Yargıtay'dan şaşırtan karar! Beyin takımındaki FETÖ’cü hakkındaki mahkumiyeti bozdu

FETÖ'nün yargıdaki 'taktiksel beyin takımı'nda yer aldığı belirtilen eski Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım, örgüt yöneticiliğinden 17 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu, kararı bozdu.

Yargıtay'dan şaşırtan karar! Beyin takımındaki FETÖ’cü hakkındaki mahkumiyeti bozdu
Yargıtay'dan şaşırtan karar! Beyin takımındaki FETÖ’cü hakkındaki mahkumiyeti bozdu
FETÖ'nün yargıdaki 'taktiksel beyin takımı'nda yer aldığı belirtilen eski Adalet Akademisi Başkanı ve eski Yargıtay üyesi Hüseyin Yıldırım, Yargıtay 9. Ceza Dairesinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonucu 17 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu ve bu suçtan üst sınıra yakın ceza belirlenmesi gerektiği halde suç vasfının tayininde hataya düşülmek suretiyle silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan cezalandırılmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verdi.

Bozma kararı sonrası dosya Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne geldi. Daire, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bozma kararına oybirliği ile direnilmesine karar verdi. Dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildi. Ceza Genel Kurulu, Hüseyin Yıldırım hakkında örgüt üyeliğinden ceza verilmesi yönünde karar verdi. Dosyanın önümüzdeki günlerde yeniden Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne geleceği öğrenildi.


Yargıtay'dan şaşırtan karar! Beyin takımındaki FETÖ’cü hakkındaki mahkumiyeti bozdu

'İÇKİ İÇEBİLİRSİNİZ'

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yargı camiasında şaşkınlıkla karşılanırken, Yıldırım'ın öğrenciliği döneminde İzmir'de ışık evleri denen cemaat evlerinde kaldığı, 1997 yılı ve sonrasında cemaat sohbet gruplarına Cebeci, Etlik ve Kurtuluş'ta bulunan evlerde sohbet verdiği, tedbir amaçlı olarak, namazları cem edebilecekleri, içkili ortamlarda çok zor durumda kalırlarsa az bir miktarda içki kullanabileceklerine, eşi kapalı olanların başlarını açmaları gerektiği, gümüş yüzük takılmaması gerektiğine dair ruhsatlar verdiği, katılanlardan bekarlardan yüzde 15, evlilerden yüzde 10 oranında himmet talep ettiği soruşturma dosyasına yansımıştı.

Yargıtay'dan şaşırtan karar! Beyin takımındaki FETÖ’cü hakkındaki mahkumiyeti bozdu

BAKANLIKTAKİ ÜST DÜZEY ATAMALARDA ETKİN ROL OYNADI

Adalet Bakanlığında görev yaptığı dönemde, Dursun Murat Cevher, Ali Kaya, İbrahim Okur, Ahmet Hamsici, Birol Erdem ve daha sonra Mustafa Kemal Özçelik ile Engin Durnagöl'ün de katıldığı sohbet toplantılarının düzenlendiği ve himmet toplama işini bizzat Yıldırım'ın yaptığı belirlenen Yıldırım'ın, 1980, 1985'li yıllardan beri cemaatin içinde olduğu ve cemaatçi olarak bilindiği, cemaat içerisinde saygı duyulan ve sohbet grupları itibariyle de etkin birisi olduğu, işin siyasetini yürüttüğü, taktisyen bir zekaya sahip olduğu, grup içerisinde en cemaatçi olarak görüldüğü dava dosyasında yer aldı.

Bozma kararı sonrası dosya Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne geldi. Daire, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bozma kararına oybirliği ile direnilmesine karar verdi. Dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildi. Ceza Genel Kurulu, Hüseyin Yıldırım hakkında örgüt üyeliğinden ceza verilmesi yönünde karar verdi. Dosyanın önümüzdeki günlerde yeniden Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne geleceği öğrenildi.

