Bati Trakya Türkü'nün Yarim Kalan Hikayesi
Yunanistan’in Iskeçe kentinde dünyaya gelen 77 yasindaki Bati Trakya Türkü Cevdet Barisçi, ögretmenlik meslegini hem ülkesinde hem de Türkiye’de yapamayinca 48 yil önce Kocaeli’nin Izmit ilçesinde sahaf dükkani açti. Kitaplari çok sevdigi için sahafliga yönelen Barisçi, "Ögretmenligi önceden çok özlüyordum. En azindan küçük çocuklara bir seyler katmak istiyordum. O heyecanla mezun oldum. Gerçekten içimde büyük bir cosku vardi. Faydali olabilecegime inaniyordum. Maalesef hayat bizi buralara getirdi" dedi.
Ögretmen olmayi hayal ediyordu, sahaf dükkani açti
Kibris Baris Harekati’nin basladigi dönemde ailesiyle birlikte Kocaeli’ye gelen Cevdet Barisçi, ögretmenlik meslegini Türkiye’de de yapamadi. Sinif ögretmeni olmayi hayal ederken meslegini yapamamanin üzüntüsünü yasayan Barisçi, kitaplara olan tutkusu dolayisiyla sahaf dükkani açmaya karar verdi. 1975’de Izmit’te sahaf dükkani açan Barisçi, 48 yildir meslegini sürdürüyor. Ilerleyen yasina ragmen çalismaya devam eden Barisçi’nin dükkaninda 150 yillik kitaplar da bulunuyor.
"Bazi arkadaslarimiz izin alarak çalistilar, bazi arkadaslarimiz da çalismadilar"
Iskeçe’de girdigi sinavda 6 yillik ögretmen okulunu kazandigini anlatan Cevdet Barisçi, "Bizim köyde kimse kazanamamisti. Rahmetli babama kazandigimi söyledim. O da bana ’Nasil kazandin? Kimse kazanamamis’ dedi.
Ben de neticeden emindim, kazandigimi biliyordum. Daha sonra Iskeçe’deki gazetede de yayinlaninca kazandigimi gördüm. Önce Eskisehir Yunus Emre Ögretmen Okuluna geldik. Burada 4 yilimi tamamladim. Bakanlik Rumca dersler koydu. Türkiye’nin neresinde Bati Trakyali ögrenci varsa Istanbul Ortaköy’de bir okulda topaldilar. Rum bir ögretmen geldi. Bizim siniflarimiza Rumca dersler verdi. Bakanlik Yunanistan’a gitme firsati sagladi. Fakat gittigimizde oturum izni alamadik. Bazi arkadaslarimiz izin alarak çalistilar, bazi arkadaslarimiz da çalismadilar. Ben çalisamayanlar grubundaydim" dedi.
"Biz de ’Yasayacak miyiz?’ diye endiseleniyorduk"
Kibris Baris Harekati’ndan sonra zor günler yasadiklarini ifade eden Barisçi, "Korku dolu dakikalar yasadik, çalilarin içinde yattik. O günleri öyle atlattik. Tamamen seferberlik olmustu. Her an televizyon ve radyolarda katliamlar ve toplu mezarlar duyuyorduk. Biz de ’Yasayacak miyiz?’ diye endiseleniyorduk" diye konustu.
"Meslegimi seviyorum"
1975’de Kocaeli’ye geldiklerini dile getiren Cevdet Barisçi, "Orada huzurumuz kalmadi. Izinde vermediler, buraya geldik. Burada da ’Biz sizi Yunanistan için yetistirdik’ dediler, çalismam için izin vermediler. Dükkanimi bile baska bir arkadasimin üzerine açtim. Dükkan açma ruhsati bile vermiyorlardi. Bir is yapmam, kendi geçimimi saglamam gerekiyordu. ’En kolay ne is yapabilirim?’ diye düsündüm. Ögretmenlige de yatkin oldugu için ’Kitapçilik yaparim’ dedim. O gün bugündür devam ediyoruz. Meslegimi seviyorum, severek de yapiyorum" seklinde konustu.
"Içimde büyük bir cosku vardi"
Cevdet Barisçi, bir türlü icra edemedigi ögretmenlik meslegini de çok sevdigini belirterek, "Ögretmenligi önceden çok özlüyordum. En azindan küçük çocuklara bir seyler katmak istiyordum. O heyecanla mezun oldum. Gerçekten içimde büyük bir cosku vardi. Faydali olabilecegime inaniyordum. Maalesef hayat bizi buralara getirdi, yapamadik. Bu meslege basladim ve devam ettiriyorum. Meslegimden de memnunum. Bazi zorluklar yasadik tabii. Ilk 5 yili yoksulluk içinde geçirdik" dedi.
Meslegine büyük saygi duyduguna deginen Barisçi, "Bu meslegi sevdigim için ’Hastayim, agrim var’ demeden her gün saat 09.00’da açiyorum, 17.30’a kadar da buradayim. Bypass olmustum. O süreçte 15-20 gün açamadim. Onun haricinde her gün açtim" ifadelerini kullandi.