Acili Babanin Tek Umudu Depremde Kaybolan Kizini Ve Esini Bulmak

Hatay’in Antakya ilçesinde yasayan Bulut Özgül, depremde yikilan 12 katli ve 250 daireli Rönesans Rezidans’in enkazindan çikmayan kizi ve esini bulmaya çalisiyor.

Acili Babanin Tek Umudu Depremde Kaybolan Kizini Ve Esini Bulmak
Kahramanmaras merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklügündeki depremlerin ardindan Hatay’in Antakya ilçesinde "cennetten bir kare" olarak pazarlanan 12 katli ve 250 daireli Rönesans Rezidans’in yikilmasiyla yüzlerce kisi hayatini kaybetti. Burada kizi ve esiyle beraber A2 Blok 138 numarali dairede yasayan Bulut Özgül, sehir disinda oldugu 6 Subat günü depreme yakalanmadi. Ancak evde bulunan 16 aylik kizi Esila Özgül, esi Nagihan Meryam Özgül (32) ve kaynanasi enkaz altinda kaldi. Arama kurtarma çalismalarinda kaynana Nejla Abi’nin (63) cansiz bedenine ulasilirken, Esila Özgül ve anne Nagihan Meryem Özgül’e ulasilamadi.

Yasananlari Ihlas Haber Ajansi muhabirine anlatan Bulut Özgül, kizi ve karisini aramak için çalistiklarini ancak halen bir haber alamadiklarini söyledi.

Özgül, depremden 9 saat sonra bölgeye geldigini ve binanin yikilmis oldugunu gördügünü belirterek, “Hemen esimi ve kizimi aramaya basladim. Enkazlarin arasina girip kizimin ve esimin isimlerini haykirmaya basladim. Tam olarak kendimde olmadigim için bir sekilde gene binanin ön tarafina gelmisim. Burada binanin enkazindan canli çikanlarla görüsmeye basladim. O ara binanin sag tarafinda bulunan petrol bölgesine geçmeye basladim. Petrolün yaninda Hatay Rönesans Rezidans’ta kantin ve restoran isletmecisi olan Hülya ablayi gördüm. Kendisi saat 04.50’de enkaz bölgesine geldigini söyledi.

Çünkü kendi yakinlari da rezidansta yasiyordu. Bana ‘Bulut kesinlikle ne ölüler arasinda de ne yasayanlar arasinda Nagihan ve Esila yok, eger görmüs olsaydim, ölü veya diri ben zaten alirdim onlari’ dedi” diye konustu.



“Çikarilanlarin ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm ama esime ve kizima rastlamadim”

Madencilerle birlikte tünel açtiklarini ve arama çalismalarina durmadan devam ettiklerini ifade eden Özgül, “Siginak dedikleri yere indik. Tabii siginak diye bir yer yoktu, eksi 2’nci katta otopark vardi. O otoparkta arabalarin üstünde toz bile yoktu. Keske millet eksi 2’nci kata düsseydi, burada 3-4 ay yasanirdi, temiz su borulari patlamisti. Burada bulunan arabalarin içine de baktik ama kimse yoktu. Enkaz basinda Subat’in 6’sindan 22’sine yani temel kalkana kadar çalistik. Orada esim ve kizima hiçbir sekilde rastlayamadik. Oradan çikarilanlarin ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm gene rastlamadim. Söyle de bir durum söz konusu, o binada yatak odalari yok. Bir malzeme bulsaydik eger oradan ilerleyecektik ama A2 Blok’taki yatak odalari ortada yoktu. Tabii enkaz çalismalari bittikten sonra artik çikmadigini gördük. Ayni daireden depremin 9’uncu günü kaynanami çikardik” açiklamasinda bulundu.

“Kizimla esim hakkinda hiçbir bulguya ulasamadim”

Enkaz çalismalari bittikten sonra Adana, İçel, Kayseri gibi yakin sehirlerde kizini ve esini aradigini söyleyen Özgül, “Hastanelerde resimlere baktim, morglari gezdim, ölülerin çekilmis fotograflarina baktim, yani yapilabilecek her seyi yaptim ama kizimla esim hakkinda hiçbir bulguya ulasamadim. Enkaz alaninda kizimla, esimle ilgili hiçbir sey bulamadim zaten. Bir esyalarini bulsam ‘burada olabilirler’ diyecegim. Enkaz altinda her cenaze çiktiginda girip baktim veya bir evrak, bir bulgu buldugumda neredeyim diye baktim. 10’uncu kattan birini buldugumuzda ondan aldigimiz bilgi ile ‘Tamam daha 10’uncu kattayiz’ diyorum ve biraz daha ileriye gitmeye çalisiyorum. Bu arada diger tarafta da diger arkadaslar bakiyorlar. Koordineli bir sekilde isin içine girdik ama ben kendi esimi ve çocugumu halen bulamadim. Su anda yaklasik 65 gün oldu sanirim, unuttum çünkü” seklinde konustu.



“Çocugumu ve esimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarini söylediler”

Özgül, kizi ve esiyle ilgili çalismalara yilmadan devam ettigini dile getirerek, “Yapistirmalar olsun, reklamlar olsun, her türlü yola basvurdum. Kizim ve esimle alakali Antalya bölgesinde görüldügü duyumunu aldim. Tabii bunu söyleyen beni açik numaradan aramadi. Çocugumu ve esimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarini söylediler. Tam bir konum istedim ama o ara kapattilar telefonu zaten. Bu aramadan sonra yasadiklarina olan inancim yüzde 90’a çikti. Buradan sesleniyorum; ben babasiyim. Deprem esnasinda belki aldiniz çocugumu ve kimsesiz oldugunu düsünüyorsunuz. Kizimin babasi benim, Esile Özgül benim kizim. Benim canim yanarken ne ona annelik edebilirsiniz, ne babalik ne de ondan size evlat olur” ifadelerine yer verdi.

Özgül arama çalismalarina kizinin ve esinin ölü veya diri haline ulasmadan son vermeyecegini, bulana kadar aramalara devam edecegini dile getirdi.
Kaynak: İHA