Yargıtay'dan şaşırtan karar! Beyin takımındaki FETÖ’cü hakkındaki mahkumiyeti bozdu

'İÇKİ İÇEBİLİRSİNİZ'

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yargı camiasında şaşkınlıkla karşılanırken, Yıldırım'ın öğrenciliği döneminde İzmir'de ışık evleri denen cemaat evlerinde kaldığı, 1997 yılı ve sonrasında cemaat sohbet gruplarına Cebeci, Etlik ve Kurtuluş'ta bulunan evlerde sohbet verdiği, tedbir amaçlı olarak, namazları cem edebilecekleri, içkili ortamlarda çok zor durumda kalırlarsa az bir miktarda içki kullanabileceklerine, eşi kapalı olanların başlarını açmaları gerektiği, gümüş yüzük takılmaması gerektiğine dair ruhsatlar verdiği, katılanlardan bekarlardan yüzde 15, evlilerden yüzde 10 oranında himmet talep ettiği soruşturma dosyasına yansımıştı.

BAKANLIKTAKİ ÜST DÜZEY ATAMALARDA ETKİN ROL OYNADI

Adalet Bakanlığında görev yaptığı dönemde, Dursun Murat Cevher, Ali Kaya, İbrahim Okur, Ahmet Hamsici, Birol Erdem ve daha sonra Mustafa Kemal Özçelik ile Engin Durnagöl'ün de katıldığı sohbet toplantılarının düzenlendiği ve himmet toplama işini bizzat Yıldırım'ın yaptığı belirlenen Yıldırım'ın, 1980, 1985'li yıllardan beri cemaatin içinde olduğu ve cemaatçi olarak bilindiği, cemaat içerisinde saygı duyulan ve sohbet grupları itibariyle de etkin birisi olduğu, işin siyasetini yürüttüğü, taktisyen bir zekaya sahip olduğu, grup içerisinde en cemaatçi olarak görüldüğü dava dosyasında yer aldı.

ÖRGÜTÜN TAKTİKSEL BEYNİ

Tutuklu yargılanan Yıldırım'ın örgütün taktiksel beyni olduğu, Yargıtay'da görev yaptığı dönemde daire başkanlık seçimlerinde adayların kendisinden icazet aldıktan sonra adaylıklarını ilan ettiği, bu ziyaretlerin Adalet Akademisi Başkanı olduktan sonra da örgüt lehine olan faaliyetlerini sürdürdüğü, Mehmet Murat Yardımcı, Ayşe Neşe Gül, Yalçın Şahinkaya gibi birçok örgüt mensubunun akademi kadrolarına geçmesini sağladığı, Akademi'de ders verenlerin bu yapıya mensuplardan seçildiği, görev yaptığı dönemde sınıf temsilcilerinin cemaatten kişilerden seçilmesine gayret gösterdiği, düzenlenen yemek ve gezi gibi sosyal faaliyetlerle adayların cemaate kazandırılmasına çalışıldığı kaydedildi.

Yargıtay'dan şaşırtan karar! Beyin takımındaki FETÖ’cü hakkındaki mahkumiyeti bozdu

SOSYAL ÇEVRESİNDE 'CEMAATİN İMAMI' OLARAK KONUŞULUYOR

Yıldırım'ın sosyal çevresinde hakkında 'cemaatçi', 'cemaatin önde gelen ismi', 'bizden', 'abimiz', 'cemaatin imamı' diye konuşulduğu belirtildi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, kararında, 'Sanığın, örgüte bilerek ve isteyerek katıldığı, örgütün niteliği ve amaçlarını baştan itibaren bildiği, örgütün bir parçası olmayı istediği ve bu amaçla faaliyet gösterdiği, yönetici olarak örgüt üyelerini yönlendirdiği, örgüt içerisinde olma iradesinin devamlılık gösterdiği, örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt olduğunu bilerek üye/yönetici olmak kasıt ve iradesi ile hareket ettiği, böylece sanık açısından atılı silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak suçunun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu kanaatine varılmıştır' denildi