Diyetisyen Merve Sena Nazli Açiklamasi 'Bitki Çaylarinin Fazlasi Olumsuz Etkilere Sebep Olabilir'
Diyetisyen Merve Sena Nazli, fitokimyasal bilesenler, vitamin ve minerallerden zengin olan bitki çaylarinin, yüzyillardir tedavi edici amaçlarla kullanildigini belirterek, “Her besin grubunda oldugu gibi bitki çaylarinin da fazlasi karaciger-böbrek fonksiyonlarinda bozulma, hipo/hipertansiyon, kalp çarpintisi gibi olumsuz etkilere sebep olabilmektedir” dedi.
Kis aylarinda yasanilan hastaliklardan korunmak için, insanlar bitki çaylarindan faydalanmak istiyor. Hatta bazi hastalar, hekimlerin tedavi amaçli verdikleri ilaçlari kullanmak yerine sadece bitki çaylarini içerek iyilesmeye çalisiyor. Bitki çaylarinin sanildigi kadar masum olup olmadigi tartisma konusu olmaya devam ediyor.
Pek çok derde deva olan bitki çaylari için Medicana Konya Hastanesi Beslenme ve Diyet bölümü Dyt. Merve Sena Nazli, ‘’Her seyin azi karar, çogu zarardir’ atasözünü hatirlatarak, fitokimyasal bilesenler, vitamin ve minerallerden zengin olan bitki çaylarinin, yüzyillardir tedavi edici amaçlarla kullanildigini söyledi.
Dyt. Merve Sena Nazli, ‘’Her besin grubunda oldugu gibi bitki çaylarinin da fazlasi karaciger- böbrek fonksiyonlarinda bozulma, hipo/hipertansiyon, kalp çarpintisi gibi olumsuz etkilere sebep olabilmektedir’’ dedi.
"Kronik hastaligi olanlar dikkatli olmali"
Bitki çaylarinin ilaçlarla etkilesime girebildigi için kronik hastaligi olanlarin ve ilaç kullanmak zorunda olanlarin mutlaka dikkatli olmasi gerektigine deginen Nazli, böbrek-karaciger hastalari, gebeler, emzirenler ve özellikle çocuklarin bilinçsizce bitki çayi tüketmemeleri gerektigine dikkat çekti. Bitki çaylarini artilariyla ve eksileriyle hangi durumlarda kullanilabilecegini anlatan Nazli, "Yesil çay içeriginde bulunan EGCG epigallokatesin gallat sayesinde metabolik hizi arttirarak kilo vermeye ve ödem atmaya yardimci olur. Antioksidan etkisinden dolayi bagisiklik sistemini güçlendirerek kansere karsi korur. Kolesterol seviyesini düsürür. Kafein içerdigi için hipertansiyon ve çarpintisi olan kisiler dikkatli kullanmalidir. Kurburnu çayi ise, yüksek C vitamini içerigiyle bagisiklik sisteminin güçlenmesine yardimci olur. Romatizma hastaliklarinda agriyi azaltarak, grip, soguk alginliginda iyilesme sürecini hizlandirir. LDL kolesterolü düsürür. Idrar yolu enfeksiyonlarina iyi gelmektedir. Fazla tüketimi alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Papatya çayinin da, stres, kaygi, uyku problemlerinde daha çok tercih edilen papatya çayi ayni zamanda regl dönemi agrilara, bagisiklik sistemini güçlendirmeye, mide rahatsizliklarini azaltmaya yardimcidir. Yapilan bir çalismada kisa süreli papatya çayi aliminin Tip 2 diyabetik hastalarda glisemik kontrol ve antioksidan durum üzerinde güçlü faydali etkilere sahip olabilecegini göstermektedir. Papatya çayi kramplara iyi gelirken kaslari gevsettigi için rahmi de gevseterek düsük doguma neden olabilir. Papatya çayi, kan sulandirici, aspirin, sedatif ve ibuprofen grubu ilaçlar ile etkilesime girebileceginden tüketmeden önce uzmana danisilmalidir. Ayrica gingko bloba ve saw palmetto gibi besin takviyeleri de papatya ile birlikte kullanilmamalidir” dedi.
Uzun vadeli bitki çayi kullanimina dikkat
Dogal antibiyotik olarak da bilinen adaçayinin toksinlerin disari atilmasina yardimci oldugunu ifade eden Nazli, “Kanamalara yol açabilecegi için hamileler, tansiyon yükseltici etkisinden dolayi hipertansiyon hastalari ve çocuklar kullanmamali. Kansere karsi korur, bagisiklik sistemini güçlendirir, idrar söktürür, mide- bagirsak problemlerini rahatlatir, karacigeri temizler. Kabizlik tedavisinde tercih edilen sinameki çayi uzun süreli kullanildiginda kalici hasar, bagirsaklarda tembellige yol açabilir. Uzun vadede tümörlere bile neden olabilir. Inflamatuar bagirsak hastaligi Crohn, ülseratif kolit, kisiler tarafindan kullanilmamalidir. Özellikle karisim olarak satilan bitki çaylarinin içerisinde bulunur. Ilaçlarla etkilesime girebildigi için sürekli ilaç kullananlar dikkat etmelidir. Yemeklerden sonra siskinlik ve hazimsizlik yasayanlar için rezene çayi birebir. Ayni zamanda anne sütünü arttirarak bebeklerde olusan gaz problemlerini de rahatlatir. Kas gevsetici etkisinden dolayi regl ve bas agrilarini azaltabilir. Östrojen etki gösterebildigi için meme, yumurtalik ve rahim kanseri olan kisiler tarafindan tüketilmemelidir” dedi.