Cumhurbaskani Erdogan'dan Macaristan Dönüsü Açiklamalar
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Gazze’de ateskese iliskin, “Artik ABD, bu çagrilara kulak tikamayi birakmalidir. Israil sadece Filistinlileri, Gazze’yi degil insanligi vurmaktadir" dedi.
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in Macaristan ziyareti dönüsünde uçakta gazetecilere açiklamalarda bulundu. Erdogan, Macaristan Basbakani Viktor Orban’in daveti üzerine Budapeste’ye resmi bir ziyareti gerçeklestirdigini ifade etti.
Erdogan, Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik Isbirligi Konseyi’nin altinci toplantisini Budapeste’de basariyla icra ettiklerini Macaristan’i son olarak geçen Agustos ayinda ziyaret ettigini hatirlatti. Erdogan, Budapeste’de vardiktan sonra ardindan Cumhurbaskani Katalin Novak ile ikili görüsme gerçeklestirdiklerini sonrasinda Basbakan Orban ile bir araya geldigini belirtti.
Ikili temaslarin ardindan ilgili bakanlarin katilimiyla konseyin altinci toplantisina kendisiyle birlikte baskanlik ettiklerine deginen Erdogan, “Türkiye-Macaristan iliskilerini çesitli boyutlariyla ayrintili olarak ele aldik. Son on yilda gerçeklestirdigimiz bes konsey toplantisi iki ülke olarak münasebetlerimizi derinlestirmemize büyük katkilar sagladi. Muhtelif alanlarda imzaladigimiz 50 kadar anlasmayla iliskilerimizin ahdi zeminini güçlendirdik. Bugün 17 yeni anlasma metni daha imzalayarak is birligimizi perçinledik. Sayin Orban’a ülkemizin gurur kaynagi olan yerli ve milli otomobil markamiz TOGG’u hediye ettim. Sag olsun o da bize güzel bir at hediye etti” diye konustu.
Yilsonu itibariyla 4 milyar dolar düzeyine yaklasan ikili ticaret hacmini 6 milyar dolar hedefine ulastirmak istediklerinin altini çizen Erdogan, “Ilkini Türkiye’de düzenleyecegimiz Ekonomi ve Ticaret Ortaklik Komitesi Toplantisi ile bu hedefimize bir adim daha yaklasacagiz. Ikili münasebetlerin yani sira Türkiye-Avrupa Birligi iliskileriyle Ukrayna ve Gazze basta olmak üzere isgal edilmis Filistin topraklarindaki gelismeler de gündemimizde yer aldi” ifadelerini kullandi.
Macaristan, önümüzdeki yilin ikinci yarisinda Avrupa Birligi Dönem Baskanligi’ni deruhte edeceklerini aktaran Erdogan, “Stratejik ortagimiz Macaristan’in Avrupa Birligi üyeligimize olan destegini yeniden teyit etmesi bu minvalde önemliydi. Macaristan ile Türk Devletleri Teskilatimizda tesis ettigimiz is birligi de bizler için çok kiymetli. Tüm görüsmelerimde 7 Ekim’den beri Gazze’de yasanan insani drama özellikle dikkat çektim. Kalici ateskesin tesisi ve insani yardimlarin akisinin temini noktasinda yapilabilecekleri istisare ettik. Sayin Orban’la imzaladigimiz ortak siyasi bildiri ile stratejik ortaklik düzeyindeki iliskilerimizi, gelistirilmis stratejik ortaklik seviyesine yükselttigimizi ilan ettik. Aldigimiz kararlar ve imzaladigimiz yeni anlasmalar, iliskilerimizin ulastigi seviyenin ve stratejik vizyonumuzun birer göstergesi olmustur. Ziyaret vesilesiyle Cumhurbaskani Sayin Novak ve Basbakan Sayin Orban ile Türkiye-Macaristan Kültür Yili’nin açilisini da gerçeklestirdik. Ülkelerimiz ve halklarimiz arasindaki köklü dostluk baglarini 2024 yili boyunca düzenlenecek kültür yili etkinlikleri ile taçlandiracagiz. Ayrica 2025 senesini Türkiye-Macaristan Bilim ve Inovasyon Yili olarak kutlayacagiz. Bilim ve teknoloji alaninda atacagimiz müsterek adimlarla ülkelerimizin önünde yeni firsat pencereleri açacagiz. Görüsmelerimizin ve aldigimiz kararlarin hayirlara vesile olmasini temenni ediyorum” ifadelerini kullandi.
Erdogan, söyleyisi sonrasi gazetecilerin sorularini yanitladi. Bir gazetecinin “Macaristan, Türkiye ile birlikte Isveç’in NATO üyeligine onay vermeyen ülkeler arasindaydi. Sayin Viktor Orban ile görüsmeniz sirasinda bu hususa dair bir degerlendirme yaptiniz mi? Isveç’in NATO üyeligine katilim protokolünü TBMM’ye sevk ettiniz, son tahlilde parlamentonun onayina sunulacak. Cumhur Ittifaki olarak tutumunuz ne olacak?” sorusuna Erdogan, “Biliyorsunuz Isveç’in NATO üyeligi ile katilim protokolünü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne biz gönderdik. Isveç konusu Amerika Birlesik Devletleri Baskani Sayin Joe Biden ile yaptigimiz görüsmede de gündeme geldi. ABD ile aramizdaki F-16 meselesini de bu çerçevede degerlendirdik. Görüsmede kendisinin ‘Siz bunu Meclis’ten çikarin, ayni sekilde ben de Kongre’den bunu geçiririm.’ seklinde bir ifadesi oldu. ‘ABD Disisleri Bakani Antony Blinken ile Disisleri Bakanimiz Hakan Fidan es zamanli olarak bu süreci isletsin. Es zamanli olarak bunu isletirsek, bunu parlamentodan çok daha rahat bir sekilde bizim de geçirme imkanimiz olur.’ dendi. Parlamentodaki sürece iliskin bir baska zorlastirici konu da savunma tedarikinde Kanada ve bazi müttefiklerin olumsuz tavirlari. Bunlarin hepsi birbirine bagli. Gerek Amerika’nin F-16 konusu, gerekse Kanada’nin verdigi sözleri tutmasi noktasinda bekledigimiz olumlu gelismeler, inaniyorum ki parlamentomuzun da konuya olumlu bakisini hizlandiracaktir. Diger taraftan Isveç’in bize Vilnius’ta verdigi sözler bulunuyor. Bunlarin tutulmasini bekliyoruz ve gelismeleri yakindan takip ediyoruz” degerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin “Türk Devletleri Teskilati sizin yüksek gayretlerinizle 2009’da kuruldu. Sizin özel gayretlerinizle Macaristan da gözlemci ülke olarak Türk Devletleri Teskilati’nin bir parçasi haline geldi. Bugün mevcut durumda da Türkiye ile birçok noktada ayni istikamette kararlar aldiklarini görüyoruz. Türk Devletleri Teskilati ile Macaristan arasindaki bu iliskinin acaba politikalarina da bir etkisi oluyor mu?” sorusuna Erdogan su ifadeleri kullandi:
“Macaristan ile Türk Devletleri Teskilati baglaminda gayet olumlu iliskilerimiz söz konusu. Macaristan, teskilatimiz ile Avrupa Birligi arasinda adeta bir köprü vazifesi görüyor. Macaristan’in Türk Devletleri Teskilati ile Avrupa Birligi arasinda iliskilerin güçlendirilmesine katki saglayan bir konumu var ve bu çok kiymetli. Tabii ki bu Türkiye-Macaristan iliskilerine de yansiyor. Macaristan Basbakani Sayin Viktor Orban’la iliskiler bugüne kadar hep olumlu istikamette gelisti. Avrupa Birligi’nde Türkiye’nin haklarina bakista Orban’in durusu hep olumlu istikamette seyretmistir. 2024’ün ikinci yarisinda Avrupa Birligi Dönem Baskanligi görevini alacaklar ve o süreçte çok daha farkli gelismeler olabilir. Bugün kendisiyle bu hususu da konustuk. Su ana kadar 21 kez kendisiyle bir araya geldik. Sayin Orban, karsilikli olumlu iliskileri sürdürdügümüz bir lider. Temenni ediyorum ki bundan sonraki süreçte de bakanlarimizin muhataplariyla görüsmeleri ve mutabakatlari isimizi çok daha kolaylastiracaktir. Macaristan ile ikili iliskilerimizde güzel gelismeler var, o bakimdan ümitliyiz. Bundan sonraki süreçte de bunun böyle devam edecegine eminim. “
Bir gazetecinin “BM Genel Kurulu’nda 7 Ekim’den bu yana ilk defa geçen hafta ivedilikle ateskes çagrisi ezici bir çogunlukla kabul edildi. Macaristan bir önceki oylamada ret oyu vermisti bu defa çekimser kaldi. Acaba Macaristan Basbakani’na bu konuda bir telkininiz oldu mu? sorusuna Cumhurbaskani Erdogan, BM Genel Kurulu oylamasinin küresel sistemin sakatligi neticesinde dogrudan bir yaptirim gücü maalesef yok ancak oylamada verilen 153 kabul oyu, son derece degerli oldugunu bu karar bütün dünyaya bir sey söyledigini kaydetti.
Erdogan, “Oylamanin neticesinde ezici çogunluk ‘Biz Israil’in katliamlarina karsiyiz ve Filistin’in yanindayiz. Bir an önce bu saldirilar durmalidir.’ diyor. Bunu diyen ülkelerin içinde Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri de bulunuyor. Hatta Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’nin bes daimi üyesinden sadece Amerika Birlesik Devletleri Israil’in yaninda yer aldi ve ret oyu verdi. Bunun bile dünyaya bir sey anlatmasi lazimdir. Sadece 10 ülkenin, ki onlardan ikisi ABD ve Israil, ateskese hayir demesi ve kalici ateskesin hala saglanamamis olmasi düsündürücüdür. Bu yüzden her yerde ‘Dünya besten büyüktür’ ve ‘Daha adil bir dünya mümkün’ diyoruz. Bir ülke, küresel sistemi kilitleyebiliyor. Macaristan çekimser kaldigina göre, demek ki o da ateskesi destekleme tarafina dogru herhalde geçecektir” ifadelerini kullandi.
BM Genel Kurulu oylamasinda ateskese destek veren ülkelerin sayisi 121’den 153’e çiktigini vurgulayan Cumhurbaskani Erdogan, “Simdi bu 153 kabul oyu ile bizim açimizdan olumlu yaklasim daha da artacaktir ve Israil-Filistin süreci çok daha farkli gelisecektir. Ben mesela ABD Kongresinde Israil’e yardim ile ilgili kararin reddedilmesini de önemli buluyorum” dedi.
Bir gazetecinin “Israil’in, Hamas’in Gazze’deki etkinligini sona erdirme gerekçesiyle baslattigi, çoluk çocuk yasli demeden bölgedeki katliami maalesef devam ediyor. Herkes su soruyu soruyor, ‘Peki sonrasi ne olacak?’ Orada yeni bir yönetim mi kuracak, ilhak mi edecek, Mahmud Abbas yönetiminde, El Fetih liderliginde yeni bir olusum mu olacak? Hamassiz bir çözüm mümkün mü? Acaba bu süreçte Hamas ile El Fetih arasinda bir temas oldu mu? Iki devletli çözüme bu ateskes sonrasinda ne kadar yakin bölge? Burada Türkiye’nin rolü konusunda neler söylemek istersiniz?” sorusuna Erdogan, Hamas’in terör örgütü olmadigini ve bir siyasi parti oldugunu defalarca söylediginin altini çizdi.
Hamas’in bir siyasi parti olarak da kazanacaklari haklarin mücadelesini vermedigini belirten Erdogan, “El Fetih ile Hamas’i, yani Ismail Heniyye ile Mahmud Abbas’i makamimda bir araya getirdim. Medyaya da zaten o görüsme yansimisti. El Fetih ile Hamas’in görüsmemesi diye bir durum söz konusu degil. Görüsüyorlar, bu görüsmeleri daha ileri tasimalari da mümkün. Bu konuda Türkiye olarak bizim yaptigimiz ve yapabilecegimiz çok seyler olduguna inaniyorum. Çünkü El Fetih ile Hamas’in birbiriyle barisik yasamasi sart. Su anda Hamas denince Filistin konusuluyor. Demek ki bunlar birbiriyle adeta et ve kemik gibiler. Bizim su anda bu birlikteligi korumak ve bu birliktelikle beraber de insallah bu isi bir sonuca kavusturmanin gayreti içinde olmamiz lazim. Neticeyi de böyle almamizin geregine inaniyorum. Su anda bütün derdimiz Gazze’den yarali ve hastalarin ne kadarini ülkemize alabiliriz, ülkemizde bunlarin tedavilerini yaptirabiliriz Ondan sonra bu saldirilar biter, bir nokta konulursa gündemimiz Gazze’nin insa ve ihya çalismalari olacak. Islam dünyasini, bunun için seferber etmemiz lazim. Bu konuda da biz yine görev almaya, insa ve ihya konusunda da elimizden gelen gayreti göstermeye hazir oldugumuzu görüstügümüz Körfez ülkeleriyle, Islam Isbirligi Teskilati’yla degerlendiriyoruz” ifadelerini kullandi.
