Is Dünyasi Ekonomideki Sorunlar Için Yapisal Reformlar Bekliyor

Manisa Ticaret ve Sanayi Odasi (Manisa TSO) haziran ayi olagan meclis toplantisi Manisa TSO hizmet binasinda gerçeklestirildi. Mecliste konusan Manisa TSO Baskani Mehmet Yilmaz, “Enflasyon, ekonomideki en büyük zorluk olarak karsimiza çikmaya devam ederken, depremin arz-talep dengesizligi olusturmasi, asgari ücret artislarinin etkisi, TL’de yasanan deger kaybi gibi etkiler enflasyonun daha da artmasina neden oluyor. Türkiye ekonomisinin sorunlarinin çözümü için yapisal reformlarin bir an evvel hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.

Is Dünyasi Ekonomideki Sorunlar Için Yapisal Reformlar Bekliyor
Manisa Ticaret ve Sanayi Odasi (Manisa TSO) haziran ayi meclis toplantisini, Meclis Üyelerinin katilimiyla Manisa TSO hizmet binasinda gerçeklestirildi.

Manisa Ticaret ve Sanayi Odasi Meclis Baskani Ümit Türek’in baskanliginda gerçeklesen toplantida ekonomideki güncel konular ele alindi.

"Önümüzü görmek istiyoruz"

Baskan Ümit Türek, “Haziran ayi içerisinde birçok gün ve haftayi kutladik. Bununla birlikte yeni kabinenin gelmesi ile is dünyasi olarak gözlerimiz ekonomide atilacak adimlara çevrildi. Üzülerek söylüyorum ki hala nakitte erisemiyoruz. Bankalar kredi musluklarini açmiyor. Girdi maliyetleri dövizin artmasi sonucu her geçen gün degisiyor. Bu tabloda is dünyasinin nakit ihtiyaci karsilanmali ve ekonomik olarak daha net bir tablo olusmali. Su an için önümüzü görmekte zorlaniyoruz. Ümit ediyoruz ki atilacak adimlar ile ekonomide taslar yerine oturur. Artik rayina giren bir ekonomi ile önümüzü görmek istiyoruz” dedi.



“Büyüksehir belediyemizin imar planinin sonuna kadar arkasindayiz”

Toplantida söz alan ve Manisa’nin kanayan yarasi olan imar plani ile ilgili söz alip Manisa Büyüksehir Belediyesi’nin imar planinin sonuna kadar arkasinda olduklarini ifade eden Manisa Ticaret ve Sanayi Odasi Yönetim Kurulu Baskani Mehmet Yilmaz, “Bugünkü meclisimizin ana gündem maddesi Manisa’mizin yillardir özlemle bekledigi imar plani. Maalesef ki Manisa’mizin sorunlarina disaridan müdahaleler oluyor. Izmir Mimarlar Odasi ve Izmir Sehir Plancilari Odasi Manisa Büyüksehir Belediyesi’nin hazirladigi, sehrimizin gelecek 30 yilini planlayan imarinin durdurulmasi ve iptali için açtigi davada taraf olacagiz. Bunu siz degerli meclis üyesi arkadaslarimin önünde bir kez daha ifade ediyorum. Manisa’da yasamayan, Manisa’nin sorunlari ile uzaktan yakindan ilgisi olmayan bu iki odanin açmis olduklari davanin gerekçelerini okuyunca akil tutulmasi yasiyorsunuz. Manisa’miz imarin çikmamasindan dolayi sikismis durumda. Manisa’nin acilen konut, konut ticari ve ticari imarli arsa ihtiyaci var. Her gün 35-37 bin Manisa’mizda çalisan emekçi arkadaslarimiz Manisa’ya gidip geliyorlar. Servis veya sahsi araçlari ile sabah çikip aksam yerlesim yerlerine dönüyorlar. Bunun en büyük sebebi Manisa’da yeterli konut sayisinin olmayisi. Bu emekçi arkadaslarimiz sabah ve aksam yolda harcadiklari vakit ile zaman kaybi yasiyorlar. Sabah ve aksam trafik yogunlugu olusuyor. Bir baska boyuta gelecek olursak su an 270 tane yatirimcimiz sanayi imarli yer olmadigi için sehrimize yatirim yapamiyor. Yapilamayan yatirim miktari 3 milyar dolar seviyesinde. Ayrica fabrikalarda çalistiracak eleman sikintisi da var. Manisa’da konut olmadigi için çevre illerden gelen çalisanlarin maliyeti yüksek oluyor. Ülkemizin içinde bulundugu sikintilardan kurtulmasinin tek yolu yatirim ve üretimdir. Yapilacak yatirimlar sayesinde issizlik ortadan kalkacak ve üretim sayesinde cari açik azalacaktir. Bu tabloda sanayicimiz nereye yatirim yapacak? Imar plani geçmezse üretim nasil artacak? Yeni yatirimci Manisa’ya nasil gelecek? Sözlerimin basinda bahsettigim gibi Manisa’nin sorunlarindan bir haber olan kurumlar sirf laf olsun diye Manisa’nin gelecegi açisindan çok önemli olan imar plani ile ilgili açtiklari dava ile zaman kaybina sebep oluyorlar. Almanya’ya baktigimizda yüz ölçümünün yüzde 8,4’ü sanayi arsasi iken ülkemizde bu rakam yüzde 0,5. Biz bu sartlar altinda nasil Avrupa ile yarisacagiz. Manisa’nin gelecek 30 yilini etkileyecek bu tür olusumlara karsi yasal haklarimizi sonuna kadar kullanacagiz. Biz bu davada Manisa’miz adina tarafiz. Manisa Büyüksehir Belediyesi’nin hazirlamis oldugu imar planini sonuna kadar destekliyoruz. Zaten imara açilacak alanlar için ilgili kurumlarin hepsinden uygun görüsü alinmis olup, bakanliklar tarafindan da onaylanmistir. Tüm gelismeler ilgili mevzuatlara uygun olarak yapilmis olup itirazlarin hiçbir yasal ve gerekli dayanagi yoktur. Ayrica imar planinin Manisa Büyüksehir Belediyesi meclisindeki tüm siyasi parti temsilcilerinin oy birligi geçtigini belirtmek isterim. Imar konusu Manisa’nin kanayan yarasidir ve kaybedilecek zaman yoktur. Bu davada tüm yasal haklarimizi kullanacagiz. Tüm Manisalilar bunu böyle bilsin” dedi.



