Âsik Veysel'den Etkilenerek Saz Çalmaya Baslayan Görme Engelli Âsik Ünver, Sazi Ile Hayata Tutundu

Mus’ta yasayan ve 76 yillik ömrüne 600 eser sigdiran görme engelli Malatyali Âsik Hanefi Ünver, Engelliler Günü’nde esi için seslendirdigi ‘50 Yilimsin’ isimli türkü ile duygulandirdi.

Âsik Veysel'den Etkilenerek Saz Çalmaya Baslayan Görme Engelli Âsik Ünver, Sazi Ile Hayata Tutundu
Âsik Veysel’den etkilenerek küçük yaslardan itibaren müzige ilgi duymaya baslayan görme engelli Hanefi Ünver, 15 yasindayken kendi çabasiyla çalmayi ögrendigi baglama ile hayata tutundu. 1963 yilindan itibaren saza merak salan ve dogduktan 7 ay sonra iki gözünü kaybeden Ünver; 13 yasinda cura, 15 yasinda ise baglama çalmaya basladi.

Sekiz yasinda gittigi Kur’an kursu disinda herhangi bir egitim almayan âsik, çaldigi enstrümanlar için de herhangi bir egitim almayarak kulaktan dolma bir sekilde ögrenerek çaldi.

Müzik sevgisini torunlarina da asilayan Hanefi Ünver, 15 yasindayken saz çalmaya, 3 yil sonra da söz yazmaya basladigini belirtti.

Emine Ünver ile 1970’te evlenerek dünya evine giren Ünver’in bu evlilikten Gamze isminde bir kizlari dünyaya geldi.

Malatya’nin Dogansehir ilçesinde dogan 76 yasindaki, 1 çocuk ve 3 torun sahibi Ünver, 7 aylikken gözlerini kaybettigini ifade ederek, “Dogustan 7 ay sonra gözlerimi kaybediyorum. Tabii hem maddi imkânsizliklarin hem de tibbi imkânsizliklar ve teknolojinin zayifligindan dolayi hiç gözümü tedavi ettiremedik ve gözlerimizi açtiramadik. Kaderimizde bu varmis, 7 aylik bebekken gözlerimi kaybettim ve öylece dünyaya penceresiz baktim. Yani sikâyet olsun diye söylemiyorum. 76 seneden beri de benim gözüm bana arkadas ben de gözüme arkadas oldum, birbirimizle anlasip gidiyoruz kavgamiz yok” dedi.

Hayata tutunmasini saglayan müzik sevgisini torunlarina da asilayan Ünver, 20 bestesinden olusan kitapçigini annesinin sobaya attigini belirterek, “1963’de saz çalmaya basladim. Ilk sazim derme çatmaydi. Su kepçesi gibi bir seyden saz yaptim. O kepçeyi saz niyetine tingirdattirarak gelen ilhami arkadasimin destegiyle notaya döktüm. Çocuk yastan müzik kabiliyetim de vardi. Söz yazmaya basladigim ilk yillarda 15-20 tane eser yazdim. Annem bu bir kiza âsik olmus elin kizina adini dile düsürecek diyerek benim o yazdigim kitabi sobaya koydu yakti. Böyle bir sey yazmayayim diye ama ’gönül durmaz anne kafamin içini de yakacak degilsin ya’ dedim” seklinde konustu.

Âsik Veysel’den etkilenerek saz çalmaya baslayan Âsik Ünver, sazi ile hayata tutundugunu belirterek, “Âsik Veysel üstadimiz benim kader arkadasim olmasi hasebiyle hem de büyük bir üstat olmasi nedeniyle, güzel söz yazari olmasi nedeniyle kendisinden etkilendim. Ayrica merhum Âsik Mahsuni Serif’ten çok feyz alarak eserlerini de çok severek takip eder dinlerdim. Yöre âsiklarini da severdim, onlarin da ayri ayri özelliklerinden bazi örnek aldim” ifadelerini kullandi.

Görme engelli Ünver, 76 yillik ömrüne 600 eser sigdirdigini söyleyerek, “Vallahi mübalaga olur diye de söylemek istemiyorum ama eserlerimin sayisi 600’ün üzerindedir. Fazlasini bilemem ama dedigim gibi bunun birçogunu unuttum çünkü artik belli bir yastan sonra akil gidiyor” dedi.

Yeni sanatçilarin eserleri orijinalligini bozarak seslendirdigini ifade eden Ünver, “Yeni sanatçilar örnegin Neset üstadin bir eserini aliyorlar bunu kendi kafalarina göre söz ekliyorlar ve onun sözünü çikarip baska sözler okuyarak bozuyorlar. Herkesin benim eserlerimi okumasini istiyorum. Kim olursa olsun eli saz tutan, dili söz yapan herkes okusun. Benim eserlerim muhayyerdir okusunlar ama ne olur eserin dogalligina dokunmasinlar diyorum” seklinde konustu.

Kaynak: İHA