50 Yas Altinda Böbrek Kanseri Riski
Kocaeli’de yaptirdigi check-up ile kanser oldugunu ögrenen ve dünyasi basina yikilan 52 yasindaki Turgut Çete, böbreginin alinmasina gerek kalmadan kapali ameliyat yöntemiyle sagligina kavustu. Vatandaslara önemli uyarilarda bulunan Doç. Dr. Yasar Bozkurt, "Hastalarin yüzde 50’si 50 yasindan önce böbrek kanserine yakalaniyor" dedi.

En son VM Medical Park Hastanesi Üroloji- Üroonkoloji Uzmani Doç. Dr. Yasar Bozkurt ve ekibiyle yaptigi görüsme sonrasinda kapali ameliyat olan Çete, sagligina kavustu. Üroloji Uzmani Doç. Dr. Yasar Bozkurt, böbrek kanserinin normalde ileri yas hastalarda görüldügünü, ancak son yillarda 50 yasin altinda görüldügünü belirtti.
Böbrek kanserinin bilimsel olarak en çok sigara, obezite ve hipertansiyondan kaynaklandigini söyleyen Bozkurt; çalisilan ortam, kirli hava, toksik maddeler, yenilen-içilen gidalarin da erken yasta hastaliga yakalanma sebepleri arasinda oldugunu açikladi.
"Böbregin tamamini alinmasi gerektigi söylenmisti"
Tesadüfen check-up yaptirirken böbrek kanseri oldugunu ögrenen Turgut Çete, "Böbregimde 4 santimetre çapinda kitle oldugu tespit edildi. Tümörün böbregin tam ortasinda oldugundan, böbregin tamamina alinmasi bana söylenmisti. Ameliyatla ilgili arastirmalar yaptim. Daha sonra Medical Park’ta Yasar Bozkurt’un adini duydum. Yasar hoca, bana ameliyati çok rahatlikla, güven içerisinde yapabilecegini söyledi.
Daha önceki kliniklerde gittigimde ameliyatin çok zor oldugunu, kitlenin tam böbregin ortasinda oldugu için, böbregin tamamini alinmasi gerektigi söylenmisti. Fakat Yasar hocam böbregi kurtarabilecegini, sadece kitleye yönelik operasyon yapabilecegini, daha önce buna benzer operasyonlar yaptigini söylemesi üzerine ben de kendisine güvendim ve ameliyat gerçeklestirildi.
Simdi sadece süreci takip ediyoruz. Normal yasantima devam ediyorum" diye konustu.
"Ayda birkaç kez kanserli vakalara rastliyoruz"
Kitleyi tespit eden check up Doktoru Ilyas Törköz, "Check-up da bazen hastalarimizda süpheli görüntülere rastliyoruz. Bunlardan bazen kanser çikan hastalarimiz oluyor. Bu ilk vakamiz degil. Ayda birkaç kez kanserli vakalara rastliyoruz. En son gögüs cerrahisine yönlendirdigimiz hastamizda akciger kanseri çikti. O da ameliyat oldu ve basariyla sonuçlandi. Check-up’in zaten amaci bu. Sikayet olmadan hastada herhangi bir problem olup olmadigini tespit etmek. Bazen hastalar sikayetle de gelir. Bazen hastanin hiçbir sikayeti olmadan yillik kontrole gelince süpheli görüntüler saptayip, arastirip kanser veya kanser olmayan kitleler bulabiliyoruz. Türk halki hasta olmadan gelip check-up yaptiriyor. Bu konuda ciddi farkindaliklari var" seklinde konustu.
"Böbrek tümörleri olusum sebepleri toksik madde"
Ameliyati gerçeklestiren Üroloji Uzmani Doç. Dr. Yasar Bozkurt, "Böbrek tümörleri olusum sebeplerinin bilimsel olarak olarak tespit edilmis 3 sebebi var. Bunlar; sigara, obezite ve hipertansiyon. Bu 3 sebep, risk faktörünü arttiran ana sebeplerdir. Onun disinda toksik madde, çalisilan ortam, yas, ilerleyen bazi hastaliklar, kullanilan ilaçlar, radyasyon gibi faktörler de var. Böbrek kanseri toplumda az görünür, tüm kanserlerin içinde yüzde 2-3’ünü olusturuyor. Insidans de yüz binde yüzde 17 civarindadir. Klasik bulgu yani yan agri olarak ele gelen kitle, idrarda kanama olarak ilerlemis hastalarda görünüyor. Bizim hastamizda da oldugu gibi insidans olarak erken yakalaniyor. Yani baska bir sebepten check-up’ta tümör tespit ediliyor. Kitlenin erken tespit edilmesiyle hastamizda da oldugu gibi böbregi hiç almadan sadece tümörü alip yüzde 99 basariyla tedavi edebiliyoruz" ifadelerini kullandi.
"Kapali yöntemle tümörü temizledik"
Amerika’da yapilan çalismaya yönelik bilgi veren Bozkurt, "Amerika’da da yapilan çalismada ameliyatlarda alinmamasi gereken böbreklerin neredeyse yüzde 60’i alindigi tespit edilmis. Tümörün yeri, boyutu uygunsa böbregi almaya gerek yok. Yeri, sekli, boyutu uygunsa korunabiliyor. Ama bizim hastamizda da oldugu gibi böbregin tamamen ortasinda, damarlara yakin olan kitlelerde genelde yüzde doksan üzerinde bütün böbrek aliniyor. Ama biraz bilgi, beceri, deneyim ve ekip çalismasiyla zor olan tümörlerde bile böbregi koruyup alabilirsek ne ala. Zaten bunun üzerinde özellikle o yogunlasiyoruz. Hastamizin böbregini hiç almadik. Kapali yöntemle tümörü temizledik" dedi.
"Hastalarin yüzde 50’si 50 yasindan önce böbrek kanserine yakalaniyor"
Böbrek kanserinin normalde 60-70 yaslarinda görüldügünü belirten Bozkurt, "Maalesef çalistigimiz ortam, kirli hava, toksik maddeler, yedigimiz içtiklerimiz de bunlarin erken yasta görülmesini arttiriyor. Yani hastalarin yüzde 50’si 50 yasindan önce böbrek kanserine yakalaniyor. Ürolojik olarak bakildiginda böbrek kanseri 3’üncü sirada. Prostat kanseri, mesane kanseri, sonra böbrek kanseri gelir. Ama genel popülasyonlarda 9-10’uncu sirada. Yani aslinda nadir görülen bir hastalik. Kemoterapi ve radyoterapi dirençli bir hastaliktir. Yayildiktan sonra çok da yapacagimiz bir sey yok. O yüzden erken tespit edilmesi önemlidir. Böbrek kanseri geç yasta görülebilen hastalik olmasina ragmen sigara, obezite ve hipertansiyon, yasam tarzi, çalisilan ortam, yedigimiz içtigimiz toksik maddeler, organik olmayan gidalarin tüketilmesi gibi bir sürü faktöre bagli olarak bu hastaliklar daha erken yasta artik görülmeye baslamis oluyor" diye konustu.
"Kapali yöntem hastanin sosyal hayati dönme açisindan çok büyük avantajlari var"
Ameliyata katilan Op. Dr. Cem Alan ise "Böbreginin orta kesiminde yaklasik 4 santimlik kitle vardi. Birçok merkez, hastaya böbreginin alinmasini önermis. Çünkü cerrahi açidan böbregin tamamini almak, sadece kitleyi almaktan daha kolay. Ama hastamiz bize güvendi. Biz de hastamizin tüm sorumluluklarini alarak ameliyati gerçeklestirdik. Zorlu ama sonucu güzel ve basarili ameliyat oldu. Ameliyat kapali yöntemle yapildi. Kapali yöntem hastanin sosyal hayati dönme açisindan çok büyük avantajlari var" seklinde konustu.