Bir gazetecinin “BM Genel Kurulundaki ateskes oylamasinin ardindan yaptiginiz ‘Daha adil bir dünya mümkün ama Amerika’yla degil’ çikisi çok ses getirdi. Aslinda birçok ülkenin aklinda olan ama dile getiremedigi bir ifade bu. Amerika Birlesik Devletleri ile ilgili yaptiginiz bu yorum, görüstügünüz diger dünya liderlerinde nasil bir yanki buldu, kendileri bir sey söyledi mi? Amerika karsisinda diger dünya liderlerini yeteri kadar cesur buluyor musunuz? Bu çikisin hemen birkaç gün sonrasinda da ABD Baskani Biden ile bir telefon görüsmeniz oldu. Burada dile geldi mi, kendisiyle ne konustunuz?” sorusuna Erdogan su ifadeleri kullandi:
“Daha adil bir dünya için adil adimlar atmak sart. Amerika Birlesik Devletleri’nin bu süreçte tarihi bir sorumlulugu olduguna ve bunu yerine getirmesi gerektigine inaniyorum. O sorumluluk Israil’i bu canilikten vazgeçirmek, Gazze’deki bu katliami durdurmaktir. Fakat ABD bugüne kadar Israil’i durdurmak söyle dursun adeta tesvik etti. ABD’den cesaret ve güç alan Israil ise ne uluslararasi hukuk tanidi ne insan haklari. ‘Nasil olsa arkamda ABD var ve beni her sartta korur.’ yaklasimi ile hareket eden bir Israil’den söz ediyoruz. Biden ile görüsmemizde ABD’ye o tarihi sorumlulugu hatirlattim. Tüm dünyanin bekledigi o tavri takinmalari çagrisinda bulundum. Dünya Israil’in durdurulmasi gerektigini daha nasil haykirabilir? BM zemininde de ülkelerin meydanlarinda da haftalardir insanlik ‘yeter’ diyor. Beyaz Saray önünde hatta ABD kongresinde bile bu haykiris yankilandi. Artik Amerika Birlesik Devletleri bu çagrilara kulak tikamayi birakmalidir. Israil sadece Filistinlileri, Gazze’yi degil insanligi vurmaktadir.
Tarih buna sessiz kalanlari yargilayacak ve mahkum edecektir. Adalet sadece Gazze’de sükunet ile saglanmayacak maalesef. Dünyada çok çesitli sorun alanlari bulunuyor.”
Tahil Koridoru mekanizmasi daha adil bir dünya için atilmis olumlu bir adim oldugunu hatirlatan Erdogan, “Tahil Koridoru’nu yeniden isletmemiz lazim. Ihtiyaci bulunan Afrika ülkelerinin, buradan nasibini almalarini saglamamiz lazim. Rusya, Katar, Türkiye olarak üçlü bir dayanisma olusturmustuk. Bu koridordan gelecek tahili mali noktada Katar destekleyecek, fabrikalarimizi çalistirmak suretiyle bunlari una çevirmek noktasinda biz devreye girip isleyecek ve sonra da Afrika ülkelerine bunlari gönderecektik. Bu planin takibini yapiyoruz. Yakinda Rusya Devlet Baskani Sayin Vladimir Putin ile görüsme yapip, ‘Ne yapip edip Tahil Koridoru’nu isletelim’ diyecegiz. Insallah ondan da olumlu cevaplar alarak yolumuza devam ederiz” diye konustu.
Gazetecinin ‘Siz ilk günden beri hep Gazze’deki masumlar için çaba sarf ediyorsunuz. Fakat daha çok çaba sarf etmesi gereken bazi Islam ülkelerinin sessiz kaldigini görüyoruz. Bu sessizligi nasil degerlendiriyorsunuz?’ sorusuna Erdogan, “Herkes kendinden sorumludur. Baskalarinin sessizliginin hesabini biz vermeyecegiz. Biz ‘durmak yok, yola devam’ diyoruz, çok çalisacagiz, uyaracagiz. Bu bizim vazifemizdir. Filistinli kardeslerimizin yaninda oldugumuzu onlarin hakliligini durmak dinlenmek nedir bilmeden haykirmak zorundayiz. Herkes bilmelidir ki hakli olan, yillardir ülkeleri isgal edilmis, evlerine teröristlerce el konulmus, topraklarini korumak için yillardir bedel ödeyen Filistinlilerdir. Dünya bizim gibi onlarin çigligini duyurmaya çalisanlarin vesilesiyle bu hakliligi birçok defa tescil etmistir. En son BM oylamasinda Israil barbarligina karsi en güçlü mesajlar verilmistir. Artik Filistin’in çigligini duymayanlara da anlatmak, suçlularin cezalandirilmasi için gerekeni yapmak vaktidir. Bugün eger biz, Riyad Zirvesi’ne katildiysak, bundan dolayi katildik. Eger Doha’ya katildiysak, bundan dolayi katildik. Bundan sonra da yine oralarda toplantilar yapilacaksa bundan dolayi ben ve arkadaslarim oralarda olacagiz. Mesela simdi Disisleri Bakanimiz Hakan Fidan Riyad Zirvesi sonrasi olusturulan yedili temas grubu toplantilarina katiliyor. Bu yedili grup niye çesitli ülkelere gidiyor? Iste bu isleri takip etmek için. Ayni sekilde buna devam edecegiz. Bazi Islam ülkelerine çesitli vesilelerle özel görüsmemizde ‘Biz sizden çok daha farkli adimlar bekliyoruz, farkli gayretler bekliyoruz ve bu adimlari sizin atmaniz sart’ dedik. Ben de arkadaslarim da bunun takibini yapiyoruz” dedi.
“Kasim ayi baslarinda Israil Basbakani Netenyahu için ‘Netenyahu gidicisin’ diye bir ifade kullanmistiniz, sonrasinda da bunu tekrarlamistiniz. Aradan bir aydan fazla süre geçti. Baktiginizda yasanan gelismeler, sizin bu öngörünüzün hakli oldugunu gösteriyor. Amerika Birlesik Devletleri’nden dahi artik Netenyahu’yu elestiren açiklamalar gelmeye basladi.
Bundan sonraki süreçte Israil kabinesinde bir degisiklik olmasini öngörüyor musunuz?” sorusuna Cumhurbaskani Erdogan,
“Netanyahu’nun gidici oldugunu söyledigimizde kulak asmayanlar, hakliligimizi ifade etmekte zorlananlar da dahil herkes onun gittigini görecektir. Ancak koltugunu birakip gitmek onu kurtarmayacak. Mazlumlarin hesabini sormak için hukuk zemininde pesinde olacagiz. Israil kabinesinde yapilacak degisiklik sonrasi umarim bu katliam biter. Yoksa Netanyahu’yu koltugundan eden bu süreç onlari da tarihe karistiracaktir. Sadece Netanyahu degil, bu soykirimda parmagi bulunan herkes hukuk önünde isledikleri savas suçlarinin hesabini verecek. Israil’de de Netanyahu yönetimine karsi güçlü sesler yükselmeye basladi.
Mesela rehinelerin, Israil tarafindan öldürülmesi olayi var ki tepkinin dozunu artirdi. En büyük intikam sahibi Allah’tir” açiklamalarinda bulundu.
Avrupa Birligi yakin zamanda üç ülkeye iliskin önemli kararlar aldi. Savas halindeki Ukrayna ve ayni zamanda Moldova’yla katilim müzakerelerini baslatti. Gürcistan’a da aday statüsü verdi. Türkiye yillardir AB kapisinda bekletilirken bu kararlari nasil degerlendiriyorsunuz? sorusuna Erdogan,
“Onlara adaylik statüsü vermesi demek, bunlarin gelip de Avrupa Birligi’ne üye olmasi anlamina gelmez. Onlarla bir süreç baslatilacak, onlar da oyalanacak. Bu ülkelerin hiçbirisi, bir Türkiye degil. Avrupa Birligi’nin, bundan sonra Türkiye’nin konumunu iyi degerlendirmesi lazim. Avrupa Birligi’ne katilmaya birçok üye ülkeden daha hazir durumda bulunan Türkiye’nin, yillardir siyasi engellemeler nedeniyle kapida bekletilmesi yanlistir. Türkiye’nin gerek stratejik gerek ekonomik potansiyeli Avrupa Birligi’ne tam üyeligi çoktan elde etmis olmasini gerektirirken, yillardir çesitli bahanelerle oyalandik. Türkiye’nin ne kadar önemli ve ne kadar etkili bir ülke oldugu son yillarda yasadigimiz süreçlerde bir kez daha ortaya çikmistir. Artik AB bu yanlistan vazgeçmelidir. Belki de Macaristan’in dönem baskanliginda bu konu masaya çok daha farkli bir sekilde yatirilip ona göre yeni bir adim atma durumu gündeme gelebilir” seklinde konustu.
14-28 Mayis seçimlerinden sonra Millet Ittifaki darmadagin bir durumda. Bunda seçimin odagina sadece size karsi tavir almayi yerlestirdikleri için amaçlarinin tükenmesinin etkisi oldugu yorumlari da yapiliyor. IYI Parti, CHP ile ittifak ve is birligi konusunda tamamen ilisigini kesti, seçime tek basina girecegini açikladi.
IYI Parti ile CHP arasinda bu konuda düellolar yasaniyor. CHP de bir çikis noktasi olarak DEM’e yönelmeye çalisiyor. Seçimlerin hemen ardindan muhalefetteki bu daginikligi nasil degerlendiriyorsunuz? Bu durum 2024 Mart seçimlerini nasil etkileyecek?” sorusuna Erdogan su açiklamalarda bulundu:
“Biz bu konuda kendimize bakiyoruz, digerleri ne yapmis, ne yapiyor bunun üzerinde durmuyoruz. Bizim su anda Cumhur Ittifaki olarak biliyorsunuz bir yolculugumuz var. Burada da Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti olarak beraber bu yolculugumuzu devam ettiriyoruz. Görüsmelerimizi yaptik, yapiyoruz. Geçen hafta içinde malum gerek Yeniden Refah Partisi gerek HÜDA PAR gerek diger iki ortagimizla da görüsmelerimizi yaptik. Su an itibariyla ekiplerimiz birbirleriyle temas halinde. Genel Baskan Vekilimiz Efkan Ala ile Genel Baskan Yardimcilarimiz Ali Ihsan Yavuz ve Yusuf Ziya Yilmaz bizim bu görüsmelerle görevlendirilmis arkadaslarimizdir. Bu arkadaslarimiza gösterilen muhataplar kimlerse onlarla arkadaslarimiz görüsmeleri yapiyorlar. Biz de bu arada illerimizi, büyüksehirlerden baslamak üzere davet ediyor görüslerini aliyoruz. Ankara, Adana, Izmir ve Pazar günü de Istanbul’da bütün arkadaslari davet ettik. Bu arkadaslarimizla Istanbul’da toplantimizi yaptik. Simdi, yarindan itibaren tekrar kaldigimiz yerden devam edecegiz. Ay sonuna kadar da peyderpey aldigimiz bu temayüllerin neticelerini açiklamaya baslayacagiz. Bütün bunlarla beraber Cumhur Ittifaki’nda ilçelerde kimlerle girecegiz, Meclis üyeliklerinde kimleri Meclis üyesi olarak belirleyecegiz, bunlari arkadaslarimiz da birer birer görüsüyorlar. Su ana kadar herhangi bir sikinti yasamadan çalismalarimiz devam ediyor. Bizde kavga, gürültü yok, rahatiz. Ama diger ittifaktaki durumu zaten izliyorsunuz, benim size anlatmama gerek yok. Kavgayla, gürültüyle zaten bir yere varilmaz. Insallah sonu iyi olacak. “
Bir gazetecinin “Cumartesi günü Ilim Yayma Ödülleri töreninde yaptiginiz konusmada ‘Biz, kendi kavramlarimizi kaybettigimiz ve yenilerini üretemedigimiz için fikir kurakligi yasiyoruz.’ tespitinde bulundunuz. 21 yillik kesintisiz iktidarlariniz döneminde egitim, kültür ve sanat alanlarinda arzu ettiginiz ilerlemeyi sagladiginizi düsünüyor musunuz? Bu konuda siyasilerden, kurumlardan, ilim ve fikir adamlarindan beklentiniz nelerdir? sorusuna Erdogan,
“Bu söyledigimiz alanlarda netice almak kolay bir is degil. Hala eksiklerimizin oldugu ortada. Fikir alani da sanat alani da ilim de uçsuz bir deniz. Ne kadar çalisirsak, ne kadar gayret edersek edelim bunun sonunu bulmak mümkün degil. Onun için ilim adamlarimiz, profesörlerimiz, doçentlerimiz, hepsi bize katki verecekler ve bütün bu katkilarla beraber de bu isi zirveye tasiyacagiz. En güzel sekliyle de bu asrin sonuna çok farkli bir sekilde girecegiz diye düsünüyorum. Dünya gün geçtikçe fikri ve ahlaki çöllesmenin girdabina dogru çekiliyor. Bundan kurtulmak, bu firtinada sürüklenmemek için saglam dallara tutunmali, köklerimizi daha derine salmaliyiz. Sözünü ettigimiz kendi kavramlarimiz, aslinda bizi bu firtinada savrulmaktan kurtaracak yegane siginak.
Kavramlarimiz aslinda bizim kimligimiz. Yapmamiz gereken onlari hatirlamak, kiymetlerini fark edip onlari ihya etmektir. Kendi fikir atmosferimizde, öz cevherimizi kullanarak ürettigimiz her yeni fikir bu topraklara asirlardir saldigimiz köklerimize tutunmamizi saglayacaktir. Kendi cümlelerimizi kilitledigimiz odalarin kapilarini açip o cümlelerin aleme yayilmasi için çaba göstermek görevimizdir. Gözlerimizden sanal gerçeklik gözlüklerini çikartip, hakikatin izinde yürüme vakti gelmistir ve geçmektedir” dedi.
Kaynak: İHA
Erdogan, Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik Isbirligi Konseyi’nin altinci toplantisini Budapeste’de basariyla icra ettiklerini Macaristan’i son olarak geçen Agustos ayinda ziyaret ettigini hatirlatti. Erdogan, Budapeste’de vardiktan sonra ardindan Cumhurbaskani Katalin Novak ile ikili görüsme gerçeklestirdiklerini sonrasinda Basbakan Orban ile bir araya geldigini belirtti.
Ikili temaslarin ardindan ilgili bakanlarin katilimiyla konseyin altinci toplantisina kendisiyle birlikte baskanlik ettiklerine deginen Erdogan, “Türkiye-Macaristan iliskilerini çesitli boyutlariyla ayrintili olarak ele aldik. Son on yilda gerçeklestirdigimiz bes konsey toplantisi iki ülke olarak münasebetlerimizi derinlestirmemize büyük katkilar sagladi. Muhtelif alanlarda imzaladigimiz 50 kadar anlasmayla iliskilerimizin ahdi zeminini güçlendirdik. Bugün 17 yeni anlasma metni daha imzalayarak is birligimizi perçinledik. Sayin Orban’a ülkemizin gurur kaynagi olan yerli ve milli otomobil markamiz TOGG’u hediye ettim. Sag olsun o da bize güzel bir at hediye etti” diye konustu.
Yilsonu itibariyla 4 milyar dolar düzeyine yaklasan ikili ticaret hacmini 6 milyar dolar hedefine ulastirmak istediklerinin altini çizen Erdogan, “Ilkini Türkiye’de düzenleyecegimiz Ekonomi ve Ticaret Ortaklik Komitesi Toplantisi ile bu hedefimize bir adim daha yaklasacagiz. Ikili münasebetlerin yani sira Türkiye-Avrupa Birligi iliskileriyle Ukrayna ve Gazze basta olmak üzere isgal edilmis Filistin topraklarindaki gelismeler de gündemimizde yer aldi” ifadelerini kullandi.
Macaristan, önümüzdeki yilin ikinci yarisinda Avrupa Birligi Dönem Baskanligi’ni deruhte edeceklerini aktaran Erdogan, “Stratejik ortagimiz Macaristan’in Avrupa Birligi üyeligimize olan destegini yeniden teyit etmesi bu minvalde önemliydi. Macaristan ile Türk Devletleri Teskilatimizda tesis ettigimiz is birligi de bizler için çok kiymetli. Tüm görüsmelerimde 7 Ekim’den beri Gazze’de yasanan insani drama özellikle dikkat çektim. Kalici ateskesin tesisi ve insani yardimlarin akisinin temini noktasinda yapilabilecekleri istisare ettik. Sayin Orban’la imzaladigimiz ortak siyasi bildiri ile stratejik ortaklik düzeyindeki iliskilerimizi, gelistirilmis stratejik ortaklik seviyesine yükselttigimizi ilan ettik. Aldigimiz kararlar ve imzaladigimiz yeni anlasmalar, iliskilerimizin ulastigi seviyenin ve stratejik vizyonumuzun birer göstergesi olmustur. Ziyaret vesilesiyle Cumhurbaskani Sayin Novak ve Basbakan Sayin Orban ile Türkiye-Macaristan Kültür Yili’nin açilisini da gerçeklestirdik. Ülkelerimiz ve halklarimiz arasindaki köklü dostluk baglarini 2024 yili boyunca düzenlenecek kültür yili etkinlikleri ile taçlandiracagiz. Ayrica 2025 senesini Türkiye-Macaristan Bilim ve Inovasyon Yili olarak kutlayacagiz. Bilim ve teknoloji alaninda atacagimiz müsterek adimlarla ülkelerimizin önünde yeni firsat pencereleri açacagiz. Görüsmelerimizin ve aldigimiz kararlarin hayirlara vesile olmasini temenni ediyorum” ifadelerini kullandi.
Erdogan, söyleyisi sonrasi gazetecilerin sorularini yanitladi. Bir gazetecinin “Macaristan, Türkiye ile birlikte Isveç’in NATO üyeligine onay vermeyen ülkeler arasindaydi. Sayin Viktor Orban ile görüsmeniz sirasinda bu hususa dair bir degerlendirme yaptiniz mi? Isveç’in NATO üyeligine katilim protokolünü TBMM’ye sevk ettiniz, son tahlilde parlamentonun onayina sunulacak. Cumhur Ittifaki olarak tutumunuz ne olacak?” sorusuna Erdogan, “Biliyorsunuz Isveç’in NATO üyeligi ile katilim protokolünü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne biz gönderdik. Isveç konusu Amerika Birlesik Devletleri Baskani Sayin Joe Biden ile yaptigimiz görüsmede de gündeme geldi. ABD ile aramizdaki F-16 meselesini de bu çerçevede degerlendirdik. Görüsmede kendisinin ‘Siz bunu Meclis’ten çikarin, ayni sekilde ben de Kongre’den bunu geçiririm.’ seklinde bir ifadesi oldu. ‘ABD Disisleri Bakani Antony Blinken ile Disisleri Bakanimiz Hakan Fidan es zamanli olarak bu süreci isletsin. Es zamanli olarak bunu isletirsek, bunu parlamentodan çok daha rahat bir sekilde bizim de geçirme imkanimiz olur.’ dendi. Parlamentodaki sürece iliskin bir baska zorlastirici konu da savunma tedarikinde Kanada ve bazi müttefiklerin olumsuz tavirlari. Bunlarin hepsi birbirine bagli. Gerek Amerika’nin F-16 konusu, gerekse Kanada’nin verdigi sözleri tutmasi noktasinda bekledigimiz olumlu gelismeler, inaniyorum ki parlamentomuzun da konuya olumlu bakisini hizlandiracaktir. Diger taraftan Isveç’in bize Vilnius’ta verdigi sözler bulunuyor. Bunlarin tutulmasini bekliyoruz ve gelismeleri yakindan takip ediyoruz” degerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin “Türk Devletleri Teskilati sizin yüksek gayretlerinizle 2009’da kuruldu. Sizin özel gayretlerinizle Macaristan da gözlemci ülke olarak Türk Devletleri Teskilati’nin bir parçasi haline geldi. Bugün mevcut durumda da Türkiye ile birçok noktada ayni istikamette kararlar aldiklarini görüyoruz. Türk Devletleri Teskilati ile Macaristan arasindaki bu iliskinin acaba politikalarina da bir etkisi oluyor mu?” sorusuna Erdogan su ifadeleri kullandi:
“Macaristan ile Türk Devletleri Teskilati baglaminda gayet olumlu iliskilerimiz söz konusu. Macaristan, teskilatimiz ile Avrupa Birligi arasinda adeta bir köprü vazifesi görüyor. Macaristan’in Türk Devletleri Teskilati ile Avrupa Birligi arasinda iliskilerin güçlendirilmesine katki saglayan bir konumu var ve bu çok kiymetli. Tabii ki bu Türkiye-Macaristan iliskilerine de yansiyor. Macaristan Basbakani Sayin Viktor Orban’la iliskiler bugüne kadar hep olumlu istikamette gelisti. Avrupa Birligi’nde Türkiye’nin haklarina bakista Orban’in durusu hep olumlu istikamette seyretmistir. 2024’ün ikinci yarisinda Avrupa Birligi Dönem Baskanligi görevini alacaklar ve o süreçte çok daha farkli gelismeler olabilir. Bugün kendisiyle bu hususu da konustuk. Su ana kadar 21 kez kendisiyle bir araya geldik. Sayin Orban, karsilikli olumlu iliskileri sürdürdügümüz bir lider. Temenni ediyorum ki bundan sonraki süreçte de bakanlarimizin muhataplariyla görüsmeleri ve mutabakatlari isimizi çok daha kolaylastiracaktir. Macaristan ile ikili iliskilerimizde güzel gelismeler var, o bakimdan ümitliyiz. Bundan sonraki süreçte de bunun böyle devam edecegine eminim. “
Bir gazetecinin “BM Genel Kurulu’nda 7 Ekim’den bu yana ilk defa geçen hafta ivedilikle ateskes çagrisi ezici bir çogunlukla kabul edildi. Macaristan bir önceki oylamada ret oyu vermisti bu defa çekimser kaldi. Acaba Macaristan Basbakani’na bu konuda bir telkininiz oldu mu? sorusuna Cumhurbaskani Erdogan, BM Genel Kurulu oylamasinin küresel sistemin sakatligi neticesinde dogrudan bir yaptirim gücü maalesef yok ancak oylamada verilen 153 kabul oyu, son derece degerli oldugunu bu karar bütün dünyaya bir sey söyledigini kaydetti.
Erdogan, “Oylamanin neticesinde ezici çogunluk ‘Biz Israil’in katliamlarina karsiyiz ve Filistin’in yanindayiz. Bir an önce bu saldirilar durmalidir.’ diyor. Bunu diyen ülkelerin içinde Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri de bulunuyor. Hatta Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’nin bes daimi üyesinden sadece Amerika Birlesik Devletleri Israil’in yaninda yer aldi ve ret oyu verdi. Bunun bile dünyaya bir sey anlatmasi lazimdir. Sadece 10 ülkenin, ki onlardan ikisi ABD ve Israil, ateskese hayir demesi ve kalici ateskesin hala saglanamamis olmasi düsündürücüdür. Bu yüzden her yerde ‘Dünya besten büyüktür’ ve ‘Daha adil bir dünya mümkün’ diyoruz. Bir ülke, küresel sistemi kilitleyebiliyor. Macaristan çekimser kaldigina göre, demek ki o da ateskesi destekleme tarafina dogru herhalde geçecektir” ifadelerini kullandi.
BM Genel Kurulu oylamasinda ateskese destek veren ülkelerin sayisi 121’den 153’e çiktigini vurgulayan Cumhurbaskani Erdogan, “Simdi bu 153 kabul oyu ile bizim açimizdan olumlu yaklasim daha da artacaktir ve Israil-Filistin süreci çok daha farkli gelisecektir. Ben mesela ABD Kongresinde Israil’e yardim ile ilgili kararin reddedilmesini de önemli buluyorum” dedi.
Bir gazetecinin “Israil’in, Hamas’in Gazze’deki etkinligini sona erdirme gerekçesiyle baslattigi, çoluk çocuk yasli demeden bölgedeki katliami maalesef devam ediyor. Herkes su soruyu soruyor, ‘Peki sonrasi ne olacak?’ Orada yeni bir yönetim mi kuracak, ilhak mi edecek, Mahmud Abbas yönetiminde, El Fetih liderliginde yeni bir olusum mu olacak? Hamassiz bir çözüm mümkün mü? Acaba bu süreçte Hamas ile El Fetih arasinda bir temas oldu mu? Iki devletli çözüme bu ateskes sonrasinda ne kadar yakin bölge? Burada Türkiye’nin rolü konusunda neler söylemek istersiniz?” sorusuna Erdogan, Hamas’in terör örgütü olmadigini ve bir siyasi parti oldugunu defalarca söylediginin altini çizdi.
Hamas’in bir siyasi parti olarak da kazanacaklari haklarin mücadelesini vermedigini belirten Erdogan, “El Fetih ile Hamas’i, yani Ismail Heniyye ile Mahmud Abbas’i makamimda bir araya getirdim. Medyaya da zaten o görüsme yansimisti. El Fetih ile Hamas’in görüsmemesi diye bir durum söz konusu degil. Görüsüyorlar, bu görüsmeleri daha ileri tasimalari da mümkün. Bu konuda Türkiye olarak bizim yaptigimiz ve yapabilecegimiz çok seyler olduguna inaniyorum. Çünkü El Fetih ile Hamas’in birbiriyle barisik yasamasi sart. Su anda Hamas denince Filistin konusuluyor. Demek ki bunlar birbiriyle adeta et ve kemik gibiler. Bizim su anda bu birlikteligi korumak ve bu birliktelikle beraber de insallah bu isi bir sonuca kavusturmanin gayreti içinde olmamiz lazim. Neticeyi de böyle almamizin geregine inaniyorum. Su anda bütün derdimiz Gazze’den yarali ve hastalarin ne kadarini ülkemize alabiliriz, ülkemizde bunlarin tedavilerini yaptirabiliriz Ondan sonra bu saldirilar biter, bir nokta konulursa gündemimiz Gazze’nin insa ve ihya çalismalari olacak. Islam dünyasini, bunun için seferber etmemiz lazim. Bu konuda da biz yine görev almaya, insa ve ihya konusunda da elimizden gelen gayreti göstermeye hazir oldugumuzu görüstügümüz Körfez ülkeleriyle, Islam Isbirligi Teskilati’yla degerlendiriyoruz” ifadelerini kullandi.
Bir gazetecinin “BM Genel Kurulundaki ateskes oylamasinin ardindan yaptiginiz ‘Daha adil bir dünya mümkün ama Amerika’yla degil’ çikisi çok ses getirdi. Aslinda birçok ülkenin aklinda olan ama dile getiremedigi bir ifade bu. Amerika Birlesik Devletleri ile ilgili yaptiginiz bu yorum, görüstügünüz diger dünya liderlerinde nasil bir yanki buldu, kendileri bir sey söyledi mi? Amerika karsisinda diger dünya liderlerini yeteri kadar cesur buluyor musunuz? Bu çikisin hemen birkaç gün sonrasinda da ABD Baskani Biden ile bir telefon görüsmeniz oldu. Burada dile geldi mi, kendisiyle ne konustunuz?” sorusuna Erdogan su ifadeleri kullandi:
“Daha adil bir dünya için adil adimlar atmak sart. Amerika Birlesik Devletleri’nin bu süreçte tarihi bir sorumlulugu olduguna ve bunu yerine getirmesi gerektigine inaniyorum. O sorumluluk Israil’i bu canilikten vazgeçirmek, Gazze’deki bu katliami durdurmaktir. Fakat ABD bugüne kadar Israil’i durdurmak söyle dursun adeta tesvik etti. ABD’den cesaret ve güç alan Israil ise ne uluslararasi hukuk tanidi ne insan haklari. ‘Nasil olsa arkamda ABD var ve beni her sartta korur.’ yaklasimi ile hareket eden bir Israil’den söz ediyoruz. Biden ile görüsmemizde ABD’ye o tarihi sorumlulugu hatirlattim. Tüm dünyanin bekledigi o tavri takinmalari çagrisinda bulundum. Dünya Israil’in durdurulmasi gerektigini daha nasil haykirabilir? BM zemininde de ülkelerin meydanlarinda da haftalardir insanlik ‘yeter’ diyor. Beyaz Saray önünde hatta ABD kongresinde bile bu haykiris yankilandi. Artik Amerika Birlesik Devletleri bu çagrilara kulak tikamayi birakmalidir. Israil sadece Filistinlileri, Gazze’yi degil insanligi vurmaktadir.
Tarih buna sessiz kalanlari yargilayacak ve mahkum edecektir. Adalet sadece Gazze’de sükunet ile saglanmayacak maalesef. Dünyada çok çesitli sorun alanlari bulunuyor.”
Tahil Koridoru mekanizmasi daha adil bir dünya için atilmis olumlu bir adim oldugunu hatirlatan Erdogan, “Tahil Koridoru’nu yeniden isletmemiz lazim. Ihtiyaci bulunan Afrika ülkelerinin, buradan nasibini almalarini saglamamiz lazim. Rusya, Katar, Türkiye olarak üçlü bir dayanisma olusturmustuk. Bu koridordan gelecek tahili mali noktada Katar destekleyecek, fabrikalarimizi çalistirmak suretiyle bunlari una çevirmek noktasinda biz devreye girip isleyecek ve sonra da Afrika ülkelerine bunlari gönderecektik. Bu planin takibini yapiyoruz. Yakinda Rusya Devlet Baskani Sayin Vladimir Putin ile görüsme yapip, ‘Ne yapip edip Tahil Koridoru’nu isletelim’ diyecegiz. Insallah ondan da olumlu cevaplar alarak yolumuza devam ederiz” diye konustu.
Gazetecinin ‘Siz ilk günden beri hep Gazze’deki masumlar için çaba sarf ediyorsunuz. Fakat daha çok çaba sarf etmesi gereken bazi Islam ülkelerinin sessiz kaldigini görüyoruz. Bu sessizligi nasil degerlendiriyorsunuz?’ sorusuna Erdogan, “Herkes kendinden sorumludur. Baskalarinin sessizliginin hesabini biz vermeyecegiz. Biz ‘durmak yok, yola devam’ diyoruz, çok çalisacagiz, uyaracagiz. Bu bizim vazifemizdir. Filistinli kardeslerimizin yaninda oldugumuzu onlarin hakliligini durmak dinlenmek nedir bilmeden haykirmak zorundayiz. Herkes bilmelidir ki hakli olan, yillardir ülkeleri isgal edilmis, evlerine teröristlerce el konulmus, topraklarini korumak için yillardir bedel ödeyen Filistinlilerdir. Dünya bizim gibi onlarin çigligini duyurmaya çalisanlarin vesilesiyle bu hakliligi birçok defa tescil etmistir. En son BM oylamasinda Israil barbarligina karsi en güçlü mesajlar verilmistir. Artik Filistin’in çigligini duymayanlara da anlatmak, suçlularin cezalandirilmasi için gerekeni yapmak vaktidir. Bugün eger biz, Riyad Zirvesi’ne katildiysak, bundan dolayi katildik. Eger Doha’ya katildiysak, bundan dolayi katildik. Bundan sonra da yine oralarda toplantilar yapilacaksa bundan dolayi ben ve arkadaslarim oralarda olacagiz. Mesela simdi Disisleri Bakanimiz Hakan Fidan Riyad Zirvesi sonrasi olusturulan yedili temas grubu toplantilarina katiliyor. Bu yedili grup niye çesitli ülkelere gidiyor? Iste bu isleri takip etmek için. Ayni sekilde buna devam edecegiz. Bazi Islam ülkelerine çesitli vesilelerle özel görüsmemizde ‘Biz sizden çok daha farkli adimlar bekliyoruz, farkli gayretler bekliyoruz ve bu adimlari sizin atmaniz sart’ dedik. Ben de arkadaslarim da bunun takibini yapiyoruz” dedi.
“Kasim ayi baslarinda Israil Basbakani Netenyahu için ‘Netenyahu gidicisin’ diye bir ifade kullanmistiniz, sonrasinda da bunu tekrarlamistiniz. Aradan bir aydan fazla süre geçti. Baktiginizda yasanan gelismeler, sizin bu öngörünüzün hakli oldugunu gösteriyor. Amerika Birlesik Devletleri’nden dahi artik Netenyahu’yu elestiren açiklamalar gelmeye basladi.
Bundan sonraki süreçte Israil kabinesinde bir degisiklik olmasini öngörüyor musunuz?” sorusuna Cumhurbaskani Erdogan,
“Netanyahu’nun gidici oldugunu söyledigimizde kulak asmayanlar, hakliligimizi ifade etmekte zorlananlar da dahil herkes onun gittigini görecektir. Ancak koltugunu birakip gitmek onu kurtarmayacak. Mazlumlarin hesabini sormak için hukuk zemininde pesinde olacagiz. Israil kabinesinde yapilacak degisiklik sonrasi umarim bu katliam biter. Yoksa Netanyahu’yu koltugundan eden bu süreç onlari da tarihe karistiracaktir. Sadece Netanyahu degil, bu soykirimda parmagi bulunan herkes hukuk önünde isledikleri savas suçlarinin hesabini verecek. Israil’de de Netanyahu yönetimine karsi güçlü sesler yükselmeye basladi.
Mesela rehinelerin, Israil tarafindan öldürülmesi olayi var ki tepkinin dozunu artirdi. En büyük intikam sahibi Allah’tir” açiklamalarinda bulundu.