“Ekonomimiz son 10 yilin en sikintili döneminden geçmekte”

Ülke ekonomisinde yasanan gelismelerden de bahseden Baskan Yilmaz, “Ülkemiz ekonomisi son 10 yilin en sikintili döneminden geçmekte. Ihracat geriliyor, cari açik artiyor, net rezervler eksiye geçiyor, bütçe açigi büyüyor, hayat pahaliligi satin alma gücünü düsürüyor, yüksek enflasyon bilançolari bozuyor ve islem maliyetlerini artiriyor, mevduat ve kredi faiz oranlari yükseliyor, politika faiz oraninin düsüklügüne ragmen yatirimlar canlanmiyor, TL deger kaybediyor, yabanci yatirimci gelmiyor. Fiyatlarin ekonominin gerçegini yansitmaz hale gelmesi, özel sektörün risk ve getiri hesaplamalarini güçlestiriyor, bu da yatirim kararlarinin ertelenmesine, yeni istihdam olusturma kapasitesinin azalmasina ve büyümenin zayiflamasina yol açiyor. Enflasyon, ekonomideki en büyük zorluk olarak karsimiza çikmaya devam ederken, depremin arz-talep dengesizligi olusturmasi, asgari ücret artislarinin etkisi, TL’de yasanan deger kaybi gibi etkiler enflasyonun daha da artmasina neden oluyor. Nitekim, bildiginiz üzere, asgari ücrete yapilan yeni zam açiklandi. Böylelikle, 1 Temmuz itibariyle geçerli olmak üzere, asgari ücret, yüzde 34 artisla net 11 bin 402 TL olarak belirlendi. Türkiye ekonomisinin biraz önce saymis oldugum sorunlarinin çözümü için yapisal reformlarin bir an evvel hayata geçirilmesi, makroekonomik istikrarin saglanmasinin yani sira, hukuk sistemi, kurumlarin islerliginin artirilmasi, bagimsizligin yeniden tesis edilmesi, is gücünün niteliginin artirilmasi için egitim sisteminin yeniden sekillendirilmesi gibi konularin acilen çözümlenmesi gerekmekte. Cumhurbaskanligi seçiminin ardindan olusan yeni kabinede görev alan bakanlarimiza bu manada büyük görevler düsüyor. Bu zorlu süreçte kendilerine basarilar ve kolayliklar diliyorum” dedi.



