülkeleri özellikle tercih ediyor. Somon ihracatinda bu yilin Ocak-Subat döneminde 70 milyon 614 bin dolar civarinda bir miktar söz konusu. Bu da miktar bazinda 13 bin tona tekabül ediyor. Miktar bazina baktigimiz zaman yüzde 289, rakam bazinda baktigimizda ise yüzde 164 arttigini görüyoruz. Türkiye ortalamasinin üzerinde rekor bir artis. Bu rakamin yüzde 64’ü Dogu Karadeniz Bölgesinden saglandi. Somon ihracati özellikle uzak dogu ülkeleri Japonya, Çin, Kore, Vietnam olmak üzere Rusya, Avrupa Birligi ülkeleri simdi de yeni yeni ABD’ye göndermeye basladik” dedi.
"Bu gidisle somon ihracati findigi da sollayacak gibi görünüyor"
Somon ihracati rakamlarinin findik ihracati rakamlariyla yaristigina dikkat çeken Gürdogan, “Somon, Dogu Karadeniz Bölgesinde findiga alternatif yeni bir ürün oldu. Somon, findikla gelir olarak yarismaya basladi.
Bu gidisle findigi da sollayacak gibi görünüyor. Somon ihracatinda özellikle depolamada çekilen sikintilar var. Lisansli depoculuk anlaminda yeni depo sisteminin kurulmasi gerektigini, Dogu Karadeniz Bölgesi Ihracatçilar Birligi olarak bu konuda bir çalisma yaparak ilgili bakanliklara sunduk. Dolayisiyla ürünümüzün degerini düsük degil de devamli degerinin artmasi için ufak kooperatif usulü, üreticilerin dahi baligini koyabilecegi lisanli depoculuk örnegini bölgemizde uygulatmada kararliyiz. Bunun için özellikle siyasilerden bizlere destek olmalarini bekliyoruz. Somon ihracati gelecekte findik rakamlarini asmasi için yan sanayisini gelistirmemiz lazim” diye konustu.
"Son 5-6 yilda denizdeki kafes sayisi artti ama göl somonu ihracati tehdit ediyor"
Son 5-6 yilda denizlerde kafes sayisinin arttigini kaydeden Gürdogan, “Özellikle son 5-6 yildir Trabzon genelinde denizde kafes artmaya basladi.
Her sene rakam olarak yüzde yüzün üzerinde artisla yapiliyor. Teknik alt yapisi olmayan insanlarin balikçilik yapmamasi gerekir. Çünkü ürünün kalitesini düsürdügümüzde elimizde kalabilecegini düsünmemiz lazim. Onun için belli bir kontrol ayni zamanda kümelenme modelleriyle somon ihracatini çok daha saglam temeller üzerine olusturup Norveç örneginde oldugu gibi gelecekte bu rakamlari 2,5-3 milyar dolarlara çikarabiliriz. Ancak bu ihracatin önündeki en büyük engel denizde yetistirilmeyen iç bölgelerdeki baraj göllerinde yetistirilen ve Karadeniz Somonu diye ihraç edilen somon. Bu göllerde yetisen göl somonunu ayni zamanda Karadeniz somonu diye piyasaya sürüldügünde geri geliyor. Dolayisiyla bizim somon ihracatimiza da darbe vuruyor, kalitemizi düsürüyor. Onun için Tarim ve Orman Bakanliginin izlenebilirlik ve denizde 7 ay kalmayan somonun ihracatina özellikle izin vermemesi gerekiyor. Yas meyve ihracatinda oldugu gibi ürünün yetismesindeki izlenebilirligin saglanmasinin önemini vurgulamak istiyorum. Çünkü Karadeniz’in suyu ve denizde kalis süreci o baligin etindeki lezzeti ve katma degeri olusturuyor. Deniz somonundaki koku olmuyor ama göl somonu aldiklari zaman koku ve etindeki kirmizilik oraninin düsük oldugundan dolayi hem rakam bazinda çok daha düsük oluyor ayni zamanda iç piyasaya Türk somonu, Karadeniz somonu diye yollandigi zamanda Türkiye’nin somon ihracatina çok kötü örnek oluyor. Bunun için Tarim ve Orman Bakanligini göreve davet ediyoruz” ifadelerini kullandi.
"Somonu yari mamül olarak da isleyip ihraç edebilmeliyiz"
Somon konusunda yeni bir sektörün baslangici yapilabilecegine dikkat çeken Gürdogan, “Somonu yari mamul olarak yani fileto gibi diger sekillerle de gönderiyoruz. Türkiye kendi markasini olusturup markette direkt satilabilecek sekilde katma degerli ürün noktasinda islenmis bir ürün olarak da yollamaliyiz. Bunun için alt yapi ayni zamanda Arge çalismalarina agirlik vermemiz lazim. Özellikle KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesine çok önemli görevler düsüyor. Yavrulari büyütmede olsun, islenmesinde olsun özellikle Vietnam gibi en çok ürün islendigi yer olarak oradaki ustalarla islemesini, kendi insanimiza özellikle bayanlara ögreterek Türkiye’de yeni bir sektöründe baslangici yapmamiz gerektigini söylemek isterim” seklinde konustu.