Avrupa Birligi yakin zamanda üç ülkeye iliskin önemli kararlar aldi. Savas halindeki Ukrayna ve ayni zamanda Moldova’yla katilim müzakerelerini baslatti. Gürcistan’a da aday statüsü verdi. Türkiye yillardir AB kapisinda bekletilirken bu kararlari nasil degerlendiriyorsunuz? sorusuna Erdogan,
“Onlara adaylik statüsü vermesi demek, bunlarin gelip de Avrupa Birligi’ne üye olmasi anlamina gelmez. Onlarla bir süreç baslatilacak, onlar da oyalanacak. Bu ülkelerin hiçbirisi, bir Türkiye degil. Avrupa Birligi’nin, bundan sonra Türkiye’nin konumunu iyi degerlendirmesi lazim. Avrupa Birligi’ne katilmaya birçok üye ülkeden daha hazir durumda bulunan Türkiye’nin, yillardir siyasi engellemeler nedeniyle kapida bekletilmesi yanlistir. Türkiye’nin gerek stratejik gerek ekonomik potansiyeli Avrupa Birligi’ne tam üyeligi çoktan elde etmis olmasini gerektirirken, yillardir çesitli bahanelerle oyalandik. Türkiye’nin ne kadar önemli ve ne kadar etkili bir ülke oldugu son yillarda yasadigimiz süreçlerde bir kez daha ortaya çikmistir. Artik AB bu yanlistan vazgeçmelidir. Belki de Macaristan’in dönem baskanliginda bu konu masaya çok daha farkli bir sekilde yatirilip ona göre yeni bir adim atma durumu gündeme gelebilir” seklinde konustu.
14-28 Mayis seçimlerinden sonra Millet Ittifaki darmadagin bir durumda. Bunda seçimin odagina sadece size karsi tavir almayi yerlestirdikleri için amaçlarinin tükenmesinin etkisi oldugu yorumlari da yapiliyor. IYI Parti, CHP ile ittifak ve is birligi konusunda tamamen ilisigini kesti, seçime tek basina girecegini açikladi.
IYI Parti ile CHP arasinda bu konuda düellolar yasaniyor. CHP de bir çikis noktasi olarak DEM’e yönelmeye çalisiyor. Seçimlerin hemen ardindan muhalefetteki bu daginikligi nasil degerlendiriyorsunuz? Bu durum 2024 Mart seçimlerini nasil etkileyecek?” sorusuna Erdogan su açiklamalarda bulundu:
“Biz bu konuda kendimize bakiyoruz, digerleri ne yapmis, ne yapiyor bunun üzerinde durmuyoruz. Bizim su anda Cumhur Ittifaki olarak biliyorsunuz bir yolculugumuz var. Burada da Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti olarak beraber bu yolculugumuzu devam ettiriyoruz. Görüsmelerimizi yaptik, yapiyoruz. Geçen hafta içinde malum gerek Yeniden Refah Partisi gerek HÜDA PAR gerek diger iki ortagimizla da görüsmelerimizi yaptik. Su an itibariyla ekiplerimiz birbirleriyle temas halinde. Genel Baskan Vekilimiz Efkan Ala ile Genel Baskan Yardimcilarimiz Ali Ihsan Yavuz ve Yusuf Ziya Yilmaz bizim bu görüsmelerle görevlendirilmis arkadaslarimizdir. Bu arkadaslarimiza gösterilen muhataplar kimlerse onlarla arkadaslarimiz görüsmeleri yapiyorlar. Biz de bu arada illerimizi, büyüksehirlerden baslamak üzere davet ediyor görüslerini aliyoruz. Ankara, Adana, Izmir ve Pazar günü de Istanbul’da bütün arkadaslari davet ettik. Bu arkadaslarimizla Istanbul’da toplantimizi yaptik. Simdi, yarindan itibaren tekrar kaldigimiz yerden devam edecegiz. Ay sonuna kadar da peyderpey aldigimiz bu temayüllerin neticelerini açiklamaya baslayacagiz. Bütün bunlarla beraber Cumhur Ittifaki’nda ilçelerde kimlerle girecegiz, Meclis üyeliklerinde kimleri Meclis üyesi olarak belirleyecegiz, bunlari arkadaslarimiz da birer birer görüsüyorlar. Su ana kadar herhangi bir sikinti yasamadan çalismalarimiz devam ediyor. Bizde kavga, gürültü yok, rahatiz. Ama diger ittifaktaki durumu zaten izliyorsunuz, benim size anlatmama gerek yok. Kavgayla, gürültüyle zaten bir yere varilmaz. Insallah sonu iyi olacak. “
Bir gazetecinin “Cumartesi günü Ilim Yayma Ödülleri töreninde yaptiginiz konusmada ‘Biz, kendi kavramlarimizi kaybettigimiz ve yenilerini üretemedigimiz için fikir kurakligi yasiyoruz.’ tespitinde bulundunuz. 21 yillik kesintisiz iktidarlariniz döneminde egitim, kültür ve sanat alanlarinda arzu ettiginiz ilerlemeyi sagladiginizi düsünüyor musunuz? Bu konuda siyasilerden, kurumlardan, ilim ve fikir adamlarindan beklentiniz nelerdir? sorusuna Erdogan,
“Bu söyledigimiz alanlarda netice almak kolay bir is degil. Hala eksiklerimizin oldugu ortada. Fikir alani da sanat alani da ilim de uçsuz bir deniz. Ne kadar çalisirsak, ne kadar gayret edersek edelim bunun sonunu bulmak mümkün degil. Onun için ilim adamlarimiz, profesörlerimiz, doçentlerimiz, hepsi bize katki verecekler ve bütün bu katkilarla beraber de bu isi zirveye tasiyacagiz. En güzel sekliyle de bu asrin sonuna çok farkli bir sekilde girecegiz diye düsünüyorum. Dünya gün geçtikçe fikri ve ahlaki çöllesmenin girdabina dogru çekiliyor. Bundan kurtulmak, bu firtinada sürüklenmemek için saglam dallara tutunmali, köklerimizi daha derine salmaliyiz. Sözünü ettigimiz kendi kavramlarimiz, aslinda bizi bu firtinada savrulmaktan kurtaracak yegane siginak.
Kavramlarimiz aslinda bizim kimligimiz. Yapmamiz gereken onlari hatirlamak, kiymetlerini fark edip onlari ihya etmektir. Kendi fikir atmosferimizde, öz cevherimizi kullanarak ürettigimiz her yeni fikir bu topraklara asirlardir saldigimiz köklerimize tutunmamizi saglayacaktir. Kendi cümlelerimizi kilitledigimiz odalarin kapilarini açip o cümlelerin aleme yayilmasi için çaba göstermek görevimizdir. Gözlerimizden sanal gerçeklik gözlüklerini çikartip, hakikatin izinde yürüme vakti gelmistir ve geçmektedir” dedi.