“Enflasyon arttikça insanlarin paradan kaçisi hizlanir”

Büyüme rakamlariyla ilgili açiklamalarda bulunan Baskan Yilmaz, “Türkiye ekonomisi, 2023 yilinin ilk çeyreginde, yillik bazda yüzde 4 büyüme kaydetmistir. 2023 yilinin ilk çeyreginde kaydedilen bu büyüme performansinda özel tüketim harcamalarinin katkisi öne çikmaktadir. Özel tüketim harcamalari yillik büyümeye 10,9 puan katki saglarken, bu dönemde deprem felaketinin ekonomik aktivite üzerinde olusturdugu asagi yönlü baskinin, depremin yani sira seçim sürecinin de etkisiyle olusan ilave tüketim talebiyle önemli ölçüde telafi edildigi görülmüstür. Yatirim harcamalarinin büyümeye katkisi 1,2 puan düzeyinde gerçeklesmistir. Net ihracat ise büyümeyi 2,8 puan asagi çekmistir. Öncü göstergeler yilin ikinci çeyreginde ekonomik aktivitenin bir miktar ivme kazandigina isaret etse de ana ihraç pazarlarimizdaki resesyon endiselerinin büyüme üzerinde baski olusturabilecegi degerlendirilmektedir. 2023 yilinin ilk çeyreginde Türkiye ekonomisi deprem felaketi nedeniyle bir miktar ivme kaybetmesine ragmen tüketim harcamalarinin destegiyle uzun dönemli ortalamasina yakin bir ekonomik büyüme performansi kaydetmistir. Peki, ekonomide hal bu kadar kötü iken bu büyüme nasil gerçeklesti. Söyle ki, üstat Mahfi Egilmez bunun çok güzel bir sekilde degerlendirmesini yapmis. Faizin enflasyonun altinda olusmasi demek tasarruf yapanlari degil borçlanarak harcama yapanlari kollamak demektir. Çünkü enflasyon yüksek, faiz düsük kaldikça insanlar ellerinde para tutmanin, tasarruf yapmanin anlamsiz oldugunu, kendilerine kaybettirdigini görür ve tüketimlerini artirirlar. Artan tüketim, bir yandan enflasyonu yükseltirken bir yandan da üretimi artirir ve ekonomi büyür. Büyüyen ekonomide issizlik artmaz, sanki hiç sorun yokmus gibi görünür. Türkiye’nin, büyüme modeli, tüketimi tesvik etmek ve bu yolla talep olusturarak üretimi artirmak yaklasimi üzerine kurulmustur. Bu yaklasim enflasyonu düsürmeyi degil tam tersine artirmayi tesvik eder. Çünkü enflasyon arttikça insanlarin paradan kaçisi hizlanir, tüketim harcamalari artar bu da üretim artisi olusturarak büyümenin yüksek olmasini saglar. Büyüme yüksek olunca firmalar iyi para kazanir ve issizlik artmaz, hatta azalir. Bu modeli yasatmanin yolu faizi enflasyonun altinda belirlemek ve/veya ücretleri sürekli artirarak harcama gücünü canli tutmaktan geçer. Enflasyonu düsürmek için faizi yükselterek tüketimi kisitlayip büyümenin düsmesine ve issizligin artmasina katlanmak gerekir” diye konustu.



“Yeni dönem is dünyamiza hayirli olsun”

Sözlerine geçtigimiz haftalarda yapilan TOBB seçimleri ile ilgili konusarak devam eden Baskan Mehmet Yilmaz, “Bildiginiz üzere, geçtigimiz ay üst kurulusumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi (TOBB)’nin genel kurulu gerçeklestirildi.

Meclis baskanimiz ve TOBB Genel Kurul Delegelerimiz ile bizler de TOBB’un 79. genel kuruluna istirak ettik. TOBB 79. Genel Kurul’da yapilan seçimde, Sayin M. Rifat Hisarciklioglu 4 yil süreyle yeniden TOBB baskani oldu. Kendisini bir kez daha kutluyor, 79. Genel Kurul’un ülkemize ve is dünyamiza hayirli olmasini temenni ediyorum. Bununla birlikte, genel kurul çerçevesinde gerçeklestirilen ticaret ve sanayi odalari konseyi seçiminde asil üyelige seçilmis bulunmaktayim. Ayrica, yönetim kurulu üyesi oldugum Gümrük ve Turizm Isletmeleri Ticaret A.S.’nin 2022 olagan genel kurulunda yönetim kurulu üyeligine tekrar layik görüldüm. Sahsima gösterilen teveccühten dolayi bir kez daha sükranlarimi sunuyorum” dedi.

Kaynak: